Pegida Cihatçılar Gibi Düşünüyor

Pegida Cihatçılar Gibi Düşünüyor

'Türklerin Almanya`ya göçü 50 yılı aşan, tarihî bir başarı hikâyesidir. Entegrasyonu ilerletmek istiyorsak bu başarı hikâyelerine odaklanmalıyız. Türkler asırlarca camilerin, kiliselerin, sinagogların yan yana olduğu çok kültürlü t

Rainer Hermann/ Majid Sattar

RAINER HERMANN/MAJID SATTAR: Sayın Başbakan, pazar günü Paris`te terör ve nefrete karşı düzenlenen yürüyüşe katıldınız. Türkiye, yıllardır Batı`daki İslamofobiyi tartışma konusu yapıyor. Peki, siz Avrupa`daki korkuları ve kaygıları anlayabiliyor musunuz?

TÜRKİYE BAŞBAKANI AHMET DAVUTOĞLU: Evet, anlayabiliyoruz. Çünkü biz de Avrupa`da yaşıyoruz. Paris`teki terör saldırısından bir gün önce, İstanbul`daki terör saldırısında bir polis memuru hayatını kaybetmişti. Avrupalılar olarak aynı konularla yüz yüzeyiz. Birbirimizi anlayabilmenin tek yolu empati kurmaktır. Çünkü bir taraf Müslüman olmayan Avrupalıların korkularını anlamazken, diğer taraf da Avrupa`daki Müslümanların korkularını anlayamıyor.

HERMANN/SATTAR: Hangi korkuları?

DAVUTOĞLU: Berlin`de, ağustosta kundaklanan bir camiyi ziyaret ettim. Geçen iki yıl içinde Almanya`da 94 cami saldırıya uğradı. Türkiye`de kiliselere saldırı olmuyor. Bizler, aşırılıkçılığın her türlüsüyle mücadele etmeliyiz. Teröristler Müslüman olduklarını iddia etseler de bütün milletler ve liderleriyle birlikte teröre karşı savaşmaya hazır olduğumuzu göstermek için Paris`teydim. Ama aynı dayanışmayı camilere yahut Türk kimliğinden ötürü bir kimseye saldırı düzenlendiği zaman da görmek istiyoruz.

HERMANN/SATTAR: Nasıl bir dayanışma arzuluyorsunuz?

DAVUTOĞLU: Giderek artan İslamofobi ve NSU cinayetlerinde tezahür eden ırkçılık gibi konularda da dayanışma göstermeliyiz. İki yıl önce NSU davası başladığında, Dışişleri Bakanı olarak Almanya`ya gelmiş ve kurbanların aileleriyle görüşmüştüm. Beni en çok rahatsız eden de bir kadının kocasını yahut bir oğlun babasını öldürdüğü iddialarından yola çıkan polisin olayları ele alış şekliydi. Cinayetlerin aşırılıkçı ırkçı bir grup tarafından işlenmiş olup olamayacağını soran yoktu. Bütün taraflarda giderek büyüyen bir endişe var.

HERMANN/SATTAR: Almanya`nın bazı şehirlerinde PEGIDA hareketinin protesto gösterileri vuku buluyor. Anketler pek çok Alman`ın İslam ile Batı kültürünün birbiriyle bağdaşmadığına inandığını gösterirken, Türk kökenli yurttaşların çok büyük bölümü kendisini Almanya`da evinde hissediyor. Ters giden ne?

DAVUTOĞLU: Türklerin Almanya`ya göçü 50 yılı aşan, tarihî bir başarı hikâyesidir. Entegrasyonu ilerletmek istiyorsak bu başarı hikâyelerine odaklanmalıyız. İnsan öncelikle olayın olumsuz yönlerini görür hep. Kaç Türk saldırı düzenlemiş ve suç işlemiş? Bunların sayısı çok azdır. Onlar zorlu engelleri aşarak Alman toplumuna uyum sağlamayı başarmışlardır. Türkler asırlarca camilerin, kiliselerin, sinagogların yan yana olduğu çok kültürlü toplumların içinde yaşadılar. Türkler gelmeden önce Almanya`da sadece Alman gelenekleri vardı. Belirleyici olan, 'biz' diyebilmek ve kucaklayıcı konuşabilmektir. Şansölye Merkel`in İslam`ın bu kıtaya ait olduğunu ve kendisinin de bütün Almanların Başbakanı olduğunu söylemesini çok takdir ediyorum. Ama birisi kalkıp da 'öteki aşırılıkçılıkla' mücadele ettiğini söyler ama kendi içindeki aşırılıkçılığa müsamaha gösterirse, üstüne bir de 'öteki aşırılıkçılığı' din üzerinden tanımlamaya kalkarsa bu büyük bir tehlike demektir.

HERMANN/SATTAR: PEGIDA`ya baktığınızda korkularınız ve kaygılarınız nelerdir?

DAVUTOĞLU: Terör grupları Musul`da kiliseleri tahrip ederken Musul`un bir İslam şehri olduğunu ve yalnızca Müslümanlara ait olduğunu iddia ediyorlardı. Oysa bu doğru değil. Tarih boyunca orada Hristiyanlar da yaşadı. Bu, PEGIDA`nın Almanya`nın yalnızca Hristiyanlara ait olduğu mantığıyla aynıdır. Bu Orta Çağ’a ait bir zihniyettir. PEGIDA`dan dolayı çok kaygılıyız. Çünkü o insanlar, müstesna bir Hristiyan Alman toplumu istiyorlar. Bu sadece Türkler ve Müslümanlar için değil, Almanya`nın kendisi için de bir tehlikedir. 1929 ekonomik krizinden sonra yaşandığı gibi, ters giden her şeyde suç 'başkalarında' aranıyor. İşte bu DAİŞ`in (İD) zihniyetidir. Bunun ilkel adı DAİŞ, modern adı ise PEGIDA`dır.

HERMANN/SATTAR: Dünya İD`nin yükselişi karşısında alarma geçti. Esad`ın düşmesini daha önemli bulduğu ve İD`yi doğrudan veya dolaylı desteklediği iddia edilen Türkiye de bu arada yanlış öncelikler belirlemekle suçlanıyor.

DAVUTOĞLU: Bunlar değil. Devletler topluluğu 2012`de, yani DAİŞ ortaya çıkmadan önce Türkiye`ye bir kez kulak verseydi, Suriye`de yepyeni bir atmosfer oluşturulabilir ve Türkiye`ye olan sınırı elinde tutan ılımlı muhalefet desteklenebilirdi. Keşke devletler topluluğu insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı Esad üzerindeki baskıyı artırabilseydi! Ama sustular. Şimdi rejim tarafından öldürülenlerin sayısı 300 bini buldu. DAİŞ ortaya çıktıktan sonra, devletler topluluğu birdenbire faaliyete geçmeye çalışıyor. Hâlbuki stratejileri bir bütün değil. Evet, Suriye`de DAİŞ ile ve her türlü terörist oluşumla mücadele etmek zorundayız. Ama bir kez daha hata yapmamalıyız. Şimdi DAİŞ`i yok etsek o bölgeleri kim kontrol edecek? Başka bir radikal grup ortaya çıkacaktır.

HERMANN/SATTAR: Suriye ihtilafı nasıl çözülür?

DAVUTOĞLU: Türkiye`de bulunan 1,7 milyon Suriyeli mülteci geri dönüş imkânı görür ve ülkesine dönerse bir çözüme ulaşılmış olur. Biz bugün DAİŞ`i alt etsek, onlar Türkiye`de kalacaklardır. Çünkü ondan sonra Suriye rejiminin saldırılarına maruz kalacaklar. Nitekim 1,5 milyon Suriyeli, rejimin zulmünden kaçmıştı. Bir bütün teşkil eden bir stratejiye ihtiyacımız var. Terörle mücadele, gaddar bir rejime karşı verilen savaşın alternatifi değildir. Dört yılda 300 bin insan öldürüldü, 12 milyon insan kendi ülkesinde yerinden yurdundan oldu, 6 milyon kişi mülteci durumunda. BM ne yaptı? Rejimin zulmüne ve terör gruplarının insanlık dışı uygulamalarına karşı hep birlikte harekete geçmek yegâne çözümdür.

HERMANN/SATTAR: Irak Kürtleri için kendi devletlerini kurmanın kapıları açılıyor. Bu Türkiye için bir tehlike midir?

DAVUTOĞLU: Türkiye için değil ama bölgenin istikrarı için bir tehlikedir. Sınırlar değişecek olursa çatışmalar ve devletler arasında ihtilaflar artacaktır. Sınırların korunması ve yeni bir atmosfer içinde bütün etnik ve dinsel grupların temsil edildiklerini düşündükleri, güçlü ve kucaklayıcı hükûmetlerin kurulması daha iyi olacaktır.

HERMANN/SATTAR: Suriye`deki ihtilafın bir sonucu da Türkiye`de hükûmet ile PKK arasındaki barış sürecinin tehlikeye girmesi oldu. Barış sürecinde ısrar ediyor musunuz?

DAVUTOĞLU: Türkiye`nin Suriye ve Irak`tan ayrıldığı nokta, bizim demokrasiyle yönetilen bir ülke olmamızdır. Türkiye`de herkes siyasal yaşama katılabilir ve farklı fikirleri savunabilir. Demokratik meşruiyet olmadan çözümlere ulaşmak zordur. Suriye ve Irak`taki şartlar ise yeni zorluklar ortaya çıkardı. Yine de siyasal süreç başarıya ulaşacaktır çünkü bunun için güçlü bir siyasi iradeye sahibiz ve Türk toplumunun bütün kesimleri bu süreci benimsiyor.

HERMANN/SATTAR: Fakat Türk demokrasisinde gerileme yok mu? Türkiye giderek otoriterleşiyor mu?

DAVUTOĞLU: Bu yanlış bir algılamadır. Geçen 12 yıl içinde pek çok reformu hayata geçirdik. Son dört yılda sadece Kürt sorununda şunlar yapıldı: Kürtçe, üniversitelerde, son iki yıldır da okullarda ders olarak okutulur oldu. Kürt diline yönelik bütün sınırlamalar ortadan kaldırıldı, 2011`den beri seçim kampanyaları Kürtçe yapılabiliyor. Müslüman olmayan vakıfların elinden kamulaştırma yoluyla alınmış mülkler, son üç yıldır kendilerine iade ediliyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Süryani Ortodoks cemaati için İstanbul`da yeni bir kilise inşa ediliyor. Başörtüsüne yönelik kısıtlamalar geçtiğimiz yıllarda kaldırıldı. Daha da otoriterleşen bir Türkiye eğilimi yoktur.

HERMANN/SATTAR: Ama sivil toplum kuruluşu Freedom House, basın özgürlüğü kriterinde Türkiye`yi 'yarı özgür' seviyesinden 'özgür değil' seviyesine indirdi.

DAVUTOĞLU: Bu, hakikatlerin yanlış algılanmasıdır. Türkiye`de hiçbir gazeteci mesleki çalışmaları nedeniyle hapiste değil. Burada söz konusu olan banka soygunları ve polislerin öldürülmesidir. Türkiye bir hukuk devletidir ve herkesin bir hesap verme zorunluluğu vardır, bu gazeteciler için de geçerlidir. Birkaç yıl önce gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener bir kitap nedeniyle tutuklanmışlardı; bu tutuklamalar o 'paralel yapılar' vesilesiyle gerçekleşmişti.

HERMANN/SATTAR: 'Paralel yapılar' derken Gülen hareketini mi kastediyorsunuz?

DAVUTOĞLU: Bu, bürokraside ve yargıda teşkilatlanmış bir gruptur. Bunlar yıllar yılı, başta önde gelen gazeteciler ve politikacılar olmak üzere yüz binlerce insanın telefon konuşmalarını yasa dışı yollardan dinlemişlerdir. Bu 'paralel yapıların' içinde polis memurları ve savcılar var. 'Paralelin' anlamı, onların Opus Dei gibi kendi şebekelerini kurmuş olmalarıdır. Bu teşkilatlanma sayesinde hukuk devleti anlayışının ve geleneksel hukukun dışına çıkmış, kendi düzenlerini kurmuşlardı. Sonradan şantaj yapmak için insanlar hakkında malzeme toplamışlardı. Onlarla ilgili soruşturmaları sürdürüyoruz; hukuk devletini yeniden tesis edeceğiz. Hükûmetimizin basın özgürlüğünü sınırlama niyeti yoktur. Basın her türlü yorumu yapabiliyor, hatta yalan haberler bile üretebiliyor. Sınırlama yoktur.(Almanya, Frankfurter Allgemeine Zeitung



Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Yükleniyor