Rusya-Türkiye İlişkilerinde Yeni Sayfa

Rusya-Türkiye İlişkilerinde Yeni Sayfa

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Rusya ve Türkiye bölgedeki iki dost ülkedir. Elbette Kırım Tatarları meselesinde bazı görüş ayrılıklarımız var. Bu problemle ilgili olarak Sayın Vladimir meselenin çözüleceğini ve bu konuda endişe

TASS

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu (RF) ziyaretinin arifesinde TASS Genel Müdür Birinci Yardımcısı Mihail Gusman´a verdiği mülakatta Rusya ile ilişkilerden bahsederek ülkedeki darbe girişimini, Kürt meselesini, Suriye sorununun çözümünü, terörle mücadeleyi ve diğer konuları yorumladı.

MİHAİL GUSMAN (TASS Genel Müdür Birinci Yardımcısı): Sayın Cumhurbaşkanı, bu görüşme imkanı için teşekkür ediyorum. Sizin Rusya´ya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmenizin olacağı kuzey başkentimiz St. Petersburg´a ziyaret gerçekleştirmenize adeta saatler kala bir araya geliyoruz. Rusya´nın -Devlet Başkanı´mızın Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov´un ağzından- artık dile getirdiği gibi ana tema geniş bir konu yelpazesi dahil olmak üzere -orada ekonomi de Suriye de olacak- ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin restorasyonuna yönelik ortak adımlar olacak. Konuşacak çok şeyiniz olacak. Rus tarafından bakıldığında durum böyle gözüküyor. Gündeminiz, yapılacak görüşmelere dair vizyonunuz nedir?

TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Sayın Gusman, size çok teşekkür ediyorum. Gerçekten de salı günü yapılacak ziyaretin arifesinde yaptığımız bu görüşme sırasında Türkiye´den vizyonumuzu paylaşma imkanı için minnettarım.

Düşürülen Rus uçağıyla ilgili trajedinin üzerinden sekiz ay geçti. Bu süre zarfında bazı alanlardaki iş birliğimiz devam etti. Bildiğiniz gibi Rus-Türk ilişkileri bağlamında ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma planımız vardı. Bu konuda sıkıntılar çıktı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali´nin inşası gibi bir dizi en büyük projemiz askıya alındı. Bütün bu konuları ele alma fırsatımızın olacağına ve Rus-Türk ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılacağına inanıyorum. Bu yeni sayfa askeri alandaki, ekonomi ve kültür sektöründeki iş birliğini kapsıyor.

Ülkelerimiz, bölgenin kilit oyuncuları ve ülkelerimizin birçok işi birlikte yapması gerekecek. Bilhassa bu inançla Rusya Federasyonu´na ziyaret için geleceğim. Sayın Putin´in de bu ziyarete benim hazırlandığım aynı çerçevede hazırlandığından şüphem yok ve zaten televizyon kanalınızın imkanlarını kullanarak bunu söylemek isterim.

Bu ziyareti ikili ilişkilerde yeni bir çağ, yeni bir sayfa olarak görüyorum ve şahsım ve bütün Türk milleti adına Sayın Putin´i ve bütün Rusları içtenlikle selamlıyorum.

GUSMAN: Sayın Cumhurbaşkanı, bu sözlerinizi duymak tabi ki bana mutluluk veriyor. İlişkilerimizdeki trajik sayfadan -pilotumuzun ölümünden- bahsettiniz. Bu olayın bütün Rusların yüreğinde acı bıraktığını biliyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı siz bunu anlıyorsunuz. Bu nedenle size sormak isterim, sizce suç kimde ve sorumlular cezalandırılacak mı?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Daha önce gönderdiğim mektupta duruşumuzu ifade etme imkanım oldu.

Bu olayın bizim için de talihsizlik olduğunu ve bizi derinden üzdüğünü belirtmiştim. Artık Suriye topraklarında meydana gelen olaylara katılanlar yakalanarak yargıya teslim edildi. Mektubumda da belirttiğim gibi soruşturma devam ediyor. Pilotlara gelince olağan angajman kurallarımız dışında yaşanan gelişmelerin araştırılması talimatını verdim.

Aynı zamanda şunu biliyorsunuz ki ölüme sebebiyet veren Rus pilotu öldüren kişi şu anda hapiste. Onun yargılaması sürüyor. Bunu özellikle vurgulamak isterim.

GUSMAN: Nispeten kısa bir süre önce Türkiye, Türkiye halkı ve bizzat siz kuşkusuz dramatik bir an yaşadınız. Bir askeri darbe girişimi oldu. Benim anladığım kadarıyla her şeyden önce halkın iradesine dayanarak isyanı bastırmayı başardınız ve bugün size destek amacıyla yapılan mitinglere bakarak bunu görmek mümkün. Türkiye´de istikrarı sağlayabildiniz. Bununla birlikte çok sayıda insan -on binlerce insan- gözaltına alındı ve haklarında soruşturma açıldı. Bu durumda yine de isyanı bastırmayı nasıl başardınız? Diğer taraftan bu büyük gözaltı sayısı belki de “devlet karşıtı güçlerin” -bunları bu şekilde tanımlayalım- Türk toplumunun oldukça derinlerine girebilmiş olduğuna işaret ediyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Devlete ve halka karşı bu darbe girişimini yapmaya çalışanlar bir noktayı gözden kaçırdı. Her şeyden önce onlar her ne kadar devlet kurumlarına, orduya, polise, yargı organlarına sızmış olsalar da darbecilere katılmayan polisimiz de askerimiz de var. Bunu yapmayan hakimlerimiz ve savcılarımız da var. Fakat en önemlisi halkımız var. Böyle bir halkımızın olduğunu düşünemediler. Öyle bir halk ki gerektiğinde tankların altına yatacak. Bunu hesaba katmadılar. Bu halkın üzerine uçaklardan bombalar atılırken helikopterlerden ateş açılırken sağlam duracağını da düşünemediler. Şu an itibarıyla 240 insanımız şehit oldu yaklaşık olarak 2.200 insanımız da yaralandı. Bu insanların bir kısmı yoğun bakımda ve onların tedavisi sürüyor. Fakat hepsinin kalbi vatan sevgisi, demokrasi sevgisiyle tutuşuyor. İnsanlar kendini feda etmeye hazırdı bunun için de sokağa çıktı. Kadınlar, yaşlı insanlar… Aslında bakarsanız ölenler arasında 15 yaşındaki genç erkekler ve kızlar da var.

Bu gelişmeler olurken daha ertesi gün beni Sayın Putin aradı. Görüşmede kendisinin darbeye karşı olduğunu ve bizim yanımızda olmaya devam edeceğini vurguladı. Şahsım ve bütün Türk milleti adına minnettarlığımı arz ederek kendisinin ifade ettiği bu ilkesel duruşu hatırlıyor ve teşekkür ediyorum.

Bütün dünya liderleri hainliğe, darbe girişimlerine ve kendi halklarına yapılan saldırılara karşı çıkmalı. Sayın Putin, bunu hızlı bir şekilde nerdeyse aynı anda yaptı. Bunun için kendisine bir kez daha minnettar olduğumu ifade ediyorum.

GUSMAN: Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye´nin yeni anayasasının hazırlanması için çok zaman ayırdığınızı biliyorum. Yeni anayasa girişimine öncelik ettiniz. Sizin inisiyatifinizle halkın bunu kabul etmesi durumunda yeni anayasa projesinde hangi yenilikler olacak ve bu anayasada laik Türk Devleti´nin ve İslam inancının gelenekleri nasıl birleşecek? Laiklik ve din söz konusu anayasada nasıl yansıtılacak?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Türkiye; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Laiklik kavramından neler anladığınızı bilmiyorum ancak bizim anlayışımıza göre laiklik, herhangi bir mezhep mensubunun din gereklerini özgürce yerine getirme imkânını tanıyan bir düzendir. Partimizi ilk kurduğumuzda bunu söylemiştik. Yani Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler herhangi bir kısıtlama olmaksızın kendi inancının gereklerini yerine getirebilir. Türkiye nüfusunun yüzde 99´u Müslüman. Bilindiği üzere Rusya Federasyonu´nda çoğunlukla Hristiyanlar yaşıyor. Tıpkı Rusya Federasyonu´nda olduğu gibi vatandaşlarımızın tamamına da din gereklerini özgürce yerine getirme hakkı garantilenmiş durumda. Bu garantiler, zaten Anayasa´mızda tespit edilmiş bulunuyor. Bununla birlikte Türkiye bir din devleti değildir. Bunu anlamak lazım. Laik niteliğin yanı sıra ülkemizin sosyal-demokratik temelleri de var.

Batı, bazı nedenlerden dolayı kavram çarpıtması yapıyor ve Türkiye´nin laik niteliğini değiştirmeye çalıştığını ima ediyor. Ancak böyle bir şey yok. İktidarda bulunduğumuz 14 yıl boyunca yaptıklarımızla bunu kanıtlıyorduk. Bu önyargılarla mücadele etmemiz gerekiyor. Türkiye´ye karşı önyargılı bir şekilde yaklaşmamak lazım. Avrupa toplumunda vuku bulan süreçler Türk toplumunda da aynı şekilde gerçekleşiyor. Ancak belirli bir değer sistemi var ve bu sisteme dikkatli bir şekilde yaklaşmak gerekiyor fakat biz bu sistemi toplumun bütün kesimlerine dayatmıyoruz. Her insan istediği gibi yaşıyor, istediği şeylere inanıyor ve düşündüğü gibi hareket ediyor. Devlet sürekli olarak bu hakkı garantiliyor. Demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanması ve bunlara saygı duyulması konusunda Türkiye´nin Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslanamaz konumda.

GUSMAN: Sayın Cumhurbaşkanı, hem sizin tarafınızdan hem de Rusya tarafından St. Petersburg´da yapacağınız görüşmede ele alacağınız en önemli konulardan birinin Suriye´deki durumun çözümü olduğu dile getirildi. Bu sorunun çözümünü nasıl görüyorsunuz? Bu; Rusya, sizin ve bütün dünya için çok hassas bir konu. Bunu nasıl görüyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Açık ve doğrudan söyleyeceğim. Bilhassa Rusya, Suriye´de barışın tesis edilmesi meselesinde temel, kilit ve en önemli oyuncudur. Ben bu sorunun Rusya ve Türkiye´nin atacağı ortak adımlar yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Katılımcıların kapsamının genişletilmesinden söz edecek olursak ben daha önce de değerli dostum Putin´e “Eğer gerekiyorsa İran´ı da dahil edelim.” demiştim. Katar´ı, Suudi Arabistan´ı, Amerika´yı davet edebiliriz. Burada geniş bir katılımcılar çevresini oluşturabiliriz. Eğer bu olmazsa o zaman Suriye ile 950 kilometre uzunluğunda ortak bir sınırın sahibi olarak biz Rusya Federasyonu ile iş birliği halinde Suriye´nin üniter yapısını bozmadan bazı adımlar atabiliriz. Biz Suriye´nin dağılmasını istemiyoruz fakat bunun olmaması için gerekli şart 600 bin kişinin ölümünden sorumlu Beşar Esad´ın kenara çekilmesidir. Esad ile Suriye´nin bütünlüğünü muhafaza etmek mümkün değildir. Devlet terörü eylemleri gerçekleştiren bir katili desteklemek bize yakışır bir şey değil. Suriye halkı kimi iktidarda görmek istiyorsa onu kendi seçsin.

Bu hassas konuyla ilgili olarak görüşmelerimiz olacağını düşünüyorum fakat hem Cenevre konferansı hem de burada bulunan muhalefet bir konu yani Esadsız bir çözüm üzerinde ısrar ediyor. Bu sürece aynı zamanda İran katılabilir. Özellikle ortak adımlar sayesinde cinayetlerin ve kan dökülmesinin sona ermesini sağlamaya çalışıyoruz.

GUSMAN: Rus-Türk ilişkilerine geri dönmek istiyorum. Öncellikle ilişkilerimiz çeşitli alanlarda gelişiyor. Ekonomi alanında yakıt ve enerji sektörü önemli bir yer kaplıyor. Bu mesele hem nükleer enerjisi hem de Türk Akımı yani bu projenin ihtimaliyle ilgili. İlişkilerimizin bu boyutunu Türk Akımı´nın geliştirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Enerji konusundaki iş birliğiyle ilgili bu soruya Akkuyu projesinden başlayarak cevap vermek istiyorum. Çok zaman kaybettik. Akkuyu Santrali´nin inşasını öngören anlaşma Rusya ile imzalanan en önemli anlaşmadır çünkü burada nükleer enerji söz konusu. Santral 4,5 gigawatt elektrik enerjisi üretecek. Amacımız projeyi tamamlamak ve santrali faaliyete geçirmek. Projeyi yedi ila yedi buçuk yılda bitirmeyi planlıyorduk. Zaman geçiyor ancak çalışmalara doğru dürüst başlayamadık. Bu süre zarfında genç mühendisler ekibi eğitildi. Onlar memleketine döndüler. Malum olaylar olunca sürekli zaman kaybettik. Bu meselenin tekrar gündeme gelmesi ve en yakın zamanda projenin tamamlanması en büyük isteğimiz.

Türk Akımı projesine gelince Sayın Vladimir´in katıldığı Üst Düzey İş birliği Konseyinde dile getirilen görüşle aynı görüşteyiz. Herhangi bir art niyetimiz yok. Bu projenin hayata geçirilmesine yönelik adımları gecikmeksizin atmaya, projeyi görüşmeye ve karar almaya hazırız. Buna herhangi bir engel yok. Tek engel herkesin bildiği bu üzücü olay oldu. Halihazırda en çok Rusya´dan doğal gaz alıyoruz. Bu konuda da ortak adımlarımız olabilir çünkü Türkiye doğal gazı sanayi üretimde aktif bir şekilde kullanıyor. Tüketim artacaktır. Bildiğiniz gibi biz aynı zamanda Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) üstünde çalışıyoruz. Fakat burada doğal gazın Avrupa´ya taşınması söz konusu olduğu için Avrupalıların da büyük beklentileri var. Hem TANAP hem de Türk Akımı projelerinin hayata geçirilmesiyle ilgili başka bir tablo ortaya çıkacak. 2016 yılının Temmuz ayı verilerine göre Rusya´dan ithal edilen doğal gazın miktarı 12,5 milyar metreküptü. Bu rakam, Türkiye´nin bu alanda ne kadar önemli bir ekonomik ortak olduğunu gösteriyor. Türkiye´den Rusya´ya ihraç edilen ürünlere gelince bu durumu da değiştirmek gerekiyor. Bilindiği gibi bu ürünlerin çoğu gıda ürünü, bitkisel ürünler, beyaz et. Bu yönde yeni adımlar atmamız gerekiyor.

Yapılacak ziyarette iş dünyasından yaklaşık olarak on temsilci bana eşlik edecek. Rus tarafından da yaklaşık on girişimci katılacak. Onların arasında ayrıca görüşmeler yapılacak. Bunların arasında Rus-Türk İş Konseyi üyeleri, daha önce Rus pazarında çalışan şirket yöneticileri, en büyük ve aktif yatırımcılar bulunacak. Onların da ilişkilerinde yeni bir sayfa açacaklarını ve yeni bir güçle iş birliğine yeniden başlayacaklarını umuyorum.

Bunun yanı sıra turizm de halklarımızı yakınlaştırıyor. Şu anda turizm faaliyetlerimizde ciddi bir boşluk oluştu. Rusya turist sayısı bakımından neredeyse birinci sıraya yaklaşmıştı. Kendisine rakip olan Almanya´yı bu yıl belki de geçecekti. İleride Rusların gelmesi ve iş birliğimiz sayesinde turizm sektörünün gelişeceğine inanıyorum. Rusya´dan Türkiye´ye ve Türkiye´den Rusya´ya gelenler ve evlenenlerin akrabalık bağları da gelişime ivme kazandırıyor.

GUSMAN: Sayın Cumhurbaşkanı turizme değindiniz. Gerçekten Türkiye, Rusların çok sevdiği bir yer. Saklamaya gerek yok en çok turistimiz her zaman Türkiye´ye gidiyordu. Ancak güvenlik açısından çok sayıda problemin ortaya çıkmış olduğu sizin için bir sır değildir ve bu korkular Ruslarda hala var. Bu bağlamda Türkiye´nin ülkeye gelen Rus turistlerin güvenliğini garanti altına almak için adımlar attığını biliyorum. Yine de Cumhurbaşkanı olarak sizden kişisel bir ricam var. Rus turistlerin Türkiye´de kendilerini güvende hissedeceklerini güvenle söyleyebilir misiniz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bu konuyu dostum Vladimir ile konuşmuştum. Şu anda Türkiye´de özellikle turistik bölgelerde herhangi bir problem yok. Güvenlik alanında gereken bütün tedbirleri alıyoruz. Değerli dostuma söz konusu tedbirleri bundan sonra da almaya devam edeceğimizi vurguladım. Endişe etmek için bir neden yok. Bu bölgelerde gereken önlemleri kararlı bir şekilde uyguluyoruz ve ileride de bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu ana kadar kısa süre önceki olaylarda tek bir turist bile hayatını kaybetmedi. Böyle bir olay gerçekleşmedi çünkü tarafımızdan oldukça ciddi önlemler alınıyor.

Bu olayların kurbanlarına bakarsak bunlar tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı koyan insanlar. Şu anda kıyı bölgeleri güvende. Kıyılar şimdi turistlerin gelmesini bilhassa bekliyor. Ancak söz konusu olan sadece plaj turizmi değil. Bildiğiniz gibi ülkemizde inanç, kültür, sağlık turizmi, golf severlere yönelik teklifler gibi turizm sektöründe çok geniş bir yelpazede hizmet mevcuttur. Farklı sezonlarda faaliyette olan pek çok turistik mekân var. Dağ turizmi var. Türkiye bu doğrultuyu etkin bir şekilde geliştiriyor. Bilhassa Rusya´dan gelecek dostlarımızı ağırlamaya hazırız ve onları memnuniyetle ülkemize bekliyoruz.

GUSMAN: Sayın Erdoğan sizinle hemen hemen dört yıldır görüşmedik. Hatta o mülakatımız bu kitaba girdi. Ben bunu hatırlıyorum ve sizinle buluşmadan önce mülakatı okudum. Çok sakin bir mülakattı ve o zaman genel olarak barışçıl, basit şeyler hakkında konuşmuştunuz bu gün ise dünya köklü bir şekilde değişti. Bu, yaptığımız şu söyleşiden de belli oluyor. Çok fazla sayıda problem, ülkenizin fakat aynı zamanda Rusya´nın ve bütün dünyanın karşılaştığı pek çok meydan okuma hakkında konuşuyoruz. Umarım sizinle yakın bir zamanda belki de bir süre sonra tekrar buluşuruz. Sizce bir sonraki söyleşimizin yine öyle sade iyi şeyler hakkında olması için dünyada böyle bir gerilimin olmaması için Türkiye, Rusya ve bütün dünyanın ne yapması gerek? Bununla hep birlikte nasıl başa çıkabiliriz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Daha önce de söylediğim gibi Rusya ve Türkiye bölgedeki iki dost ülkedir. Elbette Kırım Tatarları meselesinde bazı görüş ayrılıklarımız var. Bu problemle ilgili olarak Sayın Vladimir meselenin çözüleceğini ve bu konuda endişe etmeme gerek olmadığını daha önce bana söylemişti. Dünyamızda bugün mevcut olan zorlukların üstesinden gelmek için bir arada barış içinde yaşamaya odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu gezegen herkese yeter. Bu patlayan bomba sesleri, nükleer yarış artık yeter silah düşünmek artık yeter. Gelin, demokrasinin gelişmesine, insanların refahına yönlendirebileceğimiz paraları silah endüstrisine harcamayalım. Elbette birileri savunma sanayisi sektörüne yatırım yaparken bu gibi imkanlara sahip olmayan diğerleri kaynak arama çabalarında kendi halkının ihtiyaçlarını görmezden gelmek zorunda kalıyor. Mevcut durumu düzeltmemiz gerek.

Ana gaye insan olmalı. İnsanlar barış içinde yaşamalı. Din, dil, ırk, kültür gibi şeyler bütün bunları olduğu gibi kabul etmek ve dünya üzerinde herkesle dostça yaşamak gerek. Çünkü bütün bu gürültünün, dostluk bağlarının kopmasının, birbirine hesap sormanın, bütün bunların sadece bize değil bütün dünyaya da hiçbir yararı yok.

Rus-Türk ilişkilerini ben tamamen başka bir düzlemde görüyorum çünkü birbirimize seslensek birbirimizi duyacak kadar yakınız. Buradan bağırsam sesim Soçi´den duyulur Soçi´den bana seslenseler ben duyarım. Birbirimize bu kadar yakınız. Bu barış süreciyle birlikte uğraşmamız birlik ve dayanışma içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Rus halkına halkımın en içten selamlarını iletmek istiyorum. Rusya´dan gelecek dostlarımızı, turistleri bekliyoruz ve biz de vatandaşlarımızı Rusya´ya göndereceğiz.

GUSMAN: Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Spasibo (Rusça “teşekkürler”)!(TASS,Rusya-08.08.2016)



Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Gezeravcı'nın 9 Ocak'ta uzaya gönderilmesi planlanıyor

Türkiye’nin ilk uzay yolcusunun, 9 Ocak 2024'te uzaya gönderilmesi planlanıyor.

Teknoloji

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

YILDIZ HOLDİNG’İN KONUŞAN YAZILAR SERGİSİ ANKARA’DA

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin teknoloji üssü olacak

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

BAŞKANIMIZA TÜRK DÜNYASI ÖDÜLÜ

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Atlantik Konseyi'nden çarpıcı Türkiye analizi: Avrupa'nın güvenliğini sağlama fırsatı var

Dışişleri İsrail'in Batı Şeria'daki işgal planına sert tepki: Bu eyleme derhal son verilmelidir

Ermenistan-Rusya krizinde son nokta: Paşinyan muhafızların geri çekilmesini istedi

İsrail bunu da yaptı! Yüzlerce Filistinlinin toplu defnedildiği mezarlığa bomba yağdırdılar

Hamas: İsrail taleplerimizi kabul ederse 6 haftalık ateşkes 24 ila 48 saat içinde başlar

İsrail ordusu, bir kez daha Gazze'de insani yardım bekleyenlere saldırdı

HOCALI SOYKIRIMI YENİ YÜZYIL’DA KONUŞULDU

İsrail resmen ateşle oynuyor: IDF 'katliam planını' sundu! ABD askeri İsrail elçiliğinin önünde kendisini yaktı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, savunma sanayi alanında adeta destan yazıyor

YAPAY ZEKA FIRSAT MI, TEHDİT Mİ

BM: İsrail'in saldırıları ve yetersiz yardım nedeniyle Gazze'de kıtlık an meselesi

Yükleniyor