ABD´nin yeni ulusal güvenlik stratejinin özellikle Ortadoğu politikalarına nasıl yansıyacağı ise tartışma konusu oldu. Siyasetçiler ve uzmanlar Sputnik´in konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
CHP´Lİ YILMAZ: SOĞUK SAVAŞ MANTIĞI İLE DÜNYAYI OKUMA GÖRÜYORUZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, ABD´nin İran konusuna hem Ortadoğu´daki kendi çıkarları açısından yaklaşıp bir tehdit olarak gördüğünü hem de İsrail´in gözüyle baktığını söyledi. ABD´de İran hassasiyetinin öne çıktığını kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu: “Burada baktığınız zaman İran ile ilgili bir hassasiyetin çok öne geçtiğini görüyorsunuz. Tabi bunun devamının olmayacağını söylemek sadece bir kandırmaca olur. Amerika hem egemen devletlere atıfta bulunuyor ama diğer taraftan gerek Suriye´de gerek diğer bölgelerde egemen devletlerin egemenliklerini aşındırabilecek bazı gruplarla da işi götürdüğünü de biliyoruz. Bunun bir çelişki olabileceğini açıkça görüyoruz. Bir de sanki soğuk savaş mantığı ile dünyayı okuma görüyoruz. Burada Amerikan önceliğinin her şeyden daha üstün geldiğine vurgu var. Askeri ön plana çıkıyor yani diplomasiden ziyade güç kuvvet ön plana çıkıyor.”CHP´li Öztürk Yılmaz, ABD´nin stratejisinin kendi ulusal önceliklerini Ortadoğu´da ve dünyanın başka yerlerinde domine etmek olduğunu da kaydetti.
SAADET PARTİLİ BİTMEZ: TÜRKİYE´NİN STRATEJİK ORTAK OLDUĞU VURGUSU YOKSaadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez ise ABD´nin ulusal güvenlik strateji belgesini “ABD´nin menfaati için tüm dünya hakimiyetini temin etmeye yönelik stratejik planlamalar” olarak nitelendirdi. Belgede Türkiye´ye doğrudan atıf yapılmadığını kaydeden Bitmez, “Türkiye´nin 2002 yılından bugüne kadar yani AK Parti Hükümeti´nin ‘ABD stratejik ortağımız´ vurgusunun muhataplığı ABD´nin açıklamış olduğu stratejik belgede gözükmüyor” dedi. Bitmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
´BÖLGEDEKİ RADİKAL ÖRGÜTLERİN VARLIĞININ KAYNAĞI ABD´
´ABD´NİN İSTİKRARI İÇİN BÖLGENİN İSTİKRARSIZLAŞTIRILMASI ENDİŞESİNE SAHİBİZ´
Saadet Partili Bitmez, belgede Mısır ve Suudi Arabistan´ın ‘stratejik ortak´ olarak benimsediğini ifade ederken, “Önümüzdeki süreçte bu iki ülke üzerinden yürüyeceklerine dair bir vurgudur diye düşünüyoruz” diye konuştu.
VATAN PARTİLİ SONER: BELGE ABD´NİN YALNIZLAŞTIĞININ TESPİT EDİYOR VE KABUL EDİYOR
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Genel Başkan Yardımcısı Yunus Soner ise strateji belgesinin ABD´nin yalnızlaştığının tespiti olduğunu ifade ederek, 'Genel bağlamda belge ABD´nin dünya çapında gittikçe yalnızlaştığını tespit ediyor ve kabul ediyor. Bu çok önemli bir nokta' dedi. Soner şöyle devam etti: 'ABD artık dünya çapında düzen kuran ve dünya çapında düzeni yürüten dolayısıyla bölgesel çatışmalarda hakem konumuna kendisini yerleştiren bir ülke değil. ABD Başkanı artık kendilerini çok güçlü bir devlet olduğunu ancak diğer güçlü devletlerle rekabet içinde olduğunu belirtiyor. Dolaylı olarak Trump çok kutuplu dünyaya geçildiğini ilan etmiş oluyor.' Soner sözlerine şöyle devam etti:
´SURİYE´DE SİYASİ ÇÖZÜM TALEBİNDEN BİLE TRUMP VAZGEÇMİŞ´
´ORTADOĞU POLİTİKASINDA ABD YAVAŞ YAVAŞ GERİ ADIM ATMAYA BAŞLAYACAK´
Vatan Partili Yunus Soner, belgede İsrail ittifakı ve İran düşmanlığına ilişkin ifadelerin yer aldığını ifade ederek, “Ancak dünya çapında giderek yalnızlaşan ABD, Ortadoğu´da da giderek yalnızlaşıyor ve onun karşısında artık çok güçlü bir ittifak var. Dolayısıyla İran´a yönelik dile getirdiği tehditler ağırlıklı olarak pazarlıkla ilgili olarak değerlendirilmeli. Ortadoğu politikasında da ABD´nin yavaş yavaş geri adımlar atmaya başlayacağını, örneğin yakın dönemde askeri varlığını azaltmaya başlayacağını öngörebiliyoruz. Suriye konusunda attığı geri adım zaten çok önemli bir geri adım. Türkiye´yi hedef almaması da önemli bir geri adım. Bunlar ABD´nin artık yalnızlaşan ve çok kutuplu dünyada yerini arayan yeni çizgisinin göstergeleri” diye konuştu.´ABD, RUSYA VE ÇİN İÇİN KENDİSİNİ EŞİT DÜZLEME YERLEŞTİREN BİR ÇİZGİYE GİRMİŞ´
ABD ulusal strateji belgesinde yer alan Çin ve Rusya ile ilgili değerlendirmeleri de yorumlayan Yunus Soner, ABD Başkanı Trump´ın Rusya ve Çin´i ‘rakip´ olarak tanımladığına dikkat çekti. Soner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rakip demek aynı düzlemdeyiz demek. Özellikle ekonomi alanında onun dışında bölgesel düzelmelerde rekabete gireceğini ama rekabete gireceğini yani onlara karşı üstünlük pozisyonunu kaybettiğini kabul etmesi ve onları eşit rakipler olarak kabul etmesini görüyoruz. Metinde gördüğüm en önemli unsur burada eşitliğin ABD tarafından tespit edilmiş olması, ABD, kısmın Avrupa için de ama özellikle Rusya ve Çin için kendisini eşit düzleme yerleştiren bir çizgiye girmiş. Nitekim Trump da kendisini artık dünyadan sorumlu değil ABD halkından, ABD ekonomisinden sorumlu bir devlet başkanı ilan ediyor. Konuşmasında şöyle, ‘biz oyunun parçasıyız ve bu oyunu kazanacağız´ diyor. Dolayısıyla Amerikan´ın eski iddialarından bu metinde eser bulamıyoruz. Bu da tabi fiili durumun bir yansıması yani fiili olarak çok kutuplu dünya oluşmaya başladı şimdi bu gerçeklik ABD belgelerine de bu şekilde yansımaya başladı.'LOĞOĞLU: İRAN´A YÖNELİK YENİ ADIMLAR GELEBİLİR
Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, ABD´nin ulusal güvenlik stratejinde içerik olarak şaşırtıcı bir unsur göremediğini söyledi. Yapılan değerlendirmeleri daha çok ABD Başkanı Trump´ın seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerin ve ‘önce Amerika´ temasının varyasyonları olarak nitelendiren Loğoğlu, “Dövüşken bir üslupla kaleme alınmış fakat fazla dişi olmayan bir ulusal güvenlik stratejisi” dedi.
Loloğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
Faruk Loğoğlu´na göre önümüzdeki dönemde ABD´den İran´a yönelik yeni adımlar gelebilir.
´EN DİŞE DOKUNUR BÖLÜMLERİ EKONOMİK KISIMLAR´
ABD´nin ulusal güvenlik stratejisinin ‘en dişe dokunur bölümlerinin´ ekonomik kısım olduğunu vurgulayan Loğoğlu, “Burada ABD´nin ‘önce Amerika´ noktasından hareketle Trump´un yeni adımlar atabileceği, Çin ile ilişkiler, Kanada, Meksika hatta AB ile ilişkilerde. Ekonomik alanda, ticari anlaşmalar konusunda daha yeni adımlar atabileceği şeklinde bir mesaj algıladım” diye konuştu.