Selim Çoraklı


DÜNYANIN İLK DİJİTAL TERÖR ÖRGÜTÜ

FETÖ, tarihin en karanlık örgütlerinin başında gelir. Çünkü arkasında devasa bir CIA, MOSSAD ve MI6 gibi istihbarat örgütleri vardır.


FETÖ, tarihin en karanlık örgütlerinin başında gelir. Çünkü arkasında devasa bir CIA, MOSSAD ve MI6 gibi istihbarat örgütleri vardır.

FETÖ, sıradan bir yapılanma değil, 1960´lı yılların sonunda günümüzde kullanılmak için oluşturulan bir şeytani bir projedir. Yeşil Kuşak Projesi dahilinde kurgulanan içi boşaltılmış “Ilımlı İslam” diye adlandırdıkları bir İslam anlayışını (Cihad, Hak-Batıl, İman –küfür gibi kavramlardan soyutlanmış) Müslümanlara empoze etmek için kurgulanmış ve uygulama alanına konulmuştur.

Yeşil Kuşak Projesi´nin “Ilımlı İslam” ayağı, sadece ülkemizi değil, bütün dünyada Müslümanların yaşadığı ülkeleri için uygulama alanı olarak seçmiştir.

FETÖ isimli şeytani örgütün Türkiye ayağı Allah(cc)´ın lütfu (15 Temmuz´da milletin sokağa çıkarak bu şeytani örgüte dersini vermesini ben Allah(cc)´ın tarihe müdahalesi olarak görüyorum. Zira Allah (cc), Kızıl denizde Firavunun boğulması, İbrahim (as) Resulün ateşte yanmaması ve Ebabillerin filleri yenmesi hadisesinde tarihe müdahale etmiş ve olayların seyrini değiştirmiştir. 15 Temmuz´da da Allah (cc) tarihe müdahale ederek milletin gönlünden korkuyu almış ve bu korkusuzlukla yürüyen milletimiz Filler hükmündeki tankları  yerle bir etmiştir. ) ile tarihi dersini almıştır. 15 Temmuz sonrası FETÖ isimli şeytani örgütün özellikle devlete yerleştirdiği kadroların kahır ekseriyeti temizlendi ama bitmediği de bir gerçek.

FETÖ isimli örgütün çok sofistike (karmaşık/yanıltıcı) bir yapıya sahip olduğunu ve dikey/yatay faaliyetlerle hücre tipi yapılanarak varlığını sürdürdüğünü yıllardır yazıyoruz. Böyle bir örgüte karşı sadece emniyet ve yargı yönüyle mücadele edilemeyeceğini de söyleye söyleye dilimizde tüy değil adeta ağaç bitti. Böyle bir şeytani yapının yok edilebilmesi için özellikle İSLAMİ, KÜLTÜREL VE SOSYAL YÖNDEN ÇOK CİDDİ BİR MÜCADELE verilmesi gerekir ki, bunun yapılmadığı da bir gerçek. Böyle bir mücadele biçimi ortaya konulamadığı için FETÖ yurt içinde hala çalışmalarını sürdürebiliyor. Mahkemelerde hâkimleri tehdit edip, marş okuyabiliyorlar. Hâlbuki özellikle 15 Temmuz´a katılan hainlerin böyle bir şeye asla cüret edemeyecekleri hale getirilmeleri gerekirdi. Ancak bir tek tip elbise bile giydirilemedi. Devletin bu alanda gösterdiği zafiyet FETÖ isimli şeytani örgütün militanlarını adeta azdırdı.

Bugün özellikle siyasi arenada FETÖ yanlıları hızla örgütlenmeye gidiyor. Gayeleri bu şeytani örgütün TBMM´de temsil edecek hale getirmek ve meşrulaştırmaktır. Maalesef devletimiz buna değişik gerekçelerin arkasına sığınarak engel olamamaktadır.

FETÖ sadece yurt içinde değil, yurt dışında da hala faaliyetlerini sürdürüyor. Şu kıytırık Yunanistan bile FETÖ isimli şeytani örgütün adeta sığınak üssü haline geldi. NATO üyesi olmamıza rağmen suçluları iade etmiyor. Bu hususta devletimizin zafiyeti oldukça fazla. Ülke olarak bir şey yapamadığımız için Yunanistan adeta Fetöcülerin iltica üssü oldu.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından firar eden 8 FETÖ´cüye ev sahipliği yapan, Türkiye´nin iade taleplerini karşılıksız bırakan Yunanistan yönetimi, Fetöcülerin güvenli limanı haline geldi. Her gün de birkaç kaçak FETÖ militanı değişik kanunsuz yollardan Yunanistan´a iltica ediyor ve biz sadece seyrediyoruz.

Güya NATO müttefikimiz Almanya bile FETÖ militanlarının adeta ikinci merkezi durumuna geldi. Almanya bütün FETÖ militanlarına sığınma hakkı veriyor. Ayrıca FETÖ okullarına Alman kamuflesi yapılarak faaliyetlerinin sürdürülmesi sağlanıyor.

Bir diğer müttefikiz Amerika ise Yunanistan ve Almanya´dan asla geri kalmıyor. FETÖ isimli şeytani örgütün beyin takımı ABD´de olmasına rağmen iade etmiyor. Etmeyeceğini yıllardır yazıyorum. Bütün dünyada bir casusluk örgütü olarak kullandığı bir yapının militanlarını ABD asla vermez. Verirse bu türden diğer ülkelerdeki yapılanmaları karşısında güvenilirliğini yitirir.

ABD bırakın FETÖ militanlarını iade etmeyi bir de onları adeta mükâfatlandırıyor. Mesela FETÖ´nün veliahtlarından biri olan ve kapatılan Fatih Üniversitesinin eski Rektörü Şerif Ali Tekalan 15 Temmuz darbe girişimleri sonrası ABD´ye firar etmişti ve bugün ABD´de FETÖ´ye ait North Amerikan Üniversitesi´nin rektörlüğünü yürütüyor.

FETÖ, bugün Balkan ülkeleri olan Arnavutluk, Makedonya, Kosova ve Bosna Hersek de bile faaliyetlerine son hızla devam ediyor. Yine Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan vb. Orta Asya ülkelerindeki faaliyetlerine maalesef Türkiye engel olamıyor.

FETÖ, Afrika´nın birçok ülkesinde de çok faal. Güney Afrika bunlardan biri. FETÖ şeytani örgütünün çekirdek kadrosundan Naci Tosun´un bu ülkede olduğu ve örgüt faaliyetlerini yürüttüğü bilinmektedir.

FETÖ, Etiyopya´nın başkenti Addis Ababa´da yeni bir okula daha açmaya hazırlanıyor. Fakat bu kez okul açmada tam anlamıyla takiyye uyguluyor. Daha önce okullarının Türkiye´de devredilmesine engel olamayan örgüt taktik değiştirdi. FETÖ burada Alman vatandaşı olan örgüt militanları adına okul açarak gizleniyor.

FETÖ lideri Gülen, örgüt tarafından dünyaya “Barış gönüllüsü, Eğitimci, Asrın Mevlana´sı, Yunus´u vs.vs” olarak tanıtılıyor. Eserleri en az 50 yabancı dile çevrilmiş İslam ülkelerinde ise Gülen “Ehl-i sünnet” alimi olarak gösteriliyor.

FETÖ şeytani örgütünün yaptığı kara propagandalardan biri de 15 Temmuz darbesini kendilerinin yapmadığını dünyaya lanse etmektir. 15 Temmuz´un planlayıcısı ve uygulayıcısı oldukları binlerce delille ortada iken bizim bunu dünyaya anlatamamış olmamız, örgütün eline büyük koz veriyor. Türkiye maalesef daha şöyle beş on dilde yayınlanmış bu şeytani yapının bir terör örgütü olduğunu anlatacak bir kitap çalışması bile yapmadı/yapamadı.

FETÖ´nün ‘trol ordusu´ sosyal medya üzerinden de müthiş bir kara propaganda yapıyor. Sanki FETÖ isimli şeytani örgüt uluslararası bir casusluk şebekesi değil, İslami bir yapıymış gibi yayın yapıyor. FETÖ trol ordusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın iktidarını sağlamlaştırmak için böyle bir darbe planı hazırlamış ve uygulamaya koymuş olduğu yalanını durmadan dünyaya yayıyorlar.

Ülkemiz aleyhine her türlü oyunu sergileyen FETÖ isimli şeytani örgüt, milyonlarca takipçisi olan fenomen hesapları para karşılığı satın alarak geniş kitlelere ulaşmaya çalışıyor. Bu propagandayı onlarca değişik dilde hızlı bir biçimde sürdürüyorlar. FETÖ isimli sofistike örgütün dünyada ki alt yapısı ve eleman kadrosu buna yetiyor. Zira yıllarca bizim en zeki çocuklarımız devşirilerek yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da bilişim, telekomünikasyon, yazılım (Google, Facebook, Twitter, Whatshapp vb. kurumlara) gibi alanlara sokularak alp yapı hazırlanmıştır. Örgüt militanları bu anlamda kendilerine destek veren CIA, MOSSAD, MI6, BDN gibi istihbarat örgütleri tarafından siber güvenlik, siber saldırı, dijital güvenlik, sosyal medya ve algı yönetimi hususlarında eğitim aldılar.

Ülkemizde yaptıkları birçok operasyonda (7 Şubat MİT, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz gibi) başarı sağlayamayan şeytani örgütü bu anlamda 'Dünyanın ilk dijital terör örgütü' olarak isimlendirmek mümkündür.

 Fetöcülerin en önemli propagandalarından biri de iyi bir mağdur algısı oluşturmalarıdır. Güya Türkiye FETÖ isimli örgütü yok etmek için onlara tuzak kurmuş algısı hususunda başarılı olduklarını söylemek mümkün. Bunun en önemli göstergesi müttefik olduğumuz ülkelerin bile FETÖ isimli şeytani yapıyı terör örgütü olarak görmemeleridir. FETÖ isimli şeytani örgüt bu kara propaganda sayesinde 15 Temmuz´da hunharca katlettiği 251 vatandaşımızı bile unutturmayı başarmaktadır.

Fetöcüler bu algı sayesinde birçok ülkeye kendilerini mağdur gösterip sığınma hakkı kazanmaktadır. Kahır ekseriyeti ABD´de olan örgütün yönetim kadrosu “Türkiye´de can güvenlikleri olmadığını”  gerekçe göstererek yasal bir kimlik kazanmışlardır. ABD´ye iltica eden FETÖ militanları burada Türkiye düşmanı bir lobicilik faaliyeti içindedirler.

Hülasa etmek gerekirse, FETÖ isimli şeytani örgütle yurt içinde İslami, kültürel, sosyal, ekonomik, siyasi, emniyet ve yargı yollarıyla topyekûn bir mücadele seferberliği yapılmalıdır. Aynı şekilde yurt dışında da özellikle birçok dilde kitaplar ve broşürler hazırlanarak FETÖ isimli şeytani yapının bir terör örgütü olduğu anlatılmalıdır. Bunun için ülke içinde özellikle FETÖ İLE MÜCADELE ÜST KURULU kurulmalı ve mücadele tek elden planlı bir şekilde yapılmalıdır. Bu yapılmadığı için şimdiye kadar FETÖ ile hayatını ortaya koyarak mücadele edenler devletin, siyasetin her kademesine sızmış kripto FETÖ militanları aracılığı ile itibarsızlaştırılıyor ve insanların FETÖ ile mücadele azimleri kırılıyor.

Devletimiz bu hususta acil karar alarak yukarıda bahsettiğim mücadele biçimini uygulamaya koymadığı müddetçe uzun vadede FETÖ militanlarının galip gelmeleri ihtimal dahilindedir. 20 senedir bu şeytani yapının özellikle dinimize ve ülkemize büyük zararlar vereceğini anlatıp durdum. Maalesef gerekli tedbirler alınmadığı hatta bizzat kollandığı için FETÖ bu duruma geldi. İnşallah bundan sonra da aynı yanlışlar yapılmaz da bir an evvel FETÖ ile hakkıyla bir mücadele biçimi ortaya konur. Aksi halde yeni 15 Temmuzlar yaşanmasının kaçınılmaz olduğu çok aşikârdır.

 

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!