Şöyle bir diyalogları vardır:
“- Sabrın yolu doğru mudur Olric?
- Doğrudur efendimiz.
- Ne kadar sabır Olric?
- Ya unutana ya da gerçeği görene kadar efendimiz...”
***
Milletler, tarihî dönüm noktalarını hiçbir zaman unutma bahçesine gömmez. Gerçekle yüzleşince yeniden hatırlar ve unutulduğu sanılan yerden fışkırır gerçekler. Böylece sabrın yolu tarih kazanının kaynadığı sona doğru kıvrılmaya başlar.
Olric, durumun farkındadır.
Sabır da bir yere kadar!
Son birkaç haftadır kendilerine demokrat diyen güruhun “milli devlet”e karşı başlattığı savaş neredeyse 5. kol faaliyetine dönüşmüş durumda. Emekçinin, esnafın, çiftçinin, savunma sanayinin, yerli teknolojinin.. kısacası, yerli markaların alınmasına karşı geliştirilen boykot isyanı bir akıl tutulmasına işaret etmektedir.
***
Şöyle düşünelim:
Kitlesel olarak yerli bir kahve markası boykot edildiğinde, küresel/kapitalist bir kahve markası ve zincirine hizmet etmiş olmuyor musunuz?
Yerli bir otomobil markasını boykot ettiğinizde, bu aracın üretildiği fabrikayı zarara uğratmış ve orada çalışan on binlerce insanın ekmeğiyle oynamış olmuyor musunuz? Hatta bunu yaparken küresel rakiplerine yol vermiyor musunuz?
Savunma sanayi ürünlerine uygulanmasını istediğiniz boykotla, terörle mücadelede yıllarca ülkemizi bağımlı hale getiren küresel silah tüccarlarının ekmeğine yağ sürmüş olmuyor musunuz?
Daha pek çok soru sormak mümkün…
***
Boykotun kelime anlamı nedir?
“Şiddet içermeyen bir protesto ifadesi olarak bir ürün, kişi, kuruluş, şirket veya ülkeden gönüllü olarak uzak durma eylemidir. Genellikle ahlakî, sosyal, politik veya çevresel sebeplerden dolayı olur.”
Ya bugün?
Yerli ve milli ürünlere karşı topyekûn bir savaş hatta isyan!
Ülkeyi ekonomik olarak çökertmek ve bu sayede iktidarı zor duruma düşürerek mağlup etmek için ‘ihanet’le eş anlamlı bir boykot çağrısının ne hukukî, ne de ahlakî bir dayanağı olabilir.
***
Ülkemizde ilk boykot, 1908’de, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun ürünlerine karşı yapılmış (fes boykotu) ve sonunda başarılı olmuştu.
1960 sonrası pek çok boykot eylemi kayıtlarda yer alır: Öğrenci, öğretmen, işçi, esnaf, dolmuşçu-taksici, sağlıkçı…
1998’de, Abdullah Öcalan’ın İtalya’ya sığınmasıyla başlayan makarna boykotu…
Bütün bunlar kendi iç motivasyonlarına bakıldığında, bir grev veya protesto niteliği taşımakta. Bugünkü boykot ise -gerekçesi ne olursa olsun- işlenişi ve hedefi itibariyle tam bir yıkım projesidir.
***
Son büyük boykot…
Dünyanın gözü önünde…
Büyük kızıl şeytanın koruması altında Gazze’yi haritadan silmek için tarihte örneği görülmemiş bir soykırım projesini uygulayan İsrail’e karşı başlatıldı. Dünyanın bütün vicdanlı kalpleri boykota bağlı kalırken…
Bugün ‘hırsızlık’, ‘irtikap’, ‘kamu kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak’ iddiasıyla tutuklanan birtakım yerel yöneticilere karşı başlatılan boykot, akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Bu bağnaz güruh; üretmeyen, sürekli tüketen, kendilerine aristokrat, elitist, ilerici, devrimci, aydın, entelektüel gibi sıfatlar yakıştıran…
Kimlikleri ve işgal ettikleri alanlar itibariyle bu sıfatların hiçbirini hak etmeyen…
Aynı zamanda korkak ve cehaletle eş bir anlamsızlığın fenomenleri…
Charles C. Boycott’u bile mezarında ters çevirecek bu eyleme bazı muhalefet parti liderlerinin ‘anayasal hak’ diyerek destek vermesi…
Boykotu faşizanca destekleyen bir gazetecinin…
1944’te, dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın Osman Yüksel Serdengeçti’yi merkeze alarak Türk halkı için kullandığı “Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gitmek” sözüne atıfla…
“Boykot yapılacaksa onu da biz yaparız” başlığıyla aynı noktada buluşması da akıl tutulmasının başka varyantları…
Sanatçılar meselesi ayrı bir facia!
Boykot listesindeki bir kuruma karşı olacaksın; buna tamam…
Fakat buna rağmen o kurumun projelerinde yer alacaksın…
Olur mu?!
***
Türkiye, ergen siyasetçiler yüzünden bir türlü olgunlaşamayan bir ergen siyaset cenneti.
Devrim otomobiline benzin koymayı unutturan hangi akıl ise Nuri Killigil’i ortadan kaldıran de aynı akıldır.
‘Tam yol ileri’ metaforuyla kitleleri harekete geçiren zihin kodlaması ne ise siyonist bir markaya alan açmak için yerli muadilini boykot eden irade de aynı panoya bağlanmış kablodur.
Her sıkıştıklarında…
Anglo-Sakson Hukuk Sistemi’nin (Türkiye de, adına Kara/Kıta Hukuk Sistemi diye tanımlanan bu sisteme dâhildir) “dürüstlük ilkesi”ne sığınan ve fakat tek kelimesine bile vâkıf olmayan bu cahiller ordusunun tek ezberi “efendim, ifade özgürlüğü”dür…
***
Halkın görüşlerini ve gerçekliğini göz ardı eden…
İrrasyonel popülist söylemlerle sürekli bulundukları yeri eşeleyen…
Küresel düzenin icat ettiği istismarcı yeni tip liderlerle siyaset geleneğini dibe çeken…
Dengeyi sağlama ve hukuktan yana olma yeteneğini…
Demokratik mekanizmaları ve eleştirel düşünceyi teşvik eden eğitim sistemlerini yok sayan…
Ve her türlü yolsuzluğu, hukuksuzluğu kendine hak görüp, hak gaspını ise kanun dışı yollarla aramayı kendi doğrusu kabul eden her türlü siyaset düzeni çürümüşlüğün tâ kendisidir.
Seneca, “Hoşgörü Üzerine”de, “Kimse bir maskeyi uzun süre taşıyamaz” der.
Bir Latin özlü sözü ise şöyledir: “Plus sonat quam valet.”
Yani, “Gürültü gırla, mânâ hiç.”
Yaşıyor, görüyoruz; yaşayıp, göreceğiz Olric!..
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü’de bulunan Ada Üniversitesi’nde 44 ülkeden 80’den fazla uzmanın katıldığı forumda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız devlet olarak tanınmasına tam destek verdiklerini söyledi.
DünyaABD Başkanı Donald Trump, Çin'e yönelik tarifeleri yüzde 125'e çıkarırken, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulduğunu duyurdu.
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın 145 İHA ile düzenlediği saldırılarda 12 kişinin yaralandığını açıkladı. Rusya, Ukrayna’ya ait 48 İHA’nın imha edildiğini bildirdi.
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Türkiye'nin ilk SİHA'sı Bayraktar TB2, otonom virilden kurtarma manevrasını başarıyla gerçekleştirerek dünya havacılık tarihinde bu manevrayı yapan ilk SİHA oldu
Teknoloji