Macron: Demografik olarak ortadan kaybolan her Avrupa ülkesine karşılık bir Afrika ülkesi ortaya çıkıyor

Fransa Cumhurbaşkanı, Jeopolitik Araştırmalar Grubu´na (GEG) verdiği mülakatta, küresel toplumsal ve ekonomik sistemlerin radikal revizyondan geçirilmesini savundu. Macron, bunu 'Demografik olarak ortadan kaybolan her Avrupa ülkesi için aynı dönemde bir Afrika ülkesi ortaya çıkıyor' diye gerekçelendirdi.

Fransa´daki Jeopolitik Araştırmalar Grubu´nun (GEG) yayın organı Le Grand Continent´e çok geniş çaplı değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, demografik değişimler ve diğer meseleler yüzünden sonlu kaynakların dağıtımı için yeni yöntemler gerektiğini söyleyerek kapitalizmin sosyal adaletten yana revizyondan geçirilmesini savundu.

ABD ve diğer G8 ülkeleri tarafından kabul edilip IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından dayatılan neo-liberal ekonomi politikalarından oluşan Washington Konsensüsü´nü ´kar birikimine dayalı monolitik (yekpare) mantık´ diye tanımlayan ve ´çağın gereksinimlerini karşılamıyor´ diye eleştiren Fransa Cumhurbaşkanı, ´dünyanın karşı karşıya geldiği ve terörizmle Kovid-19 pandemisinin başını çektiği yeni krizle baş edebilmek için ülkelerin yeni ekonomik, siyasi ve toplumsal modeller benimsemesi gerektiğini´ belirtti.

´Malthus´un nüfus teorisi baskın çıksın istemiyorsak´

Demografik değişikliklerle birlikte ´kaynakların kıtlığı´ ele alınarak ´dünyanın yeniden kavranması´ gerçekleşmediği takdirde Malthus´un nüfus teorisi gibi kuramların galebe çalacağını söyleyen Macron, şöyle konuştu:

'Avrupa-Afrika bölgesini ele alırsak, demografik olarak ortadan kaybolan her Avrupa ülkesi için aynı dönemde bir Afrika ülkesi ortaya çıkıyor. Tarihin dönemeçlerinde bir ivmelenmeye tanıklık ediyoruz.'

´Dünya kırılma noktasında, dönüşümden geçmek zorundayız´

´Dünyanın bir kırılma noktasına geldiği´ uyarısında bulunarak ´günümüz kapitalizminin dönüşümden geçmesi gerektiğini´ söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

'Kapitalizm finansallaştı, aşırı yoğunlaştı ve artık toplumlarımızdaki ve uluslararasındaki eşitsizliklerle başa çıkma kabiliyeti bulunmuyor. Buna ancak onu yeniden düzenleyerek müdahale edebiliriz.'

´Washington Konsensüsü yerine Paris Konsensüsü´

Washington Konsensüsü yerine Paris Konsensüsü´nü geçirmeyi öneren Macron, Paris Konsensüsü´nde ekonomik ve toplumsal kararlara ´kardan başka bir şeyin dahil edilmesi gerektiğinin´ tanınacağını söyledi. Böylesi bir sistemin iklim değişikliğinin yarattığı tehditle ve eşitsizlikle başa çıkmaya daha uygun olacağını dile getirdi.

´Çin-ABD ikili tekelini engellemek için Avrupa daha güçlü bir birlik içinde olmalı´

Vizyonunun dünyanın geri kalanı tarafından benimsenmesi temennisinde bulunarak 'Kapitalizmin bu mekanizmasına karşı mücadele, tek bir ülkeyle sınırlı kalırsa etkisiz olur' diyen Fransa lideri, Vestfalyan egemenlik modeline hala inandığını vurgulamakla birlikte daha geniş çaplı Avrupa birliği çağrısında bulundu, Çin-ABD ikili tekelini engellemek için yaşlı kıtanın daha yakın işbirliği içinde olması gerektiğini belirtti.

´BM Güvenlik Konseyi yararlı çözümler üretmiyor´

Küresel sistemle ilgili değerlendirmelerinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi´ne (BMGK) de değinen Macron, BMGK´nin görevlerinden birinin siyasi açıdan güçlü bir Avrupa´yı inşa etmek olduğundan söz ederek şunları söyledi:

'İşbirliğinin kurulmasını istiyorsak dengeli kutuplar, yeni çok taraflılık, yani ortak çözümler için gereken farklı ülkeler arasındaki diyalog etrafında bu işbirliğine şekil verme fırsatı olmalı. Çok taraflı işbirliği bugün zayıflatılmıştır, çünkü engelleniyor. İtiraf etmek gerekir ki, Güvenlik Konseyi bugün yararlı çözümler üretmiyor.'

İşbirliği biçimlerinin yeniden değerlendirilmesi ve kurumların modernize edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.