Numan Kurtulmuş´un El Cezire Mülakatı

El Cezire TV

SUNUCU (El Mutez Billahasan): Sayın seyirciler, Günün Buluşması programının bugünkü konuğu Türkiye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş. Sayın Bakan programımıza hoş geldiniz. Sayın Bakan, siz hâlâ insanları sokağa ve meydanlara çağırıyorsunuz. Hâlâ bir endişe veya bir tehlike görüyor musunuz? Yeni bir darbe girişimine mi işaret ediyorsunuz?

NUMAN KURTULMUŞ (Türkiye Başbakan Yardımcısı): Türkiye, 15 Temmuz´da tehlikeli bir darbe girişimine maruz kaldı. Bu, bir darbe girişimi değil Türkiye´yi işgal etmek için yapılmış bir eylemdi. Darbecilerin hedefi, Türkiye´yi yönetilemez bir ülke hâline getirmek, Suriye´de ve Irak´ta olduğu gibi bölmekti. Aynı zamanda şehirlerin belli silahlı gruplar tarafından yönetilmesi planlanmıştı. Böylece Türkiye´nin dış güçler tarafından işgali için zemin hazırlanacaktı. Şimdi darbecilerin bu planları gibi darbe girişiminin tehlikeleri de bertaraf edildi. Görüldüğü üzere bu çete devletin bütün makamlarında kendine yer edinmiş. Bulunduğumuz süreçte kışkırtıcı eylemlere karşı uyanık olmamız gerekiyor zira bu, başka tehlikelere kapı açar. Darbenin bertaraf edilmesinde en büyük pay halkımıza aittir. Cumhurbaşkanımızdan tehlikenin tam olarak bertaraf edildiğine dair açıklama gelinceye kadar biz insanları meydanlara davet etmeye devam edeceğiz.

SUNUCU: Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) bu darbeye destek verenler yüzde olarak çok fazla mı? TSK içinde darbe girişimine karşı çıkanlar var mıydı?

KURTULMUŞ: Anladığımız kadarıyla bu çete ordunun içinde çok küçük bir grup zira TSK´nin pek çok komutanı başından itibaren bu darbe girişimine karşı çıktı. Sanırım bazı komutanlıklar duruşlarını belirlemek için biraz zamana ihtiyaç duydu. Onların içinde darbecileri destekleyenler de oldu. Bu çeteye destek veren veya meyilli kim varsa başta TSK olmak üzere devletin bütün kademelerinden mahkemeler tarafından çıkarılacak. Onlar hakkında gereken yapılacak. Herkes hesap verecek. Tabii bu darbeyi yöneten çekirdek bir kadro var fakat sayıları az. Ancak bu çekirdeğe bağlı bir dairenin varlığını anladık. Bu girişimde yer alan herkesten hesap sorulacak.

SUNUCU: Siz 15 Temmuz gecesinin tehlikesini bizzat yaşadınız. Sizce o gecenin dönüm noktası neydi?

KURTULMUŞ: İlk saatlerden itibaren medya organlarıyla bağlantı kurmaya başladık. Bunu ilk başlatan Sayın Cumhurbaşkanımızdı. O, karanlık ve kötü bir geceydi. Ancak Türkiye´nin yarınları aydınlık olacaktır. Türkiye tasavvur edemeyeceği şeyleri gördü: Tanklar sokaklarda vatandaşların üzerinden geçti, halkın iradesini temsil eden Parlamento jetlerle vuruldu. Türkiye´nin şahit olduğu askerî darbelerde bunlar hiç olmamıştı. Tanklar bulunduğumuz Başbakanlık Ofisi´ne kadar geldi ancak halk bu tanklara engel oldu. O gece havadan ve karadan birçok yer vuruldu, uçaklar bu binanın üzerinden zarar verecek şekilde alçak irtifada uçtu. Özel Harekât güçlerinden 47 polis öldürüldü. Devletin televizyonunda zorla bir bildiri okutuldu. Bunun tekrarlanmaması için TURKSAT´ı kontrol altına aldık. Bunun üzerine TURKSAT´ı havadan bombaladılar ve iki personelimiz hayatını kaybetti. Darbe girişimi düşmanca halka saldırılmak suretiyle gerçekleşti. Genelde askerî darbelerde yönetim zorla ele geçirilerek birine teslim edilir. Bunların hedefiyse farklıydı. Onlar, Türkiye´yi bölmeye, parçalamaya ve Türkiye´nin işgal edilmesini kolaylaştırmaya çalışıyordu.

SUNUCU: Darbeden sonraki gözaltıların sayısı binlerle ifade ediliyor. Bu gözaltıların eğitim, güvenlik, yargı kurumları veya TSK üzerinde olumsuz bir etkisi olur mu?

KURTULMUŞ: Bahsettiğiniz gibi çok sayıda gözaltı ve tutuklama söz konusu. Bunlarla en ufak irtibatı dahi olanların tespit edilmesi için soruşturmalar devam ediyor. Hâlihazırda 10 bine yakın kişi sorgulanıyor ve hâliyle bu işlemlerin bitirilmesi biraz zaman alacak. Nitekim alınan OHAL kararından sonra gözaltı süresi 30 güne çıkarıldı. Tahkikatlar kanun çerçevesinde yapılmaya devam edecek. Bağlantıları kesin delillerle tespit edilenler tutuklanacak. Bazıları denetimli serbestlik uygulaması çerçevesinde salıverilecek. Masumlar tahliye olacak. Kamu kurumlarında bunlarla bağlantısı olan herkesin ilişiği kesilecek. Herkes, gerek TSK gerek güvenlik gerek eğitim yahut diğer alanlarda devletin işleyişinde bir aksaklık olmayacağını bilmeli. 

SUNUCU: Sayın Bakan, TSK´de ve jandarmada yapılacak bazı değişikliklerden bahsettiniz. Nasıl bir değişiklik olacak?

KURTULMUŞ: Türkiye beş askerî darbeye şahit oldu. Birinde başbakan idam edildi. Birinde hükûmet başkanı azledildi, siyasi partiler kapatıldı ve Parlamentonun kapısına kilit vuruldu. Keza darağaçları kuruldu. Maalesef Türkiye´de sistem darbelere müsait bir zemin oluşturuyor. En iyi yol bir daha hiç kimsenin darbeye yeltenmeyeceği bir sistemin kurulmasıdır. Sistemimizi Fethullah Gülen çetesinden kurtarmamız gerekiyor. Benzer yeltenmelere tevessül edecek kişilerin yolunu kesmek gerekiyor. Bu şekilde bir daha kimse darbeyle veya gayrimeşru yollarla yönetime el koyma düşüncesine kapılmayacak. Bundan hareketle sistemin içindeki bütün boşluklar doldurulacak ve sistem yeniden yapılandırılacak. 

SUNUCU: Sayın Bakan, darbe girişimine karşı istihbarat zaafiyetinden bahsedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu zaafiyetten bahsetti. Türkiye Millî İstihbarat Teşkilatında (MİT) ne gibi değişikliklere şahit olacağız?

KURTULMUŞ: Maalesef böylesine tehlikeli bir darbeden haberdar olmamak büyük bir zaafiyettir. Zaafiyet kişisel olabileceği gibi kurumsal da olabilir. Bütün ihtimalleri ele alıyoruz ve gerekirse bu kurumu daha ciddi çalışan bir yapıya dönüştürebiliriz. 

SUNUCU: Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) 28 Temmuz´da toplanıyor. Sizce bu toplantıda neler konuşulacak ve ne gibi kararlara imza atılabilir?

KURTULMUŞ: Hâlihazırda yüksek rütbeli generallerin de aralarında bulunduğu subaylarla ilgili tahkikatlar devam ediyor. Eğer şüpheliler arasında YAŞ üyeleri varsa toplantıya katılmalarına izin verilmeyecek.

SUNUCU: Darbe girişiminin Türkiye´nin ekonomisine olumsuz etkisi oldu mu?

KURTULMUŞ: Açıkçası bu denli tehlikeli bir darbe girişiminden ve ülkenin uçurumun kenarından dönmesinden sonra olan bitenlerin ekonomiye etkisinin çok sınırlı kaldığını gözlemliyoruz. Benzer olaylarda başka yerlerde piyasalar yerle bir olur, para birimi diğer para birimleri karşısında büyük ölçüde değer kaybeder, bütün ekonomik göstergeler aşağıya doğru yönelirdi. Ancak Allah´a hamdolsun bu gibi durumlarla karşılaşmadık.

SUNUCU: Sayın Bakan, Fethullah Gülen sizin için darbe girişiminin ana suçlusu konumunda, iade edilmesi için Dışişleri Bakanınızı ve Adalet Bakanınızı ABD´ye yolluyorsunuz. ABD´nin bu talebinize olumlu yanıt vereceğini düşünüyor musunuz?

KURTULMUŞ: Teslim edeceklerini ümit ediyoruz. ABD bizden delil talep ediyor. Şimdi net bir şekilde soruyorum: 11 Eylül saldırılarını düzenleyenlerle ilgili ABD´nin elinde somut bir delil var mıydı? Ayrıca gözaltına alınan bazı subay ve kamu görevlileri Fethullah Gülen cemaatine mensup olduklarını, senelerdir bu cemaatten emirler aldıklarını itiraf ediyor. ABD´ye şimdiye kadar bu konuyla alakalı dört dosya yolladık. Tahkikatlardan edineceğimiz bilgilerle bu dosyalar tamamlanacak. Böylece darbecilerin Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantıları tespit edilecek. Bu işlemlerin en geç iki hafta içinde tamamlanacağını düşünüyoruz. Böylece bakanlarımız dosyayı ABD´den takip etme aşamasına geçecek. 

SUNUCU: Sizce Fethullah Gülen´e dış destek sağlanıyor mu? Ayrıca yürüttüğünüz soruşturmada darbe girişiminde Gülen´e dış destek verildiğine dair emarelere rastladınız mı?

KURTULMUŞ: Bunu hissetseydik açıkça ifade ederdik. Bu örgütün dış irtibatlarının olduğunu biliyoruz ve irtibat kurma noktasında bağlantılarını kullandıklarının farkındayız. Ancak resmî olarak darbe girişiminin arkasında yabancı bir tarafın varlığından bahsetmemiz mümkün değil. Fakat bu örgütün dışarıda faal bir ağı olduğunu biliyoruz.

SUNUCU: Avrupa ülkeleri özgürlüklere etki edeceği endişesiyle ilan edilen OHAL kararından duyduğu endişeyi belirtiyor. Buna cevabınız nedir?

KURTULMUŞ: OHAL, Türkiye´ye mahsus bir durum değil. İşte, Fransa da maruz kaldığı terör eylemlerinden sonra bu kararı aldı. OHAL kararının alınması Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi´ne ters düşen bir uygulama değil. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´ne taraf bir ülke. Sözleşme´nin 15. maddesi, demokrasiye yönelik bir tehlike veya bir terör tehlikesi varsa ilgili ülkelerin OHAL kararı alabileceğini düzenliyor. Nitekim biz de Avrupa yasalarına ters düşmeyen bu hakkı kullandık.

SUNUCU: Türkiye´deki darbe girişimine karşı Arap halkı Türkiye ile bir duygu birliği içindeyken bazı ülkeler, tutumlarını darbe girişimi sonuçlanıncaya kadar belli etmedi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

KURTULMUŞ: Bütün Arap ve Müslüman ülkelerdeki dostlarımızdan, tereddütsüz biçimde Türk kardeşlerinin yanında durmalarını bekliyoruz. Türkiye´de darbeye sadece toplumun belli bir kesimi karşı çıkmadı; İslamcılar, muhafazakârlar, laikler, sağcılar, solcular, Kürtler, Türkler, Sünniler, Aleviler istisnasız toplumun bütün kesimleri darbeye karşı çıktı. Zira darbe girişimi sadece bir kesime yönelik değildi, Türkiye´deki 78 milyon insanı hedef alıyordu. Arap ülkeleri bu konuda hiç tereddüt göstermedi. Arap dostlarımız maşrıktan mağribe kadar Cumhurbaşkanımız ve halkımızla dayanışma gösterdi. Bu, bizim için bir iftihar tablosudur. 

SUNUCU: Mülakatımızın sonunda Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş´a bize zaman ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz.(Katar,El Cezire TV-25.07.2016)