James Cameron`un çok ses getiren filmlerinden “Avatar”, Pandora adlı uyduda gerçekleşen bir doğa katliamını konu ediniyor. Filmde mavi insansılar tarafından kullanılan dinozora benzeyen uçan yaratıklar bulunuyordu. Filmde Ikran adı verilen bu yaratığın çok benzerinin Dünya’da da yaşadığı ortaya çıktı.
Bilim insanları, Çin`de Teruzor sınıfına giren yeni bir uçan kemirgen türü keşfettiklerini açıkladı. 120 milyon yıl önce yaşamış olduğu düşünülen bu yaratık 2009 yapımı filmde Cameron`un yarattığı hayal ürünü canlıya oldukça benziyor. Bu nedenle de filmdeki benzeriyle aynı ad verilmiş. Uçan sürüngene filmde Ikran ejderhası anlamına gelen Ikrandraco deniyordu.
Bilim insanlarının yaptıkları açıklamalara göre Ikrandraco`nun boğazının altında pelikan gibi bir torbası var. Tatlı su balıklarıyla beslenen Teruzor suya uçarak yaklaşıyor ve avını geniş ağzıyla sudan yakalıyor. Bu balıkları boğazının altındaki torbada biriktirmesi de olası.
Kretase Dönemi Teruzor`u tıpkı filmdeki gibi alt çenesinin altında bıçak benzeri bir kemiğe sahip. Pekin`deki Çin Bilim Akademisi`nden Paleontolog Xiaolin Wang, Teruzor` un kafatası yapısının da filmdeki yaratığa oldukça benzediğini belirtiyor.
Wang “tabii ki bu Teruzor`a kimse binemezdi” derken Rio de Janerio Federal Üniversitesi Ulusal Müzesi’nden meslektaşı Alexandre Kellner de filme atıfta bulunarak bu dönemde zaten mavi insanımsı yaratıkların yaşamadığını belirtiyor.
Kellner, Çin`in Liaoning vilayetinde bulunan Ikrandraco‘nun 8 feet ( yaklaşık 2 buçuk metre ) uzunluğunda kanatları olduğunu vurguluyor.
Asteroit öldürdü
Wang, bu yeni bulunan Teruzor`un sıcak bölgelerde tüylü dinozorlar, kuşlar, memeliler, kaplumbağalar ve değişik hayvanlarla çeşitli ağaç ve bitkilerin arasında yaşadığını belirtiyor.
Kuşlar ve yarasalarla varlıklarını geç zamanlara taşıyan Teruzorlar Dünya’nın ilk uçan omurgalıları. Dinozorların da yok olmasına sebep olan bir asteroit Dünya`ya çarpana kadar 220 milyon yıl öncesi ile 65 milyon yıl öncesi arasındaki zaman diliminde varlıklarını sürdürmüşler.
Ikrandraco`nun iki farklı türünün kalıntıları üzerinde yoğunlaşan araştırmacıların çalışması, Scientific Report adlı bilim dergisinde de yayınlandı.