Selim Çoraklı


Karizmatik Lider Erdoğan´ın Yalnızlığı!!!

Bu tür liderler tarihin her döneminde sosyal bir olgudur ve liderlik kitleleri peşinden sürükleyebilecek niteliklere sahip olmayı gerektirir.


 

Karizma, yani büyüleyici özellik öncelikle içtimai ihtiyaçları sezme ve onlar için öne çıkıp cansiperane savunmakla ilgili bir kavram olarak karşımıza çıkar.

Karizmatik liderler ise, sadece mensup oldukları siyasal topluluğun başında bulunarak, söz konusu topluluğu amaçları yönünde kanalize eden, üyelerin ferdi gayeleriyle topluluk amaçlarını koordineli hale getiren ve üyelerde ortak bir bilinç oluşturarak siyasal topluluğu yükseltme çabası içerisinde olan kişi değil, bulunduğu çağı çok yönden etkileyen bir özelliğe sahiptir.

Bu tür liderler tarihin her döneminde sosyal bir olgudur ve liderlik kitleleri peşinden sürükleyebilecek niteliklere sahip olmayı gerektirir.

Tarihteki birçok karizmatik liderin hayatına genel olarak baktığımızda daha çok yaşadıkları toplumların içinde bulunduğu derin zihni bunalım veya değişik siyasi krizlerin alabildiğine birbiri ardına oluştuğu dönemlerde ortaya çıktıklarını gözlemliyoruz. Yani bunalımlı toplumlar adeta karizmatik liderlerin ortaya çıkmasını tetikleyen bir özellik taşıyor. Çünkü liderliğin değil sistemin önemli olduğu bazı toplumlarda karizmatik liderlere fazlaca ihtiyaç duyulmadığını görüyoruz. Mesela bugün istemlerin oturduğu bazı batı ülkelerinde karizmatik liderlerin ortaya çıkmayışı bunun en çarpıcı örneklerinden biridir.

Ancak bizim gibi neredeyse iki asırdır krizden krize sürüklenen ve hemen her devirde sistem krizi yaşayan toplumlarda büyüleyici özellikleriyle kendini belli eden kişilerin karizmatik bir lider olarak tarihe geçme şansı daha büyük olmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti maalesef kurulduğu günden beri hep sistem tartışmaları yaşayan bir ülkedir ve bu tartışmalar bugünde bütün hızıyla devam etmektedir.

1960, 1971, 1980, 1997 ve 2000´li yıllarda yaşanan darbe girişimleri aslında hep bir sistem krizi olarak kendini göstermiş ve toplumumuzu derinden yaralamıştır. Son yıllarda yaşanan 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri de meselenin ihanet boyutunu saymazsak aslında bir sistem krizinin doğurduğu sonuçlar olarak var olduğunu söylemek mümkün görünmektedir.

Toplumumuz maalesef son iki asırdır siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik krizlerle boğuştuğu için bir türlü huzura da kavuşamıyor. Bu durum ister istemez ülke yönetimine gelen iktidarların sürekli olarak bir inşa faaliyeti ve bir anlamda bitmek bilmeyen bir yapıp bozma sürecinin yaşanmasına sebep oluyor.

Bugün ülkemizin belirlediği idealleri yakalayabilmesi için karizmatik liderlere ihtiyaç duyduğu açıktır. Çünkü bugün neredeyse iki asırdır süren Türkiye burjuvazisinin lider tipolojisi ve buna dayalı gelenek tamamen terk edilmiş, onun yerine içeriği, işlevi ve üslûbu ile milletin bütün isteklerini yine milletin değerlerini esas alarak çözmesi gereken yeni bir liderlik ihtiyacı doğmuştur.

İşte tam böyle bir ihtiyacın hissedildiği ülkemizde karizmatik bir lider olarak 

Recep Tayyip Erdoğan ortaya çıkmış ve ülkemizin/toplumumuzun neredeyse iki asırdır içinde bulunduğu krizden çıkarmaya çalışmaktadır.

Kim ne derse desin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son 20 yıldır ülke gündemine damgasını vurmuş Karizmatik bir liderdir.

Evet, kim ne derse desin yaşadığımız ülke gerçekleri bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın karizmatik kişiliğinin içinde bulunduğumuz siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik krizlerden çıkışımızın tek çıkış kapısı olarak görülüyor. Çünkü içinde bulunduğumuz toplum son yıllarda yaptığı siyasi tercihlerle bu ümidin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ilan etmiş bulunmaktadır. Bunda karizmatik bir lider olarak ortaya çıkan Erdoğan´ın büyüdüğü ortam, ailesi, aldığı eğitimi, hayat anlayışı çok önemli bir yer

tutuyor. Toplumumuz kendi ihtiyaçlarını özlemlerini, ideallerini giderme ümidini Erdoğan´ın şahsında gördüğü için peşini bırakmıyor.

Bu anlamda bir karizmatik liderin neredeyse bütün vasıflarını üzerinde toplamayı başarabilmiş olan Erdoğan, yakın tarihimizin en karizmatik lideri olarak toplum üzerinde etkisini sürdürüyor.

Karizmatik liderlerin en büyük şanssızlıklarından biri etrafındaki kadroların kendi çapına uygun olmayışını görüyoruz. Sayın Erdoğan da bu şanssızlığı yaşayan liderlerden biri maalesef.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın, Beştepe´de düzenlenen “Şehit ve Gazi Yakınları Atama Töreni”nde yaptığı konuşma, etrafındaki kadroların karizmatik bir liderin vizyonuna ve misyonuna uymadığının en çarpıcı örneği olarak karşımızda duruyor. Erdoğan, 7 Şubat 2013, 17/25 Aralık 2013 ve son olarak 15 Temmuz 2016 tarihlerinde ülkemize yönelik üç darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY isimli terör örgütüne karşı verilen mücadelede yalnız bırakıldığın şu sözlerle ortaya koyuyor:

“FETÖ yıllarca milletimizi öyle bir cendereye sıkıştırmış. Bu yapının gerçek yüzünü anlamak gerçekten güç hale gelmiş. Bu zorluğu en çok yaşayan kişilerin başında şahsım geliyor. Meydanlarda, bunların bankasına para yatırmayın, okullarından çocuklarınız alın diye uyardık! 2010 yılından itibaren bu yapıya karşı tavır almaya başladığımda yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım. Siyaset arkadaşlarımdan, muhalefetten, iş dünyasından bunların üzerine çok gittiğimi ve haksızlık yaptığımı söylüyorlardı.”

Evet, maalesef acı bir gerçek olarak milletimizin Türkiye´nin içinde bulunduğu ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel krizden çıkmak için tek ümit olarak gördüğü son yılların tek karizmatik lideri Erdoğan, en yakınındaki siyasi arkadaşları tarafından yalnız bırakılmıştır. Erdoğan´ın yanında ve arkasında sadece Anadolu insanı var olmuştur. Özellikle 15 Temmuz´da ülkemize yönelen tarihin en adi darbe girişiminde Türk milleti içinde yaşadığı krizden tek çıkış ümidi olarak gördüğü Erdoğan´a ölümü pahasına sahip çıkmıştır.

Karizmatik bir lider olduğu artık dost düşman herkes tarafından kabul edilen Erdoğan´a beraber yola çıktığı siyasi arkadaşlarının, en yakınlarının sahip çıkmayışı çok hazin bir öyküdür ve tarih bunu elbette yazacaktır.

Ancak şu bir gerçektir ki; en yakınları sahip çıkmasa da, tarihi şeref levhalarıyla dolu olan bu millet hep tepeden bakan lider tipolojisini bir kenara iterek kendisine “Kardeşlerim. Sizi Allah için seviyorum” diyebilen karizmatik lider Erdoğan´a “Dik dur eğilme bu millet seninle!” diyerek sahip çıkmıştır.

Karizmatik liderliğini her yönüyle ispatlamış biri olan Sayın Erdoğan´a akıl vermek haddimize değil ama özellikle 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbelerinde ölümü göze alarak FETÖ/PDY isimli terör örgütüne karşı mücadele eden biri ve bu milletin bir ferdi olarak gördüğüm bir gerçeği söylemeden de geri durmak istemiyorum:

Sayın Erdoğan! Bu millet iki asırdır içinde yaşadığı siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik krizlerden kurtulmanın tek ümidi olarak Sizi görmektedir. Bunu yıllardır Sizi ölümü pahasına destekleyerek ortaya koymuştur. Lideri lider yapan en önemli özelliklerden biri de etrafındaki kadrolardır. Artık bundan sonra etrafınızı oluştururken küçük hesaplarla günü kurtarmaya çalışan ve Sizi yalnız bırakan omurgasız insanları etrafınıza almayın. Yanınıza size her dönemde sahip çıkacak olan ve büyük düşünen insanları alın. Çünkü “Kardeşlerim. Sizi Allah için seviyorum” dediğiniz bu milletin artık içinde bulunduğu krizlerden kurtulması için vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı.

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi

İsrail-Hamas savaşında son durum... ABD'nin İsrail taktiği deşifre oldu! Washington Post yazdı: Kongre resmen bypass edilmiş!

Atlantik Konseyi'nden çarpıcı Türkiye analizi: Avrupa'nın güvenliğini sağlama fırsatı var