Cumhurbaşkanı Erdoğan İle Özel Mülakat

Cumhurbaşkanı Erdoğan İle Özel Mülakat

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bu darbeyi hiçbir şekilde beklemiyorduk. Ancak Türkiye güçlü, ekonomisi de güçlü olan bir ülke. Yatırımlar devam ediyordu. TSK en iyi ve gelişmiş teknoloji ile donatılıyordu. Neden böyle bir darbeye

El Cezire TV

SUNUCU (Abdülkadir Ayyad): Özel Buluşma programının bugünkü konuğu Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Zira yaşanan başarısız darbe girişiminden sonra ülkede özel bir durum yaşanıyor. Sayın Cumhurbaşkanı hoş geldiniz.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Hoş bulduk.

SUNUCU: Darbe girişimi üzerinde 20 gün geçti. Yaptığınız soruşturmalar neticesinde o günde olan bitenlerle ilgili olayları aydınlatabildiniz mi veya bir kısmı aydınlatıldı mı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: O gün bir darbe girişimi yaşandı ve maalesef darbeye kalkışanlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) bulunan askeri üniformaları giyen bazı askerler tarafından yapıldı ve amaçları Türk Devleti´ni ele geçirmekti. Şüphesiz ki bu girişim Fethullah Gülen´in eliyle yapılmış bir girişim. Bu örgüt, 40 yıldan beri devlete nüfuz etmeye çalışıyor. Orduya, polise, yargıya ve diğer kurumlara sızmışlar. Ancak bu girişimin başarısızlığa uğramasından sonra bu örgüt ortaya çıktı. Soruşturmalar devam ediyor onların bağlantılarını tespit ediyoruz. Nitekim de ahtapot gibi şebeke kurmuşlar. 20 günde ya da bir ayda temizlenecek değiller zira bu uzun vadeli bir iştir. Ancak onların köklerini kazıyacağız. Devleti sıfırdan kuracağız. Güvenlik güçlerimizi temizleyeceğiz. Bu yöndeki çalışmaları destekliyoruz. Şu an güçlü bir siyasi irade var. Hepsini temizleyeceğiz ancak intikam mantığıyla değil adalet çerçevesinde bu temizlemeyi yapacağız

SUNUCU: Dünya, bu darbeyle şoka uğradı. Siz bunu bekliyor muydunuz veya herhangi bir darbe girişiminin olacağıyla ilgili daha önce bir endişeniz var mıydı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bu aklımıza gelecek son ihtimaldi. Bu darbeyi hiçbir şekilde beklemiyorduk. Ancak Türkiye güçlü, ekonomisi de güçlü olan bir ülke. Yatırımlar devam ediyordu. TSK en iyi ve gelişmiş teknoloji ile donatılıyordu. Neden böyle bir darbeye gidilsin ki? Askerler neden bu amaçlar için kullanılsın ki? Onlar Türkiye´yi ele geçirmeye çalıştılar. Bizim zor bir durumda olduğumuzu zannettiler bunun için böyle bir adıma atıldılar. Acele ettiler. Ama güçlü halk onlara izin vermedi. Ben halkıma inanıyorum. Zira bir çağırımla bütün Türk halkı meydanlara ve sokaklara inmişti. Halkımın içindeki güç darbeyi püskürtmeyi başardı ve ben halkımın yanındaydım. Bu örgüt üç yıldan beri bu darbeyi planlıyor. Ben 2010´dan beri bu örgütle mücadeleye şahsen başlamıştım. Darbe girişimi benim bu örgüte karşı düşüncelerimi doğruladı. Bu örgüt ekonomiyi ele geçirdikten sonra Türkiye´yi ele geçirmek istiyordu. Sadece Türkiye değil Afrika´da da birçok ülkeyi ele geçirmek istiyor. Bu örgütün 170 ülkede 170 okulu var ve bu okullarda o ülke siyasetçilerinin çocuklarını okutuyorlar. Bir dini cemaat olduklarını söyleyenler var ancak o sapkın bir grup ve bir terör örgütüdür. Milli Güvenlik Kurulundan kendilerinin bir terör örgütü olduklarına dair bir karar çıkmıştı ve bu, hükümete iletilmişti ve hükümet de bunun bir terör örgütü olduğunu onaylamıştı. Onlarla mücadelemiz stratejik bir belge çerçevesinde yapılıyor.

SUNUCU: Birçoğumuzun da bu örgütle ilgili detaylı bilgisi bulunmuyor. Sayın Cumhurbaşkanı başarısız darbe girişiminden sonra sizde ve halkta bir değişiklik oldu mu?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 17 ve 25 Aralık 2013´te da bir darbe girişimi olmuştu ve o tarihten bu yana çok güçlü kararlar aldık. Şu an haklı olduğumuz ortaya çıktı. Bundan sonra da kararlı bir şekilde onlarla mücadele edeceğiz. O insanlara bakış açım değişmedi ve hayatımda buna dair bir şey değişmedi ancak onlarla mücadele azmim daha da arttı. Zalimlere merhamet göstermek bir ihanettir. Zira onlar alçak, terörist ve haindir ve Onlara merhamet göstermeyeceğiz. Bunların çıkarları var ve bu çıkarlarına ulaşmasına mani olacağız. Hiçbirinin devletin kurumlarında bulunmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye demokratik parlamenter sistemle yönetilen bir ülke ancak onlar bu Parlamentoyu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı´nı, Polis Özel Harekât yerleşkesini bombaladı ve ne yazık ki orada 52 polisimiz şehit düştü. Keza Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yerleşkesini de vurdular. Devletin bütün kurmalarını ele geçirmeye çalıştılar. Bir astsubayımız darbecilerin başını kafasından vurarak öldürdü ve şehit oldu. Halkımızı ele geçirmeye çalıştılar ancak Türk halkının ele geçirilemez olduğunu unuttular.  On binlerce insanımız ve hatta milyonlarcası sokağa indi ve halkın gücü silahın gücünden daha üstün olduğu göründü. Zira inançlı halkımız ölümden korkmaz. Biz ölümden kokan millet değiliz. Nitekim Müslüman´ız ve ölüm bizim için bir kaderdir. Kaderimiz geldiğinde ölümümüzü bir saat geç veya bir saat erken tadamayız. Zira ruhumuzu ve emanetimizi bizi yaratana teslim etmeliyiz. Tankın altına yatan gencimizi maalesef üzerinde tank geçen genç kızımızı düşünün. Sivil insanlarımız havadan jetlerle vuruldu ve kurşunlandı. Halkımıza yaşatılan bu zulüm böyle kalmayacak zira Pensilvanya´da oturan o zat bu zulmün bedelini er ya da geç ödeyecek. Ona tabi olanlar da bu bedeli ödeyecek. Bunda hiç şüphemiz yok. O kişiler, kendi okulları vasıtasıyla yüce Allah´ı ve İslam dinini halkı ele geçirmek için kullanıyorlar. Bu oyuna bir daha gelmeyeceğiz.

SUNUCU: Sayın Cumhurbaşkanı, başarısız darbe girişiminden sonra Türkiye´deki tehlikenin hâlâ yüksek olduğunu belirttiniz. Başka bir darbe girişiminin olması muhtemel mi? Son günlerdeki tehlike düzeyi darbenin girişiminden hemen sonra duruma göre azaldı mı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bildiğin gibi bir deprem olur ve akabinde artçı depremler meydana gelir. Ben bu darbe girişimini bir depreme benzetiyorum ve hâliyle arkasında artçıları olacak. Zira her yer tam olarak temizlenmiş değil ve bu örgütten bazılarının yakalanmadan evvel son bir intihar eylemine kalkışabilirler. Ama bu artçı depremlere de engel olacağız.

SUNUCU: Bu örgütün ordu ve diğer devletin bütün kurumlarına nasıl sirayet edebildi? Bu örgüt o denli tehlikeli midir ki fark edilmeden bütün bu kurumlara nüfuz edebildi? Zira kalkıştıkları eylem siz dâhil herkes için bir sürprizdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Evet haklısınız. Onlar kendilerini çok iyi bir şekilde kamufle ettiler ve hâlâ bunu yapıyorlar. Zira onlar kertenkele gibi sürekli renk değiştirirler. Yüce Allah´ı, İslam dinini, eğitimi, okulları istismar ediyorlar ve siz onların iyi niyetli ve eğitici olduklarını zannedersiniz. Hasan Sabbah gibi bu haşhaşilar, herkesle arkadaş olup kendilerini saklıyorlardı. Bunlar; Özal, Demirel, Ecevit ve benimle de aynı yöntemi kullandılar. Ancak 2010 yılından beri üzerilerindeki maske düştü ve foyaları ortaya çıktı ve o tarihten beri kalelerini vurmaya devam ediyoruz. Zira kaleleri onların dershaneleriydi ve bu dershaneleri kapatınca deliye döndüler. Halkımız zengin bir halk değil ki özel dershanelere gidebilsin zira halkımız ya okullara veya özel dershanelere gitme konusunda seçimi olmalı. Ancak onlar bu dershanelerden yıllık 1 ila 2 milyar Türk lirası kazanıyordu ve kapatınca nevirleri döndü. ABD´de kiralık okulları var ve yıllık 200 milyon dolardan fazla kazanıyorlar. Bu okulların kapanması durumundaysa da ABD yönetimine karşı gelecekler. Bu örgütün Afrika, Asya ve birçok ülkedeki kurumlarından çok fazla geliri söz konusu. Bu ülkelerin de bize “Lütfen gelin ve bizi bunlardan kurtarın. Gelin ki kendi okullarınızı tesis edin.” Şeklinde bizden talepleri söz konusu. Biz dünyadaki bütün dostlarımızdan bu sapkın cemaate dikkatli olmasını rica ediyoruz.

SUNUCU: Sözlerinizden anladığım kadarıyla bu örgütün darbeye girişmesi, üzerlerine uygulanan boğaz sıkma ve daraltma politikalarından mı kaynaklandı yoksa zaten onların hedeflerinde ülke yönetimini ele geçirmek var mıydı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Şunu diyebiliriz: Bizim ağustos ayında bir Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantımız olacaktı ve bu örgüt kendi istihbarat şebekesiyle bu Şûra´da birçok generalin ihraç edileceğine ilişkin kararların alınacağını fark etti ve bunun üzerine bu darbe girişimine kalkıştı. Zira onlara göre bu darbe girişimi olmazsa kökten kazınacaklardı. Anladılar ki darbe yapmazlarsa YAŞ´tan sonra daha da zayıf olacaklardı. Allah´ın lütfüyle darbe girişimini aceleye getirdiler ama kahraman halkım onlara izin vermedi. Ben birkaç günlüğüne Marmaris´te tatildeydim ve o gün (darbe günü) ya da ertesi gün İstanbul´a dönecektim. Oradan cep telefonuyla halka seslendim ve sokaklara çıkmaları için çağrıda bulundum. Milleti, Boğaz Köprüsü´ne ve havalimanlarına çağırdım. Sadece saatler içinde Türk halkı Atatürk Havalimanı´na akın etmişti. Keza halkımız 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak adını değiştirdiğimiz. Boğaziçi Köprüsü´ne de akın etti. Köprüde, Üsküdar´da, Ankara Kızılay Meydanı´nda çok şehidimiz oldu ve sadece Özel Harekât yerleşkesinde 53 polisimizi kaybettik. Türkiye´nin her yerinde şehidimiz düştü. Şu an 240 şehidimiz ve binlerce yaralımız var. Allah onlara rahmet eylesin ve onların peygamberle komşu olmalarını yüce rabbimden niyaz ederim.

SUNUCU: Sayın Cumhurbaşkanı, biraz önce darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan´da neler değiştiğini sormuştum. Darbe soruşturması çerçevesinde generallerin üçte biri demir parmaklarının arkasında. Örgüt, yaverinize kadar uzanmıştı. Hayatınızdan endişe duyuyor musunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Endişeyle yaşamaya devam edersem hayat zehir olur. Yapmam gerekenleri yapıyorum ve yoluma devam edeceğim. Kararlı bir şekilde bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Önemli adımlar attık ama daha yapacaklarımız da var. Halk bizi anladı. Hatalı olanlar da hatalarını anladı. Bundan sonra benzer bir adıma kalkışmayacaklar. Ancak her şeye hazır olmamız lâzım. Benzer bir şeyin bir daha yaşanmaması için bilinçli olmamız gerekiyor.

SUNUCU: Biraz önce sıfırdan yapılanmaya hazır olduğunuz ifade ettiniz. Zira söz konusu örgüt yatay ve dikey olarak yayılmış durumda bu başlattığınız “temizlik” operasyonlarından ne anlayabiliyoruz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Zaman kaybetmeden dikey temizlik yapmak zorundayız. Ancak daha iyi bir gelecek için yatay düzlemde de temizlik yapmamız lâzım. Askeri okulları kapatıyoruz. Sağlam bir zemine oturtmak istiyoruz. Türkiye´nin her yerinden öğrenci almak istiyoruz. Yüksek askeri okullar da açacağız. Bu okullar müfredatı ve eğitim kadrosu açısından farklı olacak. TSK´da bu reform gerekliydi. Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı daha güçlü olacak. Özgüveni olan yüksek bir ordu istiyoruz ancak aynı zamanda tankı halka süremeyecek kadar vatansever bir ordu istiyoruz. Halkına selam veren bir asker istiyoruz. Çünkü bu halk saygı duyulacak bir halk. Nitekim attığımız bütün bu adımlardan halkımız memnun.

SUNUCU: Sayın Cumhurbaşkanı, TSK´da bir değişiklik yapıldı ve yeni generaller atandı. Atanmış bu generallerin bu örgütün tekrar ordu kurumunda yeniden yayılmasına engel olup olmayacaklarını nasıl emin olabilirsiniz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Yeni ve özel önlemeler alacağız. Bildiğiniz gibi bazı generaller ve altındaki bazı albaylarla bu darbe girişimi başladı zira darbe girişimine katılan yüksek rütbeli bir general yoktu. Biz bu darbe girişimine karışan general ve albayları değiştirmek istedik. 30 Ağustos´a kadar ordudaki bu “temizlik” süreci tamamlanmış olacak.

SUNUCU: Birileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Musa´nın asasına sahip olduğunu ve bu asayla bu zor darbe sınavından sonra ülkede istediğini yapabileceğine dair uyarılar yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, şahsınıza yönelik iç politikanızla ilgili duyulan vesvese ve ortaya atılan bu iddialara nasıl bir cevabınız olur?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bunları kabul etmem mümkün değil. Bu ithamlar haksız ve yersiz zira Türk halkının bana vermediği bir yetkiyi kullanmadım. Ben otoriter değilim, diktatör değilim. Halkım başkanlık sistemine geçme kararı alırsa o zaman da onun getirdiği yetkileri kullanacağım. Ancak Anayasa´nın bana vermediği hiçbir yetkiyi tabii olarak kullanmayacağım. Tayyip Erdoğan´ın karakteri bu ve herkesin böyle bilmesini istiyorum.

SUNUCU: Yakında bir miting var ve bu mitinge muhalefet liderlerinin de katılımı söz konusu. Bu, daha önce Türkiye tarihinde görülmemiş bir tablo zira herkes demokrasi için ve darbe girişimini lanetlemek için bir araya gelecek. Sayın Cumhurbaşkanı, hükümetle muhalefet arasında yaşanan yakınlaşmanın üzerine nasıl bir yapı inşa edebilirsiniz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Görünen şey şu; 15 Temmuz´da üç siyasi parti Parlamentoda bir bildiri yayımladı. Dördüncü parti de bu bildiriye dâhil oldu. Tek yürek olduk. Yarın (Pazar) da büyük bir miting yapacağız. Ben bu yüzden bu mitinge katılmaları için muhalefeti davet ettim. CHP ve MHP´den bu davete olumlu yanıt geldi. Yarın beraber olacağız. Birlik ve dayanışma mesajı vereceğiz. Yarından sonra görüntünün daha da iyi olacağına inanıyorum. Yarınki görüntü sadece Türkiye için değil tüm dünya için de önemli bir gün olacak. El Cezire Televizyonu üzerinden seslenmek istiyorum: Her inançtan ve siyasi görüşten insanların bir arada olacağını göreceksiniz. Yeni bir tablo olacak. Bir Rabia tablosunu göreceksiniz. Tek bayrak, tek vatan, tek millet ve tek devlet ve bu, bizim Rabia´mız olacak. Güçlü olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte olacağız. Bu güçlü mesajı yarın inşallah herkese vereceğiz.

SUNUCU: Halkların Demokratik Partisi (HDP), Parlamentoda bildiriyi imzalamasına rağmen mitinge davet edilmedi. Zira yarınki mitingde onları göremeyeceğiz. Bunlar, Türkiye´nin önemli bir kesimini teşkil ediyor. Neden davet edilemediler?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN:  HDP terör örgütüne destek veren bir parti. Onlar Kürdistan İşçi Partisi (PKK) tarafından ve Suriye´deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) tarafından da destekleniyor ve bize karşı pusuda yatıyorlar. Terörün darbeden hiçbir fakı yok. Türkiye bu örgütle mücadelede 40 bin şehit verdi. Ben 24 Temmuz´da Sayın Başbakan ile CHP ve MHP liderleriyle bir araya gelmiştim. Ancak yarın bambaşka bir gün olacak. Sadece İstanbul´da değil 81 ilde 80 milyon Türk vatandaşı tarafından bu miting izlenecek. ABD´de yaşayan Türk vatandaşları, Pensilvanya´da o zatın yaşadığı çiftliğin önünde kurulan dev ekranla da bizi seyredecekler.

SUNUCU: Sayın Cumhurbaşkanı, darbe girişimine karşı gösterilen tepkilere şaşırdınız mı? Özellikle müttefikleriniz olan Avrupa Birliği (AB) ve ABD´den gelen tepkilere?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Kesinlikle şaşırdık. Zira onlar darbeye tam manasıyla karşı olduklarını göstermediler. Bize geçmiş olsun dediler ancak daha sonra bize çok tuhaf şeyler söylemeye başladılar. Hâkim veya savcı veyahut asker gözaltına alındı diye bizi yargılamaya ve bizden hesap sormaya kalktılar. Nitekim önce ne olduğunu anlamaya çalışmanız lâzım. Bu darbeye karışan asker, hâkim, savcı ve öğretmen yok mu? Türkiye´de olup bitenleri anlamadan bizi eleştirmeye hakkınız yok. Bizi yargılamak istiyorlar. Onlar samimi ve saygılı değiller. Sadece Kazakistan lideri bizi burada ziyaret etti. Sadece Katar Dışişleri Bakanı buraya geldi. Keza Katar Emiri benimle telefonda defalarca konuştu. Değerli Şeyh Temim´in babası da geldi sağ olsun ve onlara teşekkür ediyoruz. Emir´in annesi de bizi çok aradı. Ancak darbe girişiminden üç gün sonra AB´den bir bakan ve AB´li yetkili Sayın Juncker geldi. ABD´den ise Genelkurmay Başkanı geldi ve Parlamento binamızı kendisine gösterdik. Bu binanın bombalanması çok manidar bir gelişme. Zira demokratik sistemlerde halkı temsil eden kurum parlamentodur. Parlamentoyu kim bombaladı? Bombalayan asker üniformasını giymiş FETÖ terör örgütüne mensup teröristlerdir. Dostlarımızın yanımızda olmasını ve bizim için seslerini yükseltmelerini beklerdik ancak bunu yapacaklarına bize bunu neden tutukladınız, şunu neden gözaltına aldınız diye hesap sormaya kalkıyorlar. Londra merkezli Af Örgütü bizi eleştiriyor. Neden bunu tutukluyorsunuz, neden şunu yargılıyorsunuz. Bense onlara, “Haddinizi biliniz, adil olunuz, tutarlı olunuz. Ne yapmamız gerektiğini bize anlatamazsınız. Önce, bu darbe girişiminden sonra ne olduğunu görün ve daha sonra konuşun.” diyorum. Zira halk tarafından seçilmiş bir hükümete karşı bir darbe affedilemez ve bu, ihanetin ta kendisidir. Hiçbir siyasi lider darbeye karşı sessiz kalamaz. Nitekim sessizliğiniz affedilir bir şey değil. Zira darbe başarılı olsaydı ülkede demokrasi kalmazdı. Onlar otoriter sistemi demokrasi sistemine tercih edenler ve Türkiye´yi meçhule ve karanlığa doğru sürüklemek isteyenlerdir. Türkiye´den işgal edilmiş bir ülke istiyorlar ancak Allah´a şükürler olsun ki bu planları bozan alnından öptüğüm halkım oldu. Nitekim bu halk liderinin yanında darbecilere geçit vermedi. Tarih de 15 Temmuz´u sayfalarına güçlü bir şekilde yazacak. Zira o günde tüm dünyaya darbelere karşı nasıl gelindiği ve onlara nasıl bir ders verildiği öğretildi.

SUNUCU: Bazı medya kuruluşlarına verdiğiniz mülakatlarda FETÖ´nün abartılmaması gerektiğini ancak arkasında olan ve onu kullanan bir üst akıldan bahsettiniz. Suçlamayı yönelttiğiniz belli bir cihet var mı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Şuradan şunu söylemek istiyorum: Türk medyasından bugün yaklaşık 30 kişiyle bir araya geldim. Bir gazetenin yayın yönetmeni bana “1999´da Öcalan´ı Türkiye´ye teslim eden üst akıl, ABD Pensilvanya´da bu zatı görevlendirenle aynı.” dedi. Bu zata orada 400 dönümlük bir yer verdiler. Tarihlere bakın birbirine mutabıktır. Bunun bir tanesi 15 Temmuz diğer ise 15 Ağustos. Genel yayın yönetmeni gazeteciye, “Bu şekilde daha önce hiç düşünmemiştim ama bundan sonra düşüneceğim.” dedim. Nitekim bu üst akıl birini teslim ederken diğerini aldı. Aslında Pensilvanya´daki bu zat çok akıllı değil. Çok okuyan bir insan değil sadece çok ağlayan ve insanları ağlatan bir insan. Ama yazık ki ona inananlar var. Bu zat birçok kitapta yer alan konuları kopyalayıp yapıştırmakla (intihal) kendi kitaplarını yazarak başkalarının emeğini çaldı ve maalesef insanlar gerçeğini bilmeden bu zata inandı. Bu zat uzun yıllar boyunca çok paralar topladı ve paralarla büyük yatırımlar yaptılar. İslam dinini ve okulları kullandılar. Mısırlı bir kanala verdiği röportaja göre 170 ülkede yüzlerce okulları var. Onların nereye kadar uzandıkları ortada. İşin ilginç tarafı bu zat, bulundukları devletlerin gelecek lider çocuklarını yetiştiriyor ve bu şekilde o ülkeleri ele geçirmeye çalışıyorlar

SUNUCU: ABD tarafından şimdiye kadar size ulaşan resmi yanıtlarda Fethullah Gülen´in teslim edip etmeyeceğiyle ilgili bir husus içeriyor mu?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Onların bu şahsı teslim edeceklerini veya teslim etmeyeceklerini söylemem doğru değil. Ama bizden bu zatı suçlayan belgeler istediler. Bu belgeleri teslim ettik ve hâlâ teslim etmeye devam ediyoruz. Sanırım şimdiye kadar içinde dosya bulunan 85 koliyi ABD´ye yolladık. Onlar da bu belgeleri inceleyeceklerini ve hukuk çerçevesinde karar vereceklerini belirttiler. İleriki günlerde Dışişleri ve Adalet Bakanlarımızla benim özel temsilcim ve yanlarında birkaç savcı ve hakim ile bu konuyu müzakere etmek amacıyla ABD´ye hareket ederek konuyla ilgili bütün detayları konuşacaklar. Umarım ABD bizi anlar ve yapması gerekeni yapar. ABD Genelkurmay Başkanı, Türkiye´ye geldiğinde Parlamentoyu ziyaret etti ve Genelkurmay Başkanı´mıza oradaki hasarın Fethullah Gülen´e bağlı askerlerin yaptığına dair ellerinde bir kanıtın olup olmadığını sordu. Genelkurmay Başkanı´mız, “Kanıt arıyorsanız kanıt benim.” diye cevap verdi. Konu çok açık ve nettir. ABD´nin bu zatı teslim etmesi gerekiyor ki Türkiye´de yargılanabilsin.

SUNUCU: Açık görünüyor ki Türkiye´deki darbe girişimini ilk kınayan ülkeler arasında Rusya bulunuyor. Rusya-Türkiye ilişkileri yeni bir evreye mi giriyor?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Sayın Putin, hemen ertesi gün aradı. Telefonda şehitlerimize taziyelerini ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dileklerini iletti keza Rusya´nın Türkiye´nin her an yanında olduğunu söyledi. Bildiğiniz gibi bir heyet beraberinde Rusya´ya ziyarette bulunacağım. Yanımızda ayrıca Rusya´da güçlü ve büyük yatırımı bulunan iş adamlarımız olacak. Ziyarette Rusya ile ticari, ekonomik, askeri ve siyasi ilişkilerimizi güçlendirmeye çalışacağız. Keza bölgedeki sorunlardan biri olan Suriye konusu konuşacağımız en başta konular arasında yer alıyor. Rusya´ya gitme kararı darbe girişiminden sonra gelmedi. Biz darbe girişiminden önce böyle bir karar almıştık zira Rusya ile anlaşamadığımız konular var. Şanghay Zirvesinde Sayın Putin´e benim özel temsilcimle beraber Suriye konulu bir mektup göndermiştim. Ayrıca başka bir mektup da göndermiştim. Sayın Putin ile keza bir telefon görüşmesi yapmıştık ve 15 Ağustos´tan sonra bir görüşme ayarlama konusunda anlaşmıştık. Salı günü inşallah Rusya´ya bir günlük bir ziyaretim olacak.

SUNUCU: Bölgeye baktığımızda bir gözümüz Türkiye´deki gelişmelerde ve biz gözümüz Halep´te olan bitenlerin üzerinde. Türkiye´de yaşanan darbe girişimi dolaysıyla meşgul olmanızın yanında Suriye´de ve özellikle Halep´teki gelişmeleri takip edebiliyor musunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Halep´teki tabloyu çok yakından takip ediyoruz. Çok acı verici bir tablo. Sadece Halep değil Suriye´nin kuzeyinde ve Minbic´deki durum da öyle. Halep´te bir dengenin oturduğunu görebiliyoruz zira Suriyeli silahlı muhalifler bir tür denge kurmayı başardı. Bundan dolayı salı günkü Rusya ziyaretim çok önemli. Rusya ile ilişkilerimiz bölge için çok önemli. Türkiye ve Rusya iki önemli ve güçlü ülke. Dayanışmamız bölgeye olumlu yansıyacak ve bölgeyi rahatlatacaktır. Rusya´nın bu bölgede çıkarları var. Bu çıkarları konuşacağız. Bizim de çıkarlarımız var, bu çıkarları ve diğer ülkelerin de çıkarlarını konuşacağız. Ancak Suriye ile sınırı olan tek ülke biziz. Suriye bizim için çok önemli. Rusya, İran, Irak ve Türkiye´nin Suriye için birleşmesi lâzım. Lübnan´la da aynı şekilde zira Suriye´ye komşu ülkeleriz. Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün ile de Suriye´yi görüşmemiz lâzım. Ancak Suriye ile ilişkisi olmayan ülkelerle artık bir araya gelmekten vazgeçmemiz gerekiyor. Maalesef bu tür görüşmeleri yapmaya mecbur kalıyoruz.

SUNUCU: Türkiye´nin dış ilişkilerini konuştuğumuzda AB ile ilişkileriniz çok önemli zira AB ile mültecileri geri kabul anlaşmasını imzalamıştınız. AB´nin mülteciler konusunda üzerine düşen ve anlaşmada yer alan hususları yerine getirmediği takdirde ne yapmayı düşünüyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: AB, şimdiye kadar verdiği sözleri yerine getirmedi zira mültecileri geri kabul anlaşmasının aktif hâle getirilmesi gerekiyor ve Türkiye´nin üzerine düşeninin talep edilmeden önce AB üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeli. Ancak şimdiye kadar AB, maalesef görevini yerine getirmedi ve bundan dolayı da soru işaretlerimiz söz konusu. Hâlihazırda Türkiye´de üç milyon Suriyeli ve Iraklı mültecimiz var ancak AB´nin böyle bir sorunu yok. Biz, AB´ye bölgede beraber önemli adımlar atmamız gerektiğini söylüyoruz. Nitekim Türkiye sınırına yakın Suriye´nin kuzeyinde terörden arındırılmış ve uçuşa yasak bir bölgeyi ihdas etmemiz gerekiyor. Keza bu bölgede yaşayanların kendilerini korumak için onlara eğitim vermemiz gerekiyor. Bu üç maddeden oluşan teklifimizi bazen kabul ettiler bazen de etmediler. Sanırım AB bu teklifimizi kabul etti ve ABD gibi diğer dostlarımızın da bu terörden arındırılmış uçuşa yasak bölgeye kanaat getirirlerse bölge halkı için hayırlı olacak.

SUNUCU: Sayın Cumhurbaşkanı, son sorum Türkiye´de Anayasa değişikliğiyle alakalı olacak. Daha önce tasarladığınız ve ortaya koyduğunuz Anayasal değişikliğe doğru yol alacak mısınız yoksa diyalog kanalını genişletip muhalefetle de görüşecek misiniz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Biz bu konuyu üç siyasi parti arasında müzakere ediyoruz. Zira bu partilerin her birinin temsilcileri bir araya gelip konuları müzakere ediyorlar. Müzakereler sınırlı bir Anayasa değişikliği paketi üzerinde yapılıyor ve bir kararın alınması hâlinde Parlamentoya sevk edilecek. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyorum ancak bu Anayasal değişiklikleri hızlı bir şekilde yapmamız gerekiyor. İnanıyorum ki sınırlı Anayasa değişikliği paketi iki veya üç günde bitecektir.

SUNUCU: Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yoğunluğunuza rağmen bize bu mülakatı verdiğiniz için teşekkür ediyoruz. Ülkenizde alışık olduğumuz istikrarın ve gelişmenin yaşandığı atmosferin daha da ötesindeki bir atmosferde sizinle tekrar görüşmek üzere efendim.(Katar,El Cezire TV-06.08.2016)



Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Yapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.

Teknoloji

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

AVRASYA BİR VAKFI BİLİM TEKNOLOJİ DERNEĞİ KONFERANSI (27 NİSAN 2024)

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticaret tartışmalarına noktayı koydu: O iş bitti

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

İsrail'in "konforlu mağduriyeti"

Meteoroloji'den 44 ile toz taşınımı uyarısı! Göz gözü görmeyecek

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Yükleniyor