Almanya Geçen Yıl Aldığı Mültecileri Topluma Kazandırabildi mi?

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Macaristan sınırında bekleyen onbinlerce mülteciye Almanya´nın kapılarını açalı tam bir yıl oldu. Merkel 31 Ağustos günü tarihi bir karar vererek, Macaristan´da insan onuruna yakışmayan şekilde bekletilen mültecilerin Almanya´ya gelebileceğini duyurdu ve bu tarihten sonraki aylarda ülkeye bir milyondan fazla mülteci ülkeye giriş yaptı.

Geride kalan 12 ayda mültecilerle ilgili tartışmalar ve her geçen gün yaşanan ırkçı saldırılar gündemi belirlerken, Alman halkının çoğunluğunun mültecilere karşı çıkması Merkel´in siyasi kariyerinde en sıkıntılı dönemini yaşamasına neden oldu.

Geçen yıl 31 Ağustos günü “Biz bunu başarabiliriz” sözüyle siyasi sorumluluk alan Merkel geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda, o zamanki kararının doğru olduğunu savundu ve büyük çoğunluğu Suriye ve Irak´taki savaş ve terörden kaçan mültecilerin uyumu konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi.

Mülteci akını 2016´da hız kesti. Uzmanlar bu yıl 300 bin yeni mülteci geleceğini tahmin ediyor. Almanya´ya gelen mültecilerin yüzde 70´i erkeklerden oluşuyor ve bunların üçte ikisi 0-30 yaş grubuna dahil.

Geride kalan sürede en çok tartışılan ve sığınmacı karşıtı Almanya için AfD gibi sağ popülist parti ve siyasetçilerin en yoğun gündeme getirdiği konuların başında mültecilerin istihdam piyasasına uyumu ve maliyeti oldu. Sadece yabancı karşıtı gruplar değil bağımsız uzmanlar da Almanya´ya gelen mültecilerin işe yerleştirilmelerinin eğitim eksiklikleri nedeniyle uzun zaman alacağı ve yaklaşık yüzde 70´inin önümüzdeki en az iki yıllık sürede sosyal yardımla geçinmek zorunda kalacağı görüşünde. Almanya´ya gelen mültecilerin sadece yüzde 10´unun üniversite mezunu olduğunu belirten Heidelberg Üniversitesi Pedagoji Fakültesi´nden Prof. Havva Engin, sığınmacıların topluma uyumu için eğitimin belirleyici olacağını, ilgili kurumların okul ve meslek eğitimine daha fazla odaklanılması gerektiğini belirtiyor.

Dünyanın en yüksek eğitim ve refah seviyesine sahip ülkelerinden birisi olan Almanya´da mültecilerin eğitimi konusunda yeni konseptlere ihtiyaç duyulduğunu ve sadece dil öğrenmenin yeterli olmadığını belirten Prof. Havva Engin, mülteci çocuk ve gençlerin kendi dil ve kültürleriyle de ilgilenilip özgüvenlerinin artırılmaları gerektiğine işaret ediyor. Prof. Engin mültecilerin topluma uyumunu kolaylaştırmak için geçmişteki tecrübelerden ders çıkarılması gerektiğini kaydediyor.

Özellikle genç mültecilerin Alman toplum ve iş yaşamıyla kaynaştırılabilmeleri için daha uzun bir süre gerektiği görüşünü savunan Prof. Engin, eğitim sisteminde ve kurumlarında Türk çocuklarına yönelik bariz hataların tekrarlanmaması durumunda, Almanya´da kalma perspektifi olan mültecilerin iş piyasasındaki kalifiye eleman eksiğinin kapanmasında önemli rol alabileceklerini savunuyor.

Almanya´da özellikle yaşlı bakımında ve ayrıca mühendislik ve bilgisayar-yazılım ve bilişim teknolojileri uzmanlığı gibi alanlarda kalifiye eleman açığı giderek büyüyor. Uzmanlar 2020 yılında 1,3 milyona ulaşacak kalifiye eleman eksikliğinin Alman ekonomisinin zor durumda kalmasına neden olabileceği görüşünde.