´Kutuplaşma´ uyarısı yapan Abdullah Gül: Türkiye´ye çok maliyetli olur

´Kutuplaşma´ uyarısı yapan Abdullah Gül: Türkiye´ye çok maliyetli olur

Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ´kutuplaşma´ uyarısı yaptı: 'Bugünkü gerginlik ortamının devam etmesi Türkiye´ye çok maliyetli olur. Bu kutuplaşma, gazetelere,

 

NTV´de gazetecilerin sorularını yanıtlayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ´siyasete uzak olup olmadığı´ sorusuna 'Son bir sene aktif şekilde kamuoyu önünde olmadım ama tüm ilgimi sürdürdüm. Bazen içerde bazen dışarda oldum. Bu geçiş döneminde yeni ofislerimizi, yeni düzenimizi kurmak bu tabii kolay olmadı' yanıtını verdi.

AK Parti´nin kurucularından Ayşe Böhürler, Gül´le ilgili bir anısını anlattı. 'Ayşe hanım kan uyuşmazlığına dikkat edin demiştiniz. AK Parti, ilkesel birliği olan bir partiydi. Kan uyuşmazlığıyla ne kastetmiştiniz?' diye sordu. Gül, 'O zamanki siyasi atmosferde çok tıkanıklıklar vardı. İlkeli, karakterli insanlarla bir araya gelmeye gayet ettik. Bizim çizgimiz dışındaki saygın insanlar da katılmışlardı' yanıtını verdi.

´BAKAN PARTİZAN OLURSA KOALİSYON YÜRÜMEZ´

7 Haziran seçimleri sonrası koalisyon görüşmelerinde AK Parti´nin diğer partilerle diyalog sağlanamadığı yönünde bir soru soruldu. Gül buna 'Ben güçlü bir hükümetin kurulmasını bugünkü Türkiye şartlarında faydalı olacağını düşündüm. Liyakat sahibi insanlarla kurulsaydı, Türkiye´deki birçok gerginliği giderirdi. Bakanlar eğer çok partizan olursa koalisyon hükümetleri yürümez. Arkadaşlarımızı da teşvik etmiştim ama işin içini bilmiyorum' karşılığını verdi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

´TERR, TÜRK AİLELERİ DE KÜRT AİLELERİ DE AĞLATIYOR´

-(7 Haziran sonrasında başlayan terör ortamı ve Hürriyet´e olan saldırılar ile terör iftirası durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusu üzerine) Şu an Türkiye´de terörle ilgili hiçbir haklı gerekçe gösterilemez. Şiddetle terörün karşısında durmalı ve reddetmeliyiz. Üzülerek görüyorum. ´Az gittik dere tepe düz gittik´ diye bir söz vardır. Bir de bakmışız ki ´arpa boyu yol gittik´ derler. Üzüntüyle karşılıyorum. Bugün buna bir gerekçe yok. Terör örgütünün, PKK´nın, ne yaptığının farkında mı değil mi, kim tarafından kullanılıyor, bunlar sorgulanmalı. Sadece Türk aileleri ağlamıyor, Kürt aileleri de ağlıyor. Görüyorsunuz cenazelerde. Bu asla kabuledilemez. Buna herkesin taviz vermeden karşı durması gerekiyor.

´ESAS TEHLİKE KÜRT VATANDAŞLARIN AİDİYETİNİN ZAYIFLATILMASI´

-Devletin silahı daha güçlü olur. Terörle mücadele eninde sonunda kazanılır ama burada dikkat edilmesi gereken bir şey: Halk. Şunu açıklıkla söylemeliyim ki vatandaşlarımız içerisinde Kürt vatandaşlarımızı devlete ve millete bağlılığını zayıflatmamalıyız. Eğer Kürt vatandaşlarımızı rencide edecek herhangi bir şekilde aidiyetini zayıflatacak bir şey olursa esas tehlikeli orada görürüm. Bütün siyasi partilerin bölgede aktif olmasını, aktif liderler çıkarmalarını görmek isteriz. Silahlı adamla sonuna kadar mücadele edilir. Devletin bir hukuk yüzü vardır. Terörle mücadele etmek en haklı görevdir. Halkı Türkiye´de hiçbir şekilde uzaklaştırmamalıyız. Bütün vatandaşlarımızın devlete bağlılığını güçlendirmeliyiz. O zaman terörü izole ederiz.

´TERÖRÜN BU HALE GELMESİNDE DIŞ POLİTİKANIN NETİCELERİNİN ETKİSİ OLABİLİR´

-Her gün kaç tane şehit veriyoruz. Bu şaka olan bir şey değil. Buna yürek dayanmaz. Ateş düştüğü yeri yakar. Bu bölgesel bir mesele hatta uluslararası bir mesele haline geldi. Bunu bölgesel ve uluslararası mesele haline getirmemek. Tabi ki dış politikanın neticeleri de terörün bu hale gelmesinde etkileri olabilir. Biliyoruz ki vekalet savaşları her zaman vardır. Türkiye´yi bir şekilde rahatsız etmek isteyenlerin terör örgütünü nasıl kullandıkları bilinen gerçeklerdir. Çok dikkatli olmalıyız. Yanımızda Irak ve Suriye gibi iki kırılmış ülke var. Bunun oralara yayılmasına fırsat veriliyor. Siyasi partilerin, herkesin büyük bir dayanışma içerisinde çok sağlam durmalı. Farklı düşünceleri bir kenara bırakmalıyız.

´STRES HALİNİN DEVAMI TÜRKİYE´YE MALİYETLİ OLUR´

-(Türkiye nasıl yönetiliyor? Türkiye nereye gidiyor? Nasıl değerlendiriyorsunuz?) Bütün siyasi ve devlet hayatımdaki tecrübemle içerideki ve dışarıdaki temaslarım çerçevesi durumunda baktığımda bu stres halinin devam etmesi Türkiye´ye çok maliyetli olur. Kısa süreli gerginlikler olabilir ama birkaç sene olamaz. Bundan Türkiye´yi bir an önce çıkarmak gerekir. Bu kutuplaşma gazetelere, yazarlara, çizerlere herkese dağılıyor. Gazeteler gazetelikten çıkıp PR (halkla ilişkiler) organı haline geliyor. Türkiye´nin böyle olmaması gerekiyor. Türkiye´nin kendini konsolide etmesi gerekiyor. Bunun böyle devam etmemesi gerekiyor. Ülkeyi yönetenler bunu yapacaktır ve yapılabilir. 2000´li yıllarda tarihin en büyük krizlerini geçirdi Türkiye. O zaman da büyük kutuplaşmalar vardı. Ama ondan sonra doğru bir söylem ve politikalar ile bütün o problemlerden çıktı ve parlak bir 10 seneyi yaşadı Türkiye.

´10 YILDA TÜRKİYE TAKDİR EDİLMİŞTİ, BU POLİTİKALARA SÜRATLE DÖNÜLEBİLİR´

-(Neden bu noktaya geldik? İçerideki sorunlardan mı, AK Parti´deki yönetim tarzından mı?) İçeride muhakkak buna gerekçeler olabilir, söylenebilir, vardır. Ama şunu söylemek isterim ben bunu hep kendimizde bulurum. Açıkçası 3. Dünya ülkesi gibi görmem Türkiye´yi. Türkiye büyük bir ülke. Türkiye, İslam, Müslüman, Türk düşmanı çevreler vardır. Bunları biliriz ama siz fırsat verirseniz onlar harekete geçer. Türkiye´yi yönetenlerin bunun farkında olarak buradan çıkartmaları lazım. Nasıl bu 10 sene yapıldı, içeride köklü reformlar yapıldı, ekonomik reformlar yapıldı. Dünyanın her tarafında büyük itibar kazandı Türkiye. Mısır´a Afrika´ya kadar çok açık kimliğimizle gittik ve takiye yapmadık. Herkes şunu çok istedi: Dünyada başarılı bir Müslüman bir ülkeye ihtiyaç var. Bu Türkiye olmuştu, herkes takdir etmişti. Bunu hep beraber yaptık. Tekrar bu politikara süratle dönülebilir.

´AHMET BEY´İ BEN SİYASETE SOKTUM´

— (Türkiye´nin dış politikası gözden geçirilmesi gerekiyor´ diyorsunuz) Ahmet Bey´i ben siyasete soktum. Benimle beraber 5 sene yanımda oldu. Türkiye tüm bu ülkelere soft-power´ıyla, hard-power´ıyla çok etkili olur. Hepsi Türkiye´yi överler ve Türkiye´nin propagandasını bizden daha iyi yaparlar. Biz onların iç siyasetine girmeye çalışırsak kötü hatıralar öne çıkar, kötü hatıralardan bahsederler. İkili ilişkilerde buna dikkat etmeliyiz.

-En çok zaman harcadığım iş dış politikaydı. Bugünkü Anayasaya göre nihai kararı hükümetler verir ve uygular. Sorumluluk onların üzerinedir.

— (Türkiye´nin Suriye politikasını yanlış mı buluyorsunuz?) Suriye´deki rejimden hepimiz nefret etmişizdir. Suriye´nin Akdeniz kıyısında tek parti iktidarının devam etmesi mümkün değildi. ne zaman olaylari silahlı mücadeleler başladı, o zaman ilişkilerimiz çok değişti. O süre içerisinde malesef dış dünya diyalogla etki etmemize fırsat vermedi ve ilişkiler koptu. Uluslar arası camiayı suçlarım. Olaylar başladığında uluslararası camia hamaset yaptı. Neticede doğrusu bunu bir süre geçtikten sonra gördük. O zaman büyük bir boşluk olur. Ve bu boşluktan neler çıkacağını kimse bilemez. Uluslararası camianın oluşturduğu bu iklimde ortaya çıkanlar sürpriz değil. Irak aynı şekilde olmadı mı? O zaman ben Başbakan´dım. Suriye meselesinde siyasi bir çözümden başka bir yol yok. Yoksa 2 milyon insan Türkiye´ye gelir, 1 milyon insan da başka yerde.

AK PARTİ KONGRESİ

-(Cumhurbaşkanı´nın MKYK´sı ortaya çıktı iddiaları) Basından takip ettim. Üzücü durumlar da olmuş ama onları geride bırakmak lazım. Seçime en iyi şekilde hazırlanmak lazım. Mesaj gönderip düşüncelerimi, tavsiyelerimi paylaştım. Ümit ederim ki dikkate alınır. Ortak aklın öne çıkmasını, başarılı olunan dönemlerdeki politikalara dönülmesini özetleyen bir mesaj gönderdim. Sayın Başkan telefon açarak davet etti kongreye. Unutmuşlardı hatırlarsanız. Biraz tabii ki ister istemez alınganlığı oluyor insanın. Allah´ın bildiğini kulan mı saklayacağım.

´YIPRANMALAR, YOZLAŞMALAR NORMAL´

-Demokrasilerde bu kadar uzun süre kalmak çok önemli. Bu sürede Türkiye ekonomik siyasi ve tüm alanda yapısal reformlarda bulunuldu. Türkiye herkesin imrendiği bir ülke olduğu ortada. Uzun süre ister istemez yıpratır. Haklı olarak bazı yıpranmalar olur. Önemli olan ortak akıl ve doğru politikalar. Benim tavsiyem bu. Bunu normal görmek lazım. Yıpranmalar, yozlaşmalar bunlar normal. Bundan dönüş mümkündür. Aynı parti ve aynı insanlar büyük işler yaptılar. Aynı işler tekrar yapılabilir.

AKTİF SİYASETE DÖNECEK Mİ?

-(Siyasi kariyerinizi nasıl planlıyorsunuz? Kritik anlarda ağırlığınızı farklı bir şekilde koymayı düşünmediniz mi?) Siyasi kariyer derseniz, Cumhurbaşkanlığı´ndan öte bir kariyer yok. Siyasetle geçti hayatım. Cumhurbaşkanlığı´ndan sonra o günkü şartlara baktım. Siyasetten resmen partili milletvekili olmadan da siyasetle geçtiğini söyledim. İhtiraslı bir siyasetçi olmadım hiç. Her şeyi ´Muhakkak ben olayım´ diye bir düşüncem olmadı. İhtiras benim motivasyonum olmadı. Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra bu şartlar içinde olmamın doğru olmadığını söyledim. Tabii ki benim de gecem gündüzüm bunlarla geçiyor.

´İHTİYAÇ SÖZ KONUSU OLURSA O AYRI´

— Ben burada oturmuyorum. Ben dışarıda ve içeride birçok toplantılara katılıyor ve fikirlerimi söylüyorum. Açık fikirlerimi söylemeye devam edeceğim. Birikimlerim bana ait kalamaz. Bunları samimi bir şekilde paylaşmam bir vazife. İleride ne gözükür ona bakmak lazım. Siyaseti bir hırs ve makam mevki içerisinde yapmadım. Benim yapabileceğim bir şey olursa ona bakarım. Kariyer açısından değil bu şüphesiz. Doymamış gibi bir siyasi merak içerisinde olamam. Bir ihtiyaç söz konusu olursa o ayrı bir konu. Tek arzum arkadaşlarımın başarılı olması. Büyük sorumluluk taşıyanlar 10 kez düşünerek hareket eder.

GÜLEN CEMAATİ

-(Milli Görüş Geleneği´nden gelen birisiniz. AK Parti´nin kapsayıcı siyaseti oldu ve o çerçevede birçok cemaat ile birlikte Gülen cemaatine de kapı açıldı. Onlar truva atı gibi göreve gelip örgütlendiklerini düşünüyor musunuz? Siz bunu fark ettiniz mi? Nasıl mücadele edilmeliydi?)

-Bu kavgalar çıkmadan önce birçok şeylere itiraz eden ve mani olan bir insandım hatırlarsanız. Hakim ve savcıların birçok uygulamalarını, kapılar arkasında yaptıklarım ayrıdır, ileride büyük sıkıntılar çıkaracağını söyleyen birisiyim ben. Ben kamu alanında, devlet içerisinde siyasete müdahalelerini yanlış ve karşı bulmuşumdur. Arkadaşlarımı da uyarmışımdır.

— Öyle şeyler vardır ki devlet idaresinde her düşündüğünüzü aleni de konuşamazsınız. Demin söylediğim gibi bunların neticeleri vardır. Aklıma geleni herkesin önünde söylemeye başladığımda olmaz. Söylemesi gerekenleri, söylemesi gereken insanlarla bir araya gelmişimdir. Devlet idaresinin görevi bu.

— Doğrusu bu çok etkiledi (AK Parti´yi). Böyle bir tuzağa düşmeden akıllı bir mücadele daha iyi yapılabilirdi kanaatindeyim.

-(Kırılma noktasından bahsediyorsunuz. O kırılma noktası nedir?) Son 1-2 sene içerisinde olağanüstü durumlar yaşamıyor muyuz? Türkiye enerjisini kendi içerisinde yaşamaya başlamadı mı? Bunlar Türkiye´yi alıyor ve esas yapılması gereken şeylerden uzaklaştırıyor. Bunlardan çıkmamız lazım çünkü kayıp yıllar olarak tarihe geçiyor bunlar.

— Bir ülkenin güçlü olması için şüphesiz demokrasi, güçlü bir hukuk sistemi, evrensel anlamda hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesi lazım. Sonuna kadar gereken yapılır ve yapılması gerekir. Caydırıcılık anlamında da bu şarttır. Hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde bunlar muhakkak yapılmalıdır.

´SÖYLEMLERİN DEĞİŞMESİ LAZIM´

-(Neleri düzeltmek istersiniz? Neyin düzeltilmesi gerekir?) Söylemlerin değişmesi lazım. Daha yapıcı ve yol gösterici olması lazım. Çatışmacı söylemden kaçınmak lazım. Sadece söylem bile çok şeyi değiştirir. Saygı ve sevginin olması lazım. Saygının makamlara karşı sağlanması lazım. Her şey söz ile başlıyor sonra da kriterler. Buna uyup uygulayacaksınız. Sonra hukuku evrensel olarak uygulamanız lazım. Tüm bunlar Türkiye´yi doğru bir istikamete sokacaktır.

BOYDAK´IN GÖZALTINA ALINMASI

-Boydak ailesi Kayserili biliyorsunuz. Hayırseverlilikleri özellikleridir. Sadece bir cemaat değil tüm vakıf, dernek kim iyi iş yapıyorsa herkese yardım eden insanlardır. Şüphesiz hiçkimse dokunulmaz değil ama bir yolu var. Bir ciddi mevzu varsa bunlar araştırılmalı. Bunları yaparken de incitmemek gerekiyor. Yoksa tepkiler doğuyor. Meseleler onur meseleleri haline geliyor. Yanlışı göstermek ve yanlıştan insanları uzaklaştırmak gerekiyor. Mücadele akılcı olmazsa, daha çok birleştirici ve dayanışma içine sokar. Kayseri´de verginin yarısını onlar öder. Titiz davranmak lazım.

HÜRRİYET GAZETESİ´NE YAPILAN SALDIRILAR

-Üzücü bir şey… Bunlar doğru değil, hepsi yanlış. Türkiye´nin bunları yaşamaması, konuşmaması lazım. Bunlar herkese çok zarar verir. Böyle bir Türkiye görüntüsü vermemek lazım. Bunlara hiç fırsat vermemek lazım. Basın ve ifade özgürlüğü en önemli meselelerdendir. Basın da dürüst olmalı. Basın olunca her şey serbest değildir. Ama düşünce, ifade, basın hürriyeti bunun zedelenmesi her şeyi etkiler.

ABDURRAHİM BOYNUKALIN´IN TEHDİTLERİ

— Çok üzüldüm ve yakıştıramadım. Akıl alacak bir şey değil. Olmayacak şeyler bunlar.

GÜL VE ERDOĞAN BİR PROGRAMA KATILIR MI?

— Bizim bir araya gelme problemimiz yok biliyorsunuz. Böyle bir şey söz konusu değil. Ama iki Cumhurbaşkanının oturup bir şey konuşması… Daha geçen gördünüz bir arada olduğumuzu.

´AK PARTİ´NİN BAŞARISI EKONOMİDİR´

-Onlar (Beşir Atalay, Ali Babacan) AK Parti´nin başarısında en büyük paya sahip olan insanlar. Bu arkadaşların çok hesapsız çalışmaları olmasaydı bu başarı ortaya çıkar mıydı bilmiyorum. AK Parti´nin başarısı ekonomideki başarısıdır. Son 10 yılda yüzde 5.5-6 büyüme tesadüfi değildir. En büyük mesele ekonomik büyümedir. Yüzde 2 büyüme Amerika´da da var. Tüm semtlerimiz gelişecek. Muhakkak yüzde 6 büyümemiz lazım. Bu mümkündür. Yeter ki Türkiye´yi bu kavga ortamından çıkaralım ve yatırım yapılabilir bir ülke haline getirelim. Türk halkının tasarrufu yüzde 6 büyümeyi gerçekleştirmiyor. Almanın, İngilizin, Fransızın Araplar´ın yatırım yapması gerekiyor. Hukukun güven vermesi gerekiyor. Hukuk ekonomi için de çok önemlidir. Bunların durmaması, devam etmesi lazım. Arkadaşlarım bunun farkındalardır fakat bunu tekrar söylüyorum. Yoksa birkaç sene daha yüzde 2-3 büyüme ile G-20´nin dışına düşeriz. En önemli mesele bu. Her yıl 1 milyon kişiye iş bulmanız lazım. Yüzde 2-3 büyüme ile bulamazsınız. Geçmişteki gibi yüzde 9-
10 büyümemiz lazım. Sadece seçimler ve milli irade ile gelmek ekonomik kalkınmayı getirmez.

DANIŞMANI AHMET SEVER´İN YAZDIĞI KİTAP

-Tüm Cumhurbaşkanlarının basın müşavirleri sonunda kendi anılarını yazmışlardır. Süleyman Bey´in de Turgut Bey´in de… Bunu normal görmek gerekir. Ben şüphesiz kendi şeylerimi kendim yazarım. Benim çok arzulamadığımı ama ´yapma´ diye bir yasak koymamı da benden kimse beklemez. Burada önemli olan şey o kitapta yalan, hakaret veyahut da bir saygısızlık da yok. Yanlış bir şey belki olabilir. Benim yanımda çalışan bir kişi benimle ilgili olan şeyleri yazmış.

´TEŞVİK ETMEDİM, İSTEMEDİM´

— Tabii ki ´Tayyip Bey´i neden anlatmamış´ diye sorular sorulabilir. Onun da cevap vereceği şey ´Ben Cumhurbaşkanı´nın Basın Danışmanıyım´ olacaktır. Ben teşvik etmedim, istemedim. Tabii ki yanlış olmaması, polemik konusu çıkartmaması konusunda uyardım. Okuduğunuzda çok kıymetli şeyler de var. Irak Savaşı en büyük mesele. Kimsenin bilmediği şeyleri yazmış.

´TAYYİP BEY´İN DANIŞMANI DA BİZLERİ YAZMAYABİLİR´

— Tayyip Bey´in danışmanı da bir kitap yazarsa bizleri yazmayabilir. Bunlara çok takılmamak lazım. Ne ben takılırım ne de Tayyip Bey.

´BİZ KENDİMİZE HİÇ İSLAMCI DEMEDİK´

- (AK Parti´nin en büyük başarısı nedir? sorusu karşısında) Biz kendimize hiç ´İslâmcı´ demedik. Ama dışarıda her zaman böyle derler. Siyasetin her zaman inişi çıkışı olur. Biz kendimizi o zamanlar ´muhafazakar demokrat´ olarak değerlendirdik. Birçok tabular gitti. Özgürlükler gelişti. Avrupa Birliği´ne tam üyelik müzakerelerine başlattık. Çok Anayasa değişikli gerçekleştirdik. Dışarıdan baktığınızda, İngiliz, Amerikan gazetelerini okuduğunuzda ´dindarlar, İslamcılar´ derler.

— Böyle bir hareket Türkiye´yi başarılı kıldı. Eşlerimizle Beyaz Saray´a gittik. Neyi düşünüyorsak onu söyledik. Beyaz Saray´da benim yemeğimi, Tayyip Bey´in yemeğini özel hazırlıyorlardı. Avrupa ülkeleri bizi davet ediyorlardı. Senede 2 ülkeyi davet ederlerdi, biri Türkiye olsun diye rekabet ederlerdi. Büyük bir başarı doğrusu.

— Hamasi laflarla özgüven olmaz. Doğru politikalar sonrasında özgüven olur. Araplar neden bize hayran kaldılar? ´Biz neden yapamıyoruz?´ dendi. Arap Baharı´nda AK Parti´nin itici bir etkisi vardır.

-(Tayyip Erdoğan´ı siyasi irade açısından Türkiye tarihinin neresine yerleştirirsiniz?) Tayyip Bey şuan Cumhurbaşkanı. Bu şık olmaz.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

-(Türkiye´nin yönetim modelinde bir sorun düşünüyor musunuz?) Bir Anayasa hazırlattık. O zaman dedik ki ´Bize gerçekten demokratik ve evrensel anlamda çalışabilir bir anayasa´… Çok titiz çalıştılar ve bir taslak verdiler. Ben onun doğru olduğu kanaatindeyim. Arzu ederdim ki onu getirip masaya koyalım.

— Devlet idaresinde belirsizlikler, kuralsızlıklar olmaz. Sıkıntılar olabilir. Bunları gidermek lazım. Canı kalmamış bir Anayasa mevcut şu anda. Cumhurbaşkanı´yken de bu yetkiler azaltılsın diye söyledim. Başkanlık sistemi tartışmaları oluyor. Fikrimi söyledim. Türkiye böyle bir tercih yapacaksa, bu o kadar önemli ki. Mevcut Anayasa´nın maddesini yıllar geçmesine rağmen değiştiremiyoruz. Sistem değişikliği konusunda çok açık bir şekilde yazılır, kuvvetler ayrılırsa… Ve bunlar kavgalı bir dönemde olmaz. Her şeyin uyum içerisinde olduğu dönemde olursa büyük bir destek de bulur. Ama her şeyin ikna edici bir şekilde ortaya konması gerekiyor.

BÜLENT ARINÇ´IN KOALİSYON ÇIKIŞI

— Bülent Bey bizim hareketimizin en önde gelen arkadaşlarımızdandır. İçi dışı bir olan birisidir. Hesapları, farklı düşünceleri yoktur. Oyunu olmayan, düşündüğünü söyleyen samimi bir arkadaşımızdır. Her zaman kendisini takdir ederim.

GEZİ OLAYLARI

-Hepimizin, herkesin bir psikolojisi var. Partilerin de psikolojisi var. Bu bir tuzak. Hükümet de parti de bunları aşacak bir güçte. O dönemde açıkça tavrımı söylemiştim. ´Londra´daki Paris´teki olaylara benziyor´ demiştim. ´Arap sokaklarındaki gibi sokaklara çıkmıyorlar´ demiştim. İlk günlerde kapatılabilirdi. İllegal örgütler ortaya çıktı sonradan. Çok açık söyledim fikirlerimi. Ben olayları darbe girişimi olarak görmedim. ´Ağaçları kestirmeyelim´ diyen insanlar güzel yönlendirilseydi böyle olmazdı. Ama sonra ağaçlar için yola çıkan insanlara yasadışı örgütler karıştı.

1 KASIM SEÇİMLERİ

— Siyasi istikrar önemli. Önemli olan memleketin istikrarı. Tekrar üçüncü seçim olmaz sanırım. Yeterince vakit kaybediliyor, onlara hiç gerek kalmaz.

 



Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

YILDIZ HOLDİNG’İN KONUŞAN YAZILAR SERGİSİ ANKARA’DA

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin teknoloji üssü olacak

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

BAŞKANIMIZA TÜRK DÜNYASI ÖDÜLÜ

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Yükleniyor