Tarih: 09.09.2013 13:34

Asya’daki uzay yarışı

Facebook Twitter Linked-in

Jonathan Adams

Amerika ve Sovyetlerin 1950’li yılların sonu, 1960’ların başında uzaydaki çılgınca saldırılarıyla kıyaslandığında, Asya, bu konuda biraz daha yavaş ilerliyor; depara kalkmaktansa bir maratona katılmış gibi davranıyor. Merkezi Yeni Delhi’de bulunan Savunma Araştırmaları ve Analizleri Enstitüsü’nde Asya uzay programları uzmanı Ajey Lele’ye göre; “tüm bu ülkeler, Soğuk Savaş’a tanıklık ettiler ve SSCB’yi dağılmaya nelerin götürdüğünü gözleriyle gördüler” derken, Sovyet rejiminin çökmesini hızlandıran askeri ve uzay araştırmalarına göndermede bulunuyor. Ve ekliyor: “Paranın ve yatırımın değerini anlıyorlar; ve bu süreçte ellerinden geldiğince hızlı ilerleyecekler.” Ancak, Çin’in Hindistan karşısında elinin daha güçlü olduğunu da, “onlar daha önce başladılar, dolayısıyla şu anda daha önde bulunuyorlar” şeklinde ifade ediyor.

Hindistan, Chandrayaan 1 adlı uzay aracını 2008 yılında Ay’ın yörüngesine yerleştirdi; beraberinde de Ay’da suyun bulunup bulunmadığını teyit etmeye yardımcı olacak bir NASA uydu yükü bulunuyordu. Hindistan, birkaç yıl içinde Ay’a ayak basmayı; 2020 yılına kadar da insanlı bir misyon göndermeyi planlıyor. Dolayısıyla, bu konuda Çin ile neredeyse benzer bir zaman çizelgesi izliyor.

Japonya da, aya roket fırlatma konusunda düşünüp taşınıyor ve uzayın keşfi hedefini genişleterek, yakın dönemde bir asteroide Hayabusa misyonu gönderdi. Ay’ın yörüngesine gönderdiği son uydu ise, 2007 yılında Ay yüzeyini Çin’in uydusuyla paylaştı.

Ancak, Japonya’nın ve Hindistan’ın yakın dönemde gönderdikleri misyonlarda teknik sorunlar ve arızalar yaşanırken, Çin’de benzeri sorunlar görece olarak daha az görüldü.

Lele’ye göre, Chang’e 2 misyonunun en önemli boyutu, zorlu bir girişim olan, 9,5 mil yüksekliğindeki yörüngeyi hedefleme çabasıydı. Hindistan’ın ay yörüngesine fırlattığı araç, 2008 yılında 60 mil kadar aşağı inmiş ve daha istikrarlı bir düzey olan 125 mil yüksekliğindeki yörüngeye geri dönmek zorunda kalmıştı.

“Daha düşük bir yörünge sayesinde, önümüzdeki dönemde Ay üzerine inilecek alanlara dair daha iyi bir ön-keşif sağlanır” diyen Lele ekliyor: “Çinlilerin, Ay’a inmek üzere önceden devasa boyutlarda veriler elde etmeleri gerekecek. Keza, Soğuk Savaş’tan bu yana Ay’a inmek gibi bir çaba söz konusu olmadı.”

Meşhur Apollo 11’in 1969 yılında Ay’a inmesiyle birlikte, Neil Armstrong’un, inilecek bölge etrafında geniş alana yayılmış iri kaya parçalarına çarpmayı önlemek üzere inişin son anına kadar denetimi elden bırakmaması gerekmişti. Çin, daha önceden yüzeye dair görseller edinerek benzeri son-dakika sürprizlerini engellemeyi umuyor; böylelikle yüzeydeki kayaları daha önceden tespit etmesi mümkün olacak.

Çin’in uzay keşfi, askeri bir strateji mi?

Bu sırada kimilerine göre, Çin’in aya roket fırlatma hedefi, tüm uzay programlarında olduğu gibi, birçok potansiyel askeri yan unsuru da içinde barındırıyor. Çin’in uzay programı, Halkın Kurtuluşu Ordusu PLA tarafından denetleniyor ve PLA, Chang’e 2 gibi misyonlar yoluyla, iletişim ve ölçüm, füze teknolojisi ve uydu savar savaş konusunda giderek daha fazla deneyim kazanıyor.

Çin’in uzay programının güvenlik boyutları ise, Hindistan, Japonya veya ABD’nin gözünden kaçmıyor.

Pentagon’a göre, Çin, uzay programı aracılığıyla, ABD ordusunun bir çatışma senaryosu dahilinde –örneğin, Tayvan konusunda bir krizin ilk saatlerinde ABD’nin uydularını nakavt etmek- uzaya bağımlılığından istifade etmenin yollarını araştırıyor.

Pentagon’un Çin’in askeri gücü konusunda Kongre’ye sunduğu son Yıllık Rapor’da, “Çin’in, rakibinin uzay varlıklarına saldırma yeteneği geliştirdiği, bunun için de uzayın askerileştirilmesi sürecini hızlandırdığı” belirtiliyor ve şöyle ekleniyor: “Çin Halk Kurtuluş Ordusu, “düşmanın keşif ve iletişim uydularını yok etme, onlara zarar verme ve müdahale etme” gereğini ön plana çıkarıyor.

Daha geniş kapsamdan bakılırsa, ABD’de kimileri, Çin’in Ay Programı’nın, Washington’da bulunmayan uzun-erimli bir stratejik yaklaşımın kanıtı olduğunu düşünüyorlar. ABD’nin şu anda Ay’ın yörüngesinde bir keşif uydusu bulunuyor; ancak Başkan Obama, Ay’a insanlı uzay aracı gönderme planını şimdilik masadan kaldırmışa benziyor.

Çin’in Ay üzerinde uzun vadeli bir varlık göstermenin alt hazırlıklarını yavaş ancak emin adımlarla gerçekleştirdiği bir ortamda, kimileri, ABD’nin günün birinde yarışta rakibinin gerisinde kaldığını fark etmesinden korkuyorlar. Washington merkezli Heritage Foundation’ın Çin’in uzay programları konusundaki uzmanı Dean Cheng; “ABD’nin daha “karasal” meselelerle ve bütçe kısıntılarıyla ilgilendiği bir dönemde, uzaydaki öncülüğünü kalıcı hale getirecek benzeri tutarlı yatırımlara karar verip vermeyeceğini merak ediyorum” diyor.

Kaynak: http://www.csmonitor.com/World/Asia-South-Central/2010/1028/China-is-on-path-to-militarization-of-space




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —