Tarihsel Perspektiften Rusya´nın Dış Politikası

Tarihsel Perspektiften Rusya´nın Dış Politikası

Herkesin eşit olduğu, ancak bazılarının diğerlerinden daha eşit olduğu yönünde George Orwell´in ifade ettiği ilke, uluslararası düzeyde benimsenmişe benziyor. Bu, Amerika´nın Orta Doğu ülkeleri ve diğer yerlere müdahalesinin sonucunda

 

Sergey Lavrov – Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı

Herkesin eşit olduğu, ancak bazılarının diğerlerinden daha eşit olduğu yönünde George Orwell´in ifade ettiği ilke, uluslararası düzeyde benimsenmişe benziyor. Bu, Amerika´nın Orta Doğu ülkeleri ve diğer yerlere müdahalesinin sonucunda teyit edildi. Rusya, uluslararası işlerde hukuk ve adalet ilkelerini benimsemeye devam edecek.

Uluslararası ilişkiler çalkantılı bir dönemden geçerken, Rusya, daha önce birçok kez olduğu gibi, kendisini, gelecekte küresel gelişmelerin yönünü belirleyecek olan kilit eğilimlerin kesişim noktasında buldu.

Rusya´nın uluslararası durumu ve dünyadaki konumunu yeterince doğru şekilde değerlendirip değerlendirmediğine dair farklı fikirler ve şüpheler söz konusu. Bu, Batı yanlısı liberaller ile kendi özgün yolunu savunanlar arasında hiç bitmeyen mücadelelerin bir yansıması. Ayrıca, Rusya´nın sürekli olarak geri kaldığı ve başkalarının icat ettiği ilkeleri yakalamaya veya kendisini onlara uyarlamaya mahkum olduğuna, dolayısıyla uluslararası işlerde haklı bir rol edinme iddiasında bulunamayacağına inanan ülke içinde ve dışında da birçok kişi var. Tarihten bazı gerçekleri anımsatıp tarihsel paralellikler kurarak bu konulardaki fikirlerimi paylaşmama izin verin.

TARİHİN DEVAMLILIĞI

Üzerinde iyi düşünülmüş bir politikanın tarihten ayrı tutulamayacağı uzun zamandır kabul edilen bir durum. Tarihe yönelik bu atıf, kısa süre önce birçok önemli olayı kutladığımız bir dönemde giderek daha büyük bir anlam kazanıyor: Geçtiğimiz sene İkinci Dünya Savaşı´nın zaferinin 70.yıldönümü, bir önceki yıl Birinci Dünya Savaşı´nın 100.yıldönümü, 2012 yılında Borodino Muharebesi´nin 200.yıldönümü ve Moskova´nın Polonyalı işgalcilerden kurtarılmasının 400.yıldönümü. Aslında tüm bu önemli olaylara yakından baktığımızda, Rusya´nın Avrupa ve dünya tarihinde oynadığı özel rol gözler önüne seriliyor.

Tarihsel gerçeklikler, Rusya´nın her daim Avrıpa´nın çeperinde, siyasi bir dışarlıklı olduğu yönündeki yaygın inancı doğrulamıyor. 988 yılında Rus´un vaftizini anımsayalım – bu olayın 1025.yıldönümü de kısa süre önce kutlandı. Bu olay, devlet kurumları, sosyal ilişkiler ve kültürün geliştirilmesine ivme kazandırdı ve Kievli Rus´u Avrupa topluluğunun tam bir üyesi yaptı. Aynı zamanda, hanedanlık evlilikleri, bir ülkenin uluslararası ilişkiler sistemindeki rolüne dair en iyi göstergedir. Büyük Bilge Prens Yaroslav´ın üç kızının Norveç ve Danimarka, Macaristan ve Fransa kraliçeleri olması oldukça manidar. Kız kardeşi de Polonya kralıyla evlenirken, kızı Alman imparatoruyla evlenmişti.

Birçok çalışma o dönemde Rus´un çok yüksek bir kültürel ve ruhani gelişimi olduğunu ve bunun Batı Avrupa devletlerinden muhtemelen çok daha yüksek düzeyde olduğunu gösteriyor. Birçok saygın Batılı düşünür, Rus´un genel Avrupa bağlamına oldukça denk düştüğünü kabul ediyorlar. Bununla birlikte Rus halkı her zaman için kendi kültürel matrisine ve ruhaniliğine sahipti ve hiçbir zaman tamamen Batı ile bütünleşmedi. Burada Moğol işgalinin yaşandığı trajik ve oldukça belirleyici dönemi anımsamak gerekir. Alexander Puşkin bu konuda şöyle yazmıştı: “Barbarlar, arkalarında esir olmuş bir Rus bırakmaya cesaret etmediler ve Doğu steplerine geri döndüler. Hıristiyan aydınlanması, harabeye çevrilmiş ve ölmekte olan bir Rusya tarafından kurtarıldı.” Öte yandan, Lev Gumilyov´un ifade ettiği alternatif bir görüş de vardı. Gumilyov´a göre, Moğol işgali yeni bir Rus etnik milliyetçiliğinin ortaya çıkmasını kolaylaştırdı ve Büyük Step, gelişimimize ilave bir şekilde ivme kazandırdı.

Olaya neresinden bakarsanız bakın şurası net ki, bu dönem Rus devletinin Avrasya´daki bağımsız rolünü ortaya koymak için son derece önemliydi. Büyük Prens Alexander Nevsky´nin izlediği politikayı anımsayabiliriz. Kendisi, Avrupalı Batı´nın Rus topraklarını boyunduruğu altına alma ve onları kimliklerinden mahrum bırakma yönündeki çabalarına rağmen Rus halkının kendi inancına sahip olma ve kendi kaderini belirleme hakkını korumak üzere genellikle diğer dinlere karşı hoşgörülü olan Altın Orda devleti yöneticilerine geçici bir şekilde boyun eğmeyi kabul etmişti. Bu akıllıca ve ileri görüşlü politikanın bizim genlerimize işlenmiş olduğuna eminim.

Ruslar, Moğol boyunduruğunun baskısı altında yok olmadı ve daha sonraları hem Doğu hem de Batı´da, 1453 yılında düşene dek Bizans İmparatorluğu´nun varisi olarak görülen birleşik bir devlet olarak yükselmek üzere zorlu zamanlardan geçmeyi başardı. Avrupa´nın doğu kısmında uzanan geniş bir devlet, Urallar ve Sibirya´ya doğru genişlemeye başladı. O zaman bile Avrupa çapındaki siyasi manevralarda –devlet egemenliğine saygıyı temel alan Avrupa´daki Westfalya uluslararası ilişkiler sisteminin kurulmasına yol açan Otuz Yıl Savaşları da dahil olmak üzere- güçlü bir dengeleyici oldu. İlkeleri ise bugün halen önemini koruyor.

Ve bu noktada, birkaç yüzyıl boyunca etkileri hissedilen bir çelişkiyle karşı karşıyayız. Bir yandan Muscovy doğal olarak Avrupa meselelerinde giderek artan bir rol oynadı. Diğer yandan Avrupa ülkeleri, doğuda yükselen bir dev karşısında endişeye kapılıp onu mümkün olduğunca tecrit etmek üzere adımlar attılar ve onu Avrupa´daki en önemli süreçlerden uzak tuttular.

Geleneksel toplumsal düzen ile en ileri deneyimin kullanılması da dahil olmak üzere modernizasyon hedefi arasındaki bariz çelişki ise, o günlere dek uzanıyor. Hızla gelişen bir devletin, modern teknolojileri kullanarak ilerlemeyi denemekten başka bir yolu yoktur. Ancak bu durum, kendi “kültürel kodundan” vazgeçtiği anlamına gelmez. Geleneklerini koruyarak modernleşen birçok doğulu toplum örneği biliyoruz. Özünde Avrupa medeniyetinin kollarından biri olan Rusya için de bu durum geçerliliğini koruyor.

Şurası bir gerçek ki, Avrupa´nın başarılarını temel alan bir modernleşme talebi Rus toplumunda Çar Alexis döneminde oldukça bariz bir hal aldı ve Yüce Petro´nun yetenekli ve dinamik yönetimi sırasında da güçlendi. Ülke içinde güçlü tedbirlere ve kararlı ve başarılı bir dış politikaya bel bağlayan ilk Rus imparatoru, Rusya´yı yirmi yıl içerisinde önde gelen Avrupa devletleri arasına koymayı başardı. O zamandan beri Rusya artık gözardı edilemez bir ülke halini aldı ve Avrupa´nın hiçbir ciddi sorunu, onsuz çözülemez.

Herkesin bu durumdan hoşnut olduğunu söylemek hatalı olacaktır. Sonraki yüzyıllar boyunca ülkeyi Yüce Petro öncesi zamanlara döndürmek üzere sürekli girişimler oldu; ancak nafile. 18.yüzyıl ortasında Rusya Avrupa´daki büyük bir çatışmada –Yedi Yıl Savaşları- kilit bir rol oynadı. Rus birlikleri, yenilmez olmakla nam salmış Prusya Kralı II. Frederick´in başkenti olan Berlin´e göz kamaştıran bir giriş yaptılar. Prusya, Rus imparatoriçesi Elizabeth´in aniden ölmesi ve yerine Yüce Frederick´i çok beğenen III. Petro´nun geçmesi sebebiyle kaçınılmaz bir mağlubiyetten kurtuldu. Almanya tarihindeki bu dönemeçten halen Brandenburg Hanedanlığının Mucizesi olarak söz edilir. Rusya´nın boyutu, gücü ve nüfuzu, Çariçe Katerina döneminde ciddi oranda arttı ve o dönemin Şansölyesi Alexander Bezborodko´nun gözlemlediği gibi, “Avrupa´da bizim onayımız olmaksızın tek bir mermi bile atılamaz” şeklindeki düzeye erişti.

Yazının devamı için : http://asam.org.tr/tarihsel-perspektiften-rusyanin-dis-politikasi/



Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Yükleniyor