Tarih: 20.05.2016 16:20

Dünya İnsani Zirvesi...Son Fırsat

Facebook Twitter Linked-in

 

Mevlüt Çavuşoğlu

Küçük Aylan Kurdi´nin geçen yaz trajik ölümü, yarattığı öfke ve şoka rağmen pek bir şey değiştirmemişe benziyor. Bu, ortak vicdanımıza yönelen, üzücü ve acımasız bir olaydır; gerçekten hala insanlık diye bir şey kaldıysa.

Konu ünlüler olduğunda çok etkili olan sosyal medyanın gücü, yardım seferberliği söz konusu olduğunda tepetaklak oldu. Daha da ötesi, altı ay önce Aylan´ın ölümünün ardından yine sayısız masum erkek, kadın ve çocuk hayatlarını kaybetti, oysa bunlar engellenebilirdi.

Büyük insani krizlerle yüzleştiğimiz doğru. Son Dünya Savaşı´ndan bu yana görülmemiş krizlerle. Ancak bu, gösterilen küresel duyarsızlık için bir açıklama olamaz.

Doğal felaketler yaşanan ölüm ve göçlerin hala en önemli sebepleri arasında yer alırken bugün insani krizlerin büyük bir kısmının çatışma kaynaklı olduğu görülüyor. Bunun en belirgin örneği, dış destekli bir katliamcının, ayrım gözetmeksizin kendi halkını hedef aldığı ve cezasız kaldığı Suriye´de görülüyor.

Suriye ile beraber Orta Doğu, Asya, Afrika veya başka bir yerde insani krizler sınırların ötesine taşıyor. Bugün dünya çapında 125 milyon insanın yardıma ihtiyacı var. Yerinden edilmişlerin sayısı son 10 yılda iki katına çıktı ve 60 milyona ulaştı. Bu rakamlar, başedilmesi giderek zorlaşan insani krizler, onları çözmekteki acizliğimiz, hazır olmayışımız ve kısıtlı kaynaklar ile artan ihtiyaçlar arasında derinleşen mali uçurum sebepli yaşanan insani ızdırabın kanıtı olarak kendini gösteriyor.

Bir şey yapılmalı! Türkiye bu yolda öncülük ediyor. Sadece örnek çalışmalarda bulunarak değil, uluslararası toplumun da faaliyete geçmesine yönelik teşvik edici girişimleriyle de.

Türkiye bugün, büyük insani yardım bağışçısı olmasının yanı sıra aynı zamanda en büyük -üç milyonu aşan- mülteci nüfusuna da ev sahipliği yapıyor. Buna sebep başta Suriye´deki savaştır. Barınma olanağının sağlanması ve ücretsiz sağlık hizmeti, eğitim ile sığınmacılara meslek edindirme gibi hayati hizmetlerin sunulması, Türkiye´nin geniş ölçüde kendi başına sırtlandığı büyük bir mali yüktür.

Bu önemli anlarda İstanbul, 23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde düzenlenecek BM´nin ilk Dünya İnsani Zirvesine ev sahipliği yapacak. Ev sahibi olarak Türkiye´nin seçilmesi tesadüf değil. Bu Zirve, yürüttüğümüz başarılı insani yardım diplomasisinin zamanında fark edildiği anlamını taşıyor.

Dünya İnsani Zirvesi, insani yardım sistemine yük olan zorlukların çözümü için hayati bir platform sağlayacaktır.

Çaresizce insani yardıma ihtiyacı olanlar için sorunlara çözüm bulmamız adına tüm dünya liderlerini, BM´nin İstanbul´daki İnsani Zirvesine katılmaları ve bizimle çalışmaları için davet ediyorum. (Bosna Hersek,El Cezire Balkans-19.05.2016)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —