Avrupa yoksullara gıda yardımını kesebilir mi?

Avrupa yoksullara gıda yardımını kesebilir mi?

Fakirlik Avrupa’da kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Sorun, sadece mali krizle boğuşan ülkelerde değil Euro Bölgesi’nde lokomotif görevi gören ülkeleri de kapsamaya başladı. Euro Bölgesi’nin en büyük ikinci ekonomisi Fransa’da bu soruna

Avrupa’da istikrarsızlık günden güne artarken Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’nın yürürlükten kaldırılması söz konusu. Bu sorun 18 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. Avrupa Birliği ülkeleri arasında halen büyüme kaydetmeye devam eden nadir örneklerden biri olan Polonya’da 2,5 milyona yakın kişi, bir diğer deyişle nüfusun yaklaşık %7’si, yoksulluk sınırının oldukça altında yaşıyor.

Varşova polisinden Agniezska ve ekip arkadaşları başkentin evsizlerinin sığındığı gizli köşeleri oldukça iyi tanıyor. Şehrin evsizleri yeraltı sığınaklarında, hatta kanalizasyonlarda yaşam mücadelesi veriyor. Onlardan biri olan Gosia da 11 yıldır bu yeraltı ısıtma istasyonuna sığındığından ve vakıflardan hiçbir yardım alamadığından söz ediyor: “Şehrin sosyal yardım merkezinden yetkililer başkanlarıyla birlikte buraya geldi. Başkana mali yardım alıp alamayacağımı sordum; bana bunun mümkün olmadığını söyledi. “Hiçbir şey alamazsınız” dedi. Sebep ne mi? İçmeyi seviyormuşum. Benim gibilere yardım yokmuş.”

Kimileri ise çareyi şehrin çevre bölgelerinde yer alan ormanlık alanlardaki kulubelere sığınmakta buluyor. Tek bacağıyla yaşamını sürdüren Monika iş bulamazken sakatlık maaşından dahi faydalanamadığından söz ediyor. Eşi ise ayda yaklaşık olarak 350 Euro değerinde olan asgari maaşla geçimlerini sağlamaya çalışıyor.

Resmi rakamlara göre Polonya’daki evsiz sayısı 80 bin ila 130 bin arasında. Polis memuru Agnieska, yoksulluğun geniş bir kitleyi vurduğuna dikkat çekiyor: “Gün geçtikçe evsiz sayısı artıyor. Yoksulluk sadece bunun gibi kulübelerde ya da kanalizasyonlarda yaşayanlara özgü değil. Normal evlerde yaşayan yoksullar da var. Durum hiç de kolay değil. İnsanlar aldıkları maaşla iki yakalarını bir araya getiremiyor. Bu Polonya’da çoğunluk için geçerli bir durum.”

Ülke genelinde aşevlerine ihtiyaç duyan nüfus, Caritas’ın destek olduğu Varşova’daki bu aşevinde olduğu gibi her geçen gün artıyor. Burada servis edilen yemek şu günlerde yürürlükten kaldırılması söz konusu olan Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’ndan geliyor. Aşevi müdiresi Izabella Choma, yardım sayesinde çok sayıda yoksul kişiye yemek sağladıklarına değiniyor: “Bu program 800 kişilik yemek yapmamızı sağlıyor. Eğer bu yardım kaldırılırsa ve başka destek bulamazsak kantini kapatmak zorunda kalacağız.”

Gıda yardımından yalnızca evsizler değil yoksul kesimin geneli faydalanıyor. Aşevinde çalışan Anna ayda sadece 300 Euro kazandığından söz ediyor: “Bu yaşamak için yeterli değil. Maaşımla ancak ayakta kalabiliyorum. Eşim işsiz, iki çocuğum var. Çok zor. Caritas’ın gıda yardımından faydalanıyorum, yiyecek kolileri, kıyafet ve özel günlerde çocuklar için koliler gönderiyorlar. Bir şekilde idare ediyoruz.”

Polonya’da gıda yardımlarının %90’ı Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’nın 27 gıda bankasından geliyor. Varşova’nın 150 km batısında bulunan Lodz şehrinde olduğu gibi. Polonya, 1987 yılında tarım ürünü fazlalığını yoksullara dağıtmak amacıyla başlatılan yardım programından yararlanan başlıca ülkeler arasında. Ancak tarım fazlalığının ortadan kalkmasının ardından Ortak Tarım Politikası (OTP) bütçesiyle yürütülen program yılda yaklaşık 500 milyon Euro’ya mal oluyor. Gıda yardımı programı her yıl yiyeceklerin üretimi için şirketlere teklifte bulunuyor. Süt ürünleri üreticisi Mlekovita’nın yönetim kurulu başkanı Dariusz Sapinski, gıda yardımı programının şirketlere üretim güvencesi sağladığından söz ediyor: “Sözleşmelerin şartları çok iyi. Çünkü bunlar Avrupa Birliği ile yapılan sözleşmeler. Bu, üreticilere güven veriyor. Sözleşmenin imzalanmasıyla müşteri garantisi var ve ürün miktarı da garanti altında. Ayrıca paralarınn ödeneceğinden %100 eminler.”

Almanya’nın açtığı davanın ardından Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’nın sosyal politikalarını iyileştirmesinin gerekliliğine karar verdi. 2014 yılında yeni bir program Avrupa Konseyi’nin onayından geçerse yürürlüğe girecek. Ancak Almanya’nın yanı sıra Hollanda, İsveç, Avusturya, Danimarka, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti karara karşı çıkmaya devam ediyor. Programın Polonya koordinatörü Lukasz Beier, yeni program önerisiyle bütçenin düşürülmesinden yakınıyor: “Avrupa Birliği’nin yoksullar için fonlara dair yeni önerisi çok düşük bir bütçe öngörüyor. Bu, gerçeklikten ve tüm ekonomik göstergelerden oldukça uzak. Halbuki yoksullukla savaşan kişi sayısı sürekli artıyor. Bütçe ise %40 oranında kesiliyor. Avrupa Birliği bu yardımı tek başına, ulusal bütçeleriyle üstlenemeyen yoksul ülkelerle dayanışma içinde olmalı. Polonya’nın tek başına bunu başarması mümkün değil.”

Avrupa Birliği ülkelerinden 20’sinde yaklaşık 18 milyon kişi, Polonya’da 1,5 milyon kişi gıda yardımından faydalanıyor. Lodz’ta bulunan “Rowne Szanse/ Eşit Şans Vakfı” gibi, Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’na dahil olan birçok vakıf durum karşısında endişeli. Diğer bağış kaynakları ise yetersiz. Gıda ürünleri üzerinden tasarruf yapan vakıflar yoksul kesimin topluma yeniden katılabilmelerini hedefliyor. Rowne Szanse’nin müdürü Ewelina Gallas, asıl amaçlarının gıda yardımının yanı sıra, yardımdan faydalanan kişilerin sosyal yaşama entegre olmalaırnı sağlamak olduğunun altını çiziyor: “Avrupa’nın bu yardımı olmasaydı, destek kesilmiş olsaydı bu vakıf önünde daha uzun bir kuyruğa ve daha az iş koluna tanık olurduk. Gerçekten bu gıdayı hiçbir yerden temin edemeyecek kadar fakir ailelerimiz var. Yardımlarla ayakta kalan, 4-5 çocuklu işsiz aileler var. Tehlike altında, perişan halde, toplumdan dışlanma riskiyle karşı karşıya olan aileler var. Bu onlar için büyük bir sorun. Tek başlarına altından kalkamazlar. Onlara yardım eli uzatmalı, yeni bir yaşama başlamaları için bir şans vermeliyiz.”

Emekliler ise daha hassas bir grubu oluşturuyor. Anna, asgari maaşın çok altında olan emekli maaşıyla yaşamanın mümkün olmadığından bahsediyor: “Yaklaşık 100 Euro civarında, çok kısıtlı bir emekli maaşım var. Bununla hiçbir şey satın alamıyorum. Yardım kolileri olmasaydı ne yapardık bilemiyorum. Gerçek şu ki, altından kalkamazdık.”

Lodz’da bulunan Samarytanin Vakfı da, özellikle de tek ebeveynli aileler ve yoksul işçiler için yardım çağrısında bulunuyor. Boşanmış ve işsiz olarak yaşamını sürdüren ve vakfın mali yardımınyla birlikte gıda yardımından faydalanan İzabela, gıda yardımının kesilmesi halinde yaşayacağı zorluktan söz ediyor: “Şu sıralar sabit bir para yardımı ve oğlum için nafaka alıyorum. Bu parayla ya kiramı ya da elektrik faturamı ödeyebilirim. Gıda yardımı kesilirse tüm parayı yiyeceğe harcamamız gerekir ve belirli bir süre sonra evden çıkarılırız.”

Eğer Avrupa Yoksullara Gıda Yardımı Programı’nda kesintiye gidilirse ya da program tamamen kaldırılırsa vakıflar kurumların ve özel sektörün finasmanına daha fazla ihtiyaç duyacak. Varşova’daki bir süpermarket işleten Krzysztof Gajewski’nin belirttiği gibi, özel şirketlerin gıda yardımına katılımı, vergiler nedeniyle oldukça sınırlı: “Polonya’da rahatsızlık veren duurm şu ki, burada bir de KDV ödemek zorundayız. Bir yandan bağış yaparken diğer yandan KDV ödüyoruz. Kimi zaman ürünleri çöpe atmak bağışlamaktan daha kolay olabiliyor. Bu durumu değiştirecek olan bir yasa tasarısı umarım gelecek yıl yürürlüğe girecek. Beraberinde vergi ödememiz gerekmeyeceğinden bağış yapmamız kolaylaşacak.”

Gıda yardımının geleceği belirsiz olduğundan Polonya’da yoksul kesimin tek umudu, yaşama tutunmalarına destek olan özel bağışçılar.

Krizin derinleştiği Avrupa’da gıda bankalarına olan ihtiyaç artıyor

Yiyecek ya da kredi ödemeleri? Birçok İspanyol’un ikilemi. Rahibe Esperanza Romero, bize İspanya’nın Oviedo şehrinde bulunan yemek çadırının kapılarını açtı. Bu çadır, her gün 300 kişiyi ağırlıyor. Ziyaretçilerin çoğu orta sınıfa dahil. Yaklaşık 100 gönüllünün çalıştığı çadırda menü 50 sent Euro tutuyor.

Birçok insan bunu ödemekte dahi zorlanıyor. Emlak krizi ve peşinden derinleşen finans krizi, ne işçi ne memur ne de girişimci dinliyor. Krizin açtığı yaralar ise her geçen gün derinleşiyor. İşsizlik oranının yüzde 25’in üzerine çıktığı bugünlerde İspanyollar için dayanışmanın önemi kaçınılmaz. Toplumsal sorunların daha da derinleşmesini önlemenin yolu dayanışmadan geçiyor.

Peki, bu yiyecek malzemeleri nereden geliyor?

Bağışçılar özel kişiler olduğu gibi şirketler de olabiliyor. Özellikle toptan satıcılar ve süpermarket sahipleri… 2011 yılında Avrupa Gıda Bankası Federasyonu, 401 bin ton yiyecek malzemesi dağıtırken 5,2 milyon Avrupalı bu yardımlardan yararlandı.

Maria Velasco, Asturias özerk bölgesinin gıda bankası kordinatörü. 21 ülkede 247 dağıtım merkezinin yönetiminden sorumlu. Maria Velasco: “Burada söz konusu olan, önümüze gelene yiyecek dağıtmak değil. Yüzlerce alt kuruluştan destek alıyoruz. Onlar bölgeyi daha iyi tanıyor. İhtiyaç sahiplerinin durumlarını daha iyi belirliyorlar.”

Avrupa çapında 31 bin sivil toplum kuruluşu, 800 çalışan ve 10 binden fazla gönüllü ile dağıtım, en muhtaç olanlara ulaştırılıyor. Gıda malzemesinin yanında bu gönüllü kuruluşlar maddi desteğe de ihtiyaç duyuyor.

Jose Antonio Busto, İspanyol Gıda Bankası Federasyonu’nun başkanı. Asturias Prensliği’nin özel ödülüne layık görülen Busto, yoksulluğun gelmiş olduğu durumdan endişeli: “Sürekli aynı insanlarla karşılaşıyoruz. Eski çalışanlar, işten çıkarılmış teknisyenler ve öğrenciler. İşsizlik maaşından yararlanamayanlar… Onlara yardım edecek kimse yok. Bu nedenle sosyal kantinlere geliyorlar. Kiralarını ödemek ya da yiyecek bir şeyler satın almak arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar.”

Avrupa gıda yardımı programı gelecek sene sona eriyor. Gıda bankalarına talep artarken en önemli kaynaklarından bir tanesi ellerinden alınıyor.

Busto: “Biz bu programın devam etmesinden yanayız. Ayrıca bütçesinin de arttırılmasından. Çünkü, her geçen gün ihtiyaç artıyor. 500 milyon Euro’luk bütçenin 355 milyon’a gerilemesi akıl almaz bir durum. Gıda ihtiyacı en temel meseledir ve bu konuda politikaların daha korumacı olarak düzenlenmesi gerekir.”

Avrupa Komisyonu tarafından sunulan tasarıda, 2014-2020 yılları periyodunda ihtiyaç sahiplerine yardım yapılması için ayrılan bütçe 2,5 milyar Euro.

Avrupa gıda bankaları daha fazla paraya ihtiyaç duyuyor. Sadece İspanya’da değil. Geçtiğimiz aylarda bu kuruluşlardan yararlananların sayısı yüzde 20 oranında arttı. Bu kuruluşların çatısı konumundaki Federasyon, Avrupa Birliği’nin bu işin başında olmasını umuyor.

Avrupa hızla fakirleşiyor

Fakirlik Avrupa’da kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Sorun, sadece mali krizle boğuşan ülkelerde değil Euro Bölgesi’nde lokomotif görevi gören ülkeleri de kapsamaya başladı. Euro Bölgesi’nin en büyük ikinci ekonomisi Fransa’da bu soruna çözüm bulmak amacıyla Jean-Marc Ayrault hükümeti harekete geçti. Başbakan fakirliği ulusal bir sorun olarak gördüklerini belirtti. Hükümet sorunu çözmek için alınacak tedbirleri 22 Ocak’ta açıklayacak. Planın bütçeye 2.5 milyar Euro’luk ek bir yük getirmesi söz konusu.

Fransa Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü (INSEE) 2010’da fakirlik sınırının altında yaşayanların sayısını 8.6 milyon kişi olarak açıkladı. Bu da Fransa nüfusunun yüzde 14.1’ine denk geliyor. Ülkedeki fakirlik sınırı ise kişi başına 964 Euro.

Bu oranı düşürmeye çalışan hükümet, düşük gelirlilere yönelik mali yardım planını gelecek sene yüzde 2 oranında artırmayı planlıyor. Evsizlere barınak sağlama hizmetinin kapasitesinin 8 bin kişi artırılması da diğer bir hedef. Fakat buradaki asıl soru tedbirlerin yeterli olup olmayacağı. Zira yoksulların sayısı artmaya devam edecek.

Avrupa Birliği’nin üçüncü en büyük ekonomisi İtalya’da da istatistikler Fransa gibi alarm veriyor. 2011’den beri İtalyanların yüzde 28.4’ü yani neredeyse 4 kişiden biri fakirlik sınırının altında yaşıyor. Bu oran 2010’da sadece yüzde 3.8’de bulunuyordu. Yoksulluk sınırı yarım adada 707 Euro olarak belirlenmiş durumda.

Bu durumdan sorumlu tutulan Monti hükümeti döneminde sadece 13 ayda kalkınma oranı yüzde 2.3 düştü. İşsizlik yüzde 11’e yükseldi. Fakat yine aynı dönemde faiz oranlarının Berlusconi dönemine oranla yarı yarıya düşürülmesi sağlandı. Almanya’da ise istatistikler halkın yüzde 15’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını gösteriyor. Yoksulluk sınırı ülkede 939 Euro’da bulunuyor. Bu rakam ülkede ortalama bir gelirin yüzde 60’ına denk geliyor.



Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Yükleniyor