Çağlayan Adliyesindeki rehine eyleminden sonra bugün de silahlı kişiler AKP parti teşkilatını işgal etti. Savcı Mehmet Selim Kirazın defnedilmesinden sonra konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu ise karşımızdaki şer ittifakının farkındayız dedi. Siyaset bilimci İsmet Akçaya göre, Türkiye gerilimli bir seçim dönemine giriyor.
Dün Çağlayan Adliyesinde biri savcı ikisi militan üç kişinin ölümüyle sonuçlanan rehine operasyonundan sonra bugün de silahlı bir eylemci, Adalet ve Kalkınma Partisinin İstanbul Kartaldaki ilçe merkezini işgal etti. Pencereye Türkiyede ilk kez görülen Hazreti Alinin sembolü olan Zülfikar kılıcı bulunan ay-yıldızlı bir bayrak asan eylemci kısa süre sonra özel harekat ekipleri tarafından yakalandı.
Bu olaylar yaklaşmakta olan 7 Haziran Seçimlerine doğru Türkiyeyi gerilimli bir sürecin beklediğinin işaretleri mi? Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İsmet Akçaya göre, bu tarz gerilimlerin sürmesi muhtemel. Akça, bu görüşünü Halkların Demokratik Partisinin barajı aşma ihtimalinin güçlenmesini dayandırıyor.
İsmet Akça: Seçimlere kadar bu tarz gerilimler sürecektir
HDPnin barajı aştığı bir senaryoda AKPnin gerileyeceği ve Cumhurbaşkanı Erdoğanın da başkanlık hayallerini suya düşürecek bir durum ortaya çıkaracak. Cumhurbaşkanının son dönemdeki çıkışları bunun sinyallerini veriyordu. Anayasaya göre tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı, parti gibi davranıyor. Kürt Sorunu yoktur diyor, izleme heyetine karşı çıkıyor. TSKnın Roboskide katırları öldürmesi de ortamı geren hamleler. AKP sürekli kendisini mağdur ilan etme bir yandan da sürekli düşmanla inşa etmeye çalışıyor. Bunu mümkün kılacak her türlü ortamı yaratabilir. Çünkü, AKP ve Erdoğan açısından HDPnin barajı aşması sonun başlangıcı olabilir. Zaten kendi içlerinde (Arınç-Gökçek gerilimi) sorunlar olduğu ortada. Bu nedenle bu tarz gerilimler sürecektir.
Yaklaşan seçimler öncesi Türkiyede provokatif eylemlerin artma olasılığı Romanya ziyaretini yarıda kesip Türkiyeye dönme kararı alan Cumhurbaşkanı Erdoğana da soruldu. Cumhurbaşkanı, devlet yönetiminde endişesiz bir an olmadığını ancak dar kapsamlı bir zirveyle bu olayların değerlendirmesinin yapılacağını söyledi.
Erdoğan: Hedef çözüm süreci, milli duruş sergilenmeli
Bu tarz eylemlerin çözüm sürecini hedef aldığını belirten Erdoğan, Çözüm süreci ortadayken istismarların çok farklı bir şekilde gündeme geldiğini görüyoruz ve bu malum terör örgütü veya örgütleri, ülkemizin içerisinde yeni değil. Bunların da değerlendirmesini yapacağız. Fakat bir şey tabii çok çok önemli. Yani terör örgütünün bu vahşetlerdeki caniliği, alçaklığı ve bunlar üzerinden hala siyaset yapmaya gayret edenlerin yaklaşımı. Bu konuda siyasi partiler, bugün bir milli yaklaşım ortaya koymazsa ne zaman bunlar milli bir yaklaşım ortaya koyacaklar? Ne zaman milli bir duruş ortaya koyacaklar? dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eylemlerle Kürt siyasi hareketi arasında bir bağ olduğu iddiasında.
İşte bir siyasi partinin de gidiyorlar, bir ilçe teşkilatını basıyorlar. Hani bunlar siyaset yapacaklardı? Hani bunlar çözüm süreciyle beraber silahları bırakacaklardı? Bu nasıl silahları bırakmak? Bunlar bugüne kadar hiç dürüst olmadılar. Dürüst olmadıkları gibi de buralardan devşirecekleri oylarla kendilerine Türkiye`de gelecek hazırlamaya gayret ettiler. Temenni ediyorum ki bu olaylar, Türkiye`de bu yola hevesli olanlara ciddi bir ders olur.
İktidar partisinin Kartaldaki binasını basan iki kişinin kullandığı flamanın PKKyla bir ilgisinin bulunmaması Cumhurbaşkanı Erdoğanın asıl kastının Çağlayandaki rehine eylemi olduğunu akla getiriyor. Ancak PKK ile eylemi gerçekleştiren militanların mensubu olduğu DHKP-C arasında son dönemde çeşitli anlaşmazlıkların olduğu biliniyor.
Davutoğlu: Medya özeleştiri yapmalı
Savcı Mehmet Selim Kirazın İstanbuldaki cenaze törenine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, savcının başında silah dayalı çekilmiş fotoğrafı yayınlayan medya organlarına yönelik akreditasyon uygulanma talimatını bizzat kendisinin verdiğini söyledi. Başbakan, maalesef medyamızın bazıları bu acıyı paylaşırken, başka bir kesimi de daha evlat acısı yüreğine inmiş ailenin acısı dururken, bu sabah gazeteleri açtığınızda o resimleri, şakağına silah dayanmış resimleri, yayınlama ahlaksızlığını, nezaketsizliğini göstermiştir. Bütün bu medya mensuplarına çağrıda bulunuyorum. Öz eleştiri yapın. Kendi eşiniz, babanız olsaydı bunların olacağını düşünün, acaba ne hissederlerdi? Bu insani bir durumdur dedi.
Davutoğlu: Karşımızdaki şer ittifakının farkındayız
Başbakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaşı da eleştirdi.
Bu ülkenin kaderi hepimizin kaderi. Bu cenazede bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli iç güvenlik paketine karşı çıkmışlardır. Şimdi hesap vaktidir. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli bugün burada olsaydı bu eleştirileri yapmayacaktım. Milletin acısında yan yana duramayanlar milletin geleceğinde yol alamazlar. Karşımızda bir şer ittifakı olduğunun farkındayız.
HDP: Bu vahim olay dikkatlice araştırılmalı
Başbakan Davutoğlunun tepkisine maruz kalan partilerden HDP ise bir basın açıklaması yayınlayarak operasyonun başarı olarak sunulmasını eleştirdi. Savcı Mehmet Selim Kiraz`ın ve operasyonda öldürülen Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyolun ailelerine sabır ve başsağlığı dileklerini sunan HDP, bu vahim ve acı olayın bütün detaylarının dikkatlice araştırılmasını ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. Operasyon sonucunda savcı M. Selim Kiraz dahil üç cenazenin adliyeden çıkmış olmasını başarı olarak sunanları şaşkınlıkla karşıladığımızı ifade etmek istiyoruz dedi.
ÇHD, savcının polis tarafından öldürüldüğünü iddia etti
Rehine operasyonu sırasında iki üyesinin arabuluculuk yaptığı Çağdaş Hukukçular Derneği ise Gezi olayları sırasında yaralandıktan 269 gün sonra ölen Berkin Elvanın katillerinin açıklanmasını isteyen militanların savcıyı öldürmediğini iddia etti.
ÇHD açıklamasında, Şafak Yayla, Bahtiyar Doğruyol, saatlerce beklediler, savcıyı rahatlıkla öldürebilecekken öldürmediler. İki genci ve kendi Cumhuriyet Savcınızı silahla tarayarak gerçekleştirdiğiniz ve neticeten hepsini öldürdüğünüz bir operasyon başarı mıdır? Neyi kurtardınız, kimi kurtardınız? Adliyenin taş duvarlarını mı yoksa adını açıklamak istemediğiniz katliamcı polislerinizi mi? dendi.
Çağlayandaki rehine eylemi sonrası Emniyet teşkilatı, çeşitli illerde DHKP-C örgütüne yönelik operasyonlar gerçekleştirdi. Antalya, İzmir ve Mersinde düzenlenen operasyonlarda 41 kişi gözaltına alındı.