10219,59%0,01
32,21% 0,01
34,77% -0,24
2427,07% -0,70
3925,56% -0,46
Strazburg´da devam eden AP Genel Kurulu´nda, Sosyal Demokrat Grubun Slovenyalı üyesi Tanja Fajon´un hazırladığı, sığınmacıların üye ülkeler açısından durumu ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde ortak sığınmacı politikası geliştirme konulu rapor ele alındı.
Daha önce Avrupa Komisyonu tarafından uygulamaya konulan sığınmacılar yönergesinin geliştirilerek tüm üye ülkelerde genel uygulama haline getirildiği yeni düzenlemeyle sığınmacı statüsü kazanmış kişiler üye ülkelerde 5 yıl oturma izni alabilecek. Bu süre bittiğinde 5 yıl daha uzatılabilecek.
Oylamada 13´e karşı 40 kabul ve 4 çekimser oyuyla Genel Kurul´dan geçen düzenleme, üye ülkeler arasında sığınmacıların kabulü ve işlemlerinin yapılmasında aynı yöntemin uygulanmasını zorunlu kılıyor. Yeni düzenlemeye göre, sığınmacıların başvuruları tüm üye ülkelerde aynı şart ve normlarda değerlendirilecek.
SIĞINMACI VE KORUMA ALTINA ALINAN KİŞİ AYRIMI KALKIYOR
Uygulama ile sığınmacı ve koruma altına alınan kişiler ayrımı da kaldırılıyor.Milletvekilleri, sığınmacıların geldikleri ülkelerdeki şartların değişmesi durumunda sığınmacı statülerinin yeniden gözden geçirilmesi talebine karşı çıkarken, bu kişilerin daha önce ağır suçlar işlediklerinin ortaya çıkması durumunda ise haklarındaki koruma kararının kaldırılabileceğine onay verdi.
Yeni uygulama AB ülkelerine gelen çocuk sığınmacılar için de geçerli olacak. Çocuk sığınmacıların üye ülkelerdeki tüm çocuklarla eşit haklara sahip olacağına vurgu yapılan düzenlemede, bu çocukların mümkün olduğunca yakınlarına, bakıcı ailelere veya bu amaçla hazırlanmış özel merkezlere yerleştirilmesi şart koşuluyor.
´YENİ BİR UMUT IŞIĞI DOĞURDU´
Raportör Fajon, ´5 yıllık oturma izninin sığınmacılara gerçek bir entegrasyon imkanı verdiğini´ kaydederek düzenlemeyle tüm üye ülkelerin idari yüklerinin azaltıldığını ve ihtiyaç sahibi kişilere yeni bir umut ışığı doğurduğunu belirtti.
AP´de kabul edilen uygulama, Avrupa Komisyonunun geçen yıl başlattığı ortak AB sığınmacı kabul sistemindeki reform çalışmalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
