Kirbyye, Alman Focus dergisinde çıkan, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidanın telefonunun NSA tarafından dinlemeye alındığı ve ses kayıtlarının tutulduğu iddialarının yer aldığı haberle ilgili görüşleri soruldu. Söz konusu haberde NSAin, Türk yetkililerin geçen yıl Süleyman Şah Türbesini korumak için Suriyeye girip girmemeyi değerlendirdiği güvenlik toplantısını dinlemeye aldığı belirtiliyordu. Türbe daha sonra askeri operasyonla Türkiye sınırına yakın bir bölgeye nakledilmişti.
John Kirby soruya, Daha önce bu konularda konuştuğumuzda söylediğim şeyin aynısını söyleyeceğim. İstihbarat konularında ya da gizli konuların ortaya çıkarılması iddialarıyla ilgili olarak kamuya açık yorum yapmayacağız. Bu konuda sizi Ulusal Güvenlik Konseyine yönlendiriyorum diye yanıt verdi.
Focus dergisinin haberi, Türk basınında da geniş yer bulmuştu.
Türkiye koalisyonun bir parçası
Öte yandan Başkan Barack Obamanın IŞİDle mücadele koalisyonunu koordine eden emekli Orgeneral John Allen ve Amerika Savunma Bakan Yardımcısı Christine Wormuthun Ankaradaki temasları sorulan Kirby, İncirlik Üssünün IŞİDle askeri mücadeleye açıldığı yolunda Türk basınında çıkan haberleri de doğrulamayı reddetti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Böyle bir tür kararı doğrulamaya yetkim yok diye konuştu. Kirby, Ankarada temaslar yürüten ABD heyetinin kısa süre içinde Washingtona döneceğini söyledi.
IŞİDle mücadele stratejisi çerçevesinde, Kürt savaşçılar konusunda farklı görüşlere sahip Türkiyenin Amerikayla görüş çatışması yaşayıp yaşamadığı sorulan John Kirby, Biz Türklerin sınır ötesindeki savaşçılarla ilgili kaygılarını anlıyoruz. Bu yeni bir tartışma konusu değil. Ama dikkatimizden kaçan bir konu da değil dedi ve koalisyonun odaklandığı ana konunun IŞİD olduğunun altını çizdi. Kirby, Size Türkiyenin koalisyonun bir parçası olduğunu hatırlatırım. Türkiye yalnızca bir NATO müttefiki değil, koalisyonun IŞİDle mücadele çabalarına katkıda bulunan bir parçası dedi.
John Kirby ayrıca, Türkiyenin Suriye iç savaşından kaynaklanan büyük bir mülteci sorunuyla başa çıkmak durumunda kaldığını, milyonlarca mültecinin yarattığı ağır taleplerin altyapıları üzerindeki yükünü omuzlamak zorunda kaldığını sözlerine ekledi.