Tüm Bilgileri ABD İle Paylaşacağız

Michael Martens

MICHAEL MARTENS: Sayın Bakan, Türkiye´nin resmi açıklamaları doğruysa o zaman 15 Temmuz darbe girişimi, ABD istihbaratının acizliğinden başka bir şey değildi. Pensilvanya´daki ihtiyar vaiz darbe planlıyor, CIA ve FBI´ın bundan haberi olmuyor... Daha da kötüsü, istihbarat bunu NATO müttefiki Ankara´ya söylemiyor. Sizin ABD´ye olan güveniniz sarsılmış olmalı.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: Henüz elimizde, ABD veya diğer ülke istihbarat servislerinin darbe girişiminden haberi olduğuna ve bunu bizimle paylaşmadığına dair yeterince bilgi yok. Böyle bir bilgi olmadan bu tür sonuçlara varmak doğru olmaz. Ama hem Türkiye´de hem de yurt dışında istihbarat zafiyeti olduğu gerçeği doğrudur. Normalde dost ülke istihbaratları, bulgularını bizimle paylaşırdı. Her ne kadar 15 Temmuz darbe girişimi küçük bir grup tarafından desteklenmiş olsa da bu denli kapsamlı bir girişimden istihbaratın haberinin olmaması büyük bir zafiyeti ortaya koyuyor.

MARTENS: Siz bilhassa Türk istihbaratını eleştiriyor musunuz?

ÇAVUŞOĞLU: Evet bunu itiraf ettik. Ama terör örgütü Fethullah Gülen´in darbe girişimi planı ordu içerisinde yapıldığından ve Silahlı Kuvvetlerin sistemleri dış dünyaya kapalı olduğundan bu bilgilere ulaşmak o kadar da kolay değil.

Darbe girişimi ABD´de yaşayan bir kişi tarafından planlandığından, o ülkenin istihbarat servisleri konu hakkında daha fazla bilgiye sahip.

MARTENS: Dünyanın en güçlü istihbaratları zamanında darbe girişimini ortaya koyamadığına göre Türkiye, Fethullah Gülen´in iadesini sağlamak için ABD´ye yeterince delil sunabilecek mi?

ÇAVUŞOĞLU: Onun terör örgütünün, bu darbe girişiminin arkasında olduğundan şüphe yok. Bunu Silahlı Kuvvetler içerisindeki bağlantılarının ortaya çıkmasından biliyoruz. Darbe gecesinde Genelkurmay Başkanımızı tutanlar, onu Fethullah Gülen ile bağlantıya geçirecekmiş. Darbecilerin terör örgütüyle bağlantıları olduğu biliniyor çünkü itirafçılar var. Gülen örgütüyle bağlantıları oldukları gerekçesiyle daha önce işten çıkartılan eski polisler de darbe girişimine katıldı. Bu polislerden biri darbe gecesi bir tankın içinde yakalandı. Terör örgütüyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle işten çıkartılan birinin o tankın içinde ne işi var? Bizim elimizde, şayet darbe başarılı olsaydı kimlerin yerini, kimlerin alacağına dair bir liste var. Buradaki isimlerin tümünün terör örgütüyle bağlantısı var. Tüm bu bilgileri, ABD ile paylaşacağız ve Gülen´in iadesini isteyeceğiz. Ama öncelikle Gülen´in geçici olarak tutuklanmasını isteyeceğiz. Amerikalılar Gülen´in bir başka ülkeye gitmesine izin vermemeli.

MARTENS: Gülen böyle bir şeyi düşünüyor mu?

ÇAVUŞOĞLU: Bizim elimizde buna dair bilgiler var. Gülen´in belli ülkelerdeki destekçileri onu karşılamak için böyle bir hazırlığın içinde.

MARTENS: Suçladığınız kişilere dava açılacak. AB´den gelecek gözlemcilerin, Münih´teki NSU davasındaki diplomatlar ve gazetecilerin, bu davaları tüm ayrıntısına kadar izlemesine izin verecek misiniz?

ÇAVUŞOĞLU: Biz bu davanın şeffaf olmasını istiyoruz. Fransa tek bir terör saldırısından sonra -ki bu bile korkunç- hemen olağanüstü hal ilan etti. Biz ise benzer 10 terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık ama olağanüstü hal ilan etmedik. Ama şimdi çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Biz bu bağlamda Avrupa ve BM ile diyalog içerisindeyiz. Onlarla görüşmelerimizi sürdürüp her soruyu cevaplamak istiyoruz. Bizim amacımız yakın iş birliği. Ama Avrupalılar ön yargılı olmamalı. Dolaylı olarak darbecilere meşruiyet kazandırmaya ve onları suçsuz göstermeye mesafeli durmalı. Evet, biz olağanüstü hal ilan ettik ama siz insanların gündelik hayatında temel haklarının kısıtlandığına dair herhangi bir kısıtlama fark ettiniz mi? Devletimiz olağanüstü hali halkına karşı değil kurumlarına karşı ilan etti. Halkımız bununla ilgili espriler bile yapıyor: Eskiden Türkler olağanüstü halde kapılarının önüne bile çıkamazdı ama halkımız günümüzde sokaklarda darbecilere karşı; demokrasi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için gösteri yaptığından içeri girmiyor. Bu gösteriler aynı zamanda Avrupa´da Cumhurbaşkanımızı diktatör olarak nitelendirenlere bir mesajdır.(Alanya,Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung-31.07.2016)