Türkiye`nin Yeni 'Stratejik Derinliği'

Türkiye`nin Yeni

Stratejik Derinlik`in iddialılığının ne kadar uygulanabilir olduğuna dair nihai hükmü muhtemelen Suriye`deki kargaşanın gidişatı verecektir...

Can Kasapoğlu *


Bazı kitaplar vardır, kitlelere ilham verir, az ama güçlü elitleri etkiler ve zihniyetlerde ve paradigmalarda değişikliğe sebep olarak dünyayı değiştirir. Bazı kitaplar ise bu değişimleri anlamamızı sağlar.

Son yıllarda Türkiye’de uluslararası ilişkiler literatüründe Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu’nun 'Stratejik Derinlik' adlı kitabı kendisine bu iki kategori arasında bir yer buldu.

Diğer bir deyişle Türkiye’deki stratejik düşüncedeki değişiklikler, Prof. Davutoğlu’nun çalışmasını okumadan anlaşılamazken aynı zamanda jeostratejik kavram olarak bu kitabın kayda değer değişimlere neden olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türk dış politikasında Davutoğlu doktrini öncesinde Türkiye, iki farklı jeostratejik geleneği benimsemişti. Birinci ekol Türkiye’ye Sovyet yayılmacılığıyla demokratik Batı arasında savunma hattı rolü biçen statik Soğuk Savaş paradigmasıydı.

SSCB’nin dağılmasının ardından Ankara`daki stratejistler 1990’larda kendilerini, son derece kırılgan ya da başarısız devletlerle çevrilmiş bir halde, kötü komşuların tam ortasında buluverdiler. Bunun yanı sıra Suriyeli ve İranlı tiranların yanı sıra Yunanistan, Ermenistan ve diğer düşmanların elinde vekil savaş aracı hâline gelen PKK terörü de yükselişteydi.

Bu bağlamda etrafını çevreleyen Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar, artan tehditlerin ve siyasi-askerî istikrarsızlığın kaynağı olarak algılanıyordu.

Bu koşullar altında ve askerî elitin iç siyasete paternalist müdahalesine paralel olarak 1990’larda jeostratejik gelenek, yoğun bir şekilde askerîleşti ve reel politik paradigmanın hâkimiyetindeydi.

1990’lardaki anlayışın zirve yaptığı dönemde Türkiye, 1998 yılında, ilk Soğuk Savaş sonrası askerî stratejik kavramını oluşturdu. Bu kavram aktif caydırıcılığa dayanıyordu. Temelde ikinci jeostratejik yaklaşım oldukça proaktifti ancak genel strateji açısından halen statüko odaklıydı.

Jeopolitik ekoller genelde reel politik anlayışta, realist ve çıkar odaklı bir yaklaşım ortaya koyarlar. Diğer yandan Stratejik Derinlik, normatif idealizmi benimseyen ve kimlik tartışmalarına odaklanan kendine özgü bir jeopolitik ve jeostratejik yorum içeriyor.

Stratejik Derinlik kitabında Prof. Davutoğlu, Türkiye’nin önceki stratejik ekollerini sert bir dille eleştirirken bu yöndeki çabaların Türkiye’nin jeopolitik konumunu sadece statükonun korunması mahiyetinde bir araç olarak gördüğünü oysa bu konumun dünyaya açılmak için kıymetli bir şey olduğunu öne sürüyor. Ankara’nın geçmişte neredeyse hiçbir şey yapmamaya yönelik bir politika izlediğini iddia eden Stratejik Derinlik, Türkiye’nin jeopolitik potansiyelinin, Ankara’nın bölgesel ve küresel etkinliğini artıracak “dinamik bir yoruma” ihtiyaç duyduğunu iddia ediyor.

Yeni doktrin “coğrafyanın dinamik yorumlanmasına” paralel olarak “jeokültürel entegrasyon” olarak bilinen sıra dışı bir jeopolitik ve jeostratejik yorum ortaya koyuyor. Bu bakış açısı Türkiye’nin askerî reel politiği bırakıp ağırlıklı olarak kültürel ve tarihî bağlara yönelmesiyle gözler önüne seriliyor.

Hiç şüphesiz bu paradigmanın merkezinde meşhur, “komşularla sıfır sorun” politikası yer alıyordu. Açıkça Stratejik Derinlik, karşılıklı ticaret ve etkileşimle, Orta Doğu toplumlarıyla aradaki tarihî kültürel bağlara odaklanarak tarihî Osmanlı topraklarında, ulus devlet sonrasını idealleştiriyor. Hatta bazı akademisyenler bu kavramı “sınırların fiilen anlamını yitirmesi” olarak niteliyorlar.

Kitabında Davutoğlu, Türkiye’nin kimlik tartışmalarını ve jeostratejik tercihlerini açıklarken Laing’in klasik psikiyatri karşıtı çalışması 'The Divided Self'e (Bölünmüş Benlik) atıfta bulunuyor.

Kitap bir ulusun kendi tarihî ve coğrafi tutumlarına “yabancılaşması” durumunda yanlış bir benlik benimseyebileceğini iddia ediyor.

Bu kimlik odaklı romantik jeopolitik yorumun iki önemli sonucu oldu: Birincisi Türkiye İslam dünyasına ve tarihî Osmanlı topraklarına yönelik son derece iddialı stratejiler izlemeye ve yumuşak güç denemelerinde bulunmaya başladı. İkincisi, yeni jeopolitik ekol Türkiye’nin siyasi kimliğini normalleştirirken 1990’ların Türkiye-İsrail ortaklığını yabancılaştırıcı bir unsur olarak algıladı.

Yeni jeopolitik “stratejik derinlik” kavramının başlangıç noktası, ülkeyi jeopolitik oyuncudan başka bir şey olarak görmeyen geçmişteki dar jeostratejik düşünce ekollerine karşı haklı bir tepkiydi.

Ancak doktrinin, imparatorluk perspektifini uygulamaya koymanın yanı sıra İsrail ile askerî ortaklığını feda etmesi için barışçıl bir güvenlik ortamı gerekiyordu.

Hiç şüphesiz, bölgedeki uluslararası ilişkilerin mevcut askerîleşmesi, yumuşak güç kabiliyetini ve tarihi-kültürel yakınlıkları engelliyor. Açıkçası bugünkü Orta Doğu’da her bir aktör, daha sağlam güvenlik garantileri ve güç gösterilerinin çekiciliğine kapılabilir ancak şerefli idealler ve altın çağ nostaljisinin çekici gelmeyeceği kesin.

Özetle Stratejik Derinlik`in iddialılığının ne kadar uygulanabilir olduğuna dair nihai hükmü muhtemelen Suriye`deki kargaşanın gidişatı verecektir.(İsrail`de yayınlanan The Jerusalem Post gazetesi)


* Yazar, Kara Harp Okulunda Yüksek Lisans, Harp Akademilerinde Doktora Yapmış, İsrail BESA Center’da Çalışmıştır.



Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Yapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.

Teknoloji

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

E-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.

Teknoloji

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü yerli ve milli gözlem uydusu İMECE'nin uzaydaki birinci yılını tamamladığını duyurdu.

Teknoloji

Türk savunma sanayisi 10 yıla 13 havacılık motoru sığdırdı

Türkiye'nin havacılık motorlarında lider şirketi TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), yaklaşık 10 yıllık dönemde 12 milli, 1 yerli olmak üzere 13 motora imza attı.

Teknoloji

AVRASYA BİR VAKFI BİLİM TEKNOLOJİ DERNEĞİ KONFERANSI (27 NİSAN 2024)

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile ticaret tartışmalarına noktayı koydu: O iş bitti

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

İsrail'in "konforlu mağduriyeti"

Meteoroloji'den 44 ile toz taşınımı uyarısı! Göz gözü görmeyecek

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Türkiye fırtınaya teslim! Çatılar uçtu, minareler devrildi

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

Yapay zeka tabanlı sohbet robotları e-ticarette memnuniyeti artırıyor

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Genellikle erkeklerde görülen akciğer kanseri kadınlarda artışa geçti! İşte en önemli sebebi

Bakan Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması: Rekabet kanununda değişiklik yapılacak

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Vücutta kolay morarma o hastalığın habercisi olabilir!

Milli uydu İMECE uzaydaki birinci yılını tamamladı

Sıcaklıklar 30 derecenin üzerine çıkacak (Bu hafta hava nasıl olacak?)

TBMM açılıyor: Gündemde kripto para düzenlemesi var

Yerel seçim dünya medyasında: İstanbul 'büyük ödül', muhalefeti bekleyen tehlike

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Yükleniyor