Kainat Savaşı: Sovyetler ABD´ye karşı uzay savaşını nasıl kazandı?

Sputnik, ABD´nin ‘yıldız savaşları´ programının perde arkasını ve bu yarışta kimlerin galip geldiğini araştırdı.

ABD´nin 40´ıncı Başkanı Ronald Reagan´ın 23 Mart 1983´te duyurduğu Stratejik Savunma Girişimi programı, bazı unsurları uzayda konuşlanan kapsamlı bir füze savunma sisteminin kurulmasını öngörüyordu. Programın duyurulmasıyla dünyanın önde gelen televizyon kanallarında, ABD´nin savaş uydularının Sovyetler Birliği´ne ait balistik füzeleri lazer silahlarıyla ve diğer fantastik silahlarla nasıl düşürdüğünü gösteren animasyonlar yayınlandı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilileriyse bu programın Sovyetlerin nükleer saldırısına karşı garantili bir savunma olduğunu ileri sürüyordu.

Lazer silahlarının yanı sıra kimi Amerikalı uzmanlar, SSCB´nin nükleer başlıklarına karşı uçan devasa şemsiyelerin kullanılmasını önerirken, diğer bir projeyse Sovyet füzelerinin yörüngeye çıkarılacak binlerce mini kamikaze uyduyla durdurulmasını öngörüyordu.

SOVYETLER BİRLİĞİ, ABD´NİN ´FANTASTİK´ PROGRAMINA CİDDİYETLE YAKLAŞTI

ABD´de başlatılan program fantastik görünse de Sovyetler Birliği, ona ciddiyetle yaklaştı ve değerlendirme komisyonu kurdu. Konuyu inceleyen uzmanlar, Amerikalıların planladıkları programı hayata geçirecek ne ekonomik, ne de teknik imkanlara sahip olmadığı sonucuna vardı.

Sputnik´e konuşan Rus ‘Arsenal Oteçestva´ dergisinin genel yayın yönetmeni Viktor Murahovskiy, “Stratejik Savunma Girişimi, sonucu bilinmeyen riskli bilimsel araştırmalara dayanıyordu, gerçekteyse herhangi bir şey üretilmiyordu. Hesaplar ve deneyler gerçekten de yapılıyordu, ancak ABD´nin o tür sistemlere kısa sürede sahip olabileceği yönündeki açıklamalar elbette ki bir blöftü” ifadelerini kullandı.

Kimi uzmanlar, Sovyetler Birliği´nin ABD´nin yaptığı blöfü ‘yuttuğunu´ ve uzayda silahlanma yarışına girdiğini, yörüngeye çıkarılabilen lazerli top düzenekleri geliştirdiğini, bununsa ülkenin ekonomik durumunu kötüleştirdiğini belirtiyor, diğerleriyse uzayda kullanılmak üzere lazer topu projesinin Reagan´ın programından bağımsız olarak yürütüldüğünü savunuyor.

Murahovskiy, “Uzayda kullanılmak üzere tasarlanan Sovyet silah projelerinin bu programla bir bağlantısı yok. Lazer sistemleri ve kinetik sistemlerle ilgili çalışmalara biz daha Stratejik Savunma Girişimi yürürlüğe girmeden başlamıştık” diye konuştu.

´YILDIZ SAVAŞLARI´ İLERİ SOVYET PROJELERİNİN HAYATA GEÇMESİNİ SAĞLADI

Yine de ‘yıldız savaşları´, bazı ileri Sovyet projelerinin hayata geçmesini sağladı. Ağustos 1983´te Batı´da Satana (Şeytan) olarak adlandırılan stratejik füze sistemi R-36M ‘Voevoda´ modernizasyonuna geçildi, füzenin lazer ve kinetik silahlardan korunması sağlandı.

Rusya Jeopolitik Problemler Akademisi Başkanı Leonid İvaşov, Sputnik´e verdiği mülakatta şu ifadeleri kullandı:

“Bizim onlara yanıtımız oldukça güçlüydü, fakat hiç kimse uzayda kapsamlı uzay sistemleri kurmadı. Biz aslında hava savunma ve uzay savunma sistemlerinde yeni teknolojilerin geliştirilmesini tetikledik, Voevoda´nın sahip olduğu imkânları geliştirdik, şu ana kadar hala çalışan bir kapasite oluşturduk. Amerikalılar bizim geri kalmamızı umuyordu, fakat SSCB´nin 50´den fazla teknolojide kendilerinden daha üstün olduklarını görünce, programı askıya almak zorunda kaldılar.”

TRUMP DA UZAYA İLGİLİ

ABD Başkanı Donald Trump daha önce uzayın tıpkı hava, deniz, kara gibi çatışma gölgesi kapsamına girdiğini ve bu alanda bir güce sahip olunması gerektiğini açıklamıştı. Geçtiğimiz yıl sonundaysa Amerikan medyasında, ABD´nin uzayda kullanılacak lazerli önleme sistemlerini geliştirmeye hazır olduğu yönünde haberler yayınlanmıştı.

Leonid İvaşov, “Belki de ABD yeni bir teknolojik sıçrama gerçekleştirmek istiyor. Bunun nedeni ne olursa olsun bizim onların peşinden koşmamıza değmez. Biz başka türlü hareket etmeliyiz, uzay araştırmaları ile ilgili geniş bir uluslararası işbirliği önermeliyiz, uzayın silahlardan arındırılmasını, nükleer silahların ve saldırı sistemlerinin yörüngeye çıkarılmasının yasaklanmasını gündeme getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.