Başbakan Yıldırım´ın BBC Yorumu

Başbakan Yıldırım´ın BBC Yorumu

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Şüphesiz Türkiye eskiden beri terörle çok yoğun mücadele eden bir ülke, 40 yıldan fazla. Biz diyoruz ki; terörün dini yok, terörün mezhebi yok, teröristin hiçbir kutsalı yok. Dolayısıyla terör grupları aras

 

BBC World News TV

SUNUCU: Başbakan Binali Yıldırım, Hard Talk programına hoş geldiniz.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: Çok teşekkür ederim Zeynep Hanım. Türkiye´ye hoş geldiniz. İstanbul´a hoş geldiniz. Burası harika bir şehir ve sizi burada ağırlamak bizim için büyük bir zevk.

SUNUCU: Çok teşekkür ederim.

YILDIRIM: Rica ederim.

SUNUCU: Başbakan, dünya İstanbul´daki havalimanında haziran sonunda meydana gelen saldırı nedeniyle şokta ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunun terör ile küresel mücadelede bir dönüm noktasını temsil ettiğini söyledi. Türkiye´den politikalarında bir değişiklik yapmasını bekleyebilir miyiz?

YILDIRIM:  Evet, şüphesiz Türkiye eskiden beri terörle çok yoğun mücadele eden bir ülke, 40 yıldan fazla. Biz diyoruz ki; terörün dini yok, terörün mezhebi yok, teröristin hiçbir kutsalı yok. Dolayısıyla terör grupları arasında sınıflandırma yapmak çok yanlıştır. Bu küresel bir tehdittir. Bütün insanlığın güvenliği için, geleceği için beraberce bütün ülkelerin hareket etmesi lazım.

SUNUCU: Henüz mayıs ayında Başbakan olduğunuzu biliyorum ancak 12 yıldan fazla süredir kabinedesiniz ve 1990´ların başından bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir müttefik olarak ilişkilendiriliyorsunuz. Dolayısıyla olup bitenleri biliyorsunuz ve size Türkiye´nin içinden ve dışından yapılan suçlamaları anlatmak zorundayım Başbakan. Esasen Türkiye´nin son birkaç yıldır Suriye´de Devlet Başkanı Esad ile savaşan ve sözde İslam Devletinin bölgede yerleşmesine yardım eden grupları desteklediği ve bu durumun şu anda kendi ülkenize karşı bir tehdit oluşturduğu yönünde bir sav var.

YILDIRIM: Esad´ın öldürdüğü ve ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların bağımsızlık mücadelesi vermek için oluşturduğu gruba Türkiye destek veriyor. Onun dışındaki gruplara ne DEAŞ´e, ne PYD´ye ne de Esad´ın güçlerine Türkiye asla destek vermez.

SUNUCU: İD´nin Türkiye´de saldırıları göz önüne alınacak olursa Türkiye´nin Devlet Başkanı Beşar Esad´a ilişkin politikalarında sizce bir değişiklik olmasını bekleyebilir miyiz? Çünkü kendisine yönelik suçlamalarınızda hep affetmez bir tavrınız var. İngiltere´nin öne sürdüğü ve İngiliz Bakan Philip Hammond´ın söylediği gibi eğer bir geçiş varsa bir dereceye kadar bir rol oynamak zorunda kalmış olabilir mi?

YILDIRIM: Bir kere Suriye´de bir şeylerin değişmesinin zamanı çoktan geldi geçti. 500 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Masum, hiçbir günahı olmayan insanlar öldü gitti. 9 milyondan fazla insan yurtlarını terk etti. 3 milyonu Türkiye´de bizim misafirimiz. Biz onlara kollarımızı açtık, evimize kabul ettik. Muhakkak Suriye´de bir şey değişmeli ama her şeyden önce Esad değişmeli. Yani Esad değişmeden Türkiye´de bir şey değişmez. Bu işlerin bu hale gelmesinin ana sebebi Esad´dır.

SUNUCU: Hükümet yanlısı Türk gazeteleri halkı bir değişikliğe hazırlıyor olabilir. Örneğin; Daily Sabah gazetesi yazarı Merve Oruç, 1 Temmuz´daki makalesinde, ülke içindeki ölümcül İD terör kampanyasının Ankara´yı önceliklerini değiştirmeye ve Suriye politikasını arkasında bırakmaya zorladığını yazmış. Politikanızı değiştirecek misiniz ve Esad´ın kalmasını istemiyoruz ancak biz İD konusunu hallederken belki şimdilik kalabilir diyecek misiniz?

YILDIRIM: Şöyle; bir yanda Esad var bir yanda DEAŞ var. Esad´ı mı tercih edelim DEAŞ´i mi tercih edelim diye soruyorsanız ikisini de tercih edemeyiz ve ikisinin de gitmesi lazım. Suriyelilerin başının belası…

SUNUCU: Yine de her ikisini aynı anda yapabilir misiniz? Öncelikleriniz yok mu? İlk olarak Esad´ın gitmesine odaklanmak…

YILDIRIM: Ha diyelim ki DEAŞ´ı defettik DEAŞ gitti, sorun yine çözülmeyecek ve Esad orada olduğu müddetçe sorun çözülmeyecek başka bir terör grubu ön plana çıkacak. Dolayısıyla DEAŞ´ı yaratan Esad rejiminin tutumudur, Suriye´de ortaya koyduğu yönetim şeklidir ve kendi vatandaşlarını bile bile ölüme göndermesidir.

SUNUCU: Bölgedeki karışıklığın sonuçlarından ve Türkiye´nin 3 milyon Suriyeli mülteciye destek verdiğinden bahsettiniz. Suriye´den ve başka ülkelerden Avrupa´ya giden mülteciler de var. Selefiniz Ahmet Davutoğlu ve Avrupa Birliği arasında bir mülteciye karşı bir mülteci türünde bir anlaşma bir süre önce imzalandı. Buna göre Türkiye´nin Avrupa´ya gitmesini engellediği bir mülteci karşılığında Avrupa Türkiye´deki bir kamptan bir mülteciyi alacak. Böylece Türkiye de bir şey almış olacak. Örneğin; Avrupa Birliği´nin Schengen bölgesine vizesiz seyahat. Türkiye´de bunun asla gerçekleşmeyeceğinden henüz endişelenmiyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer bunu elde etmezsek tüm anlaşmanın çözülebileceğini söyledi. Başbakan, şu anda bu konuda nasıl bir durumdayız?

YILDIRIM: Evet, şimdi şöyle söylemek lazım. Biz bu anlaşmayı, doğru benden önceki değerli Başbakan´ımız Ahmet Bey, mart ayında Avrupa Birliği´yle böyle bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre bir göçmene karşılık bir Suriyeli göçmeni Avrupa Birliği alacak ve Türkiye yasa dışı düzensiz göçü önleyecek. Biz önledik. Ne yaptık? 7 bin geçiş vardı günde 40´a düşürdük tamamen bitti. Biz görevimizi yaptık. Ayrıca 72 tane de şart vardı o şartları da yerine getirdik. Ama Avrupa Birliği buna karşılık ne yapacaktı? Vize muafiyeti verecekti ayrıca Türkiye 3 milyon göçmeni misafir ettiği için ciddi bir yük var üzerinde bu yükü paylaşacaklardı, 3 milyar avro gibi bir para vereceklerdi 5 yılda 6 milyara çıkaracaklardı.

SUNUCU: Türkiye´nin Avrupa ile yaptığı bu anlaşmayı ihlal edip etmeyeceğini gerçekten öğrenmek istiyorum. Eğer öyleyse bu kısa süre içinde olabilir mi? Türkiye, bundan memnun değiliz isterlerse mültecilerin Avrupa´ya gitmelerine izin vereceğiz diyebilir mi?

YILDIRIM: Böyle bir tehdit peşinde değiliz. Biz hiçbir zaman dostlarımıza tehdit ederek iş yapmadık. Biz dostlarımıza şöyle yaparsak iyi olur böyle yapmazsak şu zarar olur diye yol gösteririz. Biz diyoruz ki 50 yıldan fazla biz Avrupa Birliği üyeliği için çalışıyoruz, birçok reform yaptık ve şu ana kadar 15 tane fasıl açtık, şimdi yeni bir fasıl daha açtık. Şimdi bu yeni dönemde iki tane fasıl var. Bunlardan bir tanesi Adalet faslı diğeri işte bu yine…

SUNUCU: Ancak yapmanız gereken çok şey var. Dolayısıyla şimdi tam zamanı. Bu konuda kat etmeniz gereken çok yol var.

YILDIRIM: Detay söylemiyorum. Biz hala Avrupa Birliği´nin samimi davranarak Türkiye´nin yaptığı fedakârlıklara karşı üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyoruz. Avrupa Birliği, bize bir lütufta bulunmuyor biz hakkımız olanı istiyoruz. Biz üzerimize düşeni yaptık diyoruz ki siz de üzerinize düşeni yapın. Eğer yapmazlarsa ne olacak? Yapmazlarsa…

SUNUCU: İngiltere Başbakanı David Cameron, Türkiye´nin bu hızla 3000 yılına kadar Avrupa Birliği üyesi olamayacağını söyledi. Yani kat etmeniz gereken çok yol var.

YILDIRIM: Keşke Cameron bu kampanyada Türkiye´yi kullanmasaydı tarafsız olsaydı ve belki o zaman sonuç daha farklı olurdu.

SUNUCU: Öyle yapmadı zaten. Ancak kısa süre önce İngiltere´de yapılan AB referandum kampanyası konusunu siz açtınız. Bunun adı özellikle Türkiye konusunu ortaya attığı AB´de Kalalım Kampanyası değil de Brexit kampanyasıydı. Orada, insanları AB içinde kalmayı istemekten vazgeçirmek için 75 milyon Türk´ün Avrupa Birliği´ne katılacağına dair korkutma taktiklerinin olduğuna ilişkin suçlamalar vardı. İngiltere´nin Partiler Üstü Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Barones Meral Hussein Ece -kendisi Kıbrıslı Türk asıllıdır- referandumda Muhafazakâr Milletvekili ve Londra´nın eski Belediye Başkanı Boris Johnson dahil olmak üzere Brexit kampanyasını yürüten başlıca kişilerin Türkiye´nin üyeliğini olumsuz şekilde kullanmaları ve 78 milyon Türk´ün AB´ye gireceğini ve hepsinin potansiyel olarak İngiltere´ye gideceklerini belirten ve ülkenin tümüne asılan posterler nedeniyle dehşete düştüğünü söyledi. Bunun hakkında ne hissettiniz?

YILDIRIM: Şimdi bir kere eski Londra Belediye Başkanı´nın böyle bir ifadesi talihsizlik ve dedesi de Türk. Dolayısıyla dedesinin hatırına hiç değilse…

SUNUCU: Büyük dedesi Türk´tü; Ali Mehmet Bey.

YILDIRIM: Evet, dolayısıyla beklerdik ki dedesinin hatırasına, Türkler Avrupa için bir tehdit değil Avrupa´nın yükünü alacak büyük bir millet...

SUNUCU: Dolayısıyla özellikle Boris Johnson nedeniyle hayal kırıklığına uğradığınızı söylediniz çünkü büyük dedesi Türk´tü.

YILDIRIM: Tabii.

SUNUCU: Ona ne söylemek isterdiniz?

YILDIRIM: Ona ne diyeyim, Allah ıslah etsin. İnşallah bundan sonra daha böyle bir yanlış içerisinde olmaz ve Türklerin gönlünü kazanmanın gayreti içerisinde olur.

SUNUCU: Pekâlâ. Başbakan, size şunu da sormak isterim.

YILDIRIM: Ama artık kampanya bitti ve referandum oldu. Şu anda bu işin üzerinde durmaya lüzum yok geldi geçti.

SUNUCU: Suriyeli mülteciler konusuna gelecek olursak basındaki haberlerden onlara Türk vatandaşlığı verilebileceğini duyuyoruz. Bu doğru mu?

YILDIRIM: Şimdi 3 milyon mülteci var, önce bunlara barınma sağladık, geçici çalışma izni verdik, sağlık hizmeti veriyoruz, eğitim hizmeti veriyoruz, bir adım sonra da şartlar oluştuğunda vatandaşlık da vereceğiz. Ama bu, bugünden yarına olmaz ve tabii bunun belirli standartları var o standartlar karşılandığında…

SUNUCU: Yine de hepsine değil öyle mi?

YILDIRIM: Tabii ki eğer teröre bulaşmışsa, kanunsuz işleri varsa bunlara asla vatandaşlık söz konusu değil. Bakın bugüne kadar biz kendi bütçemizden bu göçmenler için 11,5 milyar dolar harcama yaptık. Birleşmiş Milletler, bütün uluslararası yardımlar yüzde 5´i bile değil.

SUNUCU: Dolayısıyla teorik olarak Türkiye´de Suriye kökenli üç milyon yeni vatandaşınız olabilir öyle mi?

YILDIRIM: Evet, şu anda vatandaşımız değiller ama vatandaşımız gibi muamele görüyorlar. Her türlü haktan yararlanıyorlar: Seyahat hakkı, sağlık, eğitim, çalışma… Sadece nüfus kâğıtları yok. Ama ileride şartlara bağlı dediğim gibi yanlış işleri yoksa efendim teröre bulaşmamışlarsa bu ülkede kalmak istiyorlarsa ve faydalı olacaklarsa tabii ki bunlara vatandaşlık düşünürüz.

SUNUCU: O halde Türkiye´de Cumhurbaşkanı´na daha fazla yetki verilmesi için Anayasa´yı değiştirmeye çalışmaya yönelik potansiyel referandumdan bahsedelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Türkiye´nin doğrudan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olduğunu biliyoruz. Şu anki Anayasa´ya göre siz Başbakan´sınız ve bir hükümetiniz var. Ancak yapılacak olursa bu referandumda Anayasa değişiklikleri olacak ve buna göre Cumhurbaşkanlığının pozisyonu güçlenirken sizin pozisyonunuzun zayıflayacağına dair endişeler var. Bu, sizin desteklediğiniz bir şey midir?

YILDIRIM: Bizim pozisyonumuz önemli değil insanlar gelip geçici, önemli olan toplum için, millet için hayırlı bir iş yapmak. Türkiye´nin hayrına olan yönetimde istikrar ve temsilde adalet. Ne demek istiyorum? Başkanlık sistemi olunca koalisyonlar olmayacak, sürekli güçlü bir yönetim olacak ve Türkiye zaman kaybetmeden refah için, kalkınma için daha fazla çalışacak. Yine Meclisimiz olacak ama Meclis daha güçlü olacak. Milletvekilleri Mecliste icabında bütçeyi onaylayacaklar, başkanı denetleyecekler yani başbakanın olması şart değil...

SUNUCU: Ancak eğer bu değişiklikler meydana gelirse yerinizi koruyamayacağınızdan gerçekten etkili bir başbakan olamayacağınızdan korkuluyor ve elbette Mecliste bu değişikliklere oy vermek için yüzde 60 oranında bir mutlak çoğunluğunuz yok. Dolayısıyla anlaşmalar yapmak zorunda kalacaksınız ve biz de Anayasa´da hangi tür değişikliklerin yapılacağını görmek zorunda kalacağız. Ancak 10 yıl boyunca Başbakan olarak ve şu anda Cumhurbaşkanı olarak Türkiye´deki siyasi görünüme hakim olan çok güçlü bir başkana karşı çıkamayabileceğinizden korkuluyor.

YILDIRIM: Zeynep Hanım, asıl yanlış bu işi kişilere indirgemektir. Yani Tayyip Erdoğan da gelip geçici Binali Yıldırım da gelip geçici. Dolayısıyla biz gelecek nesilleri düşünerek reform yapmamız lazım, gelecek nesiller ne istiyor? Zayıf yönetimler olmasın, güçlü iktidarlar olsun ki Türkiye hem içeride hem de dışarıda terörle mücadelesini daha etkin yapabilsin ve ekonomik kalkınmasını daha hızlı gerçekleştirebilsin. Halkının refahını daha kolay elde etsin. Bunun için çalışıyoruz yoksa benim olmam ya da olmamamın önemi yok. Dediğim gibi insanlar gelip geçici ülkenin geleceği baki. Koalisyonlar ülkeye zaman kaybettiriyor. Bizim 90´lı yıllarımız, 70´li yıllarımız koalisyonlarla geçti ve Türkiye edinimlerini koruyamadığı gibi geriye de gitti. Ne olacak? Yani şimdi AK Parti var, AK Parti…

SUNUCU: Yani bunun haleflerinize bırakacağınız bir tür otoriter bir sisteme yol açacağından endişelenmiyorsunuz, öyle mi? Kısaca açıklar mısınız?

YILDIRIM: Olur mu öyle şey yani Amerika´da diktatörlük mü var, Fransa´da diktatörlük mü var? Buralarda başkanlık sistemi var. Pekâlâ başkanlık sisteminde demokrasi de daha ileri gidebilir. Aslında…

SUNUCU: Başbakan, siz PYD´ye de karşısınız. Bu oldukça karmaşık bir durum. Bu kişiler, Beşar Esad´a karşı savaşıyorlar ve Birleşik Devletler gibi önemli Batılı uluslar tarafından destekleniyorlar. Ancak siz Türkiye´de PYD´ye karşısınız ve bu durum sizi uluslararası toplumla karşı karşıya getiriyor. Ayrıca daha fazla dost ve daha az düşman istediğini söyleyen Başbakan sizsiniz.

YILDIRIM: Bakın doğru, onu yapmaya çalışıyoruz ve başladık. İsrail ile işlerimizi düzelttik, Rusya´yla işlerimizi düzelttik ve sırada başka ülkeler var. Yani dostlarımızı artırmaya devam edeceğiz ve düşmanlıkları azaltacağız. Bizim Kürtlerle bir problemimiz yok. Bizim Kürt-Türk demeden gözünü kırpmadan insanları hunharca öldüren canilerle problemimiz var ve bunları aradan çıkarmaya çalışıyoruz.

Bakın son olarak şunu söylüyorum, bu çok önemli Zeynep Hanım: Bir terör örgütünü başka terör örgütünü yok etmek için kullanırsanız sonra o terör örgütü de başınıza bela olur. Şimdi bazı dostlarımız PYD´yi DEAŞ´i yok etmek için kullanıyorlar. Daha sonra da PYD´yi yok etmek için başka bir örgütü kullanmak zorunda kalacaklar. Biz diyoruz ki bir terör örgütünü yok etmek için başka terör örgütü kullanılmaz. Ülkeler bir araya gelsin, beraber çalışsın ve bütün terör örgütlerini ortadan kaldıralım.

SUNUCU: Başbakan Binali Yıldırım, Hard Talk programına katıldığınız için gerçekten çok teşekkür ederiz.

YILDIRIM: Ben teşekkür ediyorum, iyi yayınlar diliyorum.(İngiltere,BBC World News TV-14.07.2016)



Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Yapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.

Teknoloji

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

AVRASYA BİR VAKFI BİLİM TEKNOLOJİ DERNEĞİ KONFERANSI (27 NİSAN 2024)

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticaret tartışmalarına noktayı koydu: O iş bitti

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

İsrail'in "konforlu mağduriyeti"

Meteoroloji'den 44 ile toz taşınımı uyarısı! Göz gözü görmeyecek

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Yükleniyor