Bloğun üst mahkemesinin kıdemli bir danışmanı, AB yetkililerinin yolsuzluğa bulaşan üye ülkelere fonları kesebileceğini ve bağımsız mahkemeleri engelleyebileceğini söyledi.
AB fonlarından net yararlanan iki orta Avrupa devletinin hükümetleri, yargı sistemleri üzerindeki yürütme kontrolünü artırırken, yolsuzluk ve çıkar çatışmaları iddiaları incelenmeden bırakıldı.
Polonyalı bir bakan bu görüşe öfkeyle tepki gösterdi. Adalet bakan yardımcısı Sebastian Kaleta, 'Bu, savunmak istedikleri hukukun üstünlüğüne karşı bir soygundur' dedi. “ABAD [adliye mahkemesi] başsavcısının görüşü, açıkça bir anlaşma dışı koşulluluk mekanizmasını onaylamayı amaçlıyor. AB kurumlarına kendi kendini sınırlayabileceklerine güvenmek saflıktı.”
Görüş, Avrupa Komisyonu´na Polonya ve Macaristan´a karşı harekete geçmesi için baskı yapıyor . Komisyon geçen ay her iki hükümete de yazı yazarak hakim ve savcıları kontrol etmeye yönelik tedbirler hakkında bilgi talep etmişti. Polonya´ya gönderilen mektupta, AB bütçesiyle ilgili olarak kaç tane dolandırıcılık ve çıkar çatışması vakasının soruşturulduğuna dair istatistik isteniyor ve yargının bağımsızlığı hakkında çok sayıda soru soruluyor.
Macaristan hükümetine hitaben AB yetkilileri, AB fonlarının yönetiminde “sistemik eksiklikler ve zayıflık” gördüklerini bildirdiler ve Macar makamlarının bu sorunlar üzerinde harekete geçmedikleri konusunda endişelerini dile getirdiler.
Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, hukukun üstünlüğünü savunacağına söz verdi, ancak harekete geçmediğine dair artan bir şikayet dalgasıyla karşı karşıya.
Alman Yeşil Milletvekili ve uzun süredir şeffaflık kampanyacısı olan Daniel Freund, görüşe yanıt olarak, Polonya ve Macaristan´a yönelik yaptırımların aylar önce tetiklenmesi gerektiğini söyledi.