Yeni Bir Türkiye`nin Rüyası

Christiane Schlötzer

Ankara`da 13 Yıl Boyunca Başbakan Olan Recep Tayyip Erdoğan, Şimdi Cumhurbaşkanlığı Makamına Çıkıyor. Partisinin Taçlandırma Töreninde İtaatkâr Halefini Takdim Ediyor ve Bir Rakibini Devre Dışı Bırakıyor

Mirasçı sırası şimdiden belirlendiği için bu büyük parti kurultayında da hiçbir karar alınmayacak. Recep Tayyip Erdoğan boyu kendisinden bir baş kısa olan halefinden 'kardeşim' diye söz ediyor. Öte yandan parti kurultayı idaresi büyüklük hususunun unutulmamasını sağlıyor. Ankara`daki spor arenasına önce, tıpkı tüm AKP`li ünlülerin eşleri gibi başörtülü eşi Sare`nin refakatinde Ahmet Davutoğlu, yeni adam, giriyor. Seyirci güçlü bir şekilde alkışlıyor ama çoşkuyla değil.

Ardından müziğin sesi yükseltiliyor, salondaki dev ekranda, daha arenanın önünde ilk konuşmasını yapan Erdoğan görülüyor. AKP, bin 200 otobüsle yaklaşık 40 bin taraftarını Ankara`ya getirtti. Arena önünde bekleyenler çoşkulu tezahüratta bulunuyor, ellerindeki bayrakları sallıyor, birkaçının gözü yaşarmış. Televizyon kameraları çoğu kez insanların yüzlerini gösterdiği için bunu görmek mümkün. Erdoğan kalabalığa 'Bu bir veda değil.' diye sesleniyor ve hemen arkasından 'İnşallah.' diye ekliyor. Salondaki insanlar daha şimdiden yerinde duramıyor.

İslami-muhafazakâr hükûmet partisi AKP`nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, daha olağanüstü kongre öncesinde şimdiye kadarki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu`nun AKP Genel Başkanlığına tek aday olarak gösterilmesini kararlaştırmıştı. Erdoğan (60), seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak tıpkı Başbakanlık makamını olduğu gibi bu makamı da devretmek zorunda. Bu makamda da halefinin, çok sadık olarak bilinen Davutoğlu`nun olması öngörülüyor.

Erdoğan, 1460 delegenin huzurunda değişimi şu sözlerle formüle ediyor: 'Sadece isim değişiyor, misyon değil.' AKP`yi bir 'hareket' ve taraftarlarını tarihî köklere sahip 'büyük, kutlu bir davanın cesur neferleri' diye tanımlıyor. Erdoğan`ın ifadesine göre bu kökler, 1071`de Bizanslıları yenen Selçuklu Sultanı Alparslan`dan Küdüs`ün Fatihi Sultan Selahaddin`e ve tabii ki Osmanlı`ya kadar uzanıyor. Yeni olan, Birinci Dünya Savaşı`ndaki 'şehitlerden' söz edişi: 'Dedelerimiz Suriye, Mısır ve Irak`ı savundu.'

AKP`nin Yeni Başkanı da Tıpkı Eskisi Gibi Konuşuyor. Ahmet Davutoğlu, Dindar ve Vatansever Bir Görünüm Sergiliyor

AKP`yi '13 yıl 13 gün' yönettiğini hesaplayan Erdoğan, partinin hükûmeti devraldığında Türkiye`nin 'çok karamsar bir ülke' olduğunu; AKP`ye yalnızca Türkiye`nin ekonomik kalkınmasının borçlu olunmadığını partinin aynı zamanda 'daha öncesinde hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği demokratik reformları' da gerçekleştirdiğini ve bu suretle 'AB istikametinde kararlı adımlar attığını söylüyor.

'Bizi ister sevsin ister sevmesinler.' diyen Erdoğan şimdi Cumhurbaşkanı olarak 77 milyon Türk`ün hepsine el uzatmak istiyor.

Erdoğan, partisi huzurundaki son konuşmasını 100 dakika sonra 'Allah yardımcımız olsun.' sözleriyle bitiriyor. Ardından tıpkı onun gibi dinî ifadelerle konuşmaya başlayan Davutoğlu sanki, İslam tarihini hatırlatarak Erdoğan`ı geçmek istiyormuş gibi bir etki bırakıyor. 55 yaşındaki de tıpkı Erdoğan gibi 'yeni bir Türkiye`nin kurulmasından' söz ederek tehdit ediyor: “Bu rüyayı görmeyenler utansın'.

Davutoğlu, Alevilere, Sünnilere, Hristiyanlara eşit muamele edeceğine söz veriyor. Hükûmetinin 'düşünce özgürlüğünü' koruyacağını belirtiyor 'ama her özgürlüğün sorumluluğu vardır' diye sınırlandırıyor.

Tıpkı Erdoğan gibi Davutoğlu da parti kongresinde 2015`teki genel seçimlerin AKP için taşıdığı önemin de altını çiziyor. Onlar, Türkiye`den ABD örneğinde bir Başkanlık demokrarasi yapabilmek için gerekli Anayasa değişimine izin verecek bir çoğunluk elde etmeyi umut ediyor ancak kamuoyu araştırma uzmanları hâlihazırda AKP`nin bunu başaracağından şüphe duyuyor.(Almanya, Süddeutsche Zeitung - 28 Ağustos 2014)