Macron, Fransa´daki İslam´ı yeniden yapılandıracak

Journal du Dimanche gazetesine konuşan Macron, birbiri ardına yaşanan cihatçı saldırıların ardından Fransız toplumunda çıkan tartışmalara bir son vermek istediklerini belirtti.

'Fransa´daki İslam´ın yeniden yapılandırılması için 2018´in ilk çeyreğinde köktendincilikle mücadelenin yanısıra ülkedeki Müslüman örgütlenmeleri ve onların devletle, toplumla ilişkilerini yeniden düzenleyecek önemli reformlar getireceğiz´´ diyen cumhurbaşkanı, 'Bir örgütlenme sorunu var. Ama daha da önemlisi İslam ile Cumhuriyet arasındaki ilişkide sorun var. Bütün bunların yeniden düzenlenmesi gerekir´´ vurgusu yaptı.

Fransa´nın en temel yasalarından olan 1905 Laiklik Yasası´na değinen Macron ´´Hedefim, laikliğin kalbinde ne yattığını yeniden keşfetmek. Yani ulusal uyumu ve özgür irade olanağını korumak için inanmak kadar inanmamak olanağını da korumak ilkesini hayata geçirmek´´ ifadelerini kullandı.

´´Hem Fransa´daki İslam´ın yeniden yapılandırılması hem de son derece önemli bir husus olan bunun kamuoyuna nasıl açıklanacağı üzerinde çalışıyoruz´´ diyen Fransa lideri, projeyle ilgili aydınlar ve bilim insanlarıyla görüş alışverişine devam ettiklerini aktardı. Dolayısıyla reform planıyla ilgili daha fazla ayrıntı vermek istemediğini belirtip ´´Çalışma tamamlanana dek öneriyi açıklamayacağım´´ dedi.

Reform çalışması üç koldan yürütülüyor. Birincisi Elysee Sarayı´nın sürekli temasta olduğu islamolog, bilim insanı ve aydınlar Macron´a öneride bulunuyor. İkincisi, İçişleri Bakanlığı alanda görev yapan uzmanları aracılığıyla öneriler hazırlıyor. Üçüncü olarak, 2003´te Nicolas Sarkozy döneminde kurulan Fransa İslam Konseyi (CFCM), reform için hazırlayacağı raporu haziran ayında Elysee´ye sunacak. CFCM´in Türkiye kökenli Başkanı Ahmet Oğraş, reformların getirilmesini kendilerinin talep ettiğini, pek çok önerinin CFCM´e ait olduğunu söyledi.

CAMİLERİN FİNANSMANI VE İMAMLARIN EĞİTİMİ

Medyaya göre reform planının en hassas noktası, camilerin finansmanı ve imamların eğitimi konusu. Fransız hükümeti, özellikle bu iki konuda yabancı ülkelerin Fransa´nın içişlerine karıştığı görüşünde. Laiklik Yasası´nın ihlali anlamına gelmesine rağmen Müslüman ülkeler Fransa´da cami inşa edip görev yapan 300 imamı doğrudan gönderiyor. Planda yurtdışından Fransa´daki Müslümanlar´a müdahalelere son verilmesi, camilerin finansmanı ve yapımı ile imamların Fransa´da eğitilmesi için gereken mali ihtiyacı karşılamak üzere yeni bir sistemin oluşturulması, gerekirse yeni bir dernek kurulması yer alıyor.

İMAMLARA ÜNİVERSİTEDE LAİKLİK VE YURTTAŞLIK HAKLARI DERSİ 

Yeni bir temsil yapısı ortaya çıkarması beklenen reform kapsamında, imamların eğitim programının yalnızca dinden ibaret olmaması, imam adaylarının üniversite eğitiminden de geçmesi ve laiklik hakkı, sivil haklar, inanç hakları, dinlerin Fransa´daki tarih ve sosyolojisi gibi dersler almaları da öngörülüyor.

BAŞ HAHAM GİBİ BAŞ İMAM SÖZKONUSU

Tıpkı Yahudilerin ´Baş Haham´ statüsü gibi ´Baş İmam´ statüsü oluşturulması da tartışılan yenilikler arasında. Büyük İmam´ın Müslüman toplum arasında dini ve ahlaki otorite olmasının yanısıra, politik kurumlar önünde de güçlü bir temsilci olması hedefleniyor.

Aşırı sağcı parti Ulusal Cephe´nin lideri Marine Le Pen, derhal camilere yapılan yardımların kesilmesini isterken planın kabul edilemez olduğunu söyledi. Hükümetin Laiklik Yasası´na dokunması, Müslüman toplumu ile devlet arasında bir sözleşme (concordat) imzalanması ve bunun için anayasa değişikliğine gidilmesinin de kabul edilemez olacağını açıklayan Le Pen, Müslüman ülkelerin müdahale ve etkisinin kesilmesi bölümüne ise destek verdiklerini belirtti.

Anamuhalefetteki merkez sağcı parti Cumhuriyetçiler (LR) ise Müslüman toplumu ile bir ´concordat´ imzalanarak İslam´ın Fransa´da yeniden düzenlenmesinin olumlu sonuçlar getirebileceğini savundu.

ANKETE GÖRE BİRARADA YAŞAMAYA DUYULAN İNANÇ ARTTI

Fransa´da LFOP şriketinin yaptığu son anket, İslam´ın Fransa ile uyumlu olduğu, İslam ile Fransız toplumunun birarada yaşayabileceğine inananların oranının yüzde 56´ya çıktığını gösterdi. 7 Ocak 2015´te Charli Hebdo katlamıyla başlayan ve bir silsileye dönüşen cihatçı saldırılar, 2016´da devam ederken bu oran yalnızca yüzde 43´tü. Macron planına dahil ettiği helal ürünlerden vergi alınması maddesine de ankette yüzde 71 oranında kesinlikle karşı çıkıldı.