Cumhurbaşkanı´nın El Arab Mülakatı

Cumhurbaşkanı´nın El Arab Mülakatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bildiğiniz üzere Türkiye-Katar ilişkileri özellikle son yıllarda bütün alanlarda hızlı bir ilerleme kaydetti. Böylece bu ilişkilerde mükemmel bir noktaya geldik. Ülkelerimiz arasında tarihi bağlara da

Abdullah Bin Hamad El Azbe

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir Arap gazetesine verdiği ilk röportajda bölgenin bütün dosyalarını açtı ve “el Arab”ın sorularını açık sözlülükle yanıtladı.

Ülkesini uluslararası denklemde önemli bir konuma getirip ülke ekonomisini dünyanın en güçlü on ekonomisi arasına çıkaran Türkiye Cumhurbaşkanı ile salı günü Doha´yı ziyaretinin başlangıcında bir araya geldik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ordusunu kendi tabiriyle “halkını öldüren değil halkını koruyan” bir orduya dönüştürme gayretiyle her açıdan kalkındırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme, üzerinde durulması gereken ayrıntılarla dolu olup röportaj metni aşağıdaki gibidir.

EL AZBE: Ekselansları, özellikle de iki ülke arasında Üst Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin kurulmasının ardından Türkiye-Katar ilişkilerinin seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Doha´yı ziyaretiniz sırasında Ekselansları Şeyh Temim bin Hamad âl Tani ile ele alacağınız dosyalar nelerdir?

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Bildiğiniz üzere Türkiye-Katar ilişkileri özellikle son yıllarda bütün alanlarda hızlı bir ilerleme kaydetti. Böylece bu ilişkilerde mükemmel bir noktaya geldik. Ülkelerimiz arasında tarihi bağlara dayanan ve bizi birbirimize bağlayan güçlü ilişkiler var. İki ülke bu ilişkileri daha iyi bir yere getirme konusunda adım atmak için güçlü bir siyasi iradeye sahiptir.

İki ülke arasındaki karşılıklı güven, ilişkiler bağlamında stratejik bir düzeye ulaştı. Bildiğiniz üzere iki ülke arasındaki iş birliğinin bütün alanlarda aşamalı olarak güçlendirilmesi olumlu sonuçlar vermiştir. Nitekim Emir Şeyh Temim 2014 yılının Aralık ayında ülkemizi ziyaret etti ve bu ziyaret sırasında Yüksek Stratejik Konsey adı altında bir iş birliği ve istişare mekanizması oluşturduk. Bu adım oldukça önemlidir.

EL AZBE: Bu konseyin oluşturulmasının ardından yeni anlaşmalar yapıldı mı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Elbette… O tarihten bu yana çok önemli bir ilerleme kaydettik. Nitekim iş birliğimiz ve dostluğumuz günden güne güçlenmektedir. Yüksek Stratejik Konsey, kısa süre içinde meyvesini verdi. Doha´daki ilk iki toplantıda 30 anlaşma imzaladık. Trabzon´daki ikinci toplantıda -ki bu ciddi bir adımdır- bölgesel meselelere ilişkin uyumlu tutumlarımızı ve düşüncelerimizi yansıtan ortak beyanatlarda bulunduk. Bizim açımızdan Türkiye ile Katar arasında bu derecede sıkı bir iş birliği, bölgenin geleceği bakımından çok önemlidir. Bir sonraki Yüksek Stratejik Konsey toplantısının (bu yıl Doha´da düzenlenecek) her iki ülkenin çıkarına olacağına eminim. Nitekim bizi bir araya getiren her görüşmemiz aramızdaki duygu ve düşünce bağlarını sağlamlaştırmaktadır. Ülkemizin 15 Temmuz´da maruz kaldığı darbe girişimi sırasında ve sonrasında Katar Devleti´nin dayanışmasını ve desteğini unutmayacağız. Katar zor günümüzde yanımızda durup bizi destekleyerek gerçek bir dost ülke olduğunu kanıtlamıştır. Kardeşim Şeyh Temim ile birlikte bölgemizde barışı ve huzuru sağlamak için el ele verip çokça başarı gerçekleştireceğimize inanıyorum.

EL AZBE: Özellikle Katar´da Türk askerî üssü inşa edilmesi kararının ardından taraflar arasındaki iş birliği nasıl bir boyuta ulaşabilir? Arap Körfezi´nde istikrarın sağlanması açısından bu üssün hedefleri nedir?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bu noktayı şöyle izah etmek gerekir: Mükemmel siyasi ilişkilerin düzeyini korumak ve bunun geliştirilmesine çalışmak, askerî alanda da, savunma alanında da sıkı iş birliğini gerçekleştirmekle bağlantılıdır. Biz bunu yapmak istiyoruz. Bakınız, sizin de gördüğünüz üzere silahlı kuvvetlerimizin ulaştığı seviye herkesçe bilinmektedir. Ordumuz dünyada ileri bir konumdadır. Buna ek olarak savunma sanayimizdeki ilerleme, ulusal silahlarımızı geliştirmek için savunma sanayine yaptığımız yatırımlar, ürettiğimiz önemli askerî ürünler ortadadır. Bütün bu hususlar iki ülkeyi askerî alanda iş birliğine itmektedir. Bu konuda adımı attık ve yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz.

EL AZBE: Türkiye ile Katar arasında çeşitli meselelerdeki iş birliğinden ve bu iki ülkenin yakınlaşmasından endişe eden bazılarına ne cevap verirsiniz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Hiç kimse Türkiye ile Katar arasında kardeşlik esasına dayanan yakınlaşmadan endişe etmesin. Ne dedik? Biz bu iş birliğinin bölgedeki bütün ülkeleri kapsamasını arzuluyoruz. Burada önemli olan husus bölgedeki bütün kardeşlerimizin selamet ve güvenle yaşamasını sağlamaktır. Bunun dışında başka bir gayemiz olmadı ve olamaz.

Bakın açık sözlülükle söylüyorum: Bizim gizli bir gündemimiz veya gizli bir ajandamız yok. Kamuoyunun önünde açıkladığımızdan farklı başka bir bakış açımız yoktur. Bu noktada bütün bölge ülkelerine aramızdaki iş birliğini genişletmek için bir kez daha sesleniyorum.

EL AZBE: Ekselansları, Katar´ın bölgesel ve uluslararası sahadaki rolünü özellikle de çok sayıdaki gerginlik noktası bağlamında ihtilafa düşen taraflar arasında oynadığı ara bulucu rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bu noktada Katar´ı özel bir konuma yerleştirmemiz gerekiyor. Nitekim Katar, dinamik ve çok akılcı bir dış politika izliyor. Katar Devleti´ni krizlere çözüm bulmaya çalışırken, ara bulucu rolü oynarken, inisiyatifi ele alarak gerçek ve ciddi bir çözüm önerisinde bulunurken görüyorsunuz. Hiç şüphe yok ki bu özelliklerin hepsi Katar´ı her türlü saygı ve takdiri hak eden etkin bir devlet yapmaktadır.

EL AZBE: Ekselansları, demokratik olarak seçilen liderlerin hükmettiği bazı Batı ülkelerinin, Türkiye´nin seçilmiş yönetime darbe yapanlara karşı uygulamalarını eleştirmesi bağlamındaki çifte standartçılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?   

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Batı´nın çifte standartçılığı konusunda haklısınız. Ne yazık ki 15 Temmuz´daki darbe girişimi Batı ve Batılı ülkeler için bir testti ve bunlar bu meseleye gereken önemi vermediler. Bu gerçeği bilmeleri gerekiyor. Bu bağlamda geçmiş olsun dileğinde bulunmaktan bile acizler. Zira hadisenin üzerinden günler geçene kadar bize taziye sunmak akıllarına bile gelmedi.

Bu durum, Batı´nın 15 Temmuz bağlamındaki Türkiye testinden, demokrasi ve özgürlükler bakımından geçemediğini gösteriyor. Biz demokrasiyi temsil eden taraftık ve halkımız demokrasiye ve özgürlüklere sarıldı. Vatandaşlarımızdan bazıları açılan ateşlere maruz kaldı. Tankların altında ezilenler oldu. Uçakların ve helikopterlerin bombardımanına maruz kalanlar oldu. O saatlerde evlerinden çıkanlar sivillerdi ancak Batı bunu görmedi hatta bu gerçeği görmek de istemiyor.

Demokrasinin ve ulusal iradenin merkezi olan parlamentonun bombalandığını hayal edebilir misiniz? Ancak biz darbe girişimine karşı Batı´dan güçlü bir destek mesajı almadık. Batılı ülkelerin bu konuda kendilerini ciddi bir şekilde sorgulamaları gerekiyor.

EL AZBE: Türkiye´de, bazı televizyon kanalları ve gazetelerin kapatılması kararından sonra özgürlüklerde gerileme yaşandığını söyleyenler oldu. Bu iddialara yanıtınız nedir?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Türkiye´de özgürlüklerin gerilediği hususundaki iddiaların gerçekle hiçbir bağlantısı yok. Ancak başarısız darbe girişimiyle ilgili kararlı bir tutum sergileyemeyen Avrupa ülkelerinde bu türden bir gerilemenin olduğunu söyleyebilirim. Türkiye´deki muhalefet partileri Türk Parlamentosunda bulunmalarının yanı sıra kendi televizyon kanalları ve gazeteleri aracılığıyla hükümete en sert eleştiriler yöneltebilir. Bazı medya ve basın araçlarının kapatılması ise mahkemelerin aldığı kararlara dayanıyor. Ayrıca hangi medya araçları kapatıldı? Terörle ilişkisi olan ve terör propagandası yapan bazı medya araçları kapatıldı.

15 Temmuz´daki darbe girişimi, terörist Gülen örgütü (FETÖ) üyelerinin ürünüydü. Müsaade edin bunu size basit bir örnekle anlatayım: El Kaide örgütü ile Batılı ülkelerdeki televizyon veya gazeteler arasında maddi, manevi veya içerik bakımından bir bağlantı tespit edilseydi neler yaşanacaktı? Basın özgürlüğü adı altında el Kaide örgütü destekçileri veya üyeleri hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmaz mıydı? Türkiye´de, görüşleri veya basın faaliyetleri nedeniyle bazı kişiler tutuklanmadı. Onlar başka nedenlerden dolayı (örneğin yasaları ihlal, suç işlemek ve terör örgütlerine üye olmaktan) tutuklandı. Hukukun ve yasaların hüküm sürdüğü hiçbir ülke, gazetecilik kılıfı altında suç işlenmesine izin vermez. Böyle bir şey gazetecilik ahlakıyla da uyuşmaz. Özetle bizim medya ve basın özgürlüğü hususunda hiçbir sorunumuz yok.

EL AZBE: Son zamanlarda söylediğiniz çok anlamlı bir cümleniz var: “Halkı öldüren değil halkı koruyan bir ordu istiyoruz.” Çok sayıda askeri darbelerin yaşandığı bir ülkede bunu nasıl hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz? 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bildiğiniz gibi Türkiye´de asker-sivil ilişkilerinin tarihi, çok derin köklere ve uzun süreli gelişmelere dayanıyor. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri, halk ve devletin iç içe olmasını, askeri ve siyasi ilişkilerin normal mecrada seyretmesini başardı. Arada bir farklı eğilimler ortaya çıktı ancak biz bilgelikle, vakarla ve güçlü bir milli iradeyle bunun üstesinden gelmeyi ve doğru çerçeveye yerleştirmeyi başardık. Bu meseledeki en önemli konu, devletimizin temel ilkeleriyle ilgili endişelerin tümünden kurtulmaktır. Biz devletimizin kurucu temellerini ve ilkelerini muasır medeniyete, bölgesel ve küresel gelişmelere uygun olarak yeniden düzenlemek istiyoruz. Şüphesiz ki bu konuda silahlı kuvvetlerimize önemli görevler düşüyor. Siyasetin omuzlarındaki sorumluluklar da elbette ki çok ağırdır. Bu dönemin zor olmasına rağmen biz var gücümüzle çalışarak görevlerimizi yerine getirmek için uğraş vereceğiz.

EL AZBE: Türkiye´nin, Suriye konusunda Katar ve Suudi Arabistan ile yaptığı eş güdüm, sahada Suriye muhalefeti lehine bir değişime neden olabilir mi?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Her şeyden önce bir gerçeği belirtmek isterim. Suriye´de 2011´de olayların patlak vermesinden bu yana, Suudi Arabistan ve Katar ile doğrudan bir eş güdüm ve iş birliği içerisindeyiz. Amacımız Suriye halkının güvenliği ve selametidir. Suriye´de akan kanın durmasını, oradaki çocukların, yaşlıların ve zulüm altında olanların artık ölmemesini veya yaralanmamasını istiyoruz. Suriye´deki kentler yerle bir oldu ve altyapı çöktü. Biz her zaman en kısa zamanda orada kalıcı bir barış için çalışıyoruz. Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar´ı kapsayan bu gezimiz, ikili ilişkilerin daha sağlam hale gelmesi için altın fırsat olacak. Zira başta Suriye meselesi olmak üzere bölgesel konularda fikir teatisi imkânı doğmuş olacak. Bölgede istikrarı güvence altına almak için hepimizin gerekli adımları atacağımıza inanıyorum.

EL AZBE: Türkiye, Rusya ve İran´ın Suriye konusuyla ilgili eş güdümünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Ankara bu üçlü iş birliğinden yola çıkarak Suriye´deki trajediye son verebilir mi?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bu meseleyi, üç noktayı göz önünde bulundurarak ele alalım: Rus askeri gücü, Eylül 2015´ten beri Suriye´de bulunuyor. İran, Suriye rejimi tarafından desteklenen Şii milisler üzerinde etkiye sahip. Biz Suriye ile uzun ortak sınırlar paylaşıyor ve topraklarımızda 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu nedenle en ağır yük bizim omzumuzda. Bu ülkeler, Suriye´de çok taraflı çözüme ulaşma konusunda önemli rollere sahip. Suriye´de barışın sağlanması, birincil anlamda Suriyelilerin ve daha sonra bu üç ülkenin çıkarlarına hizmet eder. Halep´te ateşkesin sağlanması ve Astana görüşmeleri bu bağlamda çok önemli adımlar sayılır. Nihayet tünelin sonunda bir ışık görebildik. Bu ışığı yok etmemeli ve tünelden çıkıp sorunu çözmek için bu ışığı daha da yaymalıyız. Bu nedenle 20 Şubat´ta düzenlenecek olan Cenevre görüşmeleri bu amacı gerçekleştirme yönünde çok önemlidir. Sayın Donald Trump´ın seçilmesinden sonra ABD´nin tutumunun yanı sıra bölgedeki -Suudi Arabistan ve Katar gibi- ülkelerin çabaları, Suriye meselesinin çözümünde etkili rol oynayacağını düşünüyorum.(Katar, El Arab-15.02.2017)



Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Gezeravcı'nın 9 Ocak'ta uzaya gönderilmesi planlanıyor

Türkiye’nin ilk uzay yolcusunun, 9 Ocak 2024'te uzaya gönderilmesi planlanıyor.

Teknoloji

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

YILDIZ HOLDİNG’İN KONUŞAN YAZILAR SERGİSİ ANKARA’DA

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin teknoloji üssü olacak

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

BAŞKANIMIZA TÜRK DÜNYASI ÖDÜLÜ

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Atlantik Konseyi'nden çarpıcı Türkiye analizi: Avrupa'nın güvenliğini sağlama fırsatı var

Dışişleri İsrail'in Batı Şeria'daki işgal planına sert tepki: Bu eyleme derhal son verilmelidir

Ermenistan-Rusya krizinde son nokta: Paşinyan muhafızların geri çekilmesini istedi

İsrail bunu da yaptı! Yüzlerce Filistinlinin toplu defnedildiği mezarlığa bomba yağdırdılar

Hamas: İsrail taleplerimizi kabul ederse 6 haftalık ateşkes 24 ila 48 saat içinde başlar

İsrail ordusu, bir kez daha Gazze'de insani yardım bekleyenlere saldırdı

Yükleniyor