Claire Corrion
Pek çok yıldır İstanbul`da büyük şehir projeleri canlanıyor: Üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Kanal İstanbul... Türkiye`de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) eski Konstantinopolisi Türkiyenin canlılık, güç sembolü ve bir vitrin hâline getirmek istiyor. Ancak bu ihtişam hayalleri 7 Haziranda, 13 yıldır süren kesintisiz seçim başarısını sona erdiren seçmenleri ikna etmedi.
AK Parti İstanbul şehrini siyasetinin kalbine oturttu. Cumhurbaşkanı Erdoğan küreselleşmenin kalbindeki şehri, uluslararası saflarda bir metropol yapmayı arzuluyor. Eski İstanbul Belediye Başkanı (1994-1998) büyük düşünüyor. Mayıs 2013te dünyanın en yükseğini, üçüncü köprünün inşasını başlattı. Boğaziçinin kuzeyinde Karadenize açılan yerde Avrupa ve Asya kıyılarını bağlayacak 260 kilometreden uzun, yeni bir otoyol yapılacak. Bununla birlikte 150 milyon yolcu kapasiteli üçüncü havaalanı da yapım aşamasında. Hükûmet ayrıca Şubat 2015te, Boğazın altında üçüncü bir karayolu tüneli ve demiryolu inşa edileceğini duyurdu. Demiryolu Marmaray 2013te açıldı, diğerinin 2016da açılması bekleniyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan Boğaza paralel bir kanal açmak istiyor. Karadenizi Marmara Denizi`ne bağlayan yaklaşık 50 kilometrelik bu kanalın dünyanın en yoğunlarından biri olan Boğaz trafiğine çözüm olması bekleniyor. Bu devasa projenin detayları henüz belirlenmese de Cumhurbaşkanı, hükûmetine hızlandırılması tal
imatını verdi.
Avrupa ile Asya kıyılarını bağlayan ulaşım altyapısının inşası yoluyla AK Parti, kıtaların buluşması imajına oynuyor ve 'medeniyetlerin diyaloğu temasına bolca değiniyor. 30 Mayısta şehrin Osmanlılar tarafından fethedilmesinin 562. yılı işte bu bağlamda kutlandı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan`ın katılımıyla gerçekleşen kutlamaya seçimlere birkaç gün kala yüz binlerce İstanbullu katıldı.
Ulusal İhtişam
AK Parti Kasım 2002de oyların yüzde 35ini alarak iktidara geldi. Parti, 13 yıl boyunca sadece seçim başarısı yaşadı. Onlarca şirket yöneticisine, seçilmişe ve aralarında dört eski bakanın da bulunduğu iktidara yakın olanlara bulaşan Aralık 2013teki yolsuzluk skandalı, AK Partinin Mart 2014teki yerel seçimleri kazanmasını engellemedi. Beş ay sonra Türkler yüzde 52 oyla ilk kez doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğanı seçti.
Ampul partisinin (AK Partinin sembolü ve logosu) uzun süre iktidarda kalması özellikle ekonomik başarıyla açıklanıyor. Büyüme, 10 yıla yakın bir süre durmaksızın devam etti ve 2010 yılında yüzde 9,2ye kadar ulaştı. Bu, AK Partinin markası hâline gelen büyük şehircilik projeleri ve kısmen de inşaat sektörüne üzerine kurulu. 10 yılda bu sektörde, çalışan sayısı iki katını geçti ve 2004 yılında bir milyondan 2014 yılında iki milyon`u aştı. Ekonomist ve gazeteci Mustafa Sönmeze göre bu tür iş olanakları göz ardı edilemez şekilde seçmenlerin siyasi tercihlerini etkiliyor.
Üçüncü köprünün, yeni otoyolun ve üçüncü havaalanının inşasıyla İstanbulun kuzeyindeki alanlar, sıklıkla iktidar partisine yakınlar tarafından yönetilen, hatta doğrudan hükûmet üyelerine bağlı büyük grupları çekerek değer kazandı.
Boğaziçi Üniversitesinde ekonomi ve ekonomi tarihi profesörü Ekonomist Şevket Pamuka göre 2007den sonra AK Parti, kendisine yakın bir sınıf oluşturmak istiyor. Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğanın partisi için uzun vadeli planlardansa iki yıllık bir vadede seçimleri düşünmek daha rasyonel olurdu. ( Fransa, Orient XXI 15 Haziran 2015 )