Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için gittiği New York´ta Reuters ile gerçekleştirdiği söyleşide şunları kaydetti:
Suriye konusunda tekrar masaya oturulup ateşkesin sağlanmasında fayda olduğuna inanıyorum.
Esad´sız bir çıkış formülünü Suriye halkının bulacağını düşünüyorum, Esad´ı savunanlardan da onu sahiplenmemelerini rica ediyorum.
Suriye batmışsa bunun nedeni Esad´dır, Suriye´nin yeniden ayağa kalkması Esad ile mümkün değil.
Türkiye olarak Suriye´de Rakka´nın DEAŞ´tan temizlenmesi tek başımıza hedefimiz olamaz, ancak koalisyonla böyle bir adım atabiliriz.
´AB MÜLTECİLER İÇİN ADIM ATMIYOR´
Mülteciler için şu ana kadar toplamda Türkiye 25 milyar dolar harcadı, şu ana kadar AB´den gelen destek 180 milyon euro, ardından atılan adım yok.
Türkiye´yi AB´ye almayacaksanız açık ve net olarak ´sizi almak istemiyoruz´ deyin; bu şekilde oyalama taktikleri içine girmeyin.
´OHAL KARARI UZATILABİLİR´
OHAL 3 ay sürecek diye bir şey yok; hükümetimiz ikinci bir üç ay kararı da alabilir ya da Fransa´da olduğu gibi daha da uzatabilir.
´GÜLEN GÖZALTINA ALINMALI YA DA TUTUKLANMALI´
ABD ile aramızdaki ikili anlaşmanın gereği olarak en azından Gülen gözaltına alınmalı ya da tutuklanmalı; üzgünüm ki bu adım halen atılmadı.
Parlamentoda belediye meclislerindeki gibi her partinin kendi yedek milletvekili listesi olması faydalı olabilir; eksilme olursa bu listeden gelir, boşluk olmaz.
Bu konuyla ilgili olarak Dışişleri bakanları ve askerlerin görüşmeleri var, bunun neticesinde bir operasyon yapılacaksa yapılır.
Bizim Suriye´de ve Suriye topraklarında kesinlikle gözümüz yoktur, tam aksine ´Suriye´nin toprak bütünlüğüne herkesin saygı duyması gerekir´ diyoruz.
´AB, AÇIKLAMAYI TÜRKİYE´DEN BEKLEMESİN´
AB eğer Türkiye hakkında (üyeliği ile ilgili) olumsuz bir açıklama yapacaksa onlar yapsın istiyoruz, bu açıklamayı Türkiye´den beklemesinler.
Biz geri kabul anlaşmasını uygulayacağız ama AB vize serbestisine yaklaşmayacak, böyle bir şey yok. ABD´nin Gülen´i bize teslim etmeyişi toplumumuzda
ABD´nin anlaşılmasını olumsuz istikamette etkiliyor.
Türkiye kendi başkanlık modelini sisteme bağlayabilir, bunun karar sürecine faydalı olacağına ve ekonomiyi hareketlendireceğine inanıyorum.