Ömür ÇELİKDÖNMEZ


Mavi takkeli cemaatin müntesibi, Erdoğan´ın gizli müttefiki Ekrem İmamoğlu!

Geçtiğimiz yıllarda Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlığı yaptığı dönemde Beylikdüzü´ne, eski Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başpiskopos III. Makarios´un rölyeflerinin bulunduğu “Kıbrıs Anıtı”nı yaptırması nedeni ile sosyal medyada topa tutulmuş,


 

Geçtiğimiz yıllarda Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlığı yaptığı dönemde Beylikdüzü´ne, eski Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başpiskopos III. Makarios´un rölyeflerinin bulunduğu “Kıbrıs Anıtı”nı yaptırması nedeni ile sosyal medyada topa tutulmuş, etnik kökeni hakkında ileri geri iddialar ortaya saçılmıştı.

Geçtiğimiz yıllarda Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlığı yaptığı dönemde Beylikdüzü´ne, eski Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başpiskopos III. Makarios´un rölyeflerinin bulunduğu “Kıbrıs Anıtı”nı yaptırması nedeni ile sosyal medyada topa tutulmuş, etnik kökeni hakkında ileri geri iddialar ortaya saçılmıştı.

 

/resimler/2021-3/11/2202573005774.jpg

 

“Yok artık” dediğim bu saldırılara “buna belden aşağıya vurmak derler” diyerek tepki gösterdiğimi hatırlıyorum.

Önce Ekrem İmamoğlu´nun açık istihbarat kanallarından kolaylıkla edinilebilen aile şeceresi ve ailenin yerleşik olduğu toponomi ile ilgili bulabildiklerimi sizlerle paylaşayım. Haber hür yorum serbest.

Ekrem İmamoğlu´nun aile kökleri, nereli?

 

/resimler/2021-3/11/2204151757118.jpg

 

Dedesi ile

Ailenin bilinen ilk Köyü Küneşara/ Göneşara: Ermeniler, Gürcüler, Rumlar ve Türkler…

Bizzat kendisinin anlatımına göre, İmamoğlu ailesinin kamuoyunun bildiği kökleri Trabzon ili Sürmene ilçesi Köprübaşı beldesine dayanıyor. 19. Yüzyılın ilk yarısında, Sürmene´nin Küneşara / Göneşara (Köprübaşı) beldesinden, Akçabat Cevizli köyüne bilinmeyen mücbir sebepten dolayı (İhtida veya kan davası vs.) ikamet naklinde bulunuluyor.

Sevan Nişanyan, Sürmene´nin Küneşara/ Köprübaşı sakinlerinden bazılarının Sürmene Küçükdere bucağı Aşağıovalı / Yukarıovalı mahallesinde mukim, Rumca anadilli Müslümanlarla akrabalığından söz eder.

Aşağıovalı ve Yukarıovalı (Vizera) Mahallesi, 20. yy başında kısmen Rum Ortodoks yerleşimidir. Şimdilerde ise Rum dilli Müslüman yerleşimi olarak tanınıyor. Köy camisinin olduğu yerde önceleri bir şapel yapısının bulunduğu daha sonra 1938 yılında bu şapel yapısına ait kalıntının bugünkü cami yapısına dönüştürüldüğü söyleniyor.

Ayrıca cami girişinde kapının üzerinde kabartma vazo şeklinde olan kemer kilit taşında Latin rakamları ile 1938 yazıldığı görülmektedir. Arkeologlara göre bu tarihte, adı geçen Şapel, camiye çevrilmiştir.

Garbi Goneşara, Köprübaşı ilçesinin adı değildir. Köprübaşı ilçesinin yerleşim yeri olarak kullanılması Cumhuriyet dönemine denk geliyor.

Bölgedeki kripto pontusluların gerçek kimliklerini örtbas etmek için start verilen yer adlarına Türkçe adlar uydurma komisyonu, sonraki yıllarda 'güneşi ara'dan galat, Goneşara yer adının ortaya çıktığı safsatasına dört elle sarılır. Oysa Ksenophon, ta iki bin yıl önce 'Anabasis-Onbinlerin Dönüşü' kitabında, bölge halkından Kolşi (göneşara) adıyla söz eder.

Garbi Goneşara, diğer adıyla Büyükköy diye bilinen belde, günümüzde Köprübaşı ilçesine bağlı Fidanlı mahallesinin adıdır. Fakat söyleniş şekli Goneşara olarak telaffuz edilmeyip Güneşara diye söylenir ve bu yer adının kökeni, güneş arama çalışması anlamına gelen güneşara olarak anlatılır.

Ayrıca bu köyde Arekel diye bilinen bir yerleşim yeri de vardır, ki Arakel [havari anlamına gelir ve çok yaygın bir kilise adıdır.] Yöre halkının dilinde Ermenice ve Rumca birçok kelime vardır. İlçenin tamamına yakını 'Rumca' ve 'Türkçe' anadilli 'Horum' adı verilen yerli halktan müteşekkildir.

Horumi, Acara´da yaşayan Müslüman Gürcülerin geleneksel halk oyunlarına verdikleri isim olup, Yunanca 'dans' anlamına gelen horon ve hora kelimeleriyle ilişkilidir. İlk başlarda sadece erkeklerin oynadığı bir savaş dansı olan horumi, zamanla kadınların da oynadığı bir oyuna dönüşmüştür.

Bölgede Hemşinli olmayanları tanımlamak için Horumi yani Rum, Romalı sözcüklerinin kullanıldığı da kaynaklarda yer almaktadır. Antik Pontusluların danslarına horon deniyor; Rumcası Horomi. Horoncubaşının komutu “ule, ule, ule”… Miletoslular sağlık ve şifa tanrısı Ulios´a taparlardı. Nidanın bu tanrıya edilen bir duadan kaynaklandığı düşünülüyor.

Pontus Rumcasında ulein fiili, sağlıklı olma, yaşa anlamına geliyor. Bir başka kaynakta ise Gürcü dilinde yığın haline getirilmiş, kurumuş otların bağlanmış, denklenmiş şekline Horomi denildiği ifade edilir.

Köprübaşı kaza merkezinde sadece ´Beşköy´ beldesi Rumca konuşur. Köprübaşı ilçesine bağlı Ayluka mahallesi adını, Yunanca “áyios Lúkas - Aziz Luka'dan alır. Ayluka, Garbi Goneşara´nın batısında bulunan kayalık bir tepe ve eteklerindeki yerleşim yerinin adıdır.

Biraz daha aşağıda Arekel adıyla bilinen bir diğer yerleşim yeri vardır. Goneşara sınırları içerisinde bulunan Arakel yine Aziz Havariler Kilisesi anlamına gelen Ermenice arakelots´dan gelir.

Göneşara köyü 1900 lü yıllara kadar Göneşara olarak tek muhtarlıkla idare edilmekteyken 1920 yılında Şarki Göneşara ve Garbi Göneşara olarak iki muhtarlığa ayrıldı. Çifteköprüden Gündoğan ve şu an merkezin bulunduğu yer dahil Şarki Göneşara, Akpınar ve Fidanlı mahallesinin olduğu kısım ise Garbi Göneşara olarak adlandırıldı.

Zanene /Caneni / Canili /Çaneni /Cevizli

İmamoğlu ailesinin büyük dedesinin Sürmene Kuneşara´dan Akçaabat´a bağlı günümüzdeki adı ile Cevizli´ye göçleri, nüfus kayıtlarından ve kendi anlatımından ortaya çıkmaktadır. Cevizli yer adının Cenevizlilerle bağlantısı tahkike muhtaç bir konu.

Cevizli´nin eski adı Caneni´dir. Yunanca olan bu isimden Cevizli´nin eski bir Rum köyü olduğu anlaşılmaktadır. Bu ad halk dilinde 'Zanene' biçimini almıştır. Köy 1876 Trabzon vilayeti salnamesinde Canili (جان ایل) olarak geçer. En yakınıdaki köy olan Şinik (شینك) o tarihte de aynı adı taşıyordu. Şinik -Şinig Ermenice Köycük manasında bir yer adı.

Bu tarihte Canili köyü, 1867 yılında kurulmuş olan Trabzon vilayetinin dört sancağından biri olan Trabzon sancağının Akçaabat(Pulathane/ Platana) kazasına bağlıydı. Bu tarihte köyde, askere gitmeyen Hristiyan Osmanlı tebasından alınan bedel-i askeriye vergisi ödemekle yükümlü kılınmış hiç kimsenin olmaması, Canili´nin nüfusunun Müslümanlaşmış olmasıyla ilişkilendirilebilir. Oysa bu tarihte Akçaabat kazasının 100 köyünün 41´inde askere gitmeyen Hristiyanlar bedel-i askeriye vergisi vermekle yükümlü kılınmıştır.

Canili ya da bugünkü adıyla Cevizli bu köylerden biri değildir. Bu durum 1876 yılında köyün tamamının Müslümanlaşmış olmasıyla ilişkili olmalıdır.

Cevizli köyü, Cumhuriyet döneminin ilk köy listesi olan 1928 tarihli Son Teşkilat-i Mülkiyede Köylerimizin Adları adlı yayında Çaneni (چانەنی) olarak kaydedilmiştir.

Bu tarihte Çaneni, Trabzon vilayetinin Pulathane- Akçaabat kazasına bağlıydı.

1935 gelen nüfus sayımında Caneni olarak kaydedilmiş olan Cevizli, Trabzon vilayetinin Akçaabat kazsının merkez nahiyesine bağlıydı ve köyde 299 kişi yaşıyordu.

Resmi kayıtlarda farklı biçimlerde yazılan Caneni´nin adı, 'yabancı kökten geldiği ve iltibasa yol açtığı' gerekçesiyle 1959 yılında kabul edilen 7267 sayılı kanunla Cevizli olarak değiştirilmiştir.

Köyün adı 1955 genel nüfus sayımında Caneni olarak kaydedildiği halde, 1960 genel nüfus sayımında bundan dolayı eski adıyla birlikte 'Cevizli (Caneni)' olarak yer almıştır.

“Ekrem Müdafa” nasıl “İmamoğlu” oldu? Ekrem Müdafa İmamoğlu, 1970 yılında Trabzon´un Pulathane´nin (Akçaabat) Caneni (Cevizli) Köyü´nde doğdu.

 

/resimler/2021-3/11/2246454931986.jpg

 

Pulathane/Polathane adı Platana´dan uyarlanmıştır.

Platana Yunanca Çınar ağacı demek.

19. yy sonunda nüfusu 38.000 Müslim, 4000 Rum ve 3000 kadar Ermeni´den oluşmaktaydı.

Ekrem İmamoğlu´nun akraba evliliği yapan babası Hasan İmamoğlu ile annesi Hava İmamoğlu dayı hala çocuğuydu. Küçük Ekrem, kalabalık bir ailede iki amcası, ninesi ve babaannesiyle aynı evde büyüdü.

Ekrem Müdafa İmamoğlu, dört yaşındayken ailesiyle birlikte Yıldızlı köyüne taşındı. Köyün eski adı Sera olmasına rağmen İçişleri Bakanlığı´nın 25 Haziran 1958 gün ve 22105-7304 sayılı genelgesiyle ülkedeki Rumca ve Ermenice köy adları Türkçe adlarla değiştirildi Sera, Yıldızlı adını aldı.

Yıldızlı´nın eski adı Serasor olmakla birlikte, bu isim halk arasında, genelde 'Sera' olarak kullanılmıştır.

Sevan Nişanyan Serasor - Yıldızlı beldesinin 20. yy başında Rum Ortodoks yerleşimi olduğunu aktarır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bay Ekrem´in gerçek soyadı, 'Müdafa'. Soyadlarını nasıl değiştirdiklerinin hikayesini şöyle anlatır :

 

'Bizim soyadımız İmamoğlu. Aile kökümüz İmamoğlu. Bizim Osmanlı tapularımız var, orada İmamzade diye yazar.

Soyadı Kanunu çıkınca hiçbir aile ´oğlu´ soyadı alamamış. Daha sonra yasa değişiyor ve alıyorlar.

Dedem gidiyor İmamoğlu soyadını istiyor, ´olmaz´ diyorlar.

Bizim soyadımızı nüfus memuru koydu biliyor musunuz? Dedem kendini savundu diye ´Müdafa´ soyadını koyuyor.'

 

/resimler/2021-3/11/2251148687243.jpg

 

Babasının babası Mevlüt Müdafa

Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Süleymancılar, Ekrem İmamoğlu´nun nesi olur? Ekrem´in ilk ve ortaokulda soyadı Müdafa olarak kayıtlara geçer. küçük yaşlarda Kur´an kursuna başlatılan Ekrem Müdafa, Yıldızlı köyünde yazları Süleymancıların Kur´an kursuna gitti ve ilkokula başlamadan önce Kur´an okumayı öğrendi.

Ortaokul sıralarında ilçede bulunan Süleymancılara ait tarikat yurtlarında kaldığı biliniyor.

Bu yakınlık yıllar sonra Ekrem İmamoğlu´na siyasi destek ve oy olarak geri döndü.

CHP´nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu´nun Süleymancılar cemaatine ait olduğu iddia edilen bir Kur´an kursunda kıraat yaparken çekilen fotoğrafı uzun süre kamuoyunun gündeminde kaldı.

 

/resimler/2021-3/11/2252479157858.jpg

 

İstanbul Seçimlerinde, Süleymancılar cemaati, CHP´li İmamoğlu´na oy istedi.

Genel eğilimi merkez sağı desteklemek olan tescilli Atatürk düşmanı Süleymancılar cemaati açıkça Ekrem İmamoğlu´nun arkasında durdular.

Çünkü cemaatin merkezi, İmamoğlu´nun Süleymancıların içinden yetiştiği propagandasını yaptı.

Ailenin ANAP ve Cumhuriyet Halk Partisi geçişkenliği…

Ekrem İmamoğlu´nun dedesi Demokrat Partili imiş. Zaten kendisi de 1990´ların başında bir yıl süreyle Anavatan Partisi´nin gençlik kollarında görev almış.

Baba Hasan İmamoğlu Trabzon Anap´ın kurucuları arasında. Hatta baba Hasan İmamoğlu, ANAP´tan siyasete atılmaya karar verince Müdafa olan soyadını İmamoğlu olarak değiştirmiş.

Anavatan Partisi´nde (ANAP) siyaset yapmış olan baba Hasan İmamoğlu, 1984-1987 arasında Trabzon Merkez İlçe Başkanlığı görevini üstlenmişti.

Ekrem Müdafa İmamoğlu´nun CHPye üye oluşu Ekim 2008. Erdoğan ile İmamoğlu´nun Karadenizli dayanışması… Recep Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanlığı ve Başbakanlık döneminde bu İmamoğlu ailesinin misafiri olacak kadar yakın. Nitekim İmamoğlu ailesinin 1992 senesinde faaliyete geçirdiği Güngören´de, İmamoğlu Akçaabat Köftecisi dükkanı ile 1995´te Üsküdar´da açtıkları köfteci dükkanı Erdoğan ve partililerin uğrak yeri olmuş. Seçim çalışmaları sırasında İmamoğlu´nun Güngören´de eski köfteci dükkan komşularını ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip

Erdoğan´ın da burada yemek yediğini söylediğini hatırlatmaları üzerine, 'Aslında konuk etmiştik.

Üst katta yemek yemişti. Yoksa o dönemde hesabını ödeyen çıkar tabii ama konuk etmeyi tercih etmiştik. Sıklıkla da ederdik.

Öyle özel misafirler geldiği zaman konuk etmeyi severdik. Misafir etmek iyidir böyle yerlerde.

O sizin bereketinizi arttırır. O anlamda öyle bir anımız oldu burada' demişti.

Anlayacağınız, Erdoğan ve misafirleri bu geliş gidişlerinde konuk olarak ikram edilen köfteler için ellerini cebine atmamış.

İmamoğlu´nun yıldızını Cumhurbaşkanı Erdoğan parlattı… Ocak 2019´da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beylikdüzü Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu´nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etmiş, görüşmeleri yaklaşık 50 dakika sürmüştü.

Görüşmede genel anlamda İstanbul´u konuştuklarını ifade eden İmamoğlu, Erdoğan´dan oy istediğini belirtmişti.

 

/resimler/2021-3/11/2253594315472.jpg

 

İmamoğlu´nun açıklamasına bakılırsa “Çok güzel bir sohbet oldu.

İstanbul ağırlıklı konuştuk. İstanbul ile ilgili tecrübelerini, tavsiyelerini dinlediğimiz bir görüşme oldu.

Çok kıymetli anektodları vardı faydalanacağımız.

Dileğimiz İstanbul´da en az hata ile hatasız bir süreci başlatmak.

Bu manada faydalı güzel bir görüşme olmuştur. Bu güzel sohbet ortamını sağladığı için çok teşekkür ediyorum.

‘Oyunuza talibim´ dedim. Oyunu istedim. Gülümsedi” diye konuşmuşlardı.

Herhalde Erdoğan, Millet İttifakı´nın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem Müdafa İmamoğlu´na oy vermemiştir.

Ne dersiniz? Cengiz Holding, Erdoğan ve İmamoğlu arasında köprü mü? Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında sürekli açık tutulan başka başka diyalog kanalları olduğu anlaşılıyor.

Seçimlerden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cengiz Holding´e ait, İstanbul Avrupa yakasında elektrik enerjisinin; dağıtım ve perakende satışından sorumlu şirket olan Boğaziçi Elektrik Dağıtım (BEDAŞ) A.Ş binasına gitmiş, İmamoğlu´nu Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Mehmet Cengiz´in kardeşi Ekrem Cengiz kapıda karşılamıştı.

İmamoğlu, tersinden AK Parti´ye nasıl çalışıyor? Kamuoyu araştırmalarına göre İYİ Parti´nin oy oranında gözle görülür artış var.

Aynı durum diğer siyasi partiler için söz konusu değil. Bu nedenle hem iktidar hem de ana muhalefet tarafından çapraz ateşe tutuluyor.

Bir de buna Ümit Özdağ gibi, İYİ Partililerin kendi deyimleri ile içlerindeki İrlandalılar eklenince ortalık yangın yerine dönüyor.

Nasıl dönmesin? HDP ile yapıştırılıp Millet İttifakı´ndan koparılmaya çalışılan İYİ Parti, kendisine yeni rota çizmeye adeta iteleniyor.

İYİ Parti´den önce ihraç edilen sonra istifa eden Ümit Özdağ´ın, Genel Başkan Meral Akşener´e yönelik, Partinin FETÖ´cülerle doldurulduğu ve kamuoyunda PKK terör örgütünün siyasi kanadı görülen HDP ile işbirliği yaptığına dair, el insaf dedirten açıklamaları ortada dururken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu´nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sosyal medya hesabından, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan´ı etiketlemesi, kamuoyunda tepki ile karşılandı.

Bu paylaşımın, İYİ Parti´de rahatsızlık yaratması doğaldır. Nitekim Akşener, tepkileri haklı bulduğunu, rahatsız olduğunu söyledi.

Ankara´nın nabzını iyi tutması ile bilinen Gazeteci Ahmet Takan, Ekrem İmamoğlu´nun, erken seçimin yaklaştığını gördüğünü, bir taşla iki kuş vurma peşinde olduğunu yazdı.

İmamoğlu´nun en önemli rakibi gördüğü Akşener´i yoldan itmenin peşine düştüğünü ve Kürtler´e göz kırptığını belirten Takan, İmamoğlu´nun Mansur Yavaş´ın aday olmaya cesaret edemeyeceğini düşünerek bu hamleleri yaptığını söylüyor.

Yükselen trent…

 

/resimler/2021-3/11/2254483222691.jpg

 

Taraflı tarafsız tüm anketlerde yükselişte tek parti İYİ Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında başa baş mücadele edebilecek tek lider Akşener olduğuna vurgu yapıyor ve HDP konusunda tuzağa düşmediğini, CHP ile ayrıştığını, Doğu Türkistan kartı ile MHP ile ayrıştığını, Ekonomi ve özgürlükler konusunda AK Parti ile ayrıştığını, kendine tahkim alanı oluşturarak kendi tarzını ve siyasetini inşa ettiğini ifade ediyor.

Bir düşünün bakalım, doğru mu söylüyor? “Erdoğan ile İmamoğlu gizli müttefik” diyenler haklı olabilir mi? Eğer öyleyse AK Parti içinden hiçbir politik figür, Erdoğan sonrası için Genel Başkan olma hayali kurmasın.

Erdoğan kendisinden sonra Ekrem İmamoğlu´nun AK Parti Genel Başkanı olmasını isteyebilir.

Ne de olsa Belediye başkan adayı olduğunda Cumhurbaşkanlığı külliyesine çağırıp onun yıldızını parlatmıştı.

Yüce Tanrım, milletçe aklımıza mukayyet olmayı nasip et! Öncelikle ahlaken, fikren, ilim ve irfan alemine yükselmemize vesile olmasını umduğum Mirac gecesinde, gönül ve akıl kandillerimizin her daim yanmasını temenni ve umut ediyorum.

Dualarımız Cihanşümul Kadim Türk Devletinin bekası için.

Bu kutlu gecede, şehitlerimizi rahmetle yadedelim.

 

 

 

Tüm gözler Kahire'de... Hamas'tan 'İsrail' açıklaması: Ciddi bir anlaşmazlık yok

İsrail basını 'kâbus senaryosu'nu yazdı: Netanyahu için tutuklama emri çıkarılacak! IDF kanlı plana onay verdi

Zelenski dünyaya duyurdu: En az 7 Patriot sistemine ihtiyacımız var

İsrail'den Lübnan'a hava saldırısı! Cemaat el-İslami lideri Musab Halaf öldürüldü

İsrail, Gazze'deki savaşı sürdürme planlarını onayladı

Irak, 30 yıl aradan sonra Türkiye sınırında üs kurdu

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi