World Politics Review
Türkiye Kendisini Enerji Konusunda Bölgesel Bir Oyuncu Olarak Konumlandırıyor... Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle enerji konusundaki iş birliğini geliştirmeye çalışıyor. Bağımsız bir Türkiye uzmanı olan Gareth Winrow, kendisiyle e-posta yoluyla yapılan bir mülakatta Türkiye’nin önceliklerini ve kilit enerji ortaklarını anlattı.
WPR: Türkiye’nin enerjiyle ilgili ana hedefleri nelerdir ve hangi stratejilerle bu hedeflere ulaşmayı amaçlıyor?
WINROW: Türkiye’nin önceliği büyüyen ekonomisi için enerji talebini karşılamaktır. Çok az doğal gazı ve petrolü olan Türkiye, ihtiyacını karşılamak için enerjisinin yüzde 75’ini ithal ediyor. Türk yetkililer yenilenebilir enerjinin geliştirilmesini destekliyor, yerel olarak kömür üretimine yatırım yapıyor ve düşünülen üç nükleer santralden birisini 2020’ye kadar kurmayı planlıyor. Yetkililer aynı zamanda Karadeniz’de hidrokarbon rezervi bulmayı ve kaya gazı çıkarmayı umuyor. Bunu yapabilirlerse ticari olarak kârlı olacak.
Aynı zamanda Türkiye, Kafkaslardan ve Basra Körfezi’nden çıkan doğal gazın AB’nin desteklediği Güney Gaz Koridoru kanalıyla Avrupa’ya aktarılmasında kilit bir transit ülke olmayı amaçlıyor. Ankara, Azeri gazını 2019’a kadar Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşıyacak olan Trans-Anadolu Gaz Boru Hattı Projesi’ni (TANAP) destekliyor.
Türkiye’nin ayrıca tedarikçilerle müşterilerinin açık ve düzenlemeye tabi bir piyasa içerisinde elektrik ve gaz ticareti yapmalarına olanak sağlayacak bir merkez olma planları var.
WPR: Türkiye’nin kilit enerji ortakları kimlerdir ve bu ülkelerin iş birliğinin kapsamı nedir?
WINROW: Rusya, Türkiye’nin doğal gaz ithalatının yüzde 60’ını sağlayan kilit bir ortaktır. Türkiye, Rusya’dan aynı zamanda petrol ve kömür de ithal ediyor. Bir Rus şirketi Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa edecek. Azerbaycan, Türkiye’ye gaz sağlayan başka bir ana tedarikçi ve gazının miktarı TANAP tamamlandığında daha da artacak. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) 2018 yılına kadar Türkiye ekonomisine 20 milyar dolar yatırım yapmayı düşünüyor. SOCAR, İzmir yakınlarında büyük bir petrokimya tesisi işletiyor ve yeni bir rafineri inşası için yatırım yapıyor. Son olarak İran da önemli bir gaz, petrol ve elektrik tedarikçisi. Öte yandan Irak ise 2013 yılında Türkiye’nin ham petrol ithalatının üçte birini karşılamış durumda.
WPR: Türkiye’nin enerji kaynaklarlını çeşitlendirme konusunda yerel ve uluslararası ilişkiler bakımından engeller nelerdir?
WINROW: Parlamentodaki ağırlığı göz önünde bulundurulursa mevcut hükûmet enerji konusundaki planlarında yurt içinde fazla muhalefetle karşılaşmıyor. Kömür yakan santrallerin neden olduğu kirlilik nedeniyle çevreci örgütlerin düzenlediği sınırlı protestolar kömür sanayisine yatırım yapılmasına engel oluşturmayacak. Türkiye’nin Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmaya yönelik olarak gaz ithalatını çeşitlendirme girişimleri daha sorunlu. TANAP’taki baskın hissesiyle Azerbaycan, Türkmenistan’dan ziyade kendi gazının Türkiye’ye ve Avrupa’ya ulaştırılmasını sağlayacak. Son olarak Doğu Akdeniz’den Türkiye’ye bir doğal gaz boru hattı döşeyerek İsrail gazını aktarmak ticari olarak mümkün. Bu proje, Türkiye ile İsrail arasında süren siyasi sorunların yanı sıra Kıbrıs’ın söz konusu boru hattının kendi ekonomik bölgesi içerisinden geçmesine itirazı sebebiyle hayata geçirilemeyebilir. (ABD merkezli World Politics Review - 9 Haziran 2014)