George Floyd eylemleri: Gösteriler ne anlama geliyor, bundan sonra ne olacak?

George Floyd eylemleri: Gösteriler ne anlama geliyor, bundan sonra ne olacak?

Andre Vltchek´e göre ırkçılık sorunu ABD´nin temellerinde yatıyor ve ABD´de ırkçılık karşıtlığıyla sistem karşıtlığı aynı şeyi ifade ediyor. Donald Trump´ı ABD siyasetinde bir tür anomali olarak tanımlamak ise ‘tamamen ikiy?

Andre Vltchek´e göre ırkçılık sorunu ABD´nin temellerinde yatıyor ve ABD´de ırkçılık karşıtlığıyla sistem karşıtlığı aynı şeyi ifade ediyor. Donald Trump´ı ABD siyasetinde bir tür anomali olarak tanımlamak ise ‘tamamen ikiyüzlülük´.

ABD Minneapolis´te George Floyd´un öldürülmesiyle başlayan eylemler, ABD sınırlarını da aşarak dünya çapında yeni bir ırkçılık karşıtı dalga yarattı.

Eylemlerin merkezi ABD´de protestocularla polis arasında yaşanan sert çatışmalar kadar, eylemlerin niteliği ve geleceğine ilişkin de çeşitli tartışmalar gündeme geldi.

Protestolarla ilgili gündeme gelen ‘Eylemler ne anlama geliyor? ABD´de ırkçılık ne boyutta? Yaşanan çatışmaların tek suçlusu Trump yönetimi mi? Bundan sonra ne olacak?´ gibi soruları, gazeteci/yazar Andre Vltchek ile konuştuk.

Vltchek, yaşanan ırkçılık sorununun öncelikle ABD´nin ‘temellerinde yattığını´ söyledi: ‘Yerli halkın soykırımı, kölelik, ırk ayrımcılığı ve nihayetinde emperyalizm ve neo-sömürgecilik.´

Vltchek, George Floyd cinayeti sonrasında yaşanan eylemlerle ilgili olarak ise, cinayetin ‘çoğu insan için bardağı taşıran son damla´ olduğunu belirtti ve “Ülke ‘patladı´. Ya da daha doğrusu, onlarca yıldır ezilen, sessiz ve aşağılanmış olanlar öfkelerini dile getirdi” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, “Eylemler ABD´de olumlu yönde bir değişikliğe yol açabilir mi?” sorusunu yanıtlayan Vltchek, ABD yönetim sisteminin ‘buna izin vermeyeceği´ görüşünde:

“Devam eden protestolar, ABD´nin beyaz olmayan sakinlerinin ‘özgürlüğün kalesi´ olarak adlandıran ülkede yaşamak zorunda kaldıkları dehşete dikkat çekebilir. Ancak ülkeyi yöneten rejim hiçbir zaman temel veya ‘pozitif´ değişikliklere izin vermeyecektir.”

Floyd cinayetinin ardından başlayan eylemlerle ilgili en çok tartışılan konulardan bir diğeri ise eylemlerin niteliği. Öne çıkan bir görüşe göre, eylemler yalnızca ‘ırkçılık karşıtı´ bir nitelik taşırken, bir diğer görüşe göre ise eylemler var olan sınıfsal çelişkileri de yansıtıyor.

 

/resimler/2020-6/10/1322028202778.jpg

 

‘ABD´de ırkçılık karşıtlığı, sistem karşıtlığıyla eş anlamlı´

Vltchek ise, Batı sisteminin ‘endemik olarak ırkçı´ olduğunu söyleyerek, ırkçılık karşıtı eylemlerin sistem karşıtlığıyla eşit olduğu düşüncesini dile getirdi:

“Protestolar, özü itibarıyla ırkçılık karşıtıdır. Bunun yanında, bazı bireyler ve gruplar da ABD içindeki derin sınıf çelişkilerine dikkat çekmeye çalışıyor.Unutmayalım ki tüm Batı sistemi endemik olarak ırkçıdır, bu yüzden ‘ırkçılık karşıtlığı, ‘sistem karşıtlığı´ ile eş anlamlıdır.

Şaşırtıcı ve cesaret verici bir şekilde, birçok protestocu şimdi sadece erkek ve kız kardeşleri için değil, tüm dünyadaki insanlar için, batılı yöneticiler tarafından ezilmiş olanlar için´ de adalet istiyor. Bu, genellikle bir ´sömürgeci efendinin´ sağladığı ayrıcalıklardan yararlanan ve dünyamızın yapılandırılma biçiminde önemli değişiklikler istemeyen ABD beyaz orta sınıfından pek duymadığınız bir şeydir.

Bu, bir bakıma, ‘İmparatorluk´ için yalnızca iki tanınabilir ırkın olduğu teorisini destekliyor: beyaz ve ‘öteki´. Ve şimdi Amerikan şehirlerinin sokaklarında olan şeyler de ırkçılıkla ilgili. Bu durum 500 yıldır böyleydi, ancak birçok batılı siyasi figür ve entelektüel bu gerçeği yüksek sesle dile getirmiyor.”

 

/resimler/2020-6/10/1322390547231.jpg

 

Tek suçlu Trump mı?

ABD´deki eylemler kadar, Trump yönetiminin eylemcilere ilişkin tavrı da tartışma konusu oldu. Ulusal Muhafızları şehirlere çağıran Trump, eylemlerin yayılmasından ‘aşırı sol´ ile ‘güçsüz demokrat belediye başkanlarını´ sorumlu tutarak gösterileri şimdiden seçim malzemesi haline getirmeye başladı. Bu durum ayrıca, ABD kamuoyundaki ‘Trump karşıtlığını´ da yükseltti. Ancak, yaşanan ırkçı cinayetler ve eylemcilere yönelik sert polis müdahalesinin sorumluluğu yalnızca Trump yönetiminin mi? Vltchek, bu soruyu ise şu şekilde yanıtladı:

“Donald Trump´ı ABD siyasetinde bir tür anomali olarak tanımlamak tamamen ikiyüzlülük. Obama´nın ölüm saçan dış politikası gerçekten daha mı iyi? Obama Afrikalı-Amerikalı insanların yaşamlarını iyileştirdi mi? Tabii ki hayır. Ya Clinton? Evet, hem Obama´nın hem de Clinton´un belli bir ‘cazibesi´ vardı ve bu tam da Avrupalıların sevdiği şeydi. Afrika ya da Orta Doğu´da masum milyonları öldürmek sorun değil. ABD Başkanları (Batı) etiketlerini, ‘sofra adabını´ bildiği sürece, geri kalan her şey affedilir. Tabii ki, Donald Trump veya George W. Bush gibi bireyler tehlikeli canavarlardır, ancak genel olarak eylemleri, kameraların önünde, çok daha uygun bir şekilde davrananlarla aynıdır.

Sorduğunuz şey kolayca cevaplanabilir: ABD yönetimi altındaki protestoculara karşı ‘sert tutum´ alınacaktır. Vahşet, esas olarak Washington tarafından, ulusun doğumundan beri kullanılmaktadır. Yerli Amerikalılar soykırım olarak tanımlanabilecek cinayetlerle katledildi. İsyancı köleler tecavüze uğradı, işkence gördü ve öldürüldü. Savaşları protesto eden öğrencilere ateş açıldı ve öldürüldü. Ancak, şu anda olan şey kötü, korkunç, ama hiç de yeni değil.”

 

/resimler/2020-6/10/1323132422895.jpg

 

‘ABD ve Hong Kong´daki eylemler taban tabana zıt´
Floyd eylemleri aynı zamanda çeşitli Avrupa ülkelerine de yayılarak dünya çapında bir eylemlilik sürecini de beraberinde getirdi. Öte yandan, ‘Özgürlük´ ve ‘baskıya karşı direnme´ gibi sloganlarla düzenlenen eylemler, benzer sloganlar kullanıldığı için Hong Kong eylemlerine de benzetildi. Peki, ABD ile Çin arasında öne çıkan gerilim başlıklarından biri olan Hong Kong meselesi, ABD´deki George Floyd eylemlerine ne kadar benziyor? İkisi arasında bir paralellik kurulabilir mi? Vltchek´e göre bu iki eylemlilik süreci birbirine taban tabana zıt:

“Durumu analiz etmek için haftalar geçirdiğim Hong Kong´da, çoğunlukla gençler İngiliz eğitim sistemi, Batı propagandası ve Avrupa ve ABD büyükelçiliklerinin ve örgütlerinin doğrudan katılımıyla raydan çıkmıştı. Dış güçlerin çıkarları açıktı: Çin liderliğini itibarsızlaştırmak ve mümkün olduğunca çok zarar vermek. Hong Kong´da patlak veren isyanlarda ´kendiliğinden´ hiçbir şey olmadı.

ABD´de ise, polis şiddeti ve George Floyd´un korkunç ölümü, ülkenin dört bir yanındaki sayısız topluluk ve şehirde içgüdüsel öfke patlamalarına yol açtı.

Hong Kong´da, Pekin karşıtı isyanlar “Ya belli bir şekilde davranırsa ve kesinlikle meşru yasaları belirli bir şekilde kullanırsa?” gibi spekülasyonlara dayanırken, ABD´de yaşanan ‘korkular´ gerçek: Aşırı kalabalık cezaevleri, hayal edilemez polis vahşeti. Binlerce kişi polis tarafından vurularak öldürüldü, bunların çoğu da etnik azınlıklara mensup.

ABD ve Avrupa soykırımlar yaratıyor ya da en azından destekliyor. Çin ise hastaneler, okullar, demiryolları, otoyollar ve fabrikalar inşa ediyor. Hangi sistemin daha korkunç olduğu açık. Ve gezegenimizin buna isyan etmesi gerekiyor.”

Bundan sonra ne olacak?

George Floyd eylemlerinde ‘Bundan sonra ne olacağına ilişkin´ öngörülerde bulunan Vltchek, ABD ile Avrupa´nın ‘isyanı önemsizleştirmek için ellerinden geleni yapacaklarını´ vurgulayarak şunları söyledi:

“Protestolar, kimlerin katılacağına ve kimlerin harekete geçeceğine bağlı olarak sönebilir veya devam edebilir. George Floyd´un korkunç ölümü, hem çok gerçek, hem de semboliktir. Geçenlerde yazdığım ‘ABD tarafından ezilen Dünya nefes alamıyor: Soykırım ve kölelik üzerine´ başlıklı makalemde belirttiğim gibi, Minneapolis´teki cinayet, büyük bir uluslararası sorun haline geldi ve batı emperyalizmine karşı küresel bir ayaklanmayı tetikleyebileceği anlaşılıyor.

Elbette, ABD ve Avrupa isyanı önemsizleştirmek için ellerinden geleni yapacaklar.

Vatandaşlarının birçoğu şu anda ‘Barış´, ‘Aşk´ ve ‘Irk önemli değil´ gibi sözleri konuşuyor ve yazıyor. Tabii ki, iktidar ırkı ve iktidar kültürü için en çok arzu edilen sonuç statükonun korunmasıdır: İnsanlar protesto ederler, sonra evlerine dönerler ve her şey eskisi gibi kalır. Siyahlar eziyet görmeye devam ederler, ‘Beyaz olmayan dünya´ itaatkar koşullarda yaşamak zorunda kalır. Milyonlarca insan ölmeye devam eder ve böylece ayrıcalıklı olanlar şanslı hayatlarını yaşarlar.

 

/resimler/2020-6/10/1323460945471.jpg

 

Beyaz Batılı güçlerin gezegenimizin geri kalanını bir toplama kampına çevirdiği 500 yılı aşkın tarih, halının altına süpürülüyor ve tamamen sansürleniyor.

Ancak bir gün, dünyanın bu tür düzenlemeleri çökecek. Bir gün; ya çok yakında, şu anda tanık olduğumuz şeyin bir sonucu olarak ya da çok uzak olmayan bir gelecekte. Çünkü böyle bir ´düzenleme´ ahlaki açıdan yanlış ve sürdürülemez.

Devrim Batı´dan gelmeyecek. Batılı ´sözde Sol´dan bile değil. Batı solu şimdi komplo teorilerinde, Soros ve diğerlerini ‘Afro-Amerikan isyanlarını finanse ettikleri için´ suçluyor.

Devrim dışarıdan gelecek - ezilen dünyadan. Ve Amerika Birleşik Devletleri´ndeki azınlıklar katılacak, çünkü bunlar Gezegenimizin hem ´dış´ hem de ´ezilen´ bölümünün bir parçası.”

 



Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Yükleniyor