2025'te dünya nereye gidiyor? Trump'ın dönüşü ve Ukrayna savaşının geleceği

2025

Mayis Alizade

2025 yılı, Amerikan tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak. Beyaz Saray'da yapılacak devir teslim töreni, ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump'ın tekrar göreve başlamasıyla gerçekleşecek. Trump'ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması, dünya çapında büyük bir heyecan uyandırıyor. Trump'ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması, uluslararası politika üzerinde de derin etkiler yaratacak. Bu gelişme, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının geleceğini şekillendirecek bir dizi değişikliğin habercisi olarak görülüyor.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, 2025'teki Amerikan seçimleriyle bağlantılı olarak kritik bir aşamaya gelmiş durumda. Bu savaşın geleceği, büyük ölçüde Amerika'nın başkanlık politikasına ve Beyaz Saray'daki yeni yönetimin alacağı kararlara bağlı olacak. Rusya, özellikle Donbass bölgesinde toprak kazanmaya devam ederken, Ukrayna da karşı saldırılarla Rusya'nın zayıflamasını amaçlıyor. Trump'ın başkanlıkta olması, Rusya'ya karşı bir yumuşama ya da stratejik değişiklik getirebilir. Bu, Ukrayna için zorlu bir dönemeç olabilir.


Rusya'nın askeri stratejileri

Rusya, savaşın seyrinde toprak kazanımlarını sürdürmekle birlikte, aynı zamanda iç bölgelere yapılan Ukrayna saldırıları karşısında askeri hazırlıklara ağırlık veriyor. Özellikle yılbaşı tatilinin ardından yeni bir askeri operasyon düzenlenmesi bekleniyor. Bu operasyonlar, sadece Ukrayna'ya yönelik değil, aynı zamanda Rusya'nın iç bölgelerine de zarar veren saldırılara karşılık verme amacı güdüyor. Kuzey Kafkasya ve Tataristan gibi bölgelere yönelik olası adımlar, Rusya'nın stratejik hamlelerini belirleyecek. Savaşın uzun vadeli etkileri, sadece cephede değil, Rusya'nın iç yapısında da kendini gösterecek gibi görünüyor.


Batılı yaptırımlar ve ekonomik baskılar

Batılı ülkeler, Rusya'ya karşı yoğun yaptırımlar uygulamayı sürdürüyor. Bu yaptırımlar, Rusya'nın finansal sistemi üzerinde büyük bir baskı yaratıyor ve ülkenin ekonomik büyümesini engelliyor. Rusya'nın uluslararası ticaretteki temel para birimi olan doların kullanımının kısıtlanması, ülkenin ekonomik yapısını zorluyor. Dolar ve diğer küresel para birimleri ile yapılan ticaretin azalması, Rusya'nın ekonomik krizle daha da yüzleşmesine yol açıyor. Bu yaptırımlar sadece Rusya'nın iç ekonomisini değil, aynı zamanda ona destek veren ülkeleri de etkiliyor.


Azerbaycan ve Belarus'un stratejik durumu

Azerbaycan, Rusya ile olan ilişkilerini güçlendirmeye devam ederken, Batı ülkelerinin eleştirilerine karşı sert bir tutum sergiliyor. Azerbaycan'ın içindeki medya özgürlüğü ve demokratik reformlar konusundaki sıkıntılar, Batı ile olan ilişkilerini geriyor. Aynı şekilde Belarus, Rusya'nın yanında yer alarak Batı'dan gelen eleştirilere karşı duruyor ve bu tutumunu devam ettiriyor. Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko, uluslararası arenada yalnızlaşmış olsa da, Rusya'nın desteğiyle iktidarını sürdürmeye devam ediyor. Bu iki ülkenin tutumu, geniş çaplı küresel güç dengelerini etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.


Çift kutuplu dünya ve küresel güç mücadelesi

Rusya'nın stratejik hamleleri, dünyadaki küresel güç mücadelesinin bir yansıması olarak önem kazanıyor. Putin, Batı'nın demokrasi anlayışına karşı bir "çift kutuplu dünya" vizyonunu savunuyor. Bu vizyon, demokrasi ile otoriterizmin çatıştığı bir dünya düzenini şekillendiriyor. BRICS ülkeleri, Avrasya Ekonomi İttifakı ve diğer benzer oluşumlar, Batı ile karşıt bir blok oluşturuyor ve küresel siyasi mücadeleye etki ediyor. Bu güç mücadelesi, sadece askeri ve ekonomik değil, ideolojik bir çatışmaya da dönüşüyor.


Güney Kafkasya'daki siyasi çatışmalar

Güney Kafkasya, Rusya'nın etkisi altındaki stratejik bir bölge olarak önemli bir noktada bulunuyor. Gürcistan ve Ermenistan, Batı ile ilişkilerini geliştirmeye çalışırken, Rusya'nın da etkisi altındaki ülkeler arasında yer alıyor. Gürcistan'daki iç çatışmalar, ülkedeki yönetimsel bölünmeleri ve Batı ile olan ilişkiyi karmaşık hale getiriyor. Ermenistan, Batı ile temkinli ilişkiler kurarken, Rusya'nın güdümünde olmaktan çıkma yolunda zor bir süreçten geçiyor. Bu ülkelerdeki siyasi hareketlilik, küresel güç dinamiklerine önemli ölçüde etki ediyor.


Azerbaycan'daki medya ve demokrasi sorunları

Azerbaycan, hükümetin medya üzerindeki baskısı ve gazetecilere yönelik tutuklamalarla dikkat çekiyor. Ülkede basın özgürlüğü büyük tehdit altında ve uluslararası toplum, Azerbaycan'daki bu durumu eleştiriyor. Ancak Azerbaycan yönetimi, Batı'nın bu eleştirilerine karşı sert bir tutum sergiliyor ve iç işlerine karışılmaması gerektiğini belirtiyor. Ülkedeki yolsuzluklar ve adaletsiz yargı sistemleri de halkın güvenini sarsıyor. Azerbaycan'ın uluslararası alandaki konumu, bu iç sorunların gölgesinde şekilleniyor.


Savaş ve diplomasi: Gelecekteki olasılıklar

Sonuç olarak, dünya politikasının geleceği, Rusya-Ukrayna savaşının seyrine, Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarına ve Orta Asya ile Doğu Avrupa'daki stratejik gelişmelere bağlı olarak şekilleniyor. Donald Trump'ın ikinci döneminde Amerika'nın dış politikasında nasıl bir değişim yaşanacağı, bu küresel siyasi arenadaki en önemli belirleyici faktörlerden biri olacak. Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan gibi ülkelerdeki gelişmeler, sadece bölgesel değil, küresel çapta da önemli değişikliklerin habercisi olabilir. Bu bölgelerdeki siyasi ve askeri hamleler, dünya çapındaki güç dengelerini daha da şekillendirecek.

 



Şu bizim "Türk dünyası" vakamız… Özal hayatını kaybetmişti

Mayis Alizade

Trump'ın dönüşü ve 2025'te dünya sistemi: Çift kutuplu düzen gerçekten mümkün mü?

Mayis Alizade

Savaş, TürkAkım'ın gücünü pekiştiriyor mu?

Mayis Alizade

"Filin zücaciye dükkanına girmesi" öncesinde "çift kutuplu dünya" hayali

Mayis Alizade

Dünya

Şu bizim "Türk dünyası" vakamız… Özal hayatını kaybetmişti

Trump'ın dönüşü ve 2025'te dünya sistemi: Çift kutuplu düzen gerçekten mümkün mü?

Savaş, TürkAkım'ın gücünü pekiştiriyor mu?

"Filin zücaciye dükkanına girmesi" öncesinde "çift kutuplu dünya" hayali

Paşinyan Moskova'ya "Ya Herro ya Merro" demeyi sürdürüyor

Trump'tan Putin'e yeni mesajlar: Yeni bir diplomasi dönemi mi?

MİT, Reyhanlı'daki terör saldırısının faillerinden Muhammed Dib Koralı'yı Suriye'de yakaladı

Türkiye, Suriye'ye enerji tedarikini artıracak

“Türkiyesiz Cennete Bile Gitmem”

İran uzmanı Talebi: İran ve Suudi Arabistan arasındaki bu "acı ve tatlı paradoksal yakınlaşma", bölgenin geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor

İsrailli gazeteci Gurevich: Türkiye ile İsrail arasında herhangi bir gerilim yaşanma ihtimali görmüyorum

Milli Uçak Gemisi (MUGEM)'le değişecek jeopolitik dengeler

Trump, Rusya ve Azerbaycan: 20 Ocak sonrası dünyada neler değişecek?

Sözlü baskılar yaptırımlara dönüşür mü?

Nikol Paşinyan'ın yenilgiden sorumlu tuttuğu general hapse atıldı

Nazım’ı küçük yaşta görmek ve tanımak kaderimde varmış

ÇAĞDAŞ İNSAN İLKEL İNSANDAN NE KADAR FARKLI?

BAŞAKŞEHİR KAYMAKAMINA ZİYARET

Uçak trajedisini geride bırakıp, kara sınırı trajedisiyle devam ederken...

Kapalı sınırlardan ölüme uçmak... Azerbaycan yolcu uçağı, neden Çeçenistan'ın başkentine inemeyip de Hazar Denizi'nin doğu kıyısında yere çakıldı?

2025'te dünya nereye gidiyor? Trump'ın dönüşü ve Ukrayna savaşının geleceği

Suriye'deki PKK tünelleri

Erzincan ve Erzurum petrol heyecanı... Denizden sonra şimdi sıra karada

ABD, Çin ile rekabetini nasıl kaybediyor?

Prof. Dr. Hasan Oktay: Trump yemin edip koltuğa oturana kadar Ukrayna krizi daha da derinleşecek

"Gülmeyi hepten bırakmış gibiyim…" Putin, yıllık basın toplantısında neleri itiraf etti?

"Vefa"nın sadece bir semt ismi olmadığını kanıtlamak için... Silah almak mı?

“TÜRK’ÜN DERGİSİ KIBRIS ÖZEL SAYISI

Suriye denkleminde son durum

"Suriye, Türk himayesine giriyor"; "İsrail ve Türkiye çıkarları Suriye'de çatışıyor"

Yükleniyor