Ekonomik Kriz, Batı Medeniyetini Tehdit Ediyor

Ekonomik Kriz, Batı Medeniyetini Tehdit Ediyor

Yoksulluğun her zaman sadece Asya ve Afrika’ya has bir tanım olduğu düşünülür. Oysa Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde yoksulluk sınırının altında yaşayanların sayısı günden güne artıyor. Lüks yaşama alışkın olunan Avrupa`da

ASAM

Avrupa Birliği`nde küresel krizle birlikte hızla artışa geçen yoksulluk, nüfusun dörtte birine yakınını tehdit etmeye başladı.

AB istatistik kurumu Eurostat`ın verilerine göre, 500 milyon nüfuslu AB`de 81,5 milyon kişi yoksulluk seviyesinin altında gelire sahip durumda. Bir başka kritere göre, 42 milyon kişi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. 34 milyon kişi de yetişkinlerin iş piyasasına hiç dahil olmadığı ya da çok az çalıştığı ailelerde yaşıyor. AB`de söz konusu yoksulluk kriterlerinin hepsini karşılayan nüfus 7 milyon, en az birine düşen nüfus toplamı 116 milyona ulaşıyor. AB`de yoksuluk riski altında yaşayanların oranı Bulgaristan`da yüzde 45, Romanya`da yüzde 44, Letonya`da yüzde 34 ve Polonya`da yüzde 31`i buluyor.

Avrupa ortak para birimi euro üzerindeki baskı da sürüyor. Euro Bölgesi’ne dahil ülkelerde birbiri ardına gelen borç krizleri, ortak para birimine güveni sarsmaya başladı.

Avrupa Birliği Maliye Bakanları, geçtiğimiz haftalarda İrlanda`ya milyarlarca euroluk yardım yapılmasını onayladı. Böylece Euro bölgesinde Yunanistan’ın ardından bir devlet daha iflastan kurtarılmış oldu. Mali piyasalar şimdi sıranın Portekiz sonra da İspanya’da olduğu tahmininde bulunuyor. Piyasalar tahminleri ile devletlere bir nevi baskı yapıyor.

İstihbaratta “finans krizi” çalışma grubu

Ekonomik ve mali kriz, kurulu sistemi tehdit ettiği için Batı`lı istihbarat servisleri konunun üzerine eğilmeye başladı. Alman Dış İstihbarat Servisi BND, küresel finans krizinin yerel ve uluslararası güvenlik politikası boyutuyla yakından ilgileniyor.

BND Başkanı Ernst Uhrlau, ekonomik krizin Çin’e yarayabileceğini ve bu ülkenin bölgesel ve küresel nüfuzunu Avrupa ve ABD’nin aleyhine kullanabileceğini vurguladı: “Böylece çok kutupluluk çağı tarihe karışır ve ABD, mali yükünü çekemeyeceği için orta vadede, tek süper güçlük konumuna veda etmek zorunda kalabilir.”

Alman Dış İstihbarat Servisi Başkanı Uhrlau, ekonomik krizin en çok etkilediği kalkınma halindeki ülkelerin fakir nüfusunun, su, ekmek ve iş bulabilmek için başka ülkelere göç etmeye başladığına dikkat çekti.

Ernst Uhrlau “Özellikle sosyal yardım kuruluşları ile çeşitli İslami ya da İslamcı örgütler bünyesindeki işbirliğine katılmaları bakımından, İslamcılığın da ekonomik krizden kazançlı çıkabileceğini hesaba katmalıyız.” dedi.

Uhrlau`ya göre 'İslamcılar, küresel mali krizi Batı sisteminin zayıfladığının ve yenilebileceğinin kanıtı olarak görüp cesaretlendi.'

AB, Din Adamlarının Desteğinin Peşinde

Batı`lı gizli servisler, krizin, İslam`a geçişi de hızlandırabileceği endişesi içinde. Bu endişeyi doğrularcasına Brüksel bir süre önce sıra dışı bir buluşmaya sahne oldu. Hrıstiyan, Müslüman, Yahudi ve diğer dini liderler, yoksullukla mücadele ve sosyal dışlanmaya karşı bir araya getirildi.

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barrroso, buluşmada yaptığı konuşmada, dini topluluklarının bu yönde ortaya koydukları iradeyi övdü ve bu tutumun özellikle ekonomik kriz döneminde büyük önem taşıdığını söyledi. Barroso, “Ekonomi ve finans krizi birçok kişiyi derinden etkiledi. Hayırsever kuruluşlar ile inancın, bu zorlu dönemin aşılmasında birçoklarına sağladığı desteğin, ister maddi ister manevi olsun, büyük önem taşıdığı şüphe götürmez” dedi.

AB’nin yumuşak gücü

AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy ise bu buluşmaya şu sözlerle açıklık getirdi: “AB, değerlerin bütünleştiği bir birlik olmalı. Bu dünyada bizim artı değerimiz bu olmalı, Avrupa’nın dünyadaki yumuşak gücü işte bu olmalı.”

Toplantıda iyimser mesajlar verildi, ancak yine de yoksullukla mücadele hedefi doğrultusunda somut taahhütler bekleyenlerin umutları boşa çıktı. Hatta Macaristanlı Avrupa Katolik Piskoposlar Konseyi Başkanı Kardinal Peter Erdo, yoksulluğun göreceli bir kavram olduğuna şu sözlerle işaret etti:

“Yoksulluk sadece maddiyat ve refah düzeyiyle ilgili değil, aynı zamanda antropolojik bir sorun. Hep birlikte insanlığın neye ihtiyacı olduğunu ve insanî refah için gerekli antropolojik zeminin ne olduğunu bulmalıyız.”

Çözüm: 'İyi Yönetim'

Dünya çapında yoksulluk, açlık ve hastalıklarla mücadeleyi hedefleyen BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde bir konuşma yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel de, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınma için daha fazlasını yapması gerektiğini söylemiş ve “iyi yönetim” kavramına vurgu yapmıştı.

Merkel, “Burada önemli olan husus, sınırlı maddi yardımların mümkün olduğunca çok yarar getirecek bir biçimde kullanılmasıdır. Bu da ancak ülkenin ekonomik kaynaklarını geliştiren, iyi yönetime sahip bir hükümetle mümkündür” demişti.

Ancak son veriler, Berlin`in de 'iyi bir yönetim'e ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

AB içinde ekonomik yönden en rahat ülke Almanya. Ancak Almanya İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, ülke genelinde yaklaşık 11 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını açıkladı. Yoksullukla en fazla mücadele edenler ise kadınlar ve çocuklar.

Yoksulluğun her zaman sadece Asya ve Afrika’ya has bir tanım olduğu düşünülür. Oysa Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde yoksulluk sınırının altında yaşayanların sayısı günden güne artıyor.

Avrupa Komisyonu, geliri ülke ortalamasının yüzde 60’ının altında kalanların, yoksul kabul edildiğini açıkladı. Buna göre de Almanya genelinde yaklaşık 11 milyon insan yoksulluk sınırında yaşamaya çalışıyor. Avrupa Komisyonu’nun belirlediği gelir sınırı, bireylerin toplum içinde sağlıklı bir sosyokültürel yaşam sürmesine engel teşkil ediyor. Daha da önemlisi sosyal dışlanmaya sebep oluyor.

En büyük mağduriyetlerin kadınlar tarafından yaşanıyor olması, Alman Kadınlar Konseyi`ni harekete geçirdi. Konsey, “2010 Avrupa Yoksulluk ve Sosyal Dışlanma ile Mücadele Yılı” kapsamında dikkati, somut şekilde daha fazla büyüyen bir sorun olan işsizlik, düşük ücretler ve beraberinde oluşan yoksulluğa çekmeyi hedefliyor. Konsey Müdürü Henny Engels, “ Şuna netlik kazandırmak istiyoruz. Yoksulluk bu ülkede kuramsal bir fenomen değil. Aksine bu kişiler son derece somut bir şekilde fakirlik çekiyor” diyerek, “Zengin bir ülkede fakir olmak” sloganını kullanma sebeplerine açıklık getirdi.

Toplumların genelinde olduğu gibi Almanya’da da kadının geleneksel görevi, çocuklara bakmak ve ev idaresiyle ilgilenmek. Ancak çalışma zorunluluğu ya da farklı aile fertlerinin bakıma muhtaç olması nedeniyle bu görev çoğu zaman sekteye uğruyor.

Kadınlar 1-0 yenik başlıyor

Öyle ki kadınların birden fazla sorumluluğu yüklenmek zorunda kaldıkları durumlar oluyor. Gün içinde birden fazla parçaya bölünen kadın bu nedenle yarım günlük işlerde çalışabiliyor. Bu kez de ücret sorunu ortaya çıkıyor. Nitekim yarım günlük işler, erkeklerin çalıştığı işlere göre daha az ücretlendiriliyor. Alman Kadınlar Konseyi`nin verilerine göre Almanya’da kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az kazanıyor. Günlük eforunu ev idaresi, çocuk bakımı ve yarım günlük işler arasında paylaştıran kadınlar, kariyer yapma şansını kaybediyorl. Daha az kazanan kadınlar, erkeklere kıyasla çok daha fazla sıkıntı çekiyor.

'Çocuklara daha fazla yardım edilmeli'

Alman Kadınlar Konseyi Almanya genelinde yaptığı çalışmayla, doğu eyaletlerinde kadınlardaki işsizlik ve fakirliğin batıya göre daha fazla olduğunu ortaya çıkardı. Konsey Başkanı Henny Engels, birçok alanda, çalışanlara sözleşmeli ücret ödenmediğini vurguladı. Sosyokültürel asgari sınırın reel olarak hesaplanması gerektiğini belirten Engels, 0-16 yaş grubu çocuklara ücretsiz bakım, vasıflandırma ve eğitim programları sunulması talebini dile getirdi.

Almanya’da birçok uzman, çocuklar için sunulan olanakları yeterli görmüyor. Siyaset bilimcisi Luise Molling, “Bu ülkede çocuklar için daha fazla şey yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çocuklar için çok daha iyi sosyal bir altyapı olmalı. Tabi okullarda da' diyerek, çocuklara daha fazla imkan sunacak bir sosyal altyapıya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Molling bu sosyal altyapıyı, aile bakanlığının bir dönem planladığı ' yoksul çocuklara kupon dağıtılması' sistemiyle mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

Alman Kadınlar Konseyi, Henny Engels yönetiminde Almanya genelinde faaliyet gösteren 57 kadın birliği, kadın grupları ve organizasyonla birlikte çalışıyor. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Kadın Lobisi’nin kurucu üyesi olan Alman Kadınlar Konseyi, Avrupa genelinde de faaliyet gösteriyor.

Almanya’nın göç yarası

İki Almanya`nın birleşmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Doğu eyaletlerine büyük maddi teşvik aktı. Buna rağmen bölgeden başlayan göçün ardı arkası kesilmedi. Issızlaşan kentler, büyük sorunları da beraberinde getiriyor.

İki Almanya`nın birleşmesinin üzerinden 20 yıl geçerken doğu eyaletlerinde çok şey değişti. Eski komünist sisteme göre yapılanan bölgeler tıpkı zamanın Başbakanı Helmut Kohl`ün Doğu Almanya vatandaşlarına söz verdiği gibi yeşeren, güzelleşen bir çehreye kavuştu. Şehirlerde binalar, sokaklar, alt yapı dahil her şey restore edildi, pekçok yeni bina inşa edildi.

Doğu eyaletlerinde nüfus giderek azalıyor

Almanya`nın doğu eyaletlerinden Saksonya Anhalt`taki Dessau kentinde açılan uluslararası yapı sergisi, boşalan ve küçülen kentlerin yeniden yapılandırılması konusuna odaklanıyor. Yani Dessau gibi doğu kentlerinin ortak sorununa.

Sergide Saksonya Anhalt eyaletindeki 19 kentin, hızlı nüfus kaybı karşısında planları, geleceği nasıl şekillendirdikleri konu alınıyor. Sadece Dessau kenti, birleşmenin ardından Batı’ya göçler nedeniyle nüfusunun dörtte birini kaybetmiş. Komşu Rosslau beldesiyle birlikte bölgede şu an 87 bin kişi yaşıyor. Belediye Başkanı Klemens Koschig, ‘şu an` kelimesinin altını çizerek, bu rakamın daha da azalabileceği endişesini dile getiriyor. Koschig, doğu eyaletlerindeki şehirlerin küçülmesinde göçün yanında bir başka etkene de değiniyor:

'Doğum oranlarının azalması da büyük bir sorun. Ve bütün doğu eyaletlerinde yaygın olarak gözlemleniyor. Eskiye oranla çok daha az çocuk dünyaya geliyor. Bu da Dessau için, her yıl bin kişilik bir nüfus kaybını göze almak anlamına geliyor.``

Oysa doğu eyaletlerindeki kentlerin görünüş bakımından zamanla batılı şehirlerden bir farkı kalmadı. Şehir merkezinde itinayla restore edilmiş evler, bakımlı ağaçlar, çiçeklerle süslenmiş meydanlar görmek mümkün. Şehir meydanından dışarı çıkıldığında ise asıl fark göze çarpıyor: Sokak ve caddelerin boşluğu. Oysa Dessau şehri eski komünist Demokratik Almanya Cumhuriyeti döneminde bir büyük kent olarak geniş caddeleri ve miting meydanlarıyla siyasi güç gösterilerinin vazgeçilmez mekanlarındandı. Şimdiyse şehir, barındırdığı nüfüsa büyük geliyor. Belediye Başkanı Koschig`e göre bu durum başka sorunları da beraberinde getiriyor:

'Bizim yüz bini aşkın nüfusa göre bir altyapımız var. Altyapıdan yararlananların sayısı giderek azalırken, masraflar aynı kalıyor. Bu sadece kentin temel altyapısı değil, tüm belediye sınırları içindeki herşey için geçerli.``

Şehirlerde her şey küçülüyor

Eski Doğu Almanya’nın yeniden imarı 20 yıl aldı. Batı eyaletlerindeki çalışanların maaşlarından hala kesilmekte olan dayanışma vergileriyle birlikte toplam 1 trilyon 300 milyar euro bölgeye aktı. Ancak yeniden imar daha tamamlanamadan, şehirlerin küçültülerek yeniden yapılandırılması ihtiyacı ortaya çıktı. Dessau’da her yer inşaat alanını andırıyor. Hemen her semtte su boruları, kanalizasyon, elektrik ve doğal gaz hat şebekeleri ve sokaklar küçültülüyor. Şehir yönetimindeki kadrolar ve toplu taşıma araçlarının sayısı da azaltılıyor. Belediye Başkanı tüm bunların büyük miktarlara mal olduğunu, bu masrafları karşılayacak paralarının olmadığını belirtiyor.

'Kabaca ifade etmek gerekirse, burada bize sıkça yöneltilen soru, neden kendimizi bu pisliğin içinden çekip çıkarabilecek durumda olmadığımız. Ama şunu bilmek gerek. 1990 yılında sanayinin toptan çöküşüyle birlikte burada işletme kalmadı. Dolayısıyla sanayide kalkınma imkanlarından mahrum bırakıldık. Bu nedenle Batı’da benzer büyüklükte normal bir belediyenin gücüne ulaşamadık.``

Doğu Almanya hala gerekli ekonomik güce kavuşamadı. Doğu eyaletlerinde ekonomik güç, kişi başına Batı seviyesinin sadece yüzde 71’ine denk geliyor. Bu bölgelerde işsizlik oranı gibi, işsizlik parası ya da sosyal yardımlarla geçinenlerin sayısı da daha yüksek. Dayanışma paktı yoluyla Batı eyaletlerinden doğuya akan para 2019 yılında kesilecek. Dessau Belediye Başkanı Koschig`e göre, en azından Saksonya Anhalt eyaleti daha uzun yıllar Batı’dan akacak paraya muhtaç olacak.

Birlik`in lokomotifi Almanya`nın ekonomik krizden yenik çıkması, Avrupa`nın sonu olabilir.

Amerika’da Yoksulluk Oranı Son 50 Yılın Rekorunu Kırdı

Kriz sadece Avrupa`yı değil, ABD`yi de derinden etkiledi. Son verilere göre her yedi Amerikalıdan biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Amerikan Nüfus Dairesi’nin yayınladığı verilere göre Amerika’da yoksulluk çizgisi altında yaşayanların oranı yüzde 14,3’e ulaştı. Yani Amerika’da 43 milyon 600 bin kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Amerika’da yoksulluk sınırı – dört kişilik bir aile için – yıllık 22 bin dolar. Verileri inceleyen Ulusal Zenci Kadınlar Konseyi’nden Avis Jones-DeWeever, zencilerin ve Latin kökenli Amerikalıların dörtte birinin yoksulluk içinde yaşadığını söylüyor: “Bu istatistikler Amerika’nın uyanması gerektiğine dair en açık işarettir. Yoksullukla mücadeleye öncelik verilmelidir. Bu gereklilik giderek önem kazanıyor.”

Ancak Washington’da bir yoksulluk panelinde konuşan Deloitte Danışmanlık şirketinden Wade Horn Amerika’daki siyasi ortamın kamu harcamalarının arttırılmasına uygun olmadığını söyledi: “Kamu harcamalarının arttırılması gerektiği konusunda insanların ikna olacağı bir ortam yok. Hatta siyasi tartışmaların kamu borcunun azaltılması ve bütçe açığının kapatılması üzerine yoğunlaştığı bir dönemde harcamaların arttırılması değil, kesilmesi daha olasılıklı görünüyor.”

Horn, devletin istihdamı arttırıcı önlemler alması, bunun yanında yoksullukla mücadele için bir strateji geliştirmesi gerektiğini söylüyor. Yoksulluğun yanı sıra Amerika’da bir süredir ciddi bir işsizlik sorunu yaşanıyor.

Bütçe ve Politika Öncelikleri Merkezi’nden LaDonna Pavetti bazı Amerikan eyaletlerinde istihdam programlarının sübvanse edildiğini ve büyük başarı sağlandığı söylüyor. Ancak bu tür programlar için de kaynak bulmak giderek zorlaşıyor. Zaten Nicholas Eberstadt gibi muhafazakar eğilimli araştırmacılar bu tür sübvansiyon programlarına fazlasıyla bağımlı kalınmasının tehlikeli olduğu görüşünde.

Başkan Barack Obama, devletin teşvik programlarının milyonlarca kişiye istihdam sağladığını ve yoksulluk çizgisinin altına düşmelerini engellediğini söylüyor. Obama, mevcut ekonomik sorunlardan selefi Başkan George Bush’u sorumlu tutuyor. Muhalefet ise kamu harcamalarındaki artışın durumu kötüleştirdiği görüşünde.

ABD Yargısı da Etkilendi

Birçok eyalette bütçe kesintileri nedeniyle mahkemeler kapanıyor, çalışma saatlerini azaltıyor, adalete ulaşma imkanını azaltıyor. Örneğin New Hampshire eyaleti, Aralık ve Temmuz ayları arasında, on mahkemeden sekizinde jürili hukuk ve ceza davalarını birer ay süreyle erteledi. California’da eyalet mahkemeleri her ayın üçüncü Çarşamba’sında kapatılıyor. Birçok eyalette mahkeme katiplerinin, çevirmenlerin ve güvenlik görevlilerinin sayısı azaltıldı. Elbette sağlık ve eğitim hizmetlerinde de kesintiye gidildiği bir dönemde, kimse eyalet mahkemelerinin krizden etkilenmemesi gerektiğini savunmuyor. Ancak eyalet mahkemelerinin bütçelerindeki kesinti sadece hakkaniyet, kamu güvenliği ve hukukun üstünlüğü ilkelerine zarar vermekle kalmıyor, demokrasinin kendisini de zayıflatıyor.



Türkiye'nin kalkınma hamleleri yeni müfredatta

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne sunulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat taslağındaki çeşitli derslerde, Türkiye'nin kalkınma projelerine dair içeriklere de yer verildi.

Teknoloji

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Yapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.

Teknoloji

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Tüm gözler Kahire'de... Hamas'tan 'İsrail' açıklaması: Ciddi bir anlaşmazlık yok

İsrail basını 'kâbus senaryosu'nu yazdı: Netanyahu için tutuklama emri çıkarılacak! IDF kanlı plana onay verdi

Zelenski dünyaya duyurdu: En az 7 Patriot sistemine ihtiyacımız var

İsrail'den Lübnan'a hava saldırısı! Cemaat el-İslami lideri Musab Halaf öldürüldü

İsrail, Gazze'deki savaşı sürdürme planlarını onayladı

Irak, 30 yıl aradan sonra Türkiye sınırında üs kurdu

Türk SİHA'ları Yunanistan'ı masrafa soktu: Milyarlık programa onay verdiler

Türkiye'nin kalkınma hamleleri yeni müfredatta

AVRASYA BİR VAKFI BİLİM TEKNOLOJİ DERNEĞİ KONFERANSI (27 NİSAN 2024)

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticaret tartışmalarına noktayı koydu: O iş bitti

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

İsrail'in "konforlu mağduriyeti"

Meteoroloji'den 44 ile toz taşınımı uyarısı! Göz gözü görmeyecek

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

Yükleniyor