Erdoğan Meclis´te konuştu: Gündem Anayasa değişikliği, Suriye´de güvenli bölge ve vize serbestisi

Erdoğan Meclis´te konuştu: Gündem Anayasa değişikliği, Suriye´de güvenli bölge ve vize serbestisi

Meclis´in yeni yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz´dan ´Yenikapı ruhuna´, Fırat Kalkanı operasyonundan yeni Anayasa çalışmalarına, Vize serbestisinden ekonomiye kadar her konuda önemli açıklamalar yapt?

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda 26. dönem 2. yasama yılı açılış konuşmasına görevine ilişkin bir değerlendirmeyle başladı.

‘YASAMA, YÜRÜTME VE YARGI İLE UYUM İÇİNDE BİR CUMHURBAŞKANLIK İCRA ETTİĞİME İNANIYORUM´

Kendisinin seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olduğunu bir kez daha hatırlatan Erdoğan, “Bugüne kadar yasama, yürütme, yargı organlarıyla ve milettiyle uyum içinde bir Cumhurbaşkanlığı vazifesi icra ettiğime inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de ülkemi en iyi şekilde temsil etmek, anayasal görevlerimi ve milletimin beklentilerini en ileri derecede karşılamak için tüm gücümle çalışmayı sürdüreceğim” dedi.

Milletvekillerinin, darbe girişimi karşısında onurlu ve güçlü bir duruş göstererek, ‘milli iradenin tecelligahı´ olan Meclis´e sahip çıktığını söyleyen Erdoğan, “Bu onurlu tavrın bedeli Meclisimizin savaş uçaklarıyla defalarca taciz edilmesi ve bombalanması, helikopterlerden ağır silahlarla ateş altına alınması, tanklarla kuşatılması olarak ödendi” ifadelerini kullandı.

´15 TEMMUZ MÜFREDATLARDA, DERS KİTAPLARINDA İŞLENMELİ´

Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, ‘15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlük Günü´ resmi anma günü olarak kabulünü tavsiye ettiklerini anımsatan Erdoğan, İstanbul´da ve Ankara´da şehitler için anıtlar yapma hazırlıklarının sürdüğünü, şehit yakınlarına ve gazilere maddi-manevi her türlü desteğin verildiğini ve verilmeye devam edileceğini söyledi.

“Bir kez daha ve altını çizerek ifade ediyorum: 15 Temmuz´u unutmamak ve unutturmamak mecburiyetindeyiz” diyen Erdoğan, bunun için okullardaki ders müfredatları ve ders kitaplarından belgesellere, filmlere, edebi eserlere kadar her mecrada 15 Temmuz´un işlenmesinin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi.

‘HER KİM 15 TEMMUZ´A DARBE DİYEMİYORSA DARBE GİRİŞİMİNİN PARÇASIDIR´

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Darbe girişiminin anlaşılmasının hemen ardından, önce Sayın Başbakan´ın (Binali Yıldırım), sonra şahsımın televizyonlarda yaptığı çağrının mahiyeti, zaten sokaklara dökülmeye başlamış olan milletimizin hissiyatının ifadesinden başka bir şey değildir. Maalesef, o gece ve daha sonrasında, bu hissiyatı anlamayan, anlamak istemeyenler oldu. Hatta 15 Temmuz´da yaşananları ´senaryo´ diyerek, ´oyun´ diyerek, ´tiyatro´ diyerek, ´film´ diyerek, ´böyle darbe mi olur?´ diyerek küçümsemeye çalışanlar oldu. Buradan açıkça ifade ediyorum. Her kim ki 15 Temmuz´a amasız, fakatsız, lakinsiz ´darbe´ diyemiyor ve lanetleyemiyorsa o da darbe girişiminin bir parçasıdır, en azından gönüllü destekçisidir. Böyle bir yanlışın içine düşenler, önce şehitlerimizin aziz hatırasına ve gazilerimize, onlarla birlikte o gece sokaklara dökülen milyonlara, daha ötesi milletimizin tamamına hesap vermekten kurtulamayacaktır.'

‘YENİKAPI RUHUNUN TİTİZLİKLE KORUMASI, HEPİMİZİN SORUMLULUĞUDUR´

Erdoğan, milletin, 7 Ağustos´ta Yenikapı´ye gelen siyasi parti ve kurum temsilcilerine bir kez daha teşekkür etti.

‘BÖLGE HALKI TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞINI BÜYÜK ÖLÇÜDE KOPARDI´

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye´nin, ‘FETÖ ile birlikte PKK ve uzantıları ile DEAŞ terör örgütünün de yoğun saldırılarına maruz kaldığını´ ifade etti. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dikkat edilirse, bir süredir bölücü örgütün ve müzahir kuruluşlarının kitlesel eylemlerine katılım oranı onda birini dahi bulmayacak şekilde düşmüştür. Bölge insanı, kendisinin ve çocuklarının geleceğini, karanlık bir takım güçlere peşkeş çeken, bu uğurda oluk oluk kan akıtmaktan çekinmeyen bu örgütle bağını büyük ölçüde koparmıştır. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonlar, bölge halkı tarafından da destekleniyor.”

‘CUMHURBAŞKANI OLARAK, ANAYASA VE İÇTÜZÜK ÇALIŞMALARINI DESTEKLİYORUM´

Suriye ve Irak´ta yaşanan gelişmelerin, ülke içinde yaşadıkları terör olaylarından bağımsız olmadığını dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemizin önünü açacak, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak her hususta Meclisimiz öncü olmalıdır. Bunun için mümkünse yeni bir anayasayı, en azından kapsamlı bir anayasa değişikliğini süratle hayata geçirmeliyiz. Anayasa değişikliği konusunda Meclis bünyesinde halen süren çalışmaları olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum. Bu çalışmanın, kapsamı genişletilerek bir an önce sonuçlandırılması, milletimizde, Meclisimizin uzlaşmayla yapısal değişimi başarabileceği yönünde bir umudun filizlenmesini sağlayacaktır. Yine, Meclis içtüzüğünün, bu yüce kurumun daha etkin, süratli ve pratik çalışma yürütmesine imkan verecek şekilde yeniden ele alınmasını önemli görüyorum. Meclis ve milletvekilleri ne kadar etkin çalışırsa, milletimiz nezdindeki itibarları da o kadar artacaktır. Tüm sorunların yegane çıkış yolunu milli iradede gören bir Cumhurbaşkanı olarak, anayasa ve içtüzük çalışmalarını desteklediğimi, destekleyeceğimi belirtmek isterim.”

‘ABD´NİN POLİTİKALARINDA ÇOK BAŞLILIK İŞARETLERİNE ŞAHİT OLUYORUZ´

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa son dönemde Amerika Birleşik Devletleri´nin bölgemize yönelik politikalarında ciddi bir tutarsızlık ve çok başlılık işaretlerine şahit oluyoruz. Amerika yönetiminin bir kısmı, ısrarla Suriye´de ve Irak´ta PKK/PYD-YPG terör örgütüyle ortak çalışma yürütürken, bir kısmı da bizim hassasiyetlerimize daha yakın politikalar izlemeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

‘DEAŞ, SURİYE´DEKİ SORUNUN SEBEBİ DEĞİL SONUCUDUR´

Erdoğan, ülkenin milli güvenliğini tehdit eden gelişmeler arasında, güney sınırlar boyunca uzanan Suriye ve Irak´taki gelişmelerin özel bir yerinin bulunduğunu söyledi. Suriye meselesinin, hem insani yönüyle hem de güvenlik boyutuyla kendileri için hayati bir konu durumunda olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Türkiye´nin Suriye konusundaki pozisyonu en başından beri nettir. Biz Suriye´deki sorunların, Suriye halkının tercihlerine, ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı bir yaklaşımla çözülebileceğine inanıyoruz. Daha önce Afganistan´ın harap olmasına yol açan El Kaide´den türeyen DEAŞ terör örgütü, Suriye´deki sorunun sebebi değil sonucudur. Savaştan evvel 22 milyon nüfusa sahip bir ülkenin, sayıları 10 bin civarında olduğu tahmin edilen DEAŞ mensubu yabancı savaşçılardan 5 yılı aşkın süredir arındırılamaması akla yatkın değildir. Aynı durum Irak için de geçerlidir. Bu ülkedeki sorunun da 10 bin civarındaki yabancı savaşçıdan ibaret olmadığı açıkça ortadadır. DEAŞ, Suriye ve Irak üzerinde hesabı olan herkesin kullandığı elverişli bir malzemeden ibarettir.”

“Bölgenin inanç, mezhep ve etnik köken fayhatlarında gerçekleştirilmeye çalışılan kırılmalar, DEAŞ örtüsü altına gizleniyor” diyen Erdoğan, Avrupa ülkelerinin sığınmacı politikasını da eleştirdi:

“Kendi ülkelerindeki radikal unsurları bilinçli bir şekilde Suriye ve Irak´a yönlendiren kimi ülkeler, mülteciler ve terörün küreselleşmesi başta olmak üzere, sorunun sonuçlarıyla yüzleşmekten ısrarla kaçınıyorlar. Türkiye, bin yıllık ortak tarih ve kültür birlikteliğinin, bir asra yaklaşan komşuluk ve kardeşlik hukukunun gereği olarak, bölge halkına karşı tüm insani görevlerini eksiksiz yerine getirmekte kararlıdır. Yaklaşık 3 milyon sığınmacıyı kamplarda ve şehirlerinde barındıran Türkiye´nin bu çabası, ahlak, vicdan ve insaf sahibi herkes tarafından takdirle karşılanıyor. Buna karşılık özellikle Avrupa ülkeleri, bu insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Mültecilere kucak açmak yerine sınırlarını kapatmayı tercih eden Avrupa ülkeleri, bugüne kadar savundukları değerleri adeta ayakları altına almışlardır.”

‘HEDEFİMİZ TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ARINDIRILMIŞ BİR GÜVENLİ BÖLGE´

Fırat Kalkanı operasyonuna da değinen Erdoğan, “Biz, Suriye halkına karşı sınırlarımız içinde ve dışında insani görevlerimizi yerine getirmeye devam ederken, aynı zamanda uluslararası toplumu ikaz etme görevimizi de sürdüreceğiz” dedi.

Operasyonda Suriye´deki terör örgütlerinin hepsine karşı, bölge halkıyla birlikte başlatılan meşru bir operasyon olduğunu savunan Erdoğan, şöyle devam etti:

“DEAŞ terör örgütünün, 14 yaşında bir çocuğu canlı bomba olarak kullanmak suretiyle Gaziantep´teki bir kına törenine göndermesi ve orada gerçekleştirdiği eylemde çoğu çocuk 56 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 100 kişinin yaralandığı saldırı, bizim için bardağı taşıran damla olmuştur. Cerablus´tan başlayarak batıya ve güneye doğru süren bu operasyonla hedefimiz bu bölgede, ilk etapta 5 bin kilometrekare büyüklüğünde, terör örgütlerinden arındırılmış bir güvenli bölge tesis etmektir. Suriye toprakları bu şekilde adım adım güvenli hale getirildikçe, terör sorunu da mülteci sorunu da çözüme kavuşacaktır. Cerablus´a girildiğinde 2 bin Cerablus halkı vardı ama şu anda 40 bine yaklaşmış vaziyette. Demek ki Cerablus halkı artık kendi topraklarına dönüyor. Yıllardır savunduğumuz bu proje için prensipte kimseden itiraz görmedik ama fiili destek de bulamadık. Güney sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoru ve PKK ile DEAŞ´ın ülkemizde yoğunlaşan eylemleri, bizi bu projeyi kendi imkanlarımızla uygulamaya sokmaya mecbur bıraktı.”

‘VE YİNE AÇIKÇA İFADE EDİYORUM: KENDİLERİ BİLİRLER…´

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekim ayının AB ile ilişkiler bakımından önemli bir tarih olduğuna değinerek, AB´nin Türkiye´ye söz verdiği vize serbestisi uygulamasının bu ay yürürlüğe girmesi gerektiğine işaret etti.

AB tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında, terörle mücadele gibi Türkiye için hayati bir konunun, sürecin ön şartı haline dönüştürülmeye çalışıldığını savunan Erdoğan, “Açık söylüyorum: Bu tavır, AB´nin Türkiye´ye verdiği sözü tutmak istemediğinin ilanıdır. Ve yine açıkça ifade ediyorum: Kendileri bilirler… Türkiye, AB ile yarım asrı geçen ilişkilerinde hep veren taraf, hep sözünü tutan taraf olmuştur” diye konuştu.

‘TÜRKİYE İLE VEYA TÜRKİYESİZ YOLUNA DEVAM ETME SEÇİMİ AVRUPA BİRLİĞİ´NE AİTTİR´

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi: 'Bizden kaynaklanan gecikmeler, eksiklikler, aksaklıklar konusunda hiçbir itirazımız olmamıştır. Ama özellikle son genişleme süreçlerinde, demokratik ve ekonomik kriterleri Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkeler hızla tam üye yapılırken, ülkemizin ısrarla kapıda bekletilmesi, — kolay değil 53 yıl — AB´nin bizimle ilgili gerçek niyetini göstermiştir. Lafı döndürüp dolaştırmanın, diplomatik cambazlıklarla üste çıkmaya çalışmanın gereği yoktur. AB yetkilileri ile Birlik içinde etkin olan ülkelerden açıklık, şeffaflık, samimi bir ikrar bekliyoruz. Lütfen Avrupalılar, kafalarındaki farklı niyetlerin günahını bizim üzerimize yıkmaya çalışmaktan vazgeçsinler. Bizim Avrupa Birliği kriterleriyle, küresel demokratik değerlerle, hak ve özgürlüklerle, insan haklarıyla, hukukun üstünlüğüyle hiçbir sorunumuz yoktur ve olmayacaktır.

Bunları, AB istediği için değil, kendi vatandaşlarımız layık olduğu için sahipleniyoruz, hayata geçiriyoruz, geçirmeyi sürdüreceğiz. AB şayet, objektif bir değerlendirmeyle Türkiye´yi tam üye yapacaksa, bunun önünde hiçbir engel bulunmuyor. Biz buna hazırız. Fakat, böyle bir niyeti olmadığı halde, akıl-mantık dışı dayatmalarla bizi oyalamaya devam edeceklerini düşünüyorlarsa, yanılıyorlar. Artık bu oyunun sonuna geldik, bunu bilmeleri lazım. Türkiye ile veya Türkiyesiz yoluna devam etme seçimi Avrupa Birliği´ne aittir; o seçimi kendileri yapacaklar, kurnazlık yapıp sorumluluğu bizim üzerimize yıkmaya çalışmasınlar.'

‘HER FIRSATTA EKONOMİ KOZUNA BAŞVURUYORLAR´

Türkiye´nin yaşadığı badirelerin hepsinin önemli olduğunu ama ekonomiye ayrı bir ehemmiyet vermek mecburiyetinde olduklarını belirten Erdoğan, terör örgütleriyle, darbecilerle, diplomatik ayak oyunlarıyla Türkiye´nin önünü kesemeyenlerin, her fırsatta ekonomi kozuna başvurduklarını kaydetti. Erdoğan, geçen 14 yılda, bir yandan — küresel krizin yol açtığı 2009 yılındaki istisna hariç — kesintisiz bir büyüme sağlarken, bir yandan da ekonomik taarruzlara karşı direndiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Dikkat ediniz, her terör dalgası veya sosyal çalkantıyla birlikte, hemen bir ekonomik kriz söylentisi, tavsiyesi, kampanyası başlatılır. Gezi Olayları sırasında bunu yaşadık mı, yaşadık. 17-25 Aralık´ta bunu yaşadık mı? Yaşadık. 20 Temmuz 2015´ten sonra yeniden başlayan bölücü terör eylemlerinde aynen bunu yaşadık. Son olarak da 15 Temmuz darbe girişiminin ardından aynı senaryo yine gündeme geldi. 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğramasıyla birlikte, hemen gözler ekonomiye çevrildi. Aziz milletimiz istiklali ve istikbaliyle birlikte ekonomisine de sahip çıkarak, ertesi gün piyasaya 2,5 milyar Dolar sürdü ve onu TL´ye çevirdi. Şu ana kadar da 12 Milyar dolar piyasaya sürdü. Merkez Bankamız piyasaya döviz sürmek zorunda kalmadı.” Erdoğan, yeni yasama yılı açılışının ardından, Meclis´ten ayrıldı.



Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Yükleniyor