Tom Zwart
Türkiye´deki başarısız darbe sonrası aralarında çok sayıda hâkimin de bulunduğu çok sayıda Türk tutuklandı ve çoğu da işinden oldu. Uluslararası toplum Cumhurbaşkanı Erdoğan´a, ispat edilene kadar her zanlının suçsuz olduğunu ve bu insanların adil yargılanma hakları olduğunu hatırlatıyor ancak Hollandalı siyasetçiler ise bu tutumu çoktan geride bırakıp Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bu prensipleri göz ardı edeceğini varsayarak yaptırım çağrısında bulunuyor. Bu tavırla Cumhurbaşkanı Erdoğan´dan bekledikleri iradeyi kendileri gösteremiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında en azından iki sebepten ötürü olumlu düşünülebilir: İlk olarak Türk hükümeti, tutuklanan kişilerin yargılanmasıyla ilgili Avrupa Konseyi Başkanı Thorborn Jagland´ın iş birliği talebini kabul etti. Türkiye, insan haklarının koruyucusu olarak bilinen bu kurumun üyesi. Jagland, darbeden iki hafta sonra Türkiye´yi ziyaret ederek bu talebini iletti. İkinci olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Batı Avrupa´daki olumsuz itibarı gerçeklere dayanmıyor. Gerçeklere bakılacak olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi AK Parti, son on yılda Türkiye´deki demokrasi ve anayasal devletin gelişmesine büyük katkılar sağladı. Orduyu siyasetten uzaklaştırdı ve kışlaya gönderdi. Yasal düzene yatırım yaparak azınlıklara yapılan ayrımcılıklara son verdi. Büyük bir ekonomik gelişme sağlayarak, fakir Türklere sağlık, ev ve gıda güvencesi getirdi.
Dindar bir Müslüman olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamcılıkla kısa bir flörtten sonra bütün yumurtalarını demokrasi sepetine koymaya karar verdi. Vatandaşlarını da aynısını yapmaya ikna eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde bütün Türk halkı demokrasiye sahip çıkıyor. Türklerin hayatlarını tehlikeye atarak sokaklara dökülüp demokrasiyi korumaya çalışmaları da bundan kaynaklanıyor. Elit kesim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın demokratik emellerine yanaşmıyor. Onların aklında dinin marjinalleştiği bir otoriter sistem var. Bu hayalleri de ordu içinde bazı kesimler tarafından destekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı, Hollanda´daki genç Müslümanları ve onları temsil eden siyasetçileri suçlamaya son vermenin zamanı geldi. Demokrasi, bu insanlarla bağ kurarak güçlenecektir ancak bu demek değil ki Cumhurbaşkanı Erdoğan´a açık çek verilsin. Hollanda´nın yapabileceği en iyi yaklaşım, Avrupa Konseyinin yaptığı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan´a yardım eli uzatarak doğru istikamette kalmasını sağlamaktır. Bu yöntem, kendimizi tamamıyla olayın dışında bırakmaktan çok daha akıllıca olur.(Hollanda,NRC Handelsblad-24.09.2016)