Marx´ın Mirasından Yardım Almak

Marx´ın Mirasından Yardım Almak

2008 yılında başlayan küresel kriz, neoliberal küreselleşme çağının sonunun işaretiydi; ancak sebep olduğu süreçler sona ermedi. Bize Aydınlanma Çağı´nın büyük düşünürleri ve özgürleşme hareketinin ideologları tarafından bı

 

Marksizm´den, 1989-1991 yıllarında Sovyet bloğunun çöküşünün ardından Doğu Avrupa´da ilerlemeci veya etkili bir teorik okul olarak söz etmek tuhaf olacaktır. Marksist fikirler, totaliter Stalinci dönemin baskıcı uygulamalarıyla, başarısız Sovyet ekonomisiyle ve piyasa ekonomisine entegre olamayan küçük bir genç grubun ve daha yaşlı kuşağın nostaljik ve muhafazakar fikirleriyle bağlantılı hale geldi. Doğal olarak, Marksist teori karşısındaki bu tavır, Sovyet tarzı yönetilen bir ekonomiden neoliberal kapitalizme hızla geçen eski komünist ülkeler için tipik bir durumdu. “Sosyalist” kelimesi, bu ülkelerde büyük oranda prestijini yitirdi.

Buna karşın, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika´daki üniversitelerde Marksizm konulu dersler, sosyoloji bölümlerinde verilmeye devam etti; radikal sol eğilimli entelektüeller bu konudaki kamusal tartışmalara aktif şekilde katıldılar. Bununla birlikte, Marksist düşünceye olan güvende yaşanan kriz, sadece eski Sovyet bloku ülkeleriyle sınırlı kalmadı. Liberal ideolojik ana akımın savunucuları, 1968-1974 yıllarında yaşanan olaylar (Vietnam Savaşı, Fransa ve İtalya´daki öğrenci ayaklanmaları, Şili devrimi ve Portekiz, İspanya ve Yunanistan´daki sağ eğilimli diktatörlüklerin devrilmesi sonucunda entelektüellerin Güney Avrupa´nın ötesine geçerek yaygın şekilde radikalleşmesi) sonucunda pozisyonlarının ciddi bir şekilde zarar görmesinin ardından, 1990´lı yıllarda Batı´da kapsamlı bir karşı saldırı başlattılar.

1970´li yılların sonunda, ideoloji ve uygulama açısından ana akım liberalizmin yaşadığı krize, Batılı tüketim toplumlarının yaşadığı ciddi ekonomik yenilgiler eşlik etti. Bu krizin üstesinden gelindi; ancak solun ileri sürdüğü sosyal reformlar ve anti-kapitalist bir dönüşümle değil. Tam tersine, bu durum, Keynes´in savunduğu kavramlar üzerine inşa edilen karma ekonominin reddinin, refah devletinin adım adım yok oluşunun, özelleştirmenin, deregülasyonun ve finans sermayesinin önceliklendirilmesinin ürünüydü. Bir diğer deyişle, ana akım, sağa doğru radikal bir kayma yaşadı; ilerlemeci liberalizmin merkezci fikirlerinin yerine modern liberalizmin sağlam ilkeleri geldi.

NEOLİBERALİZMİN ZAFERİ VE SOLUN KRİZİ

Sol küresel kapitalizmdeki değişimler karşısında kapsamlı bir stratejik yanıt sunamamakla kalmadı; aynı zamanda yapıcı olmayan yaklaşımlar öneren iki kampa bölündü. Kamplardan biri, gerçekliği yok sayıp kapitalizmin bir zerre bile değişmediğini kanıtlamaya çalıştı. Diğeri ise, değişimleri efsaneleştirdi ve yönetici sınıfın ideologları ve propagandacılarının sunduğu kavramlar ve konseptleri göründüğü gibi kabul etti. Sovyetler Birliği´nin dağılmasının, neoliberallerin saldırılarına dair bir sinyal oluşturması şaşırtıcı değil; keza neoliberaller siyasi ve ekonomik kazançlarını ideolojik ve kültürel bir hegemonyaya dönüştürerek zaten o dönemde çoktan konsolide ediyorlardı. Komünist gelenekleri temsil eden veya bir şekilde Sovyet projesiyle bağlantılı olan kuramcılar ve partiler, onların tek hedefi değildi. Batılı solcular ve komünistler, SSCB´yi 1968 yılından beri alenen eleştiriyorlardı; ancak bu durum hiçbir şekilde onların 20.yüzyıl sonundaki ideolojik mücadeledeki davalarına katkı sunmadı. Neoliberaller, Sovyet sisteminin çöküşünü, modern kapitalizmden farklı herhangi bir başarılı sosyal model inşa etmenin son derece imkansız olduğunun ampirik bir kanıtı olarak yorumladılar. Onlara göre, Sovyetlerin başarısızlığı, “piyasanın görünmez elinin” yönettiği herhangi bir ekonomi politikasının tanım gereği fiyasko olduğunu gösterdi. Dolayısıyla, sadece Sovyet deneyimine bel bağlayan merkezi planlama destekçileri değil, diğer tüm solcular da – en ılımlı sosyal demokratlardan en radikal işçi destekçilerine dek- umutsuz ütopyacılar olarak “ciddi bir söylem” alanından dışlandılar.

Bir dizi siyasi yenilginin ardından ayağa kalkan sosyal-demokrat ve komünist partiler, muzaffer olanın merhametine teslim olmaya başladılar birer birer. Neoliberal sisteme katıldılar ve yeni uzlaşının mantığını kabul etmeye başladılar. Birçok komünist parti artık yok. Sosyal – demokrat partiler, varlıklarını sürdürüyorlar, ancak sadece seçimlerde bir marka olarak. Artık kapitalist politikayı köklü bir şekilde değiştirmeye çalışan bir toplumsal güç olarak yoklar. Bu tartışmalar, “kültürel farklılıkların” nüanslarına, taktik yönetim meselelerine ve doğru personelin istihdamına indirgendi.

Yazının devamı için :  https://asam.org.tr/marxin-mirasindan-yardim-almak/



Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Gezeravcı'nın 9 Ocak'ta uzaya gönderilmesi planlanıyor

Türkiye’nin ilk uzay yolcusunun, 9 Ocak 2024'te uzaya gönderilmesi planlanıyor.

Teknoloji

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

YILDIZ HOLDİNG’İN KONUŞAN YAZILAR SERGİSİ ANKARA’DA

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin teknoloji üssü olacak

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

BAŞKANIMIZA TÜRK DÜNYASI ÖDÜLÜ

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Atlantik Konseyi'nden çarpıcı Türkiye analizi: Avrupa'nın güvenliğini sağlama fırsatı var

Dışişleri İsrail'in Batı Şeria'daki işgal planına sert tepki: Bu eyleme derhal son verilmelidir

Ermenistan-Rusya krizinde son nokta: Paşinyan muhafızların geri çekilmesini istedi

İsrail bunu da yaptı! Yüzlerce Filistinlinin toplu defnedildiği mezarlığa bomba yağdırdılar

Hamas: İsrail taleplerimizi kabul ederse 6 haftalık ateşkes 24 ila 48 saat içinde başlar

İsrail ordusu, bir kez daha Gazze'de insani yardım bekleyenlere saldırdı

HOCALI SOYKIRIMI YENİ YÜZYIL’DA KONUŞULDU

İsrail resmen ateşle oynuyor: IDF 'katliam planını' sundu! ABD askeri İsrail elçiliğinin önünde kendisini yaktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, savunma sanayi alanında adeta destan yazıyor

YAPAY ZEKA FIRSAT MI, TEHDİT Mİ

BM: İsrail'in saldırıları ve yetersiz yardım nedeniyle Gazze'de kıtlık an meselesi

Yükleniyor