Jinfa Zheng, Li Ming, Qi Yanling
Dördüncü Çin-Avrasya Fuarı 1 Eylül’de Sincan Urumçi’de açıldı. Bu yılki fuarın ana teması, “dışa açılma ve iş birliği, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı birlikte inşa etmek”. Fuar açılmadan önceki akşam Türkiye’deki Çin Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müşaviri Cu Guangyao, Şinhua muhabirlerine Türkiye’nin, Orta Doğu’nun en büyük ekonomisi ve coğrafi konumunun mükemmel olduğunu, Çin ile Türkiye’nin birlikte İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı inşa edebileceğini söyledi.
Fuarda, Çin-Avrasya Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Forumu ve İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Ulaştırma Zirvesi gibi 10 önemli forum ve aktivite düzenlenecek. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı birlikte inşa etmek için Fuara, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve yeni Avrasya Tüneli boyunca uzanan ülkeler davet edildi ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu’nun önemli uçlarındaki ülkelerden değerli misafirler katıldı. Değerli yabancı konuklar, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın inşasını teşvik etmek konusunda derin ve kapsamlı bir iletişimde bulunarak anlaşma yolunu aradılar.
Cu Guangyao, Türkiye’nin, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağladığını, Türkçe konuşan ülkelerle yakın ilişkileri olduğunu, hem tarihî İpek Yolu’nun geçtiği bir yer hem de Orta Doğu ülkelerinin kara, deniz ve hava ulaşım merkezi durumunda ve Çin ile ulaşım şartlarını geliştirme avantajına sahip olduğunu ifade etti.
Cu Guangyao şunları söyledi: “Son yıllarda Türkiye, Avrupa ve Amerika’nın dış politikasının odak noktası olarak ‘dış politikayı 360 derece’ çevirdi ve yeni dünyanın siyasi ve ekonomi sistemlerini şekillendiren ülkelerden birisi olmak için uğraşıyor. Bu nedenle Türkiye, katıldığı uluslararası organizasyonlarda aktif rol oynuyor; Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) kurucu üyelerinden, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), G-20 ve vs. üye. Türkiye; Çin, Hindistan, Rusya ve Japonya gibi ülkelerle ilişkilerini geliştiriyor. Ayrıca Türkiye, Türkçe konuşan ülkelerle ilişkilerini derinleştirmeye devam ediyor. İpek Yolu boyunca uzanan ülkelerin çoğu Türkçe konuşan ülkelerden oluşuyor.”
Cu Guangyao sözlerine şunları da ekledi: “On yıldır Türk ekonomisi hızlı bir şekilde gelişiyor, gayrisafi yurt içi hasılada (GSYH) yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyüme gerçekleşti, GSYH iki kat artarak 10 bin dolara çıktı. Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisi hâline geldi.
Türk liderler, İpek Yolu’nu yeniden inşa etmenin, Türkçe konuşan ülkelerin ekonomik kalkınmasının teşvikinde ve siyasi etkisinin artmasında önemli bir rol oynadığını belirtti. Ekim 2013’te Başbakan Erdoğan, Marmara tünelinin açılışının, Pekin ile Londra’nın birbirine bağlanacağı ve Doğu ile Batı’nın birbirine bağlanarak “İpek Yolu’nun” uzayacağı anlamına geldiğini söylemişti.
Cu Guangyao, son yıllarda Çin-Türkiye ticari ilişkilerinin önemli ilerlemeler kaydettiğini, Türkiye’nin, Çin’in ticaret ve proje sözleşmelerinde stratejik öneme sahip bir yer hâline geldiğini belirtti. Çin Ticaret Bakanlığı istatistiklerine göre bu yılın ilk yarısında, Çin-Türkiye ticaret hacmi yüzde 1,02 artarak 11 milyar 55 milyon dolara ulaştı. 2013’te Çin, Türkiye’nin en büyük ithal kaynağı ülke ve ihracat hedefinde 11. sıradaki ülke hâline geldi ve hâlâ Türkiye için üçüncü büyük ticaret ortağı.
Turizm endüstrisinin teşvik edilmesiyle iki ülkenin hizmet ticareti ciddi anlamda ilerleme kaydetti. Çin Ticaret Bakanlığı istatistiklerine göre 2013’ün ilk yarısında Çin-Türkiye hizmet ticareti hacmi, 1 milyar 670 milyon dolara ulaşırken Türkiye’nin hizmet ihracı, 1 milyar 510 milyon doları buldu.
Cu Guangyao şu ifadeleri kullandı: “Bu yılın haziran sonuna kadar Türkiye’nin proje sözleşmelerinde toplam sözleşme hacmi,12 milyar 723 milyon doları buldu, toplam ciro 8 milyar 175 milyon dolar. Son yıllarda Türkiye ekonomisinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte hükûmet, altyapı ve enerji gibi alanlardaki atılımını sürekli artırdı. Türkiye, proje sözleşmesi piyasasında son derece aktif, Çin’in en büyük pazarlarından biri hâline gelmesi bekleniyor. Çin şirketiyle beraber inşa edilen Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren projesinin ikinci etabı bu yılın temmuz ayında tamamlandı. Çin’in yurt dışında inşa ettiği ilk yüksek hızlı tren olarak Çin’in yüksek hızlı treninin ‘dışarıya açılması’ konusunda önemli bir etki oluşturacak.” (Çin Haber Ajansı Xinhua - 01 Eylül 2014)