Selim Çoraklı


TERÖRİST ÜLKÜ OCAKLARI!

ABD´li caniler, FETÖ şeytanı ve bazı Batılı alçak ülkeler istemese de ÜLKÜ OCAKLARI Müslüman Türk milleti var oldukça hep var olacaktır.


 

 

Selim Çoraklı

 

Yaşanan hadiselerle artık bir CIA yapılanması açığa çıkan FETÖ isimli şeytani yapının lideri Gülen, geçmişte dünyanın en büyük katil devletlerinden biri olan Ruslara karşı varlık mücadelesi veren Çeçenlere ve katil İsrail´in işgaline direnen Filistinlilere efendileri öyle emrettiği için terörist demişti.

Sadece Çeçenler ve Filistinlilere değil, dünyanın neresinde emperyalistlere karşı mücadele eden bütün gruplar FETÖ nazarında teröristti. ABD efendisi meseleye öyle bakmasını emrediyordu ve onun da diyet ödemekten başka yapacak bir şeyi yoktu.

FETÖ, 1980 öncesi, “Ne Amerika, Ne Rusya Ne Çin. Her Şey Milliyetçi Türkiye İçin” diyen ve emperyalizme karşı mücadele veren Ülkücülere de terörist demekte gecikmedi.

FETÖ, bir konuşmasında Türkiye´de emperyalistlerin temsilcisi komünistlere mücadele veren Ülkücülerin 1980 öncesi mücadelesini değerlendirirken, “Bu insanlar robotlaştırılıyor. Türkiye´de az insan öldürülmedi. O grup onu öldürttü, öbür grup diğerini. 12 Mart´ta da millet kanlı bıçaklıydı. Asker geldi müdahale etti. 12 Eylül´de yine millet kanlı bıçaklıydı. Millet birbirini öldürüyordu. Birbirini öldürerek bir yere varmaya çalışılıyordu. BUNLARIN HEPSİ TERÖRİSTTİ. O TARAF DA TERÖRİSTTİ, BU TARAF DA…” diyerek ülkücüleri ülkeyi yıkmaya çalışan komünistlerle bir görmüş ve hepsini terörist ilan etmişti. (Bu hususu 2014 yılında yayınladığım “Gülen´in Ağlattığı Müslümanlar” kitabımda genişçe işlemiştim.)

FETÖ´nün yıllar önce terörist ilan ettiği ülkücülerin çatı kuruluşu ÜLKÜ OCAKLARI şimdi de efendisi ABD´nin hedefinde terörist ilan edilmeye çalışılmaktadır. ABD Temsilciler meclisinde Ülkü Ocaklarının terörist olup olmadığının araştırılması için bütçe ayrılmış.

Bu haberi duyar duymaz, “Bu adi ve alçak faaliyetin arkasında kesinlikle FETÖ var ve yakında ortaya çıkar.” Diye geçirdim içimden. Dediğim kısa zamanda ortaya çıktı ve bu alçak saldırının arkasında da FETÖ olduğu açığa çıktı.

Bu gerçek bizzat ABD Ülkü Ocakları Başkanı Adil Alper Yiğiter aracılığıyla dünya kamuoyuna duyuruldu. Temsilciler Meclisi´nde kabul edilen ve içinde Ülkü Ocakları´nı hedef alan bir maddenin yer aldığı yasa tasarısına ilişkin çalışma yapan Demokrat vekil Dina Titus´un, FETÖ lideri Gülen´in manevi oğlu Enes Kanter´le ilişkisi olduğu ve bu hususta toplantılar yaptığı görüntülerini açıklayan Yiğiter meseleyi şu sözlerle açıkladı:

'Temsilciler Meclisi´nde kabul edilen tasarıda atfedilen suçlamaların Ülkü Ocakları ile hiçbir alakası yoktur. Yapılacak soruşturmadan çekinmiyoruz. Çünkü bizim saklayacak hiç bir faaliyetimiz yoktur. Rapor şayet siyasi sonuç güdülerek yazılmaz ise ABD Kongre üyeleri bize teşekkür edecektir. Bugüne kadar Amerika´da yaptığımız faaliyetlerde kanun dışı bir olay ile bir kez dahi anılmadık. Dahası, Kovid–19 salgını sürecinde yardım kampanyalarına dâhil olup, etnik köken gözetmeksizin ihtiyaç sahipleriyle ekmeğimizi paylaştık. Tasarıya öncülük eden Ermeni lobisi gibi görünse de bize ezelden düşman malum kesimin oynadığı etkin rolü görüyoruz. Milliyetçi Ülkücü Hareketi zan altında bırakarak, Türkiye iç siyasetine müdahale etme gayretini okuyoruz. Bizi çok iyi tanıyan Türk´e hasım kesim bilsin ki ne davamızdan vazgeçeriz, ne de vatanımızdan. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da liderimiz Devlet Bahçeli´nin emrinde, soydaşlarımızın hizmetinde, başı dik, alnı açık bir şekilde var olmaya devam edecektir. Amerikan anayasası ve kanunları çerçevesinde faaliyetlerimize devam edeceğiz.'

ABD durup dururken böyle alçak bir faaliyete imza atmadı elbette. Türkiye´de büyük darbe yiyen CIA yapılanması FETÖ, bunun intikamını almak için ne kadar milli kuruluşumuz varsa saldırmaktan asla vaz geçmedi. Milli ve manevi değerlerin en çaplı savunucularından olan Ülkü Ocakları hakkındaki kararı da bu intikam çerçevesinde gündeme sokturdu.

Değişik yazılarımda ve konuşmalarımda da belirtiğim gibi FETÖ, efendisi ABD´ye diyet borcunu ödemek için ülkemize karşı her türlü hainliği zevkle sergilemektedir.

Ülkü Ocakları hakkında sergilediği hainlikle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Temsilciler Meclisi´nin kabul ettiği tasarıyla ilgili tepkisini şu sözlerle dile getirmekte gecikmedi:

'ABD´nin Ülkü Ocakları bağlamında köksüz ve mesnetsiz iftira yığınağına tevessül etmesi korkunç bir yanlış, korkak bir saptırmadır. Yunan kökenli bir Demokrat Parti milletvekili tarafından 24 Eylül 2021 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi´ne verilen ´Ülkü Ocaklarının terörist bir organizasyon olup olmadığının´ araştırılmasıyla ilişkili tasarının kabulü yalnızca skandal, yalnızca skolastik bir karar değil, aynı şekilde Türkiye´ye karşı takip edilen düşmanca politikaların da bir parçasıdır. PKK/YPG/PYD´nin görüş ve kavrayış açısıyla Ülkü Ocaklarına yaklaşanlar, terörist organizasyonun bizatihi failleri, fanatik mensuplarıdır. Çünkü terörizme destek verenler, en az teröristler kadar mesul, melun ve mendeburdur.'

Ülkü Ocakları genel başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım da ABD´nin bu ahlaksızlığına gereken cevabı özetle şöyle vermiştir:

“ABD politikalarının bir görünen yüzü vardır bir de arka planda, asıl maksat ve hedefleri kapsamına alan insanlık dışı uygulamaları, sinsi ve illegal projeleri bulunmaktadır. Çocukları terör eylemlerinde kullanan PKK/PYD/YPG´ye açıkça destek vererek silah ve teçhizat veren ABD yönetimi, geçmişte olduğu gibi bugün de savaşlarda ölen milyonlarca insanın sorumlusu, mazlumların gök kubbeyi inleten çığlıklarının ise en büyük sebebidir. Türk milletinin göz bebeği olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı´nın faaliyetlerini, terör örgütü sıfatları ile bağdaştırmaya kalkan ABD Temsilciler Meclisi; Ermeni işgalciliğine destek veren ve Türk-İslam düşmanlarına kucak açan emperyalizmin merkezi bir yapısıdır. Ülkü Ocakları ile ilgili tasarıyı sunan Dina Titus´un, FETÖ´nün manevi oğlu Enes Kanter ile tasarı öncesi görüştüğünün ortaya çıkması Ülkü Ocaklarının içte ve dışta ne denli bir saldırı altında olduğunun açık bir göstergesidir. Ülkü Ocakları Türk milletinin 57. Alayıdır. 57. Alay Çanakkale´de albayından erine kadar şehit düşmüş birliğimizin adıdır. Eğer bir gençlik teşkilatı kendini böylesine ulvi bir yapıyla özdeşleştiriyorsa, o milletin geleceğinden asla endişe edilmez.”

Bilindiği üzere FETÖcüler ABD seçimlerinde Demokratları desteklemiş ve Hillary Clinton´a açıkça yardım etmişlerdi.

Peki, dünyanın en büyük katliamcısı ABD´nin ve onun kucağında büyüttüğü şeytani bir yapı olan FETÖ´cülerin iddia ettiği gibi ülkücüler ve ocakları olan Ülkü Ocakları terörist mi?

Böyle bir soruya “evet teröristtir” diyenlerin profiline baktığımızda aslında Ülkü Ocaklarının nasıl bir misyon üstendiğini açık biçimde görürüz. Atalarımız, “Eğer düşman sizi övüyorsa davanız adına kendinizden endişe edin. Eğer düşman sizi kötülüyorsa davanız adına sevinin.” İlkesi doğrultusunda FETÖ ve efendisi ABD´nin Ülkü Ocakları hakkındaki faaliyeti kendini ülkücü gören herkesi gururlandırır. Ülkü Ocaklarının yaptığı faaliyetler ABD, Fransa, Almanya, Hollanda gibi emperyalist ülkeleri rahatsız ediyorsa demek ki yolu doğrudur. Bilindiği üzere geçmişte de yukarıda ismi geçen ülkeler Ülkü Ocaklarını terörist gruplar içine almıştı.

ABD Canilerinin, FETÖ haininin veya batılı bazı terörist başı ülkelerin iddialarının doğru olup olmadığını anlamak için Ülkü Ocakları ve mensuplarının tarihine bakmak yeterli olacaktır.

Ülkücülüğün temel felsefesi insan sevgisi ve saygısı üzerine kurulmuştur. Bu gerçeği Ülkücülerin Başbuğu Alpaslan Türkeş, 'Ülkücülük; her şeyden önce sevgi demektir, İnsana saygı demektir. Türk milletine sadakatle bağlılık demektir.'

şeklinde açıklamıştır. Ülkücülerin fikir üstatlarından olan S. Ahmet Arvasi de ülkücüleri tarif ederken, “Ülkücü İman, aşk, aksiyon ve karakter insanıdır.” Diyerek ülkücülerin kökü mazide olan mukaddes bir dava olan İslam´ın Türk neferleri olduğunu dile getirmiştir.

Ülkü Ocakları ABD canilerinin açıklamalarının aksine kurulduğu andan itibaren milli ve manevi değerleri kuşanan idealist bir nesil yetiştirmek için çalışmış seçkin bir kurum olmuştur. Bu gerçeği görmeden ya da görmek istemeden Ülkü Ocakları´nı terörist ilan edenler milletin milli ve manevi değerlere sahip gençliğe sahip çıkmasını istemeyen ihanet şebekelerinden başkası değildir. Dünyanın en kanlı ve katil devleti olan Conilerin Temsilciler Meclisi´nin Ülkü Ocakları hakkındaki kararı da, tamamıyla Müslüman Türk´e düşmanlık besleyen hukuksuz, ahlaksız bir hezeyandan başka bir şey değildir.

Ülkü Ocaklarını tanıyanlar iyi bilirler ki, bu güzide kurum kurulduğu andan itibaren Türk milletinin onur ve gururu olmuş, unutturulmak istenen milli ve manevi değerlerin yılmaz savunucusu olarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

Bugün faaliyetlerini Türkiye Cumhuriyeti içinde ve dışında hukuk çerçevesi içinde yürüten Ülkü Ocaklarının gayesi, okuyan, araştıran, alanında uzman, İslam imanı, ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuuruna sahip Türk gençlerinin sayılarını çoğaltmaktır. Bu hususta ABD´li Coniler ve FETÖ gibi CIA beslemesi örgütler ne düşünürse düşünsün Ülkü Ocakları milli ve manevi değerlerle ayakta durmakta ve bu çerçevede kendisine gösterilen hedef doğrultusunda yılmadan, yıkılmadan, bıkmadan, bıktırılmadan hedefine yürümeye çalışmaktadır.

Ülkü Ocakları mensubu ülkücüler ise, inandığı hedefe varmak gayesiyle, yorulup yılmadan, bıkıp usanmadan fazilet ve cesaretle, fedakârca çalışan yiğit kimselerdir.

Ülkü Ocaklarında yetişen Türk-İslâm ülkücüleri, kendini Allah (cc) ve Resul´ünün (sav) davasına adamış, bu uğurda canını, malını, makam ve mevkiini fedaya hazır, şanlı ve mukaddes Ay-Yıldızlı Al bayrağın gölgesinde dövüşen, nefsini düşünmeyen ve ülküsünde fâni olmuş yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı Türk tarihinin yoğurduğu ulvî kadrodur.

Ülkü Ocakları bir kurum olarak var olduğu günden beri küfrün bütün oyunlarını bozan, cesaretini kıran, yolunu kesen bu dinamik kadro olmuş, düşmanlara korku salarken dostlara da güvenli bir liman olmuştur. Ülkü Ocaklarının bu misyonunu bilen başta ABD Conileri, yerli uşakları olan FETÖ ve bazı Batılı ülkeler alçakça saldırılarla bu güzide kurumu terörist ilan etmeye çalışmaktadır.

Ülkü Ocaklarının terörist olmadığının en büyük delili bizzat ABD´li ve Batılılar tarafından terörist ilan edilmeye çalışılmasıdır. Ülkü Ocakları gerçekten onların iddia ettiği gibi terörist bir kurum olsaydı, ABD´nin terörist PKK/PYD gibi teröristleri besledikleri gibi Ülkü ocaklarını da besler ve silah yardımı yaparlardı.

Hülasa etmek gerekirse Ülkü Ocakları bu milletin içinden doğmuş, milli ve manevi değerlerle beslenmiş, yetiştirdiği gençleri de inandığı değerler uğruna her türlü fedakârlığı yapabilecek donanıma çıkarmıştır. Ülkü Ocaklarında yetişen gençler İslam´ın imanından, ahlakından beslendiği için insan sevgisi ile dolmuş, doymuş ve bunu milletin bütün fertlerine aşılamak için çalışmaktadır. ABD´li Conilerin, FETÖ isimli şeytani yapılanmanın veya bazı Batılı ülkelerin bu yerli ve milli kuruluşu terörist ilan etmeye çalışması Ülkü Ocaklarının milletin izinde ve hizmetinde olduğunun da en büyük delilidir.

ABD´li caniler, FETÖ şeytanı ve bazı Batılı alçak ülkeler istemese de ÜLKÜ OCAKLARI Müslüman Türk milleti var oldukça hep var olacaktır.

 

 

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasından endişe ediliyor

MHP lideri Bahçeli: Yeni bir dünya savaşı cinayettir

Avrupa bu itiraf ile çalkalanıyor... Polonya Başbakanı Tusk'tan savaş uyarısı: Hazır değiliz!

Rusya, Ukranya'nın en büyük özel elektrik şirketine saldırdı

İsrail ordusu Halep'i vurdu: 38 kişi öldürüldü

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!