Asya´nın kurumsal kenevire yönelik ilgisi yeni yeni ortaya çıkıyor

İlk harekete geçen bölge ulusları, marihuana endüstrisinin dünya çapında yaygınlaşmasıyla birlikte beklenmedik şekilde gelen kârlılığa gözlerini dikmiş durumdalar. 

NILE BOWIE 

Asyalı uluslar birbiri ardı sıra marihuana konusundaki tavırlarını yeniden düşünür oldular. Artan ticari kabul ve yasallaşmasından sonra vaat edilen ekonomik kazançlar, bir liberalizasyon dalgasını teşvik etti ve bu süreçte artan sayıda sanayileşmiş ülke, tıbbi ve eğlence amaçlı marihuana kullanımına izin vermeye başladı. 

Birkaç yıl içerisinde bir zamanlar yasadışı bir madde olarak bilinen marihuana, gelecek vaat eden bir emtia halini aldı; keza küresel yatırımcılar, portföy yöneticileri ve üst düzey yöneticiler, bir zamanlar yerel uyuşturucu tacirinin muhiti olan bir alana el atmış durumdalar. 

Milyarlarca dolarlık büyüme projeksiyonları, uyuşturucu-karşıtı Güneydoğu Asya´daki yasa koyucuların durup düşünmesine yol açtı. 

Tayland, ordunun atadığı bir yasama meclisinin 28 Aralık günü yaptığı bir oylamayla bu kararı desteklemesinin ardından marihuananın tıbbi alanda kullanımına izin veren bölgenin ilk ülkesi oldu. Her ne kadar Budist çoğunluktaki ülke halen dinlenme amaçlı kullanıma yönelik cezaları sürdürmeyi planlasa da, uzmanlar, tıbbi marihuana konusundaki bu geri adımın, daha fazla liberalleşmeye giden süreci aralayacağını düşünüyorlar. 

Her ne kadar Güneydoğu Asyalı uluslar bu zamana değin marihuana konusunda çok az hoşgörü göstermiş olsalar ve dünyanın en sıkı uyuşturucu yasalarını uygulasalar da, bitkinin tıbbi faydalarını vurgulayan bilimsel çalışmalar ve hızla gelişen kurumsal metalaştırma, yeni bir tartışmayı alevlendirdi. 

Geleneksel tıp alanında yüzyıllardır marihuana kullanma geçmişi bulunan Tayland, bölgesel virajın önünden gidiyor. Tıbbi kullanıma izin veren mevzuatın bu sene sonunda uygulamaya geçmesi bekleniyor. Bu da, 2024 yılına kadar ülkede 5 milyar dolar değerinde bir tıbbi marihuana piyasasının gelişmesini kolaylaştıracak. 

Endüstri uzmanları, yasalaştırmayı, ülkenin itibarı için bir nimet olarak görüyorlar ve Tayland´ın tropikal ikliminin daha serin bir iklim olan Batı´daki yetiştirme işlemlerine kıyasla daha düşük üretim maliyetleri gerektireceğine inanıyor. 

İlaca dirençli epilepsi, kanser ve diğer koşullardaki hastaların Tayland´daki yeni yasa çerçevesinde kenevirli ilaca erişimi mümkün olacak. 

Yasa koyucular artık piyasaya girmeye can atan yabancı şirketlerin bildirdiği kenevirle bağlantılı hastalara odaklanmış durumdalar. Kimileri, onaylarının ardından mahsullerden elde edilen nakit karlılığın aşırı bir kesintiye uğrayacağından korkarken, ilaç tedavisine makul fiyatlarla erişimi engelliyorlar. 

Tayland, yükselen kenevir endüstrisi için bölgesel bir ileri karakol haline gelme sürecindeyken, sınırın güneyinde de bir takım değişim hazırlıkları söz konusu.

Malezya hükümeti, 29 yaşındaki birinin Ağustos ayında kanser ve lösemiden mustarip kişilere tıbbi kenevir yağı dağıttığı için ölümle cezalandırılmasının ardından halk nezdinde dillendirilen bir feryadın üzerine tıbbi kenevire dair yasaları gözden geçiriyor. 

Başbakan Mahathir Mohamad, yasanın değiştirilmesi yönünde çevrimiçi bir dilekçenin yaklaşık 70.000 imza toplamasının ardından bu ölüm cezasının gözden geçirilmesini destekledi. Malezya´nın reformcu koalisyonu, tüm suçlara yönelik ölüm cezasının kaldırılması niyetinde olduğunu söylerken, parlamenterler tıbbi amaçlı marihuananın yasalaştırılmasına yönelik bir yasa tasarısını gündeme getirmeyi planlıyorlar. 

Filipinler´deki yasa yapıcılar da bugün tıbbi amaçlı marihuanaya izin vermeye yönelik bir yasayı tartışıyorlar. Bu, binlerce uyuşturucu şüphelisinin polis tarafından öldürüldüğü uyuşturucu-karşıtı sert bir müdahaleye öncülük eden Devlet Başkanı Rodrigo Duterte´nin desteklediği bir tedbir idi. Hatta Başkan, geçtiğimiz ay resmi bir görev sırasında bu maddeyi bizzat kullandığını itiraf etti; ancak daha sonra bunu bir şaka olduğunu ileri sürdü. 

Sus pus durumdaki Singapur´da ise küçük değişim işaretleri söz konusu. Uyuşturucu ticareti konusunda sıfır hoşgörü politikasını sürdürse de, kent-devlet geçtiğimiz sene sentetik tıbbi cannabinoidlerin terapötik potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçlayan bir araştırma girişimini açıkladı. 

Hükümetin yürüttüğü Ulusal Araştırma Vakfı tarafından üstlenilen program, kent-devletin biyo-teknoloji endüstrisini teşvik etmek üzere 18,2 milyon dolarlık geniş çaplı bir girişimin parçasıdır. Singapur´daki yasa koyucular, bitkinin ham şekliyle kullanılmasının sürdürülebilir bir uygulama olmadığını düşünüyorlar; ancak süregiden araştırmalar, insan yapımı ve psiko-aktif olmayan bileşenlerin piyasaya sürülmesi konusunda belli bir açıklık olduğunun işaretini veriyorlar. 

Singapur Hukuk ve İç İşleri Bakanı K Shanmugam geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, “marihuananın tıbbi kullanımları konusunda araştırmalar yürütüldüğünü, ancak insanların bu uyuşturucuyu kullanma biçimlerinin bilimsel olmadığını” kaydetti. “Bilim insanları marihuananın tıbbi özelliklerini izole edinceye ve onu uyuşturucunun yan etkileri olmaksızın idare edinceye dek, marihuanayı tıbbi bir yardım olarak kabul edemeyiz.” 

Kent-devlet, marihuana bulundurmaya veya tüketimine yüksek cezalar veriyor: dayak veya 10 yıl hapis cezası. 500 gramın üzerinde ticaretini yapanlar ise ölüm cezasına çarptırılıyor. Kanada´nın Ekim ayında eğlence amaçlı kullanımı yasalaştırmasının ardından yetkili makamlar vatandaşları ve sakinleri, denizaşırı yasal kullanımın ülke içinde cezalarla sonuçlanacağı konusunda uyardılar. 

ABD ve Birleşik Krallık´ta tıbbi kenevirle alakalı olarak gerçekleşen araştırmalarda, kronik acının tedavisi olarak yetişkinlerde, kemoterapi kaynaklı bulantılarda kusmalarda ve MS ile bağlantılı kas kasılmalarının rahatlatılması alanlarında kullanımına dair kanıtlar buldular. Aynı zamanda çocuklukta nadir görülen epilepsi nöbetleri yaşayan bireylerde de kriz anlarını azalttığı da ortaya çıktı. 

Dünya Sağlık Örgütü halihazırda kenevirin sağlık etkilerine dair daha güçlü bilimsel bilgilerin gün yüzüne çıkmasından bu yana kenevire dair “kritik bir gözden geçirme” yürütüyor. Birleşmiş Milletler ajansı cannabinoid´lerin terapötik etkilerini teyit eden araştırmaları kabul ederken, aynı zamanda kullanımının bilişsel gelişimi ve psikomotor performansı zayıflatıp bunlara zarar verdiğini de kaydediyor. 

Dünya Sağlık Örgütü´nün gözden geçirmesi sonucunda, on yıllardır uygulanan uluslararası uyuşturucu denetimi sözleşmeleri çerçevesinde uyuşturucunun kokain ve eroin ile birlikte anılmasının uygun olup olmadığına karar verecek, keza yasalaştırmaya yönelik küresel destek artıyor. Endüstriyi gözlemleyenler, bu sürecin, dünya çapında yasaklayıcı nitelikteki kenevir yasalarını destekleyen BM sözleşmelerinde revizyonları beraberinde getirebileceği görüşünde. 

Özel bir araştırma kuruluşu olan CB Insights´ta kıdemli bir istihbarat analisti olan Ja Lee, kenevir-temelli terapötiklerin ABD ve Kanada´da yükselişe geçmesinin, meşru bir endüstri olarak kenevire doğru bir küresel tutum değişikliğini müjdeleyebileceğine inanıyor. 

“Asya´da tıbbi amaçlı kenevir savunucuları ve girişimcileri açısından en büyük zorluk; yasalaştırmaya dair süregiden belirsizlik olabilir ki bu da tüm endüstrinin meşruiyetini etkilemektedir,” demiştir Asia Times´a konuşan Lee. “Genel kamuoyunun kenevirin terapötik kullanımı konusunda ikna edilmesi, bir meydan okuma olarak varlığını sürdürecek.” 

“Bununla birlikte, Tayland ve Güney Kore gibi ülkeler, tıbbi kenevirin yasalaşması doğrultusunda adımlar atıyorlar ve bu alan, birçok ciddi bilimsel araştırmanın gerçekleşebileceği büyük bir dönemeç teşkil edecek.” 

Güney Kore´nin ulusal meclisi, Kasım ayında tıbbi amaçlı keneviri yasalaştırmak üzere oy kullandı. Bu, gelişmekte olan endüstri açısından bir diğer önemli kilometre taşı oldu. 

“Yasalaştırma kuşkusuz kamuoyunun keneviri bir madde olarak görmesi üzerinde etki doğuracak; yasadışı bir maddeden hastalıkların tedavisiyle bağlantılı bir ilaca doğru bir geçişi kolaylaştırcak.” Kendisine göre, kenevirin eğlence amaçlı kullanımı ise, “mevcut ortamda çetin bir mücadele vermeye devam edecek.” 

Lee, tıbbi amaçlı marihuana kullanımının önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde ABD çapında tamamen yasal hale gelmesini bekliyor; daha geniş çaplı eğlence piyasasının durumu ise gelecekteki mevzuata bağlı. Kendisi,  Yasalaştırma, Batı´da genel bir kabul görürken, Lee ise Asya´daki diğer birçok ülkenin terapötik kullanıma dair araştırmaları sürdürürken tıbbi kenevirin kabulüne doğru hareket edeceğine inanıyor. 

ABD´de firmalara danışmanlık hizmeti veren Grand View Research´e göre, küresel tıbbi kenevir piyasası 2025 yılına kadar 55,8 milyar dolara ulaşacak ve genel anlamda yasal marihuana piyasasının üçte birini oluşturacak. Bu da aynı yıl için 146,4 milyar dolarlık bir değer anlamına geliyor. Endüstriyel amaçlı kenevirin küresel piyasasının 2025 yılında 10,6 milyar dolar olması bekleniyor. 

Kenevir, bir tarım emtiasıdır ve içerisinde marihuananın kilit psikoaktif bileşeni olan THC´den eser miktarda bulunmaktadır. Bununla birlikte, epilepsi ve Parkinson hastalığı gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılan, psiko-aktif olmayan bir rahatlatıcı madde olarak CBD içermektedir. 

“Şu anda bu sektörde oldukça heyecan verici bir dönemden geçiyoruz ve endüstri ışık hızında hareket ediyor,” diyor CannAcubed isimli endüstriyel kenevir yetiştiricisi ve biyoteknoloji firması eş kurucusu ve CEO´su Glenn Davies. Ülkenin üretim operasyonları büyük oranda Yunnan´a yoğunlaşmışken, Singapur´un küresel merkezi olarak seçilmesindeki tercih, dikkat çekici. 

Asia Times´a konuşan Davies, “Öncelikle, Singapur merkezli olup Çin´de operasyonlar yürüten bir kenevir şirketi için sermayeyi artırmak, belli zorlukları da beraberinde getiriyor. Singapur´u seçtik, çünkü ülkenin bizim işlerimizi temellendirmek üzere dünya klasmanında bir platformu temsil ettiğine inanıyoruz,” diyor. “Singapur, biyoteknoloji alanında dünya lideri ve biz de onun bir parçası olmayı umuyoruz.” 

Her ne kadar kenevir üretimi, ticareti ve tüketimi Çin´de yasadışı olsa da, yetkililer ticari amaçlarla Heilongjiang ve Yunnan eyaletlerinde endüstriyel amaçlı kenevirin sınırlı düzeyde üretimini desteklediler. CannAcubed, izin verilen yetiştiricilerden aldığı keneviri yetiştiriyor ve CDB ürünlerini Avrupa´ya ihraç ediyor; bir yandan da, diğerlerinin yanı sıra, kenevir temelli tekstil ve giyim eşyası üretiyor. 

“Asya´daki birçok ülke bu alanı yakından izliyorlar; kendi iç araştırmalarını ve değerlendirme süreçlerini gerçekleştiriyorlar, kenevirin faydaları, etkileri veya diğer boyutları konusunda bilgilendirilmiş kararlar veriyorlar,” diyen Davies, daha sıkı kurallar uygulayan bazı ülkelerin halihazırda araştırmanın ötesine geçmeyeceğini de sözlerine ekliyor. 

“Singapur yatırım topluluğu bu konuyla bu zamana değin pek ilgilenmedi; bu konuyu iş topluluğundan yeni yeni duymaya başladık. Yani; son derece nev-i şahsına münhasır bir konuyla karşı karşıyayız ve ölçeği daha önce yaşanan hiçbir şeye benzemiyor. Bu durum ise son derece heyecan verici. Asya´daki kenevir piyasasına öncülük yapıyoruz ve bundan büyük bir gurur duymaktayız,” diyor kendisi. 

Her ne kadar küresel kenevir sektörü halen olgunlaşmamış olsa da, Davies mevcut eğilimlerin devasa bir büyümeye işaret ettiğini ve bunun sonucunda kenevir ürünlerinin ilaçlarda, biyolojik olarak çözünebilir plastiklerde ve hatta temiz enerjide yaygın olarak görüleceğini belirtiyor. Piyasadaki ibre giderek marihuana lehine evrilse de, bölgedeki yasa koyucular bu konu üzerini temkinli bir şekilde yeniden örtüp duruyorlar. 

Kaynak: http://www.atimes.com/article/asias-budding-interest-in-corporate-cannabis/