ABD Başkanı Donald Trump´ın Alman ürünlerine vergileri artırma tehdidi ve Almanya´nın ihracatı artırmak için zayıf euro´dan yararlandığı yönündeki suçlamanın ardından, Berlin´in ticari ilişkilerdeki yönelimi merak ediliyordu.
ABD KORUMACILIĞINA TEPKİ
Washington´un ikili ticarete yaklaşımının sonucu Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, ABD´nin korumacılık politikasını sürdürmesi durumunda Avrupa Birliği´nin ekonomik politikasının yönünü Asya´ya doğru çevirmeyi teklif etti. Bunu yapmanın zor olacağını kabul eden Gabriel, hiçbir ülkenin ABD kadar satın alma gücüne sahip olmadığının altını çizdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, geçen yılın haziran ayındaki Pekin ziyareti sırasında, Çin´in ticari ve diplomatik ortak olarak öneminin hızla büyüdüğünü belirterek, bu ülkenin yönetimini Çin piyasasını Alman ürünleri için açmaya çağırmıştı. Şansölye, eve 2 milyar 730 milyon euro´luk 24 anlaşmayla dönmüştü.
BUZLAR ERİYOR
Geçtiğimiz yıl Almanya ve Çin arasındaki ticari ilişkilerde gerilim de gözlemlenmişti. Çin´in Midea Group şirketi, dünyanın önde gelen robot üreticilerinden Alman Kuka AG firmasını satın almıştı. Ulusal güvenliğin tehdit altında olduğu yönündeki tüm endişelere rağmen Berlin bu anlaşmaya onay vermişti. Ocak ayı sonlarında Çinli yatırımcılar resmi olarak Kuka´nın baş hissedarı olurken anlaşmanın maliyeti 4 milyar euro´yu geçmişti.