Dr. Yaşar Kalafat


Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu Ve Türk Kültür Milliyetçiliği

Bizim gayretimiz, nifak kaynaklarına karşı, bize verilmiş olana, O´nun izni ile sahiplenebilme görevini yerine getirmekten ibarettir.


 

 

Dr. Yaşar KALAFAT(*)

 

 

GİRİŞ

Hocamız Kırzıoğlu´na hasredilmiş bu minik armağan yazısı ile hocamızın ilmî ile aydınlattıkları yollarımızdan “etnik milliyetçilik” ve “kültürel kimlik” konusu üzerinde durmağa çalışacağız. İstiyoruz ki, alanımız olan kültür stratejileri-halk kültürü içerikli çalışmalarımız ile hocamızın açtığı yol arasındaki devamlılığı meydana çıkaralım. Türkiye Cumhuriyeti´ni kültür temelleri üzerine kuran iradenin rotasındaki sapmalara ve saptırmalara da kısa değinmelerle yer verebilelim.

 

Biz benzeri değerlendirmeleri rahmetli Turan Yazgan(1) ve Rahmetli Mehmet Eröz(2) hocalarımızın ardından da yapmaya çalıştık. Bu türden dönemin perde arasından kültür stratejilerini özetleme uygulaması sıradan nekroloji yazıları olmayıp, yazılamayanların yazılmış olması özelliği taşırlar.

 

Bu neviden yazılarla yakın geçmişin bilinmesi ve bu bilinçle geleceğin daha sağlıklı inşa edilebileceği kanaatindeyiz.

 

METİN

Milliyetçilik demek, bize göre millî menfaatleri şahsî, siyasî ve benzeri gibi bütün menfaatlerin önünde tutmak, tutabilmek demektir. Milleti oluşturan ve birlik halinde yaşatabilen en güçlü bağ, millet fertleri arasındaki kültür bağıdır. Kültürün her türlü tanımının derinliğinde halk kültürü vardır. Kırzıoğlu Hocam gerçek bir halkbilimci idi. Halkbilimi tanımı yapmamış ve fakat halkbilimi kapsamına giren her neviden halk kültürüne dair bıkmadan, usanmadan, yorulmadan miktarları yüzleri bulan ürünler vermiştir. Halkbilimine getirdiği tanımını halk kültüründen eserler üreterek yapmıştır.(3) Bibliyografyasında 100´ü aşkın halkbilimi çalışması yer almaktadır.

 

Atatürk´ün “Türkiye Cumhuriyeti´nin temeli kültürdür.” vecizeleri, dönemin kültür bilimcilerinin eserlerine de yansımış(4) ve döneminde Kırzıoğlu´nun çalışmalarını da kapsayan bir hayli araştırma yapılmıştır.

 

Hocam, çalışmaları ile özel bir tarihçilik örneği vermiştir. Adeta bir arkeoloğun kazı verilerini, kazı bölgesi halkının yaşayan kültüründe devam ettiğini göstermesi gibi, Kafkasya Türk İslam tarihini anlatırken, Kafkasya(5) ve Anadolu(6) Türk İslam halkın halk kültürünü de anlatarak dönemin tarihini geçmiş ve yaşayan Türk tarihi ile her iki Türk coğrafyasının Türk kültürlü halklarının halk kültürlerinden hareketle çalışmaları kapsamına almıştır.

 

Bu enerji ve azim ancak iman seviyesine ulaşmış bir millî ruh olgunluğu ile izah edilebilir. Bu ruh dönemin aydını ile devlet yöneticisi arasında ortak millî bir köprü oluşturuyordu. Atatürk, “Bu millet etrafı da umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlaka, hukuka sahip bulunuyor.” diyorlardı.

 

Hocamızın Anadolu halklarının Lazlar(7), Emeniler(8), Zazalar, Hıristiyan Atabekler(9), Gregoryen Türkler, Malakanlar(10), Kürtler(11), Karapapaklar(12), Kıpçaklar(13) gibi birçoğuna dair çalışmaları olmuştur. Bunlardan en fazla yoğunlaşmış olduğu kesim Kürtlerdir. O çalışmaları ile günümüzde anadili Kürtçe olan halk ile ilgili çalışma yapanlara belirlediği strateji ve teori ile adeta yol haritası çizmiştir.

 

Hocam Kırzıoğlu, Atatürk´ün milliyetçilik anlayışını Türk kültür coğrafyası halkları üzerinde yaptığı çalışmalarıyla araştırma ve yayın hayatına yansıtıyordu. O aynı zamanda kültür milliyetçiliğinin hocası Ord. Prof. Dr. A. Zeki Velidi Togan´ın Atatürkçü versiyonu idi.

 

Anadili Kürtçe olan Türklerin günümüze kadar varlığı sürdürülen tarihî kültür coğrafyasını hocamız; “Yenisey/Sayan Altay Bölgesinde Yaşayan Kürtler”, “Batı Türkistan veya Horasan Afgan Bölgesinde Yaşayan Kürtler”, “Dağıstan-Macar veya Tuna Boyu Bölgesinde Yaşayan Kürtler”, Kuzey Azerbaycan veya Aran Bölgesinde Yaşayan Kürtler”, “Dicle Bölgesinde Yaşayan Kürtler” şeklinde belirlemiştir.(14) Eserde bu tezin tarihî isnatları belirlemiş ve yaşamakta olantoponomi, onomastik, çeşitli halk halkbilimi verileri açıklanmasını yapmaktadır.

 

Bu gerçekçi yaklaşım tarzı, atılan bu temeller üzerinde 1980-1989 yılları arasında; Muzaffer Özdağ, Yılmaz Öztuna, Prof. Dr. Aydın Taneri(15) gibi stratejist tarihçelerin çalışmalarında da gözlenebilmekteydi. Onların köşe yazılarında, konferanslarında, bu konulu kitap çalışmalarında ve onların yayın hayatlarını inceleyen çalışmalardan(16) takip edilebilmektedir.

 

Bu dönem, etnik milliyetçilik karşısında devlet kuruluşlarının, akademik çevrenin ve basın organlarının büyük ölçüde aynı safta buluştukları dönemdir. Bu dönemin fikir ve aksiyon bayraktarlığını ilk yapan bize göre M. F. Kırzıoğlu olmuştur. Aynı dönemde Prof. Dr. Orhan Türkdoğan(17) sosyolog olarak ve Dr. İsmail Beşikçi(18) farklı kulvarda etnik yapı içerikli çalışmalar yapıyorlardı.

 

Her askerî müdahaleden sonra “Doğu İlleri ve Varto Tarihi” adlı eseri tekrar tekrar basılan Mehmet Şerif Fırat, bu mücadelede parlayan, aynı zamanda parıltısı hala devam edebilen farklı bir yıldızdı. Etnik milliyetçilik karşısında halk kültürü çalışmalarının önemini ünlü eserine yansıtabilmiş bir aydındı. O adeta Kırzıoğlu´nun bu anlayışının temsilinde Varto türevi idi. Mücadele zincirinin asli halkalarından birisi durumunda idi.(19)

 

Bu dönem, Dış İşleri Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, ilgili diğer devlet kuruluşları, akademik çevreler(20), millî birlik konusunda, belirlenmiş millî politikalar istikametinde koordineli çalışmalar yapabiliyorlardı.

 

Anadolu Basın Birliği, Azerbaycan Kültür Derneği, bilhassa 1961 yılında kurulan ve 1968 yılında Kamu Yararına Faaliyet Gösteren Dernek statüsü Bakanlar Kurulunca verilen Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü yayınları ile bu araştırma ve aydınlatma hareketine yayınları ile katılmışlardır. Kültürel kimlik anlayışında, değişen siyasî iktidarla birlikte yaşanılan değişiklik bu kuruluşlara karşı takınılan tutuma da yansımıştır.

 

Bu dönemi anlatan bir konferans metninde(21), etnik milliyetçilik ile silahlı terör hareketinin bütünleştiği anlatılırken; hareketin yurt içi ve dışında örgütlenmesi, uyguladığı stratejiler geçirdikleri safhalar ve destek gördükleri çevrelerle birlikte anlatılmıştır. Millî Güvenlik Kurulunun gelişmeler karşısında aldığı önleyici kararda, bölücü terör hareketinin hareket noktasının merkezinde kimlik oluşturma mücadelesi olduğu, millî kültürel kimlik konusunda aydınlatma hareketlerinin gerektiği belirtilmişti. Anılan dokümanda, yaşanılan karşı psikolojik hareketin mahiyeti gerekçeleri ile izah edilmiştir.

 

Bu dokümanda; Anadolu´nun anadili Türkçe olmayan Türklerinin kültürel kimlik olarak Türkistan, Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar, Rusya Federasyonu, Makedonya, Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, İran, Suriye, Lübnan, Ürdün, Kıbrıs, Kırım, Gürcistan, Dağıstan, Karaçay-Balkar, Kabarday-Malkar, Altay, Tuva, Hakasya, Başkurdistan, Çuvaşistan, Tataristan, Gagauzeli, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Arnavutluk Türkleri ile ortaklıklar içerdiği halk kültürlerinden hareketle açıklanmaya çalışılmıştır.(22)

 

Dicle Bölgesi Kürtlerinin halk kültürleri obje ve hayatın geçiş safhaları kapsamında “Doğu Anadolu´da Eski Türk İnançlarının İzleri”(23) isimli çalışmada ayrıntılı ele alınmış; Zaza, Kurmanç, Arap ve Türkmen halk inançlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Halk inançları kültürü çalışmalarının coğrafyası genişletilmiş, Türk kültür coğrafyasının bu bölgesi, “Azerbaycan-İran-Anadolu-Irak Halk İnançları Hattı”(24) isimli eserde incelenmiştir. Böylece yeterli olmasa da Kırzıoğlu´nun belirlediği Kürt bölgelerinden Aran bölgesini de araştırmaya çalışmıştık.

 

Bu coğrafya Kırzıoğlu´nun Dünya Kürt coğrafyasını 5 bölgede incelediği coğrafyadır.(25) Hocamızın bu eserinin farklı bir versiyonunun baskısına yıllar sonra asistanlık yapmak bize nasip olmuştur.(26) Aradan yıllar geçecek bize Uluğ Türkistan ve Türk Kültür coğrafyasında halk inançları derlemeleri yapmak kısmet olacak, Kırgızistan Halklar Sarayında ülkenin diğer halkları gibi Kürt halkına ayrılmış çalışma odalarında oranın Kürtleri ile kısa da olsa görüşmüştük. Onlar ülkenin diğer halkları gibi kurdukları iki ayrı dernekte çalışma odası edinmiş kurumun konferans salonunu, kültürlerini yaşatma adına kullanıyorlardı. Kazakistan Millî Devlet Müzesinde ülkenin anadili Kürtçe olan halkına da ayrılmış bölümü resimlemek, burada Kürt kültürünü içeren el örmesi çorap ve Kürt kültür tarihi anlamına da gelen Şerefnâme isimli kitap vardı. El Farabi Üniversitesinde yapılan Türk Medeniyetinin Dünü-Günü ve Yarını Uluslararası Sempozyumu´nda Kazakistan Kürtleri konusundaki bildiriyi tartışmıştık. Kazak Türkolog ülkelerindeki Kürtleri sorun yaratan teröristler olarak anlatıyordu. Türkmenistan araştırmalarımızda Türkmenistan-İran karayolu güzergâhında belirli bir saatten sonra yol güvenlisinin olmayabildiğine ve buna bazı Kürt toplumlarının sebep olduğu tespitini yapacaktır.(27)

 

Şu bir gerçekti ki, canlı tutulamadığı nedeniyle esef edilen bir tarihi hafıza da adeta yoktu. Avrupa toplumlarında, Anadolu´nun Türk kültürlü halklarının arasına batı emperyalizmi tarafından nifak sokulduğu, kültür bağlarının yok sayıldığı, doğu Türk kültür coğrafyasının Türk kültürlü halklarının arasında da Sovyet rejiminin aynı rolü oynadığı şeklindeki iddialar, Türk Türkolog´unu mesuliyetten kurtarmaz, kurtaramaz. Çalışılmayan halk kültürü akrabalık bağlarından sonra halklar arası akrabalıktan söz edilemez. Çalışılmış halk kültürünüz yok ise, halklarınız arasındaki kültür akrabalığından bahsedemezsiniz. Kültür akrabalığını belirleyen öncelikle çeşitli türleri ile halk kültürüdür. Yurt içindeki farklı ana dilli olsalar da halk kültüründen gelen akraba topluluklarınızın soydaşları ile de sizin akrabalık bağlarınız vardır. Toplumlar için “akraba toplumlar” denilmesi, akrabalık bağları gösterilmediği sürece, boş bir fantezi olmayı geçemezler.

 

Varlıkları adeta utulur olmuş Irak Türkmenlerinin mevcudiyetleri yıllar sonra ABD´nin I. Körfez Harekâtı ve PKK´nın Kuzey Irak´a yapılanmasından sonra hatırlana bilinmiştir. 2010´lu yıllara kadar Türk hariciyesi Suriye Türkmenlerinin ve Kürtlerinin adeta varlığından haberdar bile değildi. Bu gerçeği Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Çalıştayları´ndan bilmekteyiz ve Irak, Lübnan, Ürdün ve Suriye Türkmenleri münasebetiyle yaptığımız çalışmalara bunları yansıttık.(28)

 

Bu tespit münasebeti ile şu açıklama yapılabilir: Türk dünyasının bu coğrafyasında, Sovyetler Birliği dönemi halklar stratejisi kuruluşları ve zihniyeti ile canlılığını sürdürüyordu. O yıllarda bu notları tutarken M. F. Kırzıoğlu´nun Şerefnâme ve Men-u Zeyn´in yayına hazırlanması ve sempozyumunun yapılması için gösterdikleri gayreti ve nasıl engellendiğini hatırlamıştım. Tespitlerimizin kitaba dönüştürülmesinden birkaç yıl sonra “açılımın” bir ürünü olarak bu eserler bazen resmî bazen yarı resmî kanallardan yayınlanmış ve filmleri hazırlanabilip, sempozyumları yapılabilmiştir.

 

Bu noktada altı çizilecek husus Genel Türk kültürünün de bir ürünü olduğu düşündüğümüz bu eserlerin topluma kazandırılması karşısında esef etmek değildir. İşaret etmek istediğimiz husus, bu eserlerin toplumun sadece bir kesiminin değil milletin ortak malı olarak sahiplenilebilmesi hususudur.

 

Bu nokta Türk´ün ve Türkoloji´nin tanımı ile doğrudan ilişkili bir husustur. Bizim, Hocamız Kırzıoğlu´ndan öğrendiğimiz Türklük, Kürtlüğü de kapsamaktadır. Bu anlayıştan çıkarılan Türkoloji doğal olarak Mehmet Şerif Fıratları da kapsayacaktır.

 

Bizce, Kürtler ve Zazalar da Türk kültürlü halklar, yaşadıkları coğrafya da Türk kültür coğrafyasıdır. Bizim Türkiye´de anlatmakta zorluk çektiğimiz bu gerçek Barzani tarafından bölgesinde “Kürdistan ve Kürdistan bölgesi halkları” tanımlaması ile uygulama ortamı bulmuş bölge Türkmenlerini de kapsamına almıştır.

 

Bu dönemde yapılan bize göre hatalardan birisi halkın Kürtçe konuşmasına yasak konulması idi. Keza bir dönemde seslendirilen görüşlerden birisi de taraftarı bir iki kişiyi geçmese de “Kürt halk kültürünün olmadığı” hususudur. Bize göre Anadolu Türklüğü, Anadolu´da anadili Türkçe olmayanlarla birlikte oluşmuştur. Aynı tanım ve anlayış tarzı, Azerbaycan ve Kırgızistan Türklükleri için de geçerlidir. Dünya Türklüğü, Türk kültür coğrafyası, Türkler ve onlarla yaşayan halklardan oluşur. Bizim Türkoloji ve Türkolog anlayışımızın da mahiyeti bu şekilde izah edilebilir.

 

Gürcistan ve bilhassa Azerbaycan´da da Kürtlerden hareketle yapılanmaların oluşturulduğu bilinmektedir. Azerbaycan Kürt potansiyel daha ziyade, Tatlar, Talişler ve bir kısım Dağlılar kapsamında ortak bir yapılanma şeklinde dikkati çekmekte idi.

 

**

Bu etkinliklerin uzun serüven ve yakın geçmişten gelen bir mücadele süreci vardı. Bu süreçte, bu mücadelede yer alanların arasında ve ön saflarında Kırzıoğlu da vardı. Onun konferans vermediği bir askerî birlik yok gibi idi. 27 Mayıs, iktidara farklı fikriyata sahip kadroları da getirmişti. Hocam Kırzıoğlu´na bu dönemde bir trafik kazası yaşatıldı. Allah, onu esirgedi ve milletine bağışladı. Yıllar sonra Kars´tan, Erzurum´dan yetiştirdiği öğrencileri ondan almaya çalıştıkları ışık ile kuvvet komutanlıklarının süreli yayınlarında millî birlik içerikli makaleler yazabileceklerdi. Geleceğe bu mücadelenin seyrini anlatabilme adına, Hocamın öğrencileri onun temposunda olmamakla beraber bazı izler bırakmaya çalıştık.(29)

 

Çok geç de olsa, yaşadıklarımızla anladık ki, hocamıza yaşatılan trafik kazası münferit ve sıradan bir olay değildi. Devletin derinliklerinde veya devlete rağmen devlette köstebekler vardı. Bunlar organize idiler, sürekli faaliyet halinde ve tahminlerin üzerinde güçlere sahiptiler. Bugün itibarıyla bu konuda elimizden gelen, bu gerçeğe farklı vesilelerle minik dokunmalar yapabilmiş olmayı maalesef geçemiyor.

 

**

Esef edilecek husus, Türk milliyetçiliği adına gösterilen bu aksiyon, çok kere de reaksiyon bize göre bugün maalesef gösterilememektedir.

 

Kırzıoğlu burcu hamdolsun bayraksız kalmadı! Yüzlercesinin yanısıra Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu, Prof. Dr. Salim Çöhçe, bu bayrağı hakkıyla taşıyorlar. Rahmetli Yunus Zeyrek, Rahmetli Prof. Dr. Tahsin Parlak(30), Uluğ Türkistan, Kafkasya ve Anadolu Türk kültür coğrafyalarında nöbet noktasını boş bırakmadılar.

 

Öğrencilerinden Tellioğlu´nun Gürcistan´da gerçekleştirdiği kültür seferleri, Salim Çöhçe´nin hocası Kırzıoğlu´nun gösterdiği hedeflere yalın kılıç yürümesi, Tahsin Parlak´ın Uluğ Türkistan´da kültür savaşını sürdürürken şehit olduğu, Yunus Zeyrek´in onun arşivine en iyi sahiplik yaptığı, genç yaşına rağmen Kaan Gündoğdu´nun Ardahan cephesinde mevzilenmiş olması hocamızın ruhuna ayan oluyordur.

 

Kırzıoğlu Hocamızın Ermenilik konulu çalışmaları bize göre iki başlık altında ele alınabilir. Bunlardan birisi Avrupa, Rusya ve Amerika güdümünde terörle kan döken örgütlü Ermeni yapılanması ve diğeri de Gregoryen Türkler-Ermeni meselesidir. Hayk kavmi-Ermenilik bağlantısı, Ermeni-Ermenistan tanımlamaları, Gregoryen kültürünün Ermenilere mal edilmesi bize göre Ermeniler konulu çalışmaların en önemli bölümüdür. Bu konuda hocamızın izinde bizim de çalışmalarımız oldu.(31) Bize göre hocamızdan sonra bu konuyu en sistemli ve derinlemesine inceleyen, incelemelerine süreklilik kazandıran Prof. Dr. Abdurrahman Küçük olmuştur.(32)

Bütün bu ümit verici gelişmelere rağmen, Türk ellerinde millî Türkoloji, bize göre sağlam bir teorik temel üzerine oturtulmuş, siyasî oryantalizm karşısında devamlılık arz edebilen kapsamlı bir antiemperyalist yapılanma oluşturamamıştır. Yüzüncü yaşına giren millî Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti´nde etnik milliyetçilik daha batıp batıp çıkabilirken, çeyrek asırlık Sovyetler Birliği bakiyesi Türk devletlerinin millî kimlik algılayışlarında farklılığın yadırganmaması gerekir.

 

Hocamızın takipçisi akademik kadro, çağdaş siyasî tarihçiliğin kültür tarihçiliğinden bağımsız olmadığının farkındadırlar. Türkiye´nin Anadolu Karadeniz şeridinin sosyo-kültürel yapısı, Karadeniz´in diğer sahillerinden sanıldığı kadar farklı değildir. Bunun içindir ki Kırzıoğlu´nun birinci nesil kültür tarihçileri, ikinci ve üçüncü nesilden yârının bölge uzmanları olabilecek yeni kadrolar yetiştirmeye başlamış, Karadeniz halk kültürü projesi uygulamaya koyulmuştur.(33)

 

Türkiye´deki etnik milliyetçiliğe bilim insanın tutumu, sadece siyasî iktidarların hem miyop ve hem de hipermetrop olan gözleri ile izah edilemez.

 

Kırzıoğlu öğretisi ile söyleye biliyoruz ki, Avrupa´ya yarım asır evvel giden Anadolu insanının yeni nesilleri, millî kültürlerinden kopmuşlar ise, Ortadoğu ülkelerinde Türk kültürü sadece dedelerin, ninelerin hatıralarında silik izlerde yaşayabiliyor ise, Kıbrıs Türklüğüne verilebilmiş millî kültür ile mücahit ruhu günümüze getirilememiş ise tarihleri 20 asır evveline varan Kuman/Kıpçak, Peçenek, Hazar Türklerinin kimlik kaybına uğramış olmaları karşısında hayrete düşmemek gerekir. Türklük bilimci kimliğinizle, elden çıkmaya yüz tutmuş yakın dönem kültür mevzilerini görmezlikten gelip, kökü uzak geçmişe ulaşan sorunların sorumlularını yargılayamazsınız.

 

Günümüze gelindikçe, etnik milliyetçilik konusunun millî politika olarak masaya yatırıldığını görebilmek maalesef çok zorlaşmıştır. Abant Toplantıları sürecinde TV kanalları cumhuriyetin kurulması ile atılan millî devlet olma istikâmetinde atılan adımlar sözüm ona demokrat olma adına insafsızca yargılanmış iç ayaklanmaların bastırılmaları dahi adeta suç olarak yargılanır olmuştur. İsmi “açılım” olarak konulan bir dönemin uygulamalarında bilhassa bir kısım belediye başkanlıkları gibi yerel yönetimlerde iç savaşın ön hazırlıları yapılmıştır. Bu “Bırakın yıksınlar yaksınlar döneminde”, ABD gibi bazı ülkelerin büyükelçilik personelinin basına yansıyan davranışları, çok geçmeden terör hareketlerinin ülkede iç savaşa varabilen davranışlarındaki katkılarını göz önüne sermiştir.

 

Hocam bu dehşet verici dönemin havasını teneffüs etmeden Hakk´a yürüdü. Mekânı cennet olsun. Bu tür gelişmeler karşısında sessiz kalmaz en azından biz öğrencilerine içini dökerek görüşlerini açıklarken nasihatte bulunurlardı.

 

Bu dönede “açılım”ın bir ürünü olarak Kürtçe TV yayını başlatılmıştır. Daha evvel devletin teröriste sesini duyurması adına yapılan illegal radyo yayınları ile “bu dilin yayın dili” olabileceğinin ilk adımı atılmıştı. Kürtçenin öğrenilmesi için vatandaş legal olarak kurslar açabiliyordu. Halkların resmî ortak millî dile rağmen anadilleri ile eğitimlerinin “kapı aralaması” yapılmıştı. Türk millî eğitimi çift dilliliğin sancılarını çekmeğe başlamıştı.

 

Farklı millî kimlik inşası peşinde olanların aşması gereken bu safhadaki engel yerel dillerle eğitimin yapılması idi. Bunun için eğitici kadro yoktu. Süryanice, Zazaca ve Kürtçe üniversitelerimizde lisans ve lisansüstü eğitim programları açıldı. Artık bu diller eğitim dili olarak hayata geçirilmeye hazırdılar. Literatür yokluğu da giderilmeli idi. Kültür Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk Dil Kurumu gibi kuruluşlar bazı yayınları ile bu konuda ilk adımı attılar.

 

Saniyen açıklanmasında yarar görülen bir hususa açıklık getirelim. Biz birlikte yaşanılan halklar olarak tek bir fertle de temsil ediliyor olsa hiçbir dilin yaşaması ve öğrenilmesi hakkına karşı değiliz. Bizim anlayışımıza göre Türklük birlikte yaşanılan halklarla beraber anlamını bulur. Mesela Kürtçenin veya Zazacanın yaşayabilmesi, öğrenilmesi hakkının ve imkânının sağlanması bütün Türk halkına sağlanabilmeli, anadili Kürtçe olmayanlar da bu anlayışın savunucusu olabilmelidirler. Bu hak, farklılaşarak dağılmanın ayak sesleri olarak değil, demokratlaşmanın, milletin, milletçe daha yüksek bir yaşam standartlına ulaşabilmesi için olabilmeli. Muhtemel gelişmeler ortak millî dili ihlal etmemeli edememeli. Göbekli Tepe´deki binlerce yıl evvelinin bakiyesi olan kaplumbağa fosili Türk milletinin millî serveti olarak kabul görür iken, yurdumun bu bölgesinde konuşulan dilin gayrî millî olduğundan hareketle yok olmasına ilgisiz kalmayı biz kültür milliyetçiliği anlayışımızla bağlaştıramayız.(34)

 

Göktük Kağanları, Tanrı´ya ülkelerinin sınırlarını genişletip, az halkı çok ettin aç ve açıkta bırakmadım, derlerken büyüyüp genişleyen devlet sınırlarının kapsamına giren birlikte yaşanılan yeni haklarının da Tanrı´ya hesabını veriyorlardı.

 

 

SONUÇ

Hocam Kırzıoğlu, ekol oluşturmuş vatansever bir bilim insanı idi. Derlemelerinin büyük bir kısmını yaya veya at sırtında en gelişmiş fotoğraf makinelerinin 3 poz resim ekebildikleri dönemlerde yapmıştır.

 

Arşiv çalışmalarını, kırsal kesim alan çalışmalarını, özel arşivlere ulaşılması tamamen şahsî imkânları ile karşılamıştır. Tükenmeyen bir enerjisi vardı. Fikrî ile zikrî aynı idi. Düşündüğü, önerdiği, savunduğu yaşam biçimini hayatına uygulamıştı. Kendisinden yardım isteyip eli boş dönen kimse olmamıştı. Öğrettiklerini imkân nispetinde hayatımızda görmek isterdi.

 

Hocam rahmetli hayatta olsa idi, şahit olacağı günümüzdeki olaylardan hareketle şu hususa parmak basardı. Bir ağacın bütün meyveleri sağlam olmayabilir. Hiçbir ağaç dallarının çürük meyve ile dolu olmasını istemez. Ülkemize musallat edilen terör illeti eninde sonunda temizlenecektir. Türkoloji o gün için Türk toplumunu hazırlamak durumundadır. Bölge ve anadil farkı gözetmeksizin tekrar bu milletin evlatları aynı hastanelerde vatandaşlarını tedavi edecekler, aynı adliyelerde adalet adına insanımızı yargılayacaklar. Geleceğimizi millet olarak inşa ederken, “vura vura aldım” veya “hata ettin cezanı buldun” zihniyetiyle geleceğin sağlıklı inşa edilebileceği kanaatinde değiliz. Milletimiz ciddi bir sosyal travma yaşamıştır. Farklı mezarlıklarda farklı ağıtlar yakılmıştır. Artık ağıt dili değişmiş olmasa gönüllerin ortak ağıtının bestelenmesi için hazırlıkların zamanıdır.

 

Bizim milliyetçiliğimizin başında da ortasında da sonunda da “Hakk” vardır. Onun, kullarım tanışıp, anlaşıp medeniyet oluştursun diye farklılıklar da içerebilen eserine, O´na rağmen müdahale etmiş olmaktan ona sığınırız. Bizim gayretimiz, nifak kaynaklarına karşı, bize verilmiş olana, O´nun izni ile sahiplenebilme görevini yerine getirmekten ibarettir.

 

 

 

 

KAYNAKÇA

Çelik, M. Fahrettin (1939). Malakanlar. Kars: Kars İl Basımevi.

Güzel, Abdurrahman, Seferoğlu, Kaya (1988). Atatürk ve Millî Birlik. Ankara: Azerbaycan Kültür Derneği Yayınları.

Kalafat, Yaşar (2002). Balkanlardan Uluğ Türkistan´a Türk Halk İnançları-I. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

---------- (2005). Öteki Gülensoy. Erciyes (Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Özel Sayısı), S. 331.

---------- (2011). Hocam Eröz´lü ve Onsuz Geçen Yıllardan Hareketle Geleceğe Bakmak. M. Aksoy, O. Yorulmaz (Ed.). Mehmet Eröz Armağanı (s. 72-74.). İstanbul: Ötügen Neşriyat.

---------- (2011). Hocam Tahsin Parlak. Palandöken Gazetesi.

----------(2012). Gregoryen Türklerde Halk İnançları. Ankara: Berikan Yayınevi.

---------- (2013). Bozulus Türk Kültür Coğrafyasında Karşılaştırmalı Halk İnançları. Ankara: Berikan Yayınevi.

---------- (2014). Hocam Kırzıoğlu. Serhat Kültür, Yıl 5.

---------- (2014). Türkoloji ve Halkbilimi Yazıları. Ankara: Berikan Yayınevi.

----------(2017).Anadolu Türk Ernolojisinde Hemşinliler-Horumlar-Grogoyenler-Lazlar. Ankara: Berikan Yayınevi.

---------- (2017). Dadaşeli Anılarım. Beyazşehir Palandöken, S. 23.

---------- (2020). Bir Devrin Perde Aralıkları ile Birlikte Millî Kimlik Konulu Stratejiler. Dr. Öğr. Üyesi Alev Duran (Ed.). Prof. Dr. Abdülhaluk Mehmet Çay-35. Yıl Armağan Kitabı (s. 541-550.). İstanbul: İKSAD Yayınları.

---------- (2010). Doğu Anadolu´da Eski Türk İnançlarının İzleri. Ankara: Berikan Yayınevi.

---------- (2012). Azerbaycan-İran-Anadolu-Irak Halk İnançları Hattı. Ankara: Berikan Yayınevi.

---------- (2018). Türk Kültür Coğrafyası Halk İnançlarında Geçmişten Günümüze Kaplumbağa. Turque Diplomatique, S. 116.

Kırzıoğlu, (1953). Kars Tarihi. İstanbul: Işıl Matbaası.

---------- (1955). 1855 Kars Zaferi. İstanbul: Kars´ı Tanıtma Derneği Yayını.

---------- (1956). Kara Amid (Diyarbekir) Tarihçesi ve Abidelerinin Küçük Kılavuzu. Diyarbakır: Özel Yayın.

---------- (1963). Kürtlerin Kökü. Ankara: Diyarbakır´ı Tanıtma Derneği Yayını.

---------- (1964). Her Bakımdan Türk Olan Kürtler. Ankara: Çalışkan Basımevi.

---------- (1966). Aran/Gence-Karabağ´da Yiğirmidörtlü ile Otuzikili Adlı Ulusların Oymaklar ve Kür-Aras Kürtlerinin Menşei. VI. Türk Tarih Kongresi Bildiriler (s. 263-413.). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

---------- (1968). Kürtlerin Türklüğü, Ankara: Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Talebe Derneği Yayınları.

---------- (1970). Kars İli ve Çevresinde Ermeni Mezalimi (Belge ve Risaleleri Sadeleştirme, Ekleme ve İzahlarla). Ankara: Kars Turizm ve Tanıtma Derneği Yayınları.

---------- (1972). Dede Korkut Oğuznâmeleri Işığında Karapapaklar. Erzurum: Erzurum Türk Ocağı Yayını.

---------- (1982). Anı Şehri Tarihi. Ankara: San Matbaası.

---------- (1984). Dağıstan-Aras-Dicle-Altay ve Türkistan Türk Boylarından Kürtler. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayını.

---------- (1992). Rize ve Dolaylarında Bilinmeyen Tarih Gerçekleri. Ankara: Rize HOYTUR Derneği Yayını.

---------- (1992). Yukarı Kür ve Çoruk Boyları´nda Kıpçaklar-İlk Kppçaklar (M.Ö. VIII-M.S. VI. YY) ve Son Kıpçaklar (1118, 1195) ile Ortodoks-Kıpçak Atabekler Hükûmeti (1267-1578) (Ahıska/Çıldır Eyâleti Tarihi´nden). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

---------- (1994). Karadeniz Bölgesindeki Türk Boylarından Lazlar ve Hemşinlilerin Tarihçesi. Ankara: Özel Yayın.

---------- (2008). Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu´da Hıristiyan Atabekler Hükûmeti-I (1268 - 1578). Bizim Ahıska, Yıl 4, Sayı 10.

---------- (2008). Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu´da Hıristiyan Atabekler Hükûmeti-II (1268 – 1578). Bizim Ahıska, Yıl 4, Sayı 11-12.

Komisyon (1999). Türk Tarihinde Ermeniler. Ankara: Kafkas Üniversitesi Yayını.

Kop, Kadri Kemal (1982). Anadolu´nun Doğusu ve Güneydoğusu. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları.

---------- (1982). Araştırma ve Düşüncelerim. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Küçük, Abdurrahman (2015). Ermeni Kilisesi ve Türkler. Ankara: Berikan Yayınevi.

Ögel, Bahaeddin ve diğ. (1989). Türk Millî Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayını.

Sekban,Şükrü Mehmet (1981). Kürt Sorunu. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Süleyman Sabri Paşa (1982).Van Tarihi ve Kürt Türkleri. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Taneri, Aydın (1983). Türkistanlı Bir Türk Boyu Kürtler. Ankara: Ayyıldız Matbaası.

Turan, Ahmet (2015). Halk Kültürü Bibliyografyası 1980-2015/Kalafatça. Ankara: Berikan Yayınları.

 

 

 

 

 

 

* Halkbilimi Araştırmaları Kültür ve Strateji Merkezi, e-posta: yasarkalafat@gmail.com 

1. Yaşar Kalafat, “Hocam Yazgan´a Güneydoğu Raporu”, Türkoloji ve Halkbilimi Yazıları, Berikan Yayınevi, Ankara, 2014, s. 131-139.

2. Yaşar Kalafat, “Hocam Eröz´lü ve Onsuz Geçen Yıllardan Hareketle Geleceğe Bakmak”, Mehmet Eröz Armağanı,Ötügen Neşriyat, İstanbul, 2011, s. 72-74.

3. Yaşar Kalafat, “Hocam Kırzıoğlu”, Serhat Kültür, Mart-Nisan 2007, s. 2-3.; Türkoloji ve Halkbilim Yazıları, Berikan Yayınları, Ankara, 2014, s. 123-129.

4. Abdurrahman Güzel-Kaya Seferoğlu, Atatürk ve Millî Birlik, Azerbaycan Kültür Derneği Yayınları, Ankara, 1988.;Kadri Kemal Kop, Anadolu´nun Doğusu ve Güneydoğusu, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1982.;Kadri Kemal Kop, Araştırma ve Düşüncelerim, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1982.; Süleyman Sabri Paşa,Van Tarihi ve Kürt Türkleri, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1982.; Şükrü Mehmet Sekban,Kürt Sorunu, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara, 1981.gibi bir kısmı Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Azerbaycan Kültür Derneği, Anadolu Basın Birliği gibi kuruluşlar tarafından 1980-1986 yılları arasında tekrar yayınlamıştır.

5. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Yukarı Kür ve Çoruk Boyları´nda Kıpçaklar-İlk Kppçaklar (M.Ö. VIII-M.S. VI. YY) ve Son Kıpçaklar (1118, 1195) ile Ortodoks-Kıpçak Atabekler Hükûmeti (1267-1578) (Ahıska/Çıldır Eyâleti Tarihi´nden),Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1992.

6. Fahrettin Kırzıoğlu, Kars Tarihi, I. Cilt, Işıl Matbaası, İstanbul, 1953, 640 s.; Anı Şehri Tarihi,San Matbaası,Ankara, 1982, 118 s.; 1855 Kars Zaferi, Kars´ı Tanıtma Derneği Yayını, İstanbul, 1955, 232 s. Kara Amid (Diyarbekir) Tarihçesi ve Abidelerinin Küçük Kılavuzu, Diyarbakır, 1956.

7. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Karadeniz Bölgesindeki Türk Boylarından Lazlar ve Hemşinlilerin Tarihçesi, Ankara, 1994, 16 s.

8. M. Fahrettin Kırzıoğlu,Kars İli ve Çevresinde Ermeni Mezalimi (Belge ve Risaleleri Sadeleştirme, Ekleme ve İzahlarla), Kars Turizm ve Tanıtma Derneği Yayınları, Ankara, 1970, 170 s. (Türkçe ve İngilizce, 2. bs. Ankara, 1995.; Türk Tarihinde Ermeniler (Komisyonla), Kafkas Üniversitesi Yayını, Ankara, 1999,  s. 9-76, 77-84.)

9. M. Fahrettin Kırzıoğlu, “Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu´da Hıristiyan Atabekler Hükûmeti-I (1268 - 1578)”, Bizim Ahıska, Yıl 4, Sayı 10, Bahar 2008, s. 12-17.; “Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu´da Hıristiyan Atabekler Hükûmeti-II (1268 - 1578)”, Bizim Ahıska, Yıl 4, Sayı 11-12, Yaz-Sonbahar 2008, s. 44-48.

10. M. Fahrettin Çelik (Kırzıoğlu), Malakanlar (Konferans-Broşür), Kars İl Basımevi, Kars, 1939.

11. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Her Bakımdan Türk Olan Kürtler, Çalışkan Basımevi, Ankara, 1964.

12. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Dede Korkut Oğuznâmeleri Işığında Karapapaklar, ErzurumTürk Ocağı Yayını, Erzurum, 1972, 32 s.

13. M. FahrettinKırzıoğlu,Rize ve Dolaylarında Bilinmeyen Tarih Gerçekleri (Broşür), Rize HOYTUR Derneği Yayını, Ankara, 1992.

14. M. Fahrettin Kırzıoğlu, Her Bakımdan Türk Olan Kürtler, Çalışkan Basımevi, Ankara, 1964.; “Aran/Gence-Karabağ´da Yiğirmidörtlü ile Otuzikili Adlı Ulusların Oymaklar ve Kür-Aras Kürtlerinin Menşei”,VI. Türk Tarih Kongresi Bildiriler (1961), Ankara, 1966, s. 263-413.

15. Aydın Taneri, Türkistanlı Bir Türk Boyu Kürtler, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1983.

16. Bkz. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Kitap Yayınları Seri-B, Enstitünün tüm yayınlarında liste halinde ek olarak verilmiştir.

17. Yaşar Kalafat, “Dadaşeli Anılarım”, Beyazşehir Palandöken, S. 23, Temmuz-Ağustos-Eylül 2017, s. 24-44.

18. Kalafat, agm.

19. Yaşar Kalafat, “Bir Devrin Perde Aralıkları ile Birlikte Millî Kimlik Konulu Stratejiler”, Prof. Dr. Abdülhaluk Mehmet Çay-35. Yıl Armağan Kitabı, İKSAD Yayınları, İstanbul, 2020,  s. 541-550.

20. Bahaeddin Ögel-Hakkı Dursun Yıldız-Fahrettin Kırzıoğlu-Mehmet Eröz-Bayram Kodoman-Abdulhaluk Çay, Türk Millî Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, (İlaveli 3. bsk.), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayını, Ankara, 1989.

21. Yaşar Kalafat, “Türk Kültür Coğrafyasının Sınırları Halk İnançları Kültüründen Hareketle Çizilebilir Mi?”, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Konferans Salonu, 13 Aralık 2016, Yeni Mahalle-Ankara.

22. Ahmet Turan, Halk Kültürü Bibliyografyası 1980-2015/Kalafatça, Berikan Yayınları, Ankara, 2015.

23. Yaşar Kalafat, Doğu Anadolu´da Eski Türk İnançlarının İzleri, Berikan Yayınevi, Ankara, 2010.

24. Yaşar Kalafat, Azerbaycan-İran-Anadolu-Irak Halk İnançları Hattı, Berikan Yayınevi, Ankara, 2012.

25. M. F. Kırzıoğlu, Her Bakımından  Türk Olan  Kürtler,Ankara, 1964.;  Kürtlerin Kökü, Diyarbakır´ı Tanıtma Derneği Yayını, Ankara, 1963, 32 s.; Kürtlerin Türklüğü, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Talebe Derneği Yayınları, Ankara, 1968, (2. bs. İstanbul, 1995), 134 s.

26. Fahrettin Kırzıoğlu, Dağıstan-Aras-Dicle-Altay ve Türkistan Türk Boylarından Kürtler, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayını, Ankara, 1984.

27. Yaşar Kalafat, Balkanlardan Uluğ Türkistan´a Türk Halk İnançları-I, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002. (İlk cilt ile serinin devamı (II-X) Berkan Yayınları tarafından çıkarılmıştır.)

28. Yaşar Kalafat, Bozulus Türk Kültür Coğrafyasında Karşılaştırmalı Halk İnançları, Berikan Yayınevi, Ankara, 2013.

29.Yaşar Kalafat, “Öteki Gülensoy”, Erciyes (Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Özel Sayısı), S. 331, Temmuz 2005, s. 4

30. Yaşar Kalafat, “Hocam Tahsin Parlak”, Palandöken, 29 Ekim 2011, s. 4.

31. Yaşar Kalafat (Editör), Anadolu Türk Ernolojisinde Hemşinliler-Horumlar-Grogoyenler-Lazlar, Berikan Yayınevi, Ankara, 2017.; Gregoryen Türklerde Halk İnançları, Berikan Yayınevi, Ankara, 2012.

32. Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler,Berikan Yayınevi, Ankara, 2015.

33. Bu projeye göre, Anadolu Karadeniz şeridi halk kültürü, halk kültürünün kapsamına giren bütün alanlarıyla uzmanlarınca incelenecek, inceleme sonucunda oluşan araştırmacı ve araştırma sonuçlarından oluşan yapılanma, her yıl yenilenen çalışmaları ile inceleme bölgesini ve kültürü incelenen halk kesimi sayısını artıracaktır.

34. Yaşar Kalafat, “Türk Kültür Coğrafyası Halk İnançlarında Geçmişten Günümüze Kaplumbağa”, Turque Diplomatique, Aralık 2018, S. 116, s. 2.

 

 

Üst düzey isim İstanbul'da dünyaya duyurdu! Hamas'tan İsrail'e tarihi çağrı

İlham Aliyev: Fransa, Hindistan ve Yunanistan, Ermenistan'ı silahlandırıyor

ABD Başkanı Biden, İsrail ve Ukrayna'yı kapsayan 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladı

ABD'nin Suriye'deki üssüne kamikaze İHA ve roket saldırısı düzenlendi

Zelenski: ABD yardımı, Ukrayna'nın ikinci Afganistan olmayacağının sinyalini verecek

Netanyahu: Hamas'a yakında acı verici darbeler indireceğiz

AB zirvesinde Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde Kıbrıs vurgusu

Rus basınında Gazze savaşı: "Biden yönetimi Tahran'a karşı kendi ekonomik tedbirlerini hazırlıyor"

Dubai'de yaşanan sel sonrası bulut tohumlama yöntemi tartışılıyor

Rusya'nın haftalardır düzenlediği en ölümcül saldırı | Can kaybı 18'e çıktı