´Türkiye ile Rusya arasındaki kriz sürdürülebilir değil´

Rusya savaş uçağının Suriye sınırında düşürülmesi sonrası gündeme gelen ‘gıda ambargosu´ iddialarına ilişkin Kremlin´den açıklama geldi. Resmi açıklamada, “Türkiye´den hâlâ savaş uçağının düşürülmesi hakkında gerçekçi bir açıklama bekliyoruz. Gıda ithalatına ambargo getirmek gibi bir plan ise söz konusu değil” denildi. Türk-Avrasya İş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin, olanların iki ülkenin ticari ilişkilerini nasıl etkileyeceğini RS FM´e değerlendirdi.
Günaydın Türkiye programına konuşan Erkin, Türkiye ve Rusya yönetimlerinden gelen gerilim dozu düşük açıklamaların krizin çözümüne yardımcı olabileceğini söyledi. 'Bu krizin sürdürülmesi mümkün değil' diyen Erkin, yetkisi arttırılmış bir komisyonun kurulması durumunda krizin daha iyi aydınlatılabileceğini belirtti.
Erkin, uçağın düşürülmesiyle ilgili gerekçelerin teknik düzeyde açıklanabileceğini, ancak bu sürecin de karşılıklı oturularak, iyi niyetle sürdürülmesi gerektiğine vurgu yaptı:
'1970´lerden sonra oluşan ´demir perde´ imajının Türkiye´den silinmesi çok önemli bir faktördü. Bu, SSCB´nin son lideri Mihail Gorbaçov döneminde Rusya tarafında da ciddi bir dostluğa, ticaret ortaklığına dönüştü. Biz bu dönemde bir takım hayati projelerimizi güven duyarak Ruslara emanet ettik.”

‘SORUN CUMHURBAŞKANI DÜZEYİNDE ÇÖZÜLMELİ´

Öncelikle Türkiye´nin yapması gerekenler olduğunu hatırlatan Erken sorunun Devlet Başkanı düzeyinde ele alınmasının zorunluluk olduğunu söyledi. Erkin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu´nun Rus mevkidaşı Sergey Lavrov´la yaptığı telefon görüşmesinin hatırlatılması üzerine, Rusya Dışişleri Bakanı´nın siyasi ağırlığına vurgu yaptı:

'Lavrov, Rusya´nın en kuvvetli siyasilerinden birisi. Karşısına aynı kuvvette birini oturtabildik mi, bilmiyorum. Bizim bunu Cumhurbaşkanı düzeyinde çözmemiz gerekiyor. Zaten bu ilişkileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kurmuş, onlar geliştirmişlerdi. 2023 vizyonu kapsamında 100 milyar dolarlık projeler üzerinde durulmuştu. Ayrıca ortak imalata geçmek, tesisler kurmak gibi düşünceler vardı.”