Türk Hadisesini Farklı Okumak

Türk Hadisesini Farklı Okumak

Halk kalabalıklarının rejimi devirmek için sokağa çıktığını biliyoruz ve Arap baharında bunu gördük. Ancak söz konusu kalabalıkların rejimi korumak için çıktığını görmedik. İşte Türkiye´de olan budur. Silahlı Kuvvetler unsurl

 

El Şuruk

1. Bazı medya mensuplarının Türkiye´de tutuklanmayan yalnız “Emine” kaldı söylentilerini yaymaları 15 Temmuz´da yaşanan darbe girişiminden sonra her gün verilen tutuklu sayısının büyüklüğünü yansıtıyor. Tutuklanmaktan kurtulan bayanın ismini kullanmalarının bir anlamı vardır. “Emine”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın eşidir.

Girişimin başarısız olmasından sonra altı bin kişinin tutuklandığı söylendi. Üç gün sonra bu sayı dokuz bine çıktı. Birinci hafta sonunda 12 bine ulaştı. İçişleri Bakanı bu hafta başında tutuklananların sayısının 18 bine ulaştığını açıkladı. Haber ajansları aralarında 149 general ve amiralin bulunduğu 1.684 askerin ihraç edildiğinden; 45 gazete, 16 televizyon kanalı, 3 haber ajansı, 23 radyo, 15 dergi ve 29 yayın evinin kapatıldığından söz etti. Haklarında tutuklama kararı alınanlar arasında darbe girişiminin arkasında olduğu söylenen Fethullah Gülen cemaatine üye olmakla suçlanan 89 gazeteci var. Geçtiğimiz 29 Temmuz Cuma günkü haberlerde 8.113 kişinin gözaltında bırakıldığı ve üç bin kişinin serbest kaldığı ifade edildi.

Bu rakamların ortaya koyduğu fotoğraf, Türk halkı tutuklanarak rehin alındı söylentilerini haklı çıkarıyor. Sosyal medyada çıkan bazı yorumlarda da bu durum ifade ediliyor. Ankara´daki ilgili mercilerden konuyla ilgili bilgi almaya çalıştığımda şu açıklamalara ulaştım:

- Devlet kurumlarının darbe unsurlarından temizlenmesi hamlesi henüz bitmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın 31 Temmuz Pazar günü el Ahram gazetesinde de çıkan açıklamasında hafta içinde tutuklu sayısını 18.619 olduğu ifade ediliyor. Bazıları hakkındaki şüphenin zayıf olmasına rağmen tedbir amaçlı polis karakollarında tutuluyor. Ancak güçlü delillerle suçlanarak tutuklanıp hapse atılanların sayısı 10.137´dir. Soruşturmalarda hepsinin durumu ortaya çıkacak.

- Açıklanan bazı rakamlar yanlış intiba bırakıyor. 45 gazetenin kapatıldığı doğru ama net değil. Doğrusu gerçekten bunlarla ilgili kararlar çıktı ama Türkiye´de 1.860 ulusal ve yerel gazete ve derginin olduğu, kapatılan gazetelerin çoğunun yerel, Türkiye´nin her yerine dağıtımı yapılmayan gazeteler olduğu ifade edilmedi. Yayını durdurulan büyük gazetelerin sayısı sadece yedi. Bunlar muhalif oldukları için kapatılmadı. Uzun süredir basın alanında faaliyet gösteren Fethullah Gülen cemaatiyle ilişkili oldukları için kapatıldı. İlgili kurumlara göre darbe girişimiyle ilgili yanlış haber sızdırmaların arkasında söz konusu gazeteler vardı. Gazetelerde olan şey aynı şekilde yayın kuruluşları ve televizyonlar için de geçerli.

- Darbe girişimleri dönemlerinde soruşturma kapsamının genişletilmesi geleneksel bir iştir. 19 Temmuz tarihli “Türkiye Deneyiminden Dersler” başlıklı makalemde bu konuya işaret etmiştim. 1980 darbesinden sonra 650 bin kişi tutuklandı. 517 kişi hakkında idam cezası verildi. Bunlardan 50´si idam edildi. 30 bin kişiye görevlerinden el çektirildi. 20 bin kişi sınır dışı edildi, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanın idam edildiği 1960 darbesinde ise 235 general ordudan istifa ettirildi. Üç bin subaya görevden el çektirildi. Ayrıca 500 yargıç ve 1.400 üniversite hocasına görevden el çektirildi.

2. Bu ilk mülahazalarda temizlik dönemi icraatlarının istisnai bir durum olduğunu görüyoruz. Bu, yönetimin darbe girişiminden sonraki durumuyla ilgili ölçü olamaz. Bu mülahazaları ancak girişimin başarısızlığa uğratılmasından ve etkilerinin izole edilmesinden emin olma sınıfına alabiliriz. Daha önce geçtiğimiz hafta “Takip Edin, Yargılamayın” başlıklı makalemde de bunu ifade etmiştim.

Darbenin başarısız olduğunu memnuniyetle karşılayanların ki, ben de onlardan biriyim, duygularını anlamaya çalışmalıyız. Ancak ben iddia ediyorum bu icraatları hemen memnuniyetle karşılayanların acelecilikleri onları hataya düşürmüştür. Dosya açık, olanların demokrasiye karşı darbe yolunu açıp açmadığı kesinlik kazanmadı. Dolayısıyla darbenin başarısız olmasını memnuniyetle karşılamak bir görevdir. Çünkü o tarihi karanlığıyla askeri yönetimi getirmek isteyen bir iştir. Ancak girişimin başarısız olmasının yankılarına karşı dikkatli olunması ve girişimin demokrasiden geri dönüş için gerekçe yapılmamasını gerektirir. Darbeyi desteklemekte acele edenler iki kat hata etti. Bir yandan askeri yönetime oynuyor ve dolayısıyla demokrasi yürüyüşünü boşa çıkarıp Türkiye´yi daha kötü bir duruma sürüklüyor, diğer yandan da sonuç ne olursa olsun hesaplarını vatanın geleceğinin önünde tuttular.

Yukarıda anlatılanlardan üç mülahaza çıkıyor:

- Ankara´daki yönetimin icraatlarını başta CHP, MHP ve HDP olmak üzere Türkiye´deki laik partiler destekliyor. Dikkatli bir şekilde temizliği onaylıyor ancak demokrasi yürüyüşündeki çekincelerini muhafaza ediyorlar.

- İcraatlar nispeten şeffaf görünüyor. Bu durum bize gözaltına alınanların, tutuklananların, her sektörden işten el çektirilenlerin sayısını öğrenme fırsatı veriyor. Ayrıca söz konusu sayılardaki gelişmeleri takip etme fırsatı veriyor. Bu mülahaza aynı icraatların ya da daha fazlasının uygulandığı fakat sır olarak kaldığı, tahminlere bırakıldığı Arap dünyasında dikkat uyandırıyor.

- Dış basın ve özellikle Arap basınının olayı ele alış biçimi iki şekildedir. Birincisi şahsileştirme, ikincisi şeytanlaştırma. Okların tamamı Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın şahsını hedef aldı. Dolayısıyla bütün şer ona yüklendi. Bu kampanya darbe girişimiyle başlamadı, en az iki yıldan beri devam ediyordu. Bu durum bize Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin´in Kuveyt´i işgal etmeden önceki durumunu, daha öncesinde de Cumhurbaşkanı Abdülnasır´ın durumunu hatırlatıyor. Oysa Beşar Esad gibi yarım milyon Suriyeliyi katleden, ülkeyi halkının başına yıkan bir çete savaşçısına böyle bir şey olmadı. Bu mülahazanın sahibi ben değilim, Suriyeli yazar Yasin el Hac Salih´in Londra´da çıkan el Hayat gazetesinde yayımlanan 29 Temmuz tarihli makalesinden alıntı yaptım.

3. Diğer önemli mülahaza ise Türk toplumunun darbeyi başarısız kılmadaki rolünü küçümseyen yazılardır. Diğerleri ise bu rolü küçümsedi ya da karalamaya çalıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı destekleyenlerin AK Parti milisleri olduğu söylendi. Ayrıca Türkiye´deki çatışmanın İslamcı-İslamcı çatışması olduğunu söyleyenleri, bilgiden uzak başka analizleri ve gerçekle alakası olmayan siyasi husumetten hareket eden analizleri okudum. Söz konusu yorumların ciddiye alınması mümkün değil. Burada beni ilgilendiren Arap dünyasında birçok kimsenin hayal kırıklığına uğramasıdır. Bir toplumun sistemini savunabileceğini düşünmekten aciz kaldılar. Çünkü bilinen, askeri müessesenin bu görevi üstlenmesidir. Halk kalabalıklarının rejimi devirmek için sokağa çıktığını biliyoruz ve Arap baharında bunu gördük. Ancak söz konusu kalabalıkların rejimi korumak için çıktığını görmedik. İşte Türkiye´de olan budur. Silahlı Kuvvetler unsurları, özel kuvvetler ve polisin rolünün yanı sıra toplumun hareketinin de darbenin önlenmesinde etkili rolü oldu. Bu rol azımsanamaz.

Partilerin yanı sıra basın organları da harekete geçti ve dimdik meşruiyet ve demokrasinin yanında durdular. Ancak düzensiz kalabalıkların ve hayalleri dikkate alınmayan orta tabakanın çıkması dikkate alınmadı.

Siyasi tabaka darbenin başarılı olması durumunda askeri yönetimin ne anlama geldiği ve demokrasinin akıbetinin ne olacağını biliyor. Ancak son 10 yılda geliri üç kat artan normal vatandaş kendini ve geleceğini savunmak için kendi idrakiyle sokağa çıktı. Çünkü yönetimin devam etmesi ve savunulması onun çıkarınaydı. Darbe haberi yayılınca gece boyunca sokaklara çıkmasının ve bazılarının yerlere yatarak ya da özel araçlarını çekerek tankları engellemesinin açıklaması budur. Bu bağlamda bazı araç sahiplerinin Meclis bombalandıktan sonra darbecilerin kullanmasını önlemek için araçlarını Ankara´da uçak pistlerine park ettiği unutulmamalıdır. Bilindiği gibi darbecilerin Özel Kuvvetler merkezini hedef almaları sonucu 50 polis hayatını kaybetti.

4. Şu ana kadar ortaya çıkanlardan darbe girişiminin iyi hazırlandığı açıkça anlaşılıyor. Unsurlar sivil ve askeri devlet müesseselerine, kritik noktalara mümkün olan en geniş şekilde konuşlandılar. Uzun zaman ve büyük çaba harcanan bu konu iki açıdan dikkat çekicidir:

- Bu girişim ABD´de ikamet eden din adamı Fethullah Gülen´in idare ettiği hizmet cemaatini aşan bir operasyondur. Cemaatin bununla ilişkisinin var olduğu ve unsurlarının devletin askeri ve sivil müesseselerinde konuşlandığı kabul edilse de operasyon katılım ve kullanım bakımından bundan çok daha büyüktü. Girişime iştirak ettiği veya kullanıldığını düşünebiliriz. Ancak Türkiye´deki siyasi söylemin de işaret ettiği gibi cemaatin tek başına harekete geçtiği akla yatkın değildir.

Bu büyüklükte bir operasyonun düzenlenmesinin uzun süreye ihtiyacı vardır. Ayrıca uygulamaya geçmeden deşifre olmadı ve gerçekten de tanklar caddelere indi. Dolaysıyla bu bağlamda istihbarat zafiyeti olduğu söylenebilir.

Son mülahaza şu ana kadar elde edilen bilgiler girişimin içerideki tarafları üzerinde yoğunlaşıyor, dışarıdaki taraflara değinmiyor. Türkiye gibi önemli ve büyük bir ülkede dışarının dahli olmadan böyle bir operasyon yapılmasını düşünmek mümkün değil. İsrail´de darbe lehine bazı memnuniyet ifadeleri izledik. Başlangıçta Washington´da da memnuniyet izlenimi edindik. Bazı Türk yetkililerin ABD´nin darbecileri desteklediğine işaret ettiklerini mülahaza ettik. Ancak bazı Arap taraflarının duruşuna ilişkin soru işaretleri vardı. Londra´da “Middle East Eye” adlı sitede 29 Temmuz´da yayımlanan raporda, Arapların girişimle ilişkisi olduğundan söz edilerek bu konu dile getiriliyor: Körfez finansının ABD´de ikamet eden Filistinli bir iş adamı vasıtasıyla Pennsylvania´da ikamet eden Fethullah Gülen´e aktarıldığına işaret ediliyor. Ancak bunlar ispatlanamayan bilgilerden ibarettir. Ancak bununla beraber girişimde dışarının rolü gelecek haftalarda açığa çıkabilir ve bize sürpriz olabilir. Bu konuda bize düşen soruşturmaların sonucunu beklemek ve sızan haberleri takip etmektir.(Mısır,El Şuruk-02.07.2016)



Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

Bayraktar AKINCI ASELFLIR-500 ile hedefi başarıyla vurdu

Bayraktar AKINCI, Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi’ni kullanarak deniz üstünde seyreden Albatros İDA’yı başarıyla imha etti.

Teknoloji

Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 20 ilde eş zamanlı düzenlenen Sibergöz-12 operasyonlarında 75 şüphelinin yakalandığını bildirdi.

Teknoloji

Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Gezeravcı'nın 9 Ocak'ta uzaya gönderilmesi planlanıyor

Türkiye’nin ilk uzay yolcusunun, 9 Ocak 2024'te uzaya gönderilmesi planlanıyor.

Teknoloji

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Türkiye’nin iç sorunu bir PKK’dan Avrupa’nın sorunu bir PKK’ya

STK’LAR YILDIZ HOLDİNG’TE BULUŞTU

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Erdoğan'ın iftar yemeğinde sarf ettiği cümle Yunanistan'da tepkiyle karşılandı! Hükümete çağrı yaptılar

MİT PKK'nın sözde İran sorumlusunu Kandil'de etkisiz hale getirdi

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Bayraktar AKINCI'dan İHA-230 füzesiyle çifte atış

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

YILDIZ HOLDİNG’İN KONUŞAN YAZILAR SERGİSİ ANKARA’DA

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

Altay: Konya Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin teknoloji üssü olacak

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

BAŞKANIMIZA TÜRK DÜNYASI ÖDÜLÜ

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Atlantik Konseyi'nden çarpıcı Türkiye analizi: Avrupa'nın güvenliğini sağlama fırsatı var

Dışişleri İsrail'in Batı Şeria'daki işgal planına sert tepki: Bu eyleme derhal son verilmelidir

Ermenistan-Rusya krizinde son nokta: Paşinyan muhafızların geri çekilmesini istedi

İsrail bunu da yaptı! Yüzlerce Filistinlinin toplu defnedildiği mezarlığa bomba yağdırdılar

Hamas: İsrail taleplerimizi kabul ederse 6 haftalık ateşkes 24 ila 48 saat içinde başlar

İsrail ordusu, bir kez daha Gazze'de insani yardım bekleyenlere saldırdı

Yükleniyor