İran´ın Su Krizi ve Bölgesel Etkileri

İran´ın Su Krizi ve Bölgesel Etkileri

İran´ın büyüyen su krizinin birbiriyle ilişkili pek çok boyutu bulunmaktadır. Bunlar arasında kentsel su taleplerininin karşılanabilmesinin getirdiği sıkıntılar, tarımsal sulama ihtiyaçlarının yarattığı sorunlar, başarısız su yön

 

Son haftalarda İran´dan yükselen sesler, ülkenin giderek artan ölçüde bir su krizi yaşamakta olduğuna işaret etmektedir. Uzun yıllara yayılan yanlış ve yetersiz su yönetim geçmişi, iklim değişikliğinin artan olumsuz sonuçlarının da etkisiyle, İran´daki su sorununun hızla kötüleşmesine neden oldu. Ortadoğu´nun en büyük yüzölçüm ve nüfusa sahip ülkelerinden biri durumundaki İran´ın su sorunları yalnızca kendisi bağlamında değil, aynı zamanda tüm bölge için de potansiyel riskler barındırmaktadır. Öte yandan, İran´daki su yönetim problemleri; eğer iyi yönetilebilirse, yine tüm bölge için yeni sınıraşan işbirlikleri ve yatırım imkanlarını,  ve dolayısıyla ekonomik kalkınma senaryolarını da bünyesinde taşımaktadır.

İran´ın büyüyen su krizinin birbiriyle ilişkili pek çok boyutu bulunmaktadır. Bunlar arasında kentsel su taleplerininin karşılanabilmesinin getirdiği sıkıntılar, tarımsal sulama ihtiyaçlarının yarattığı sorunlar, başarısız su yönetiminin getirdiği çevresel sorunlar, ve sınıraşan su paylaşım meseleleri yer almaktadır.

İran, bulunduğu coğrafi ve iklim sel koşullar itibariyle su konusunda şanslı ülkelerden biri sayılmamaktadır. Ülkenin büyük çoğunluğunda yetersiz denebilecek yağış istatistikleri bulunmaktadır. Hazar Denizi kıyısındaki dar bir şerit dışında İran´da yarı-kurak ve kurak iklim özellikleri gözlenmektedir, ve ülkenin bir kısmı çöl durumundadır. Bu çerçevede, İran´daki su yetersizliği öteden beri dikkatle izlenmesi gereken bir olgu idi. Ne var ki, ülkede hüküm süren geleneksel yaşam tarzı ve mevcut su kaynaklarının görece etkin kullanımı ile 20. yüzyıla kadar fazla sorun oluşturmayan su kaynakları kısıtı; endüstrileşme, kırsaldan kentlere göç, büyük çaptaki nüfus artışları ve modern yaşama koşut olarak kişi başı su tüketimlerinin giderek artması ile problemli bir hal almaya başladı. 

Bu çerçevede henüz 1979 Devrimi öncesindeki yıllarda dahi İran´da bir su krizi ufukta belirmişti. Şah döneminde yeterince başarılı olamayan kalkınma hamlesi, sonraki dönemde yerini İran-Irak Savaşı´nın yıkıcılığına bıraktı ve giderek artan ekonomik baskılar nedeniyle, hatırı sayılır petrol gelirlerine rağmen, ülkenin su problemlerini aşacak çabalar bir türlü istenen başarıya ulaşamadı ve günümüzün çok daha karmaşık düzlemine ulaşıldı.

İslam Devrimi sonrasında giderek artan kentlere göç olgusu, İran´ın büyükşehirlerini aşırı su baskısı altına soktu, ve ülkedeki pek çok kentsel alanda nüfus yoğunlukları, uzak bölgelerden su teminini zorunlu kılacak ölçüde yükseldi. En belirgin örnek durumundaki Tahran´ın nüfusunun son altmış yılda altı katından fazla arttığı biliniyor. Daha da kötüsü, mevcut su kısıtına rağmen kentsel kişi başı su tüketimlerinin dünya ortalamalarının çok üstünde seyretmesi, büyük bir israfa da işaret etmektedir. Genel kabulgören yaklaşıma göre günde 100-120 litre, bir kişinin makul su kullanım ihtiyacı sınırını oluşturmaktadır. Tahran´da ise günlük kişi başı su kullanımı 400 litre ortalamasında bulunmaktadır. Ayrıca, eskiyen su alt yapıları nedeniyle ciddi boyutlarda su, henüz musluklara ulaşamadan toprağa karışmaktadır.

Tahran yönetimi, artan kentsel su taleplerini çözme baskısı altında, politik olarak daha fazla başaçıkılabilir olan arz odaklı çözümlere yönelmiştir. Zira, talep odaklı çözümlerin (örneğin su fiyatlandırmasında maliyetlerin tam karşılanması) kimi zaman geniş halk kesimlerinde hoşnutsuzluklar yaratabildiği bilinmektedir. Bu çerçevede, uzak bölgelerden büyük metropollere su getirilmesi, diğer bir ifadeyle havzalararası su transferleri İran´ın su gündeminin en önemli konularından biri haline gelmiştir. Ancak, bu çözüm seçeneğinin iki önemli sakıncası bulunmaktadır.

Birincisi, suyun alınacağı bölgedeki su varlığı ciddi tehdit altına girebilmektedir. Yeterli sosyo-ekonomik ve çevresel etki değerlendirmeleri yapılmadan gerçekleştirilecek projeler, etnik bir mozaik durumundaki İran´da, su konusuyla sınırlı kalmayacak biçimde ve ölçüde yönetim aleyhinde birtakım olayları tetikleyebilir (Bunun tek istisnası, Hazar Denizi ya da Umman Denizi gibi tuzlu su kaynaklarından desalinasyon yaparak arıtılmış su elde etmek ve bunu kentsel merkezlere nakletmektir, ki oldukça pahalı bir alternatiftir).  ikinci olarak, su transferlerinin, su ihtiyacı bulunan bölgedeki hatalı kullanım biçimlerinin aynen sürdürülmesine katkıda bulunduğu, söz konusu bölgeye yeni göçleri tetikleyebildiği, ve uzun vadede, çözmesi gereken sorunu aslında büyüttüğü belirtilmektedir. İşte İran yönetimi, bir yandan kentsel su sorunlarıyla başedebilmek için acil durumdaki su ihtiyaçlarını gidermek için hızlıca uygulamaya konulabilecek projelere bel bağlamak ve bunların uzun erimli sonuçlarına katlanmak ile; talep merkezli çözümler, ve eğitim ve farkındalık artışı gibi tedrici başarı getirecek çözümler arasında bir ikilemde kalmış durumdadır.

İran tarımı da su krizinden artan ölçüde etkilenmektedir. Her ne kadar İran artık kentsel nüfusun ağırlıklı olduğu bir ülke durumuna gelmişise de, kimi hassas bölgelerde kırsal/tarımsal nüfus önemini korumaktadır. Bu bölgeler halihazırda kentsel merkezlere kıyasla daha fakir ve pek çok örnekte farklı etnik kökenden gelen insanlardan oluşmaktadır. Su kısıtı,tarımsal faaliyetlerin gelir getiriciliğini azaltmaktadır. Bu durumda insanlar fakirlik sarmalında dibe doğru ilerlemekte ya da tarlalarını terketmekte, üretim yapmayı bırakmaktadır. Farklı etnik grupların artan oranda fakirleşmesi, bilinen riskleri beraberinde getirmektedir. Tarımdan çıkan nüfusda üç açıdan sakınca yaratmaktadır. İlkin,tarımsal üretim azalmakta ve ülkenin gıda güvenliği bağlamında dışabağımlılığı artmaktadır. İkinci olarak, tarımsal üretimin olmadığı topraklarda, erozyon ve çölleşme çok daha kolay ve hızlı gerçekleşmektedir. Tarımsal toprakların kalıcı olarak kaybı ve artan çölleşme, İran açısından çok önemli bir problemdir. Üçüncü olarak, önceden tarımda çalışan iş gücü,vasıfsız işçi olarak kentlere gelmekte ve ekonomik zorluklarla yaşamaya çalışmakta ve yönetime muhalif bir tutum geliştirebilmektedir. Bu nedenle İran, tarımda çalışan nüfusun temel gereksinimi durumundaki suyun temini konusunda üç ayaklı bir strateji üzerinde çalışma yapmaktadır. Birincisi, kendi iç akarsularında artan sayıda baraj, gölet vb. depolama tesisleri ile kurak dönemde çiftçinin sulama yapabilmesine çalışmaktadır. İkinci olarak, uzak bölgelerden su temini projelerine  yönelmektedir. Üçüncü olarak, sınıraşan su kaynakları üzerinde yeni projrelere girişmektedir. İşte bu üçüncü seçenek, bölgedeki kritik su dengelerini bozucu etki yaratma potansiyeli taşımakta; sonuçları Ortadoğu´nun, ve hatta Orta Asya´nın istikrarına zarar verebilecek eylemleri akla getirmektedir.

Son dönemde Irak ve Afganistan ile yaşanan gerilimlerin, yerini, sınıraşan su kaynaklarının adilâne paylaşımına yönelik işbirliği çabalarına bırakması en başta İran´ın çıkarınadır. İran, bölgesindeki su kriziyle ilgili olarak, komşularındaki ‘düşüncesiz´ baraj projelerine suç bulmaktadır, ancak İran´ın dünyanın en fazla baraj inşa etmekte olan ülkelerinden biri olduğu gerçeği bu argümanla bir tezat oluştırmaktadır. Bu çerçevede, genel olarak bölgenin, ve özel olarak İran´ın çıkarına olan yaklaşım, ilkeler üzerinde bir mutabakat sağlanması idealine yönelik çalışmaktır.

Öte yandan, tarımda su temini – verimsiz uygulamalar sürdüğü müddetçe - başlı başına bir çözüm olmaktan da uzaktır. Pamuk üretimini artırma amacı nedeniyle aşırı su çekimine bağlı olarak Orta Asya´da Aral Gölü´nün neredeyse kaybolması örneğinin bir benzeri İran´ın Urmiye Gölü özelinde yaşanmaktadır.  Urmiye Gölü´nün kurtarılması için kapsamlı ve pahalı projelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yine ülkedeki pek çok sulak alanın tarımsal amaçlı aşırı su kullanımı nedeniyle kalıcı olarak yok edildiği de bilinen bir gerçektir.

İran yönetimi, ülkenin içinden geçmekte olduğu su kriziyle ilgili olarak iklim değişikliğine de önemli bir rol biçmektedir ve bu çerçevede, küresel iklim değişikliği politikalarında aktif rol almaktadır. İklim değişikliğinin İran toprakları üzerinde önemli olumsuz etkiler doğurduğu bir gerçekliktir, ancak bu durum ülkenin uzun yıllar asârî başarısız su yönetimi tecrübesini gölgeleyemeyecek ölçüdedir. İran´ın su krizininin aşılmasında en önemli eşik, içsel ve yapısal sorunların çözümünde mündemiçtir.



Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Yükleniyor