• BIST 100

    10045,7%-0,37
  • DOLAR

    32,36% -0,38
  • EURO

    34,72% -0,20
  • GRAM ALTIN

    2408,87% -0,56
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00

´AB, Rusya´nın dönüş yapmasını istemiyor´

´AB, Rusya´nın dönüş yapmasını istemiyor´

BM gözetiminde Ocak 2017´de yapılacak görüşmeler öncesi, Kıbrıs başlığına dönük ilgi de arttı. Prof. Dr. Mustafa Türkeş, Akdeniz havzasında genişleme arayışlarının sonucu olarak Kıbrıs´a yönelen AB´nin Rusya´nın ağırlık k

 

Görüşmelerin başlamasına yaklaşık bir ay kalmışken, siyasi liderlerin yaptıkları açıklamalarla Kıbrıs başlığı bir kez daha kamuoyunun gündeminde.

Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi altında yapılan görüşmelerin son turu Kasım 2016´da Cenevre´de yapılmış  ancak taraflar Kıbrıs´ın Güney ve Kuzey kesimlerini tek devlet altında birleştirme konusunda anlaşmaya varamamıştı.

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiyadis ile Kuzey Kıbrıs lideri Mustafa Akıncı 9 Ocak´ta Cenevre´deki BM ofisinde bir araya gelecekler.

3 gün sürecek görüşmelerden sonra 12 Ocak´ta İngiltere, Türkiye ve Yunanistan´ın da dahil olduğu beşli konferansa geçilecek.

Belçika´nın başkenti Brüksel´de temaslarda bulunan Akıncı, bu hafta Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Kıbrıs´ta gelinen son noktayı değerlendirdiklerini belirterek, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu´nun da üzerine düşen bazı görevler olduğunu belirtti.

Kıbrıs başlığına ilişkin açıklama yapan bir diğer isim olan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise ‘AB´nin 2 toplum arasındaki soruna çözüm bulma çabalarını olumlu karşıladığını ancak çabaların başarıya ulaşılıp ulaşılamayacağını söylemek için henüz erken olduğunu´ kaydetti.

Hem ekonomik hem de siyasi krizle boğuşan AB´nin adaya dönük ilgisinin kaynağı ne, Avrupa çözüm sağlanmasında etkili olabilecek mi?

‘AB, RUSYA´NIN DÖNÜŞ YAPMASINI İSTEMİYOR´

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Profesör Doktor Mustafa Türkeş, Sovyetler Birliği´nin çözülmesinin ardından uluslararası düzlemde bir boşluk oluştuğunu ve bu fırsatı değerlendirmek isteyen Avrupa Birliği´nin Akdeniz havzasında genişleme arayışına girdiğini, tutunabileceği tek yerin ise Kıbrıs adası olduğunu belirtti.

AB´nin bu konuda tam başarıyla ulaşamadığını, Kıbrıs´ın Rusya için de önemli olduğunu ve bir rekabet yaşandığını kaydeden Türkeş, Avrupa´nın son dönemdeki hamlelerine ilişkin olarak ise şunları söyledi:

'AB bir an önce Kıbrıs´ta daha önce edinmiş olduğu mevziyi konsolide etmek istiyor. Rusya´nın tekrar bir dönüş yapmasını istemiyor. İkincisi, İsrail´den tutun Mısır, Türkiye, buraların her biri, Münhasır Ekonomik Bölge diye oluşturulan, Kıbrıs adasının etrafındaki alanı parselleme girişimi yeni sürtüşmelere yol açıyor. Kıbrıs´ta çözüm o açıdan AB´nin işine gelen bir şey. Eğer elinde net bir tablo çıkarsa, AB hukukunu ona göre biçimlendirecek. Dolayısıyla Avrupa Birliği, Akdeniz havzasında ayakları yere basan bir hale dönüşmek istiyor.'

‘İNGİLTERE, NATO´YU ORADA İSTEMEZ´

AB´nin Kıbrıs çabalarını desteklendiğini açıklayan NATO´nun adaya dönük özel bir ilgisi bulunmadığını dile getiren Türkeş 'NATO´nun oraya girmesi kolay değil. Kıbrıs´ta neredeyse 5 farklı aktör var. Oraya ne olarak, hangi sıfatla girecek? Kıbrıs´ın NATO için ne kadar önemi var? NATO´nun zaten güya kaçak, kayıp ve de teröristleri takip edip yakalamak için bir gemisi var. O gemi sürekli Akdeniz´de. Akdeniz havzasında ve Ortadoğu´da, bütün taramalarını oradan yapıyor zaten. Dolayısıyla Kıbrıs´ın NATO´ya ekstra katacağı bir şey yok. Ayrıca İngiltere çok taraftar olmaz. Çünkü İngiltere orada üslerini AB hukukuna kaydettirdi. NATO´nun girmesi, İngiltere´nin iki üssünün tartışmalı hale gelmesine yol açar. Orada ‘NATO olsun´ diyecek bir aktör yok' dedi.

‘UÇAK DÜŞÜRÜLDÜĞÜNDE BİLGİLERE İNGİLTERE TÜRKİYE´DEN ÖNCE SAHİPTİ´

Akdeniz´de üstünlük kurmak için kilit konumdaki yerlerden birisinin Kıbrıs olduğunu ve adanın stratejik önemini tekrar ürettiğini kaydeden Türkeş, Türkiye´ye ait uçak düşürüldüğünde Ankara´nın ihtiyaç duyduğu bilgilere, İngiltere´nin adadaki radarları sayesinde sahip olduğunu anımsattı:

'Akdeniz havzasında hegemonya nasıl oluşturulur derseniz, dört büyük ada vardır orada. O dört büyük adayı kim elinde tutarsa, oradaki hegemonyayı belirleyebilir. Dolayısıyla hiç kimse o adadan vazgeçmek istemeyecektir. Avrupa Birliği´nin önem atfetmesinin temel nedeni, bölgedeki varlığını hissettirebilmek içindir. Şöyle düşünün; Suriye tarafından Türkiye´nin uçağı düşürüldüğünde, Türkiye bir türlü niye, nasıl düşürüldüğünü öğrenemedi. Halbuki, Kıbrıs adasında radarları bulunan İngiltere bunu biliyordu. Yani Kıbrıs adası o stratejik önemini yeniden ve yeniden üretiyor.'

‘KRİZDEKİ AB, KIBRIS´TAKI MALİ SORUMLULUĞU ALAMAZ´

Mustafa Akıncı, Brüksel´deki temaslarının ardında yaptığı açıklamada, AB´den bazı beklentilerinin olduğunun da altını çizdi. Bulunacak çözümün hayata geçmesi için desteğe ihtiyaç duyulacağının altını çizen Kuzey Kıbrıs lideri 'AB´nin de ciddi bir finansal desteğinin de olacağını beklememiz lazım' dedi.

Avrupa Birliği´nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda başarıya ulaşma şansını değerlendiren Türkeş, AB´nin ciddi bir kriz içinde bulunmasından ötürü bu konuda kapasitesini ne kadar kullanabileceğinin tartışmalı olduğunu ifade etti. Çözümün hızla gerçekleşmesinin özellikle belirli başlıklardan ötürü zor olduğunu belirten Türkeş 'Mal-mülk meselesini çözebilmek kolay değil. Çok yüklü paralara ihtiyaç var. Kim karşılayacak? Yok. Hele hele Avrupa Birliği´nin böyle bir kriz içerisindeyken, Kıbrıs´ta böyle bir mali sorumluluğu üzerine alacağına hiç ihtimal vermiyorum' dedi.

Türkeş, Akdeniz´deki varlığını sağlamlaştırmak isteyen Kıbrıs´ın Rusya açısından da önem taşıdığını belirterek 'İngiltere ve ABD´nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi´ne sunduğu 21 Nisan 2004 tarihli bir tasarı var. Kıbrıs´ı yeni bir valilik haline getirme tasarısıydı. O tasarıyı bozan şey, Rusya Federasyonu oldu, Güvenlik Konseyi´nde veto ettiği için. Rusya´nın yaptığı şeyin Türkiye açısından da, Kuzey Kıbrıs´ta bulunan Türkler açısından da doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Yoksa tamamen azınlık durumuna düşme riski çok yüksekti' dedi.

Kıbrıs´ta çözümün sağlanabilmesi için adanın askerden arındırılmasının anlamlı bir başlangıç olacağının altını çizen Türkeş 'İngilizlerin üslerinden vazgeçip tamamen çekilmesi gerekir. Eğer İngilizler bunu yapmayacak olursa, diğerleri niye çekilsin?' ifadelerini kullandı.




16.8° / 12.2°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor