Selim Çoraklı


ERDOĞAN VE FETÖ SONRASI!!!

FETÖ ve PKK gibi örgütlerle sadece emniyet ve yargı ayağıyla mücadele edilemeyeceği yaşanan tecrübelerle ortaya konmuştur.


 

 

Selim Çoraklı

 

1960´lı yıllardan beri CIA´nın “Yeşil Kuşak – Ilımlı İslam Projesi” ile ülkemizin başına musallat ettiği Fetullah Gülen´in besleyip büyüterek bir canavar haline getirdiği örgütünün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından özellikle Türkiye içinde büyük bir darbe yediği açıktır. Darbe yapayım derken milletimizin karşı darbesine maruz kalan FETÖ artık bu topraklarda kolay kolay belini doğrultamaz. Ancak bu ülkemize ve dinimize vereceği zararların biteceği anlamına gelmez. FETÖ´ye göre çömez bir örgüt olan PKK neredeyse otuz kırk senedir ülkemizin başına bela olmuşsa, ondan çok daha Sofistike (Yanıltıcı, karmaşık, bilmiş) olan FETÖ´nün bizi en az PKK kadar meşgul edeceği açıktır.

FETÖ ve PKK gibi örgütlerle sadece emniyet ve yargı ayağıyla mücadele edilemeyeceği yaşanan tecrübelerle ortaya konmuştur. Bu tür örgütlerle özellikle fikri, kültürel, sosyal, ekonomik, emniyet, yargı vb. topyekün mücadele etmek bizi başarıya götürebilir. Bunun dışındaki çözüm önerileri ve uygulamaları oyalamadan öteye gitmez.

% 98 üst düzey yöneticilerinin tümünün yurt dışına kaçtığı/kaçırıldığı bir karanlık örgüt olan FETÖ bugün Türkiye içinde büyük darbe alsa da dünyanın değişik yerlerinde faaliyetlerini olduğu gibi devam ettirmektedir. Facebook, Twitter, Google, Instagram vb. sosyal medya mecralarında oldukça etkin biçimde propagandalarını sürdürmektedir. Yurt içinde de kripto elemanları ile de özellikle üniversiteler, yargı, TSK; emniyet, politik arena, siyasi partiler, Diyanet, değişik STK´lar, medya ve bazı devlet kuruluşları bünyesinde hainliklerine devam ediyorlar.

FETÖ bütün şeytanlığı ile hainliğine kaldığı yerden devam ederken bu şeytani yapılarla mücadele edenlerin varlığı ise maalesef parmakla sayılacak kadar azdır. Başta iktidar erkini elinde tutan Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere Ak Parti ve MHP içinde mücadele edenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. Siyaset ve bürokraside yer alanlar “Ne olur ne olmaz. FETÖ yeniden dönebilir. O yüzden biz bulaşmayalım, kenarda duralım.” Anlayışı ile meseleye yaklaşırken diğer siyasi partilerin (CHP, İp, Deva, Gelecek vs.) bırakın FETÖ ile mücadele etmeyi, aksine iktidara gelmeleri halinde devletin KHK ile attığı bütün Fetöcülere haklarını geri vereceklerini savunabilmektedirler.

Hangi partide yer alırsa alsın FETÖ´nün siyasi kanadı hala çözülebilmiş değildir. Zaman zaman bundan cesaret alan örgüt üyeleri özellikle cezaevlerindeki militanlarına umut aşılamaya devam etmektedirler.

Allah´ın izniyle sancılı olsa da nihayetinde FETÖ´de, PKK´da ve benzeri örgütler Türk milletinin çelik iradesine çarparak yok edilecektir.

FETÖ yurt dışında her ne kadar militanlarına bir yandan “Yıkılmadık ayaktayız. Mücadeleye kaldığımız yerden devam ediyoruz.” diye telkin verse de kendi içinde büyük çatışmalar yaşamaktadır. FETÖ´nün CIA sayesinde elde etiği para ve gücü ele geçirmek isteyen örgüt içi grupların çatışmaları zaman zaman medyaya da yansımaktadır.

Bugün FETÖ içinde güçlü bir kanadın FETÖ lideri Gülen´in ölmesi halinde nasıl bir strateji geliştireceklerine ve lider olarak kimi seçeceklerine dair ciddi bir çalışma yaptıkları bilinmektedir. FETÖ içindeki bu kanat bir yandan Gülen sonrasının planlarını yaparken bir yandan da Ak Parti içinde yine Erdoğan sonrasının hesabını yapan başka bir kanatla sık sık görüşme yaptıkları da gelen bilgiler arasında yer almaktadır.

İslam´a, vatana ve millete ihaneti tescillenen Gülen de, milletin oylarıyla iktidara gelip 20 senedir ülkeyi yöneten Erdoğan da beşerdir ve fanidir. “Ecel birdir değişmez” ilkesince elbette Allah´ın onlara tayin ettiği vakitten ne bir saniye azla ne bir saniye az yaşamaları mümkün değildir. Ancak hem Gülen hem de Erdoğan sonrasının planlarını

yapanların aynı kanatta yer almaları bizi endişeye sevk etmektedir. Çünkü böyle bir çalışmanın CIA´nın kontrolü dahilinde yapıldığı çok açıktır.

“Böyle çalışmalara karşı milli ve manevi cephede yer alanlar ne yapmalıdır?” sorusu aklımıza geliyor.

Her şeyden önce acil olarak özellikle Ak Parti içinde yer alan kripto FETÖ militanları tespit edilerek elimine edilmeli, üstü örtülü operasyonlarına dur denilmelidir. Ardında yine acil olarak “FETÖ İLE MÜCADELE ÜST KURULU” kurulmalı ve gerçekten bu şeytani yapı ile mücadele eden ve yapıyı tanıyanlar arasında bir koordinasyon kurulmalıdır. Bu kurul için oluşturulacak bir editörya ekibi ile FETÖ denen İslam düşmanı yapı hakkında şimdiye kadar yazılan eserler bir araya getirilmeli, oradan çıkarılacak ortak eserler hem Türkiye içinde hem de yabancı dillere çevrilerek yayınlanmalıdır. Çünkü bu şeytani yapı yurt içinde ve dışında hala kendini İslami bir yapılanma olarak lanse etmekte ve bunun propagandasını yaptığı gibi değişik eserler hazırlayarak onlarca dile çevirip yayınlamaktadır.

FETÖ şeytani yapısının lideri olan Gülen´in geçmiş dönemlerde kaleme aldığı İslami eserler bugün en az elli dile çevrilmiş bulunmaktadır. Gülen bütün dünyaya barış ve hoşgörü havarisi olarak anlatılmaktadır. Ülkemizde 15 Temmuz´da yapılan alçak darbeyi ise “Erdoğan, Akar ve Fidan´ın” beraber kotardıkları yalanını yerli uşakları ve yabancı işbirlikçileri aracılığıyla bütün dünyaya yaymaktadırlar. Bunun önüne geçmek için özellikle FETÖ denen şeytani yapının İslam´a ve vatana ihanetleri hakkında kitaplar, (Ne yazık ki bu hususta kaleme aldığım “FETÖ´nün İslam´a ve Vatana ihanetleri” isimli kitabımı basacak bir yayınevi çıkmadığı gibi hiçbir Ak partili il, ilçe ve belediye de alıp yayınlama gereği duymadı.) görsel malzemeler, filmler vs. hazırlanmalı ve değişik dillere çevrilerek ihanetin boyutu onlardan daha gür şekilde dünyaya duyurulmalıdır.

Örgütün bitmesi için yapılacak başka önemli bir mesele de üst yöneticilerinin kaçtıkları ülkelerden paket yapılarak ülkeye getirilip yargılanmaları sağlanmalı ve örgütün ülkemizden yurt dışına kaçırdığı paralar geri getirilmelidir. Bugüne kadar bu türden yapılan birkaç operasyon örgütte büyük moral çöküntülerine ve iç sorgulamaların artmasına sebep olmuştur.

Buradan bir kez daha ilan ediyorum:

Vatanını, milletini, dinini seven herkes FETÖ ve PKK gibi İslam düşmanı, vatana ihaneti kendine hedef edinen şer örgütlerle mücadele etmek zorundadır. Bunu yapmadığımız takdirde çocuklarımıza bir gelecek bırakmamız mümkün görünmemektedir.

Not:

AK PARTİ KENDİ İÇİNDE FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN ERDOĞAN SONRASI HESAPÇILARINI BİR AN EVVEL BULUP CEZASINI VERMELİDİR. AKSİ HALDE GELECEKTE EN BÜYÜK DARBEYİ BU KANATTAN YİYECEKTİR.

 

 

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi