Kommersant
Ankara Nüfuz Alanı Mücadelesinin Ortasına Düştü. Brüksel yıllardır Avrupa Birliği (AB) üyeliğine aday olan Türkiye ile iş birliğini hızlandırıyor. AB`den bir heyet Ankara ziyaretinde Türkiye`nin AB entegrasyon sürecini hızlandıracağına ve 1,9 milyon Suriyeli mültecinin barınmasına destek olarak 70 milyon avro tahsis edeceğine dair söz verdi. Rusya Federasyonu`nun 'Güney Akım' projesinden vazgeçerek bu proje yerine Türkiye`ye boru hattı inşa etmeye karar vermesi de görüşüldü. Türkiye`nin bir gaz transit ülkesi olarak jeopolitik ağırlığı ileride önemli ölçüde artabilir.
Detayları muhabirimiz Olga Kuznetsova Ankara`dan bildiriyor:
AB heyetinin Türkiye ziyareti dün bitti ve uzun süredir ilk defa bu kadar üst düzeyde bir ziyaret gerçekleşti. Ankara`yı ziyaret eden kişi AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ve İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu AB Komiseri Christos Stylianides`ti. Brüksel ile Ankara arasında 2005`te başlayan müzakerelerdeki son başarının bir sene önce imzalanan Geri Kabul Anlaşması olduğunu ve sonbaharda Kıbrıs sorunu nedeniyle çözüm sürecinin kopmanın eşiğine geldiğini dikkate alacak olursak -bu arada Kıbrıs meselesi, AB ile Ankara arasındaki ilişkilerde ayağa takılan tek taştır- AB heyetinin Türkiye`nin AB`ye üyelik sürecinin hızlandırılması hakkındaki beyanı beklenmeyen bir açıklamaydı ve hatta Türkiye`de hükûmet çevrelerinde bile şaşkınlığa neden oldu.
Türkiye Dışişleri Bakanlığından yetkililer, Putin ile Erdoğan`ın kısa süre önce yaptıkları görüşmeye değinerek “Rus liderin her ziyareti AB ile temaslarımıza bu kadar verimli etki gösterseydi bu, bizim için büyük bir sevinç olurdu.” şeklinde şaka yapıyor. Söz konusu görüşme sonucunda Rusya, “Güney Akım” projesini durdurduğunu ve bu proje yerine Türkiye ile yeni gaz boru hattının inşa etmeye karar verdiğini bildirmişti.
Türkiye Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ankara’yı ziyaret eden AB yetkililerinin söz konusu projeyi eleştirip eleştirmediğine ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı: “Türkiye, AB üyeliğine ilişkin müzakerelere ileride de devam edecek ve bu, Türkiye’nin izlediği çok eksenli dış politika doğrultusunda yapılacaktır.”
Türk yetkililerle AB temsilcileri arasındaki görüşmenin sonucu ise Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye 70 milyon avroluk bir fonun ayrılmasını öngören beyanat oldu. Aynı zamanda Ankara’ya, Suriye ve Irak’taki İslam Devleti (İD) aşırılıkçılarıyla mücadele kapsamında iş birliğini artırma çağrısı yapıldı. AB temsilcileri, Ankara’dan ayrıldıktan sonra ülkenin güneydoğusundaki Gaziantep şehrine gitti ve Suriyeli mültecilerin kampını ziyaret etti. Bundan bir gün önce de BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura Gaziantep’e gitti ve Suriye’nin Türkiye’deki “silahlı ve silahsız muhalif gruplarının” temsilcileriyle Halep civarında “dondurulmuş' çatışma bölgeleri oluşturma fikrini görüştü. BM Suriye Özel Temsilciliği ofisi, Mistura ile Suriyeli muhalifler arasındaki bu görüşmeyle ilgili diğer ayrıntıları vermekten kaçındı.
Suriye krizinin insani yönü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İngiltere Başbakanı David Cameron ile yaptığı dünkü görüşmede ele alındı. Cameron bir gün önce 500 İngiltere vatandaşının Türkiye-Suriye sınırından Suriye topraklarına sızarak İslam Devleti (İD) saflarına katıldığını söylemişti. Cameron, Ankara’da ayrıca Türk yönetimine, İD ile mücadele çabalarını koordine etmesi çağrısında bulundu.
Gazetemize konuşan TOBB Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Tuğrul İsmail, 'Türkiye giderek daha da çok jeopolitik rekabet alanı olarak algılanıyor ve Rusya ile ilişkilerde mevcut durum Avrupa’yı ve Batı`yı, Ankara’ya yönelik baskı manivelasını sürdürmesine daha da çok itecek.” dedi. Bu nedenle AB’nin Türkiye ile İD’ye karşı mücadeleyi koordine etme arzusu diyalog için bir araç olarak kabul edilmelidir. Moskova’nın ise zamanla Ukrayna’dan transit bir ülke olarak vazgeçme planları olduğu ve Avrupa’ya gazı, Hazar gazının naklini kontrolü altına alması muhtemel olan Türkiye’nin batısında kurulacak olan gaz terminalinden almasını teklif ettiği göz önünde bulundurulduğunda üst düzey Avrupalı yetkililer ordusunun Ankara’ya gerçekleştirdikleri ziyaret kolaylıkla açıklanabilir.(Rusya, Kommersant - 10 Aralık 2014)