Selim Çoraklı


HİÇ ŞİRK KOŞUYOR MUSUNUZ?

Arif Nihat Asya sevilen bir şiirinde çağlar ötesinden çağımıza bir göndermede bulunur:


Arif Nihat Asya sevilen bir şiirinde çağlar ötesinden çağımıza bir göndermede bulunur:

“Ebu Lehep öldü' diyorlar;

Ebu Lehep ölmedi Ya Muhammed!

Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor...'

Asya´nın dikkat çektiği gerçek, kişi olarak Resulullah (sav) dönemi en büyük inkârcı ve şirk koşucularından olan Ebu Lehep ve Ebu Cehil gibilerin her fâni gibi öldüğü, ancak zihniyetlerinin, temsil ettikleri batıl davanın günümüzde de bütün canlılığı ile temsilcileri tarafından devam ediyor olmasıdır.

Ebu Lehep ve Ebu Cehil Allah(cc)´ın varlığını inkar etmiyor ama ona ortak koşuyorlardı. Bunun için “Müşrik” yani “Allah´a ortak koşucu” deniyordu. Müşrik Araplar Yaratıcı´nın Allah (cc) olduğunu ve hükümranlığın onun elinde olduğuna biliyor ama ortak koşmaktan geri durmuyorlardı.

Müşriklerin bu çelişkili durumu Lokman suresi 25 ve Meryem suresi 81. ayetlerde çok açık biçimde şöyle dile getirilmektedir:

“Andolsun, onlara, ‘Gökleri ve yeri yaratan kimdir?´ diye sorsan; Allah´tır derler. De ki: ‘Övgü, Allah´a aittir. Ama onların çoğu bilmiyorlar.” (Lokman, 25)

“Destek almak için Allah ile aralarında bir takım ilahlar edindiler.” (Meryem, 81)

Yukarıdaki ayet ve benzerlerinde anlatılan gerçek bazı insanların Allah(cc)´a inanmak için araya birilerini koyma zorunluluğu dumdukları gerçeğidir. Habuki tevhit dini olan İslam Allah(cc)´a iman konusunda çok açıktır ve Allah(cc)´a hiçbir şeyi ortak kabul etmez.

Dini anlamda şirk, Allah(cc)´a eş ve ortak koşma manasına gelir. Bu şirki koşana da Resulullah (sav) döneminde Müşrik denildiği gibi bugün de kıyamete kadar da müşrik denilecektir. Allah (cc) kullarından saf ve katıksız biri iman ve o imanın lazımı olan ibadetlerin yapılmasını istemektedir. Saf din de ancak Kur´an´da belirtilen ilkelerdir.

“Bilin ki Allah´ın dini, katkısız dindir. Allah ile aralarına dostlar koyup onlara sarılanlar derler ki ‘Bizim bunlara kulluk etmemiz, sırf bizi Allah´a daha çok yaklaştırsınlar diyedir.´ Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı ve nankör olan birini yoluna kabul etmez.” (Zümer, 3)

Şirkin zıddı tevhittir. Tevhid ise genel tarifiyle, “Allah´a zâtında, rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim, sıfat ve fiillerinde tek kabul etmek, şirki reddereke ortak koşmamak.” anlamlarına gelir.

Kur´an´da ve Resulullah´ın hayatında tevhid ilkesine büyük önem verilmiştir. Bu ilkeye göre inanan insan yalnız Allah(cc)´a eğmelidir; O´ndan başka hiçbir mevcudu kutsamamalı ve ona kulluk etmemelidir.

Şirk, aynı kökten gelen kelimelerle birlikte, Kur´an´da yüz elliyi aşkın yerde geçmekte ve Allah (cc) kullarını şirke girmekten sakındırmaktadır.

İnsanlığa yol göstermek için gönderilen Kur´an-ı Kerim´i incelediğimiz zaman, şirke düşen insanların nefislerine tabi olup, tevhide karşı çıktıkları için sefil bir duruma düştüklerini görüyoruz. İşin ilginç tarafı Allah´a ortak koşan bütün müşrik toplumlarda, genellikle ahlaksızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, başkasının hakkını yemenin, zulmün, azgınlığın, şehvetin ve menfaatperestliğin hükümferma olduğunun görülmesidir.

Şirki besleyen ön önemli sebeplerin başında ise, insanların Allah´a tam manasıyla inanmamaları, emir ve yasaklarına gerektiği gibi uymamalarıdır. Bu anlamda Kur´an´da

çok sayıda ayet iman edenlerin tevhit ilkelerinden ayrılmaması gerekitiğini ve şirke girenlerin imanla alakalarının kalmayacağını belirtir.

'Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O´ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah´a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır.' (Nisa, 116).

Resulullah (sav) da şirki insanı helak etmeye götüren büyük günahların başında saymıştır:

'Ümmetim için en çok korktuğum şey, Allah´a şirk koşmaktır. Ama dikkat edin; Ay´a, Güneş´e veya puta tapacaklar, demiyorum. Fakat Allah´ın rızasının dışındaki gayeler için harekette bulunacaklar ve gizli şehvet, riyâ ve gösteriş duygularını taşıyacaklar demek istiyorum.'

Kur´an´da müşriklerin düştüğü sefil durumu anlatan onlarca ayet vardır.bu ayetlerde insanların Allah´ı bıakıp bir kısım başka mahluklardan yardım dilendikleri görülmektedir ki, Kur´an´ın ifaresiyle bu tam anlamıyla şirktir.

Burada özellikle günümüzdeki tehlikeli durumu anlatan Zümer suresindeki bazı ayetlere dikkat çekmek istiyorum.

Zümer suresi 43. Ayette, “Yoksa onlar Allah´ın dışında şefaatçiler mi ediniyorlar. De ki, onlar hiçbir şeye sahip olmasalar ve akılları bir şeye ermese bile böyle mi yapıyorsunuz?” Allah´ı bırakıp fanilerden yardım dileyenlerin zavallılığına dikkat çekilmektedir.

Görünürde ayetin muhatabının müşrikler olduğu açık olsa da aynı tehlikenin inanalar için de var olduğuna dikkat çekilmektedir. Bir yandan Allah´ın tek otorite olduğunu kabul edip, diğer yandan ciraatlarda ona ortak koşmak, “Onların çoğu şirk koşmadan iman etmezler” ayetine masadak olmak anlamına gelir. Ayet, açık biçimde birilerinin şefaatine güvenmenin insanı şirk bataklığına sürükleyeceğini anlatmaktadır.

Bu hususta Zümer suresi 44. Ayet de çok muhteşemdir:

“De ki, şefaat tamamen Allah´ındır. Çünkü göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonunda siz O´na döndürüleceksiniz.”

İslam´ın tevhit ilkesine iman edenler Allah(cc)´tan başka kimseden kendilerini kurtaramayacağına inanırlar. Tersini düşünmek imanlarında çelişkiye düşmek anlamına gelir.

Allah(cc)´a ortak koşan müşrikler Resulullah (sav) döneminde getirilen tehhit dinine karşı çıkarken şu ilginç teklifte bulunuyorlardı: “Biraz biz senin ilahına kulluk edelim, biraz da sen bizim ilahlarımıza kulluk et.”

Tevhidin en büyük temsilcisi olan Resulullah (sav) müşriklerin bu tekliflerini reddetmiştir. Çünkü Allah 8cc) Kerim kitabı olan Kur´an Resulullah´a ve onun şahsında bütün iman edenlere şöyle seslenmektedir:

“Eğer şirk koşarsan amellerin kesinlikle boşa gider ve kesin kaybedenlerden olursun.” (Zümer, 65)

Ayet çok açık biçimde Resul dahi olsa (Resuller şirk koşmaz. Onların İsmet sıfatı vardır.) şirk koşanların bütün amellerinin boşa gideceğini beyan etmekte ve ne yapılması gerektiğini de ayette, “Sen sadece Allah´a kulluk et ve şükredenlerden ol.” (Zümer, 66) buyrulmaktadır.

Makalenin başında naklettiğim Arif Nihat Asya´nın “Ebu Lehep öldü' diyorlar; Ebu Lehep ölmedi Ya Muhammed! Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor...' şeklindeki sözünün inananlar için çok önemli bir gerçeğe dikkat çektiğini bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır. Zira günümüzde de çok miktarda Ebu Lehep ve Ebu Cehil gibi şirk koşan insanların maalesef Müslümanlar arasından da mevcut olduğunu görüyoruz.

“Onlar Allah´ı hakkıyla takdir edemediler. Oysa Kıyamet günü yeryüzü bütünüyle onun avucunun içinde, gökler dürülmüş halde elindedir. O münezzehtir, koştukları şirklerden beridir ve yücedir” (Zümer, 67)

Burada durarak okuyuculara birkaç soru sormak istiyorum:

“Siz hiç şirk koşuyor musunuz?

Gizli veya açık şirke girmemek için ne yapıyorsunuz?

Tevhit ilkelerini ve şirki ne derece biliyorsunuz?

Resulullah´ın (sav) bir dualarında, “Ya Rabbi, gizli ve açık şirkten sana sığınırım.” Demektedir. Haşa Resuller şirke düşmez, çünkü onlar bizzat Allah tarafından seçilmiş ve Resullük ünvanı verilmiştir. Resulullah´ın bu sözlerinde dikkat çekitği husus biz Müslümanları ikaz etmek ve şirkten sakındırmaktır.

“Bu canı bu tende tutan Allah´a yemin ederim ki gerçekten şirk, karıncanın deprenişinden daha gizlidir. Sana söylediğim zaman şirkin azını ve çoğunu senden giderecek bir şey söyleyeyim mi? De ki; Allah´ım! Bildiğim halde şirk koşmaktan sana sığınırım, bilmeden şirk koştuysam senden mağfiret dilerim.”

Ne mutlu tevhit ilkelerine hakkıyla inanan ve asla şirke düşmeyenlere..

Şirk ve küfre karşı tevhit şuurunu diri tutanlara Resulullah´ın (sav) bir duasını hatırlatarak yazımı bitirmek istiyorum:

“Allah´ım! Bilerek şirk koşmaktan sana sığınırım, bilmeden böyle bir şey yapmışsam senden af dilerim. Allah´ım! Fakirlikten küfürden, şirkten, nifaktan ve görsünler, duysunlar diye yapılan amelden sana sığınırım.”

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

AB liderleri İsrail'e saldırısı nedeniyle İran'a yaptırım kararı aldı

Yunan bakandan çarpıcı itiraf! Yerli savunma hamlelerine büyük övgü: Türkiye bizden çok ileride!

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!