Cumhurbaşkanı´nın Blomberg TV Mülakatı

Bloomberg TV

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Alınan ifadelerde bu işin başının Pensilvanya´da olduğunu Genelkurmay Başkanı´mızın emir subayı söylüyor. Hatta orada bir general, o da diyor ki isterseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen´le görüştürelim diyor. Kime? Genelkurmay Başkanı´na diyor. Bunların şimdi hepsi kayıtlarda var. Daha neyi ispat edeceğiz ki? Bütün bunların hepsini biz Amerika´daki yetkililere gönderdik, gönderiyoruz. Biz öyle bir geçmiş yaşadık ki... Mesela Amerika bize dedi ki; şu 10 tane teröristi yakalayın ve bize verin. Beraberiz ya, dayanışmamız var ya, biz dokuzunu yakaladık ve bunları yakaladıktan sonra da Amerika´ya teslim ettik. Şimdi aynı şeyi, Milli Güvenlik Kurulunun strateji belgesine girmiş olan böyle bir örgütün başını biz istiyoruz. Biz sizinle stratejik ortağız. NATO´da beraberiz. İstiyoruz, ver bunu biz yargılayalım. Gereğini biz yapalım ama mahkeme karar verecek diyorlar. Kusura bakmayın da yani biz bu tür mahkemelerin vereceği kararları bekleyemeyiz ki. Bu suç sizde işlenmedi. Bu suç bizde işlendi. Bizde işlendiğine göre bunun kararını bırakın da biz verelim. 

SUNUCU JOHN MICKELTHWAIT: Amerika´nın bir müttefiki olarak üzerinde çalıştığınız başka bir konu da elbette Suriye´dir. Ülkeye Türk birliklerini soktunuz, mültecileri korumak için Büyük Kanyon kadar büyük görünen bir tampon bölge inşa ediyorsunuz. Bizim, sizin desteklediğiniz bir Amerika-Rusya barış planımız vardı. Geçtiğimiz hafta her iki tarafın birbirini suçlamasıyla bu anlaşma bozulur gibi oldu. Siz, 'Bu planın bozulmasında suçlu olan kim?' diye sorabilecek dürüst bir aracı gibi görünüyorsunuz. Bu Amerika´nın mı yoksa Rusya´nın mı hatası?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Şimdi burada tabii özellikle bir gerçeği tespit etmemiz lazım. Şu anda Suriye´ye ne Amerika bizim kadar yakındır ne de Rusya. Bizim Suriye ile sınırımız 911 kilometre. 911 kilometre sınırın dışında, bizim özellikle sınır boylarındaki şehirlerimizde yaşayan vatandaşlarımızın Suriye´nin sınır boylarında yaşayan Suriye halkıyla akrabalık bağları var. Biz o kadar iç içe girmişiz fakat bütün bunlara rağmen öyle ya da böyle Suriye şu anda karışık durumda. Sadece Suriye değil, Irak da öyle. Şimdi söylenen ne? Suriye´deki DEAŞ terör örgütünü çökertmek. Peki, DEAŞ terör örgütünü neyle çökerteceğiz? Amerika´ya baktığımız zaman diyorlar ki PYD, YPG, bunlarla çökerteceğiz. Koalisyon güçleri olarak kaç ülke var şu anda Suriye´de? 65 ülke var. Diyoruz ki bakın bu PYD, YPG, bunlar da terör örgütüdür. Yani bir terör örgütü bir başka terör örgütüyle çökertilir mi? Yanlış yapılıyor.

MICKELTHWAIT: Bugün bile ABD Savunma Bakanı YPG´yi desteklemeye devam etmekten bahsediyordu. Bu sizin için bir nevi büyük bir endişe kaynağı mıdır?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Endişe kaynağıdır. Mesela üç gün önce Amerika iki uçak dolusu silah indirdi. Nereye? Kobani´ye. Kime? PYD´ye, YPG´ye. Yani dünyanın gözleri önünde çok ciddi bir yanlış yapılıyor. Şimdi el Nusra terör örgütü. El Nusra da aynı şekilde DEAŞ´la savaşıyor. Eğer DEAŞ´la savaşanlar terörist değilse o zaman el Nusra da terörist değil. Fakat PYD, YPG, bunlar ülkemdeki terör örgütü PKK´nın düşük çocuklarıdır. Beraberdirler. Aynıdırlar. Biz diyoruz ki 65 tane şu anda koalisyon içinde ülke olduğuna göre gelin beraberce biz bu DEAŞ´ı burada çökertelim. Bundan hiç endişeniz olmasın. Bunu beraber yaparız ve siz burada kalkıp da teröristler içerisinde böyle bir ayrıma giderseniz Türkiye´ye kötülük yapmış olursunuz çünkü biz şu anda bu savunduğunuz terör örgütünden rahatsızız. Bunlar, bizim ülkemiz için tehdit oluşturuyorlar ve şu anda siz onlara silah vermek suretiyle bizim geleceğimize yönelik bu tehdit unsurlarını güçlendiriyorsunuz.

MICKELTHWAIT: Rusya ve Amerika konusunda, size geçen hafta olanlarda kimin suçlu olduğunu başlangıçta sormuştum.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Ona gelince, bu son olayda yani Birleşmiş Milletler konvoyunu bombalayanların ben rejim olduğu inancındayım. Yani bizzat rejim bu bombalama işlemini yaptı. Bizim istihbaratımızdan aldığımız bilgiler bu istikamette. Hemen arkasında da zaten bizim insani yardım taşıyan Kızılay´ımız vardı. Bu hadise olunca bizimkiler girmedi ve böylece ertelemiş oldular bu yardımı. Böyle bir durum söz konusudur.(ABD,Bloomberg TV-2.09.2016)